BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Haziran 2013 Cuma

Çalışmaların sonucu sandıkta alacağız

14 Haziran 2013 17:50 ANKARA

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 

"CHP hem yerelde, hem genel de en iyi sonucu almak için uzun 

zamandan beri planlı, programlı bir şekilde çalışıyor. 

Bu çalışmaların sonucunu sandıkta alacağız"

dedi.


CHP Basın Birimi'nden yapılan yazılı açıklamada, CHP Genel

 Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 

ABD'de Türkçe yayımlanan 

"Posta 212 Gazetesi"nin sorularını yanıtladığı belirtildi. 

 

Gezi Parkı odaklı olayları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, 

"Gezi Parkı olayları dediğiniz haklı direniş, halkın, özellikle gençlerin 

'11 yıllık  AKP iktidarının baskılarına, sosyal yaşama ve özel hayata müdahalelerine dur demelerinin, 

'yeter artık'

 diye karşı çıkmalarının ifadesidir"

 açıklamasını yaptı. 

Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve dalga dalga Türkiye'nin bütün illerine yayılan halkın eylemi, haklılığı ve meşruiyeti evrensel değerlerden yana herkes tarafından kabul edilen bir sivil halk hareketidir. Halkın,  gençlerin bu eylemini kabul edilemez olay haline getiren, iktidarın emrindeki polisin şiddete başvurması, aşırı güç kullanması, şarkılarla türkülerle çadırlarında yatan gençlerin çadırlarını sabaha karşı yakması, gençlere biber gazı, tazyikli su sıkması ve coplamasıdır. 11 yıldan beri halkın ne yiyip ne içeceğinden, kaç çocuk doğuracağına, parkta nasıl oturacağından, televizyonlarda nasıl veya hangi dizileri seyredeceğine karar veren,  özel hayata müdahaleyi alışkanlık haline getiren, basılmamış kitabı bile toplatan AKP iktidarının karşıt fikir veya tepkiye tahammülsüzlüğü çevre ve doğaya sahip çıkma kaygısıyla harekete geçen gençlerin 'çapulcu', 'ayyaş' ve 'terörist' diye damgalanmasıyla sonuçlandı. Her zaman olduğu gibi AKP iktidarı saldırganlığı, halk ise baskı ve zulme karşı direnmeyi seçti. Bu çok anlamlı, etkili ve saygın bir halk eylemi ve direnişidir."

Başbakanın erken seçime gitmek istemeyeceğini de ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bugün Türkiye’de seçime, seçimlere en hazırlıklı parti CHP'dir. 

En iddialı parti de CHP'dir. CHP hem yerelde, hem genel de en iyi sonucu almak için uzun zamandan beri planlı, programlı bir şekilde çalışıyor. 

Bu çalışmaların sonucunu sandıkta alacağız. 

Türkiye'yi demokrasi özürlü, hukuk özürlü, kardeşi kardeşe kırdıracak şekilde komşularıyla savaşma noktasına getirmiş olan AKP iktidarından kurtaracağız."

 

Perdenin arkasında oynanan oyundan bahseden yok

14 Haziran 2013 15:35 ANKARA

 

Başbakan Erdoğan,

 

 "Perdenin arkasında neler döndüğünü gösteren yok. Perdenin arkasında oynanan oyundan, kurulan tuzaktan bahseden hiç yok"

 dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Avrupa Birliği Parlamentosunda olanlar boşuna değil. Bunların üzerinde iyi düşünmemiz lazım. Hazımsızlık var. Hazmetmelerinin yolunu açmak lazım. Bakın 2013'ün ilk çeyreğinde İspanya ve İtalya ekonomileri yüzde 0,5 oranında daraldı. Fransa ekonomisi yüzde 0,2 oranında daraldı. AB içinde en yüksek büyüme oranı Litvanya'ya ait o da sadece yüzde 1,3. Avro Bölgesi'nde ortalama büyüme oranı yüzde eksi 0,2" dedi.

Durup dururken olmadı

Erdoğan, "Tarihi anları yaşadığımız bir süreçte, Türkiye'nin adeta şaha kalktığı, Türkiye'nin zincirlerini kırdığı, prangalarını parçaladığı bir anda önce Reyhanlı saldırısı gerçekleşti. Ardından da malum Taksim olayları meydana geldi. Reyhanlı olayları, sıradan bir olay değildir. Reyhanlı'da, dikkat edilirse 53 sünni vatandaşımız şehit edildi. Peki bu tezgahın arkasında kimler var, kimler bulunuyor. Durup dururken olmadı. İşte en son yakalanan, bu işin adeta bir numarası durumunda olan kişi ortaya çıktı, yakalandı. Bu kişi malum. Beşşar Esed'le adeta kol kola iç içe olan ve ne yazık ki bu ülkede ana muhalefetin genel başkanının adamlarının getirilip götürülmesinde rol oynayan kişi gibi, bu da onun bir başka versiyonu" diye konuştu.

Türkiye'yi oyunun içine çekmek istiyorlar

Başbakan Erdoğan, Suriye'de bir mezhep savaşı başladığının altını çizerek şunları söyledi:
"Türkiye'yi bu oyunun içine çekmek istiyorlar. Biz ülkemizi evvelallah bu oyunun içine sokmayacağız ama Kılıçdaroğlu gibi adamlara rağmen sokmayacağız. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu yanlışların içine partimizi partilimizi düşürmeyeceğiz."

Perdenin arkasında oynanan oyundan bahseden yok

Erdoğan, "Perdenin arkasında neler döndüğünü gösteren yok. Perdenin arkasında oynanan oyundan, kurulan tuzaktan bahseden hiç yok. İki haftadan fazla bir süredir İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer bazı şehirlerde sokaklara öfke pompalanırken, nefret pompalanırken, şehirler vandallar tarafından yakılıp yıkılırken, birileri sürekli 'cambaza bak' diyerek tiyatro sahnesinin önünü gösteriyor" dedi.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Ulusal medyaya şunu açık açık söylüyorum. Biz bu medyaya karşı şerbetliyiz. Bizim siyasi tarihimiz, böyle bir medyaya, bu anlayışa karşı mücadeleyle geçmiştir. Biz ömrümüzü böyle geçirdik. Bizi buradan vurmak isteyenler, geçmişte defalarca karavana attılar. Bugün de sadece karavana atarlar."

Erdoğan, uluslararası medyanın Gezi Parkı olaylarındaki yayınlarını da eleştirerek, "Onlar, AK Parti'nin bugünlere nasıl geldiğini, bu kampanyalarla nasıl mücadele ederek büyüdüğünü bilmiyor olabilir ama biz uluslararası bazı medya kuruluşlarının bu karalama kampanyalarına da asla eyvallah etmeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası medyaya seslenen Erdoğan, şunları söyledi:

"Onlar Türkiye'yi bilmiyor, Türkiyeyi tanımıyor olabilir, onlar AK Parti'nin bugünlere nasıl geldiğini, bu kampanyalarla nasıl mücadele ederek büyüdüğünü bilmiyor olabilir. Ama biz uluslararası bazı medya kuruluşlarının bu karalama kampanyalarına da asla eyvallah etmeyiz. Nasıl destek verdiklerini biliyoruz, kimlerin ne olduğunu biliyoruz, bunların hepsi iyot gibi açığa çıktılar. Türkiye artık bunların zannettiği gibi bir ülke değil. Türkiye, imajı, itibarı, gücü 3 tane yalan haberle sarsılacak bir ülke değil. Bu medya kuruluşları muz cumhuriyetlerine gidip yalan haberleriyle oralarda operasyon yapabilir ama benim ülkeme bu operasyonlar sökmez, benim ülkemde bu ameliyatları yapamazlar.''

Avrupa ülkelerinin tepkisini eleştirdi

Gezi Parkı odaklı gelişmelere Avrupa ülkelerinin tepkisini eleştiren Erdoğan, "Almanya akıl veriyor. O aklı sen kendine sakla. Almanya'da polislerin sivil vatandaşlara neler yaptığı ortada, benim 8 tane vatandaşımı katledenlerin, öldürenlerin, bunların ne uğruna öldüğünü biliyorsunuz, önce sen onların faillerini bul karşımıza çıkar" dedi.

Cunta dönemi bitti

Türkiye'de huzursuzluk ve müdahele döneminin bittiğini ifade eden Erdoğan, "Çete ve cunta dönemi artık kapanmıştır. Sokağa çıkarak, yakıp yıkarak, birilerini müdahaleye çağırarak, bize darağacını göstererek kimse siyaset yapmasın"diye konuştu. 

Alternatif olmaktan çıktı

Hafta sonunda Ankara ve İstanbul'da düzenleyecekleri mitinglerin, Taksim'e alternatif mitingler olmaktan çıktığını ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu olay, Mart 2014 seçimlerinin bir kampanyasıdır. Hem Ankara'da hem İstanbul'da halkımızı bu mitinglere bekliyoruz. Sadece AK Partilileri değil, demokrasiye gönül vermiş, hukuka saygılı, kardeşliğe sevdalı her bir vatandaşımızı, ister CHP'li, ister MHP'li, ister BDP'li, ister bu noktada bizimle ilişkisi olmasın ama bu ülkeye aşkı, sevdası olan herkesi biz buraya davet ediyoruz."

Halk oylamasına "evet" deriz

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Temenni ederim ki bugün artık bu iş biter ve adımlarımızı da biz emin olarak atarız. Yargı sürecinin vereceği kararı bekleriz. Yargı süreci de nihai olarak bittikten sonra halk oylamasına 'evet' deniliyorsa, biz halk oylamasına varız. Halk oylamasından ne çıkıyorsa, çıkacak karara göre adımı atarız. Başka ne diyeyim. Demedik birşey bırakmadılar. Bir diktatör halk oylamasına gider mi ? Bize bunu da yakıştırdılar" dedi.

Bugün de yarın da tek yürek olacağız
Birlikte yaşamanın, birbirine saygı ve hoşgörüyle bakmanın önemine işaret eden Erdoğan, "Türkiye'yi birlikte büyüteceğiz. Bizi birbirimize düşman etmek isteyenlere karşı tarihte olduğu gibi bugün de yarın da tek yürek olacağız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahalenin olmadığı ama herkesin birbirinin yaşam tarzına saygı duyduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Hiç kimsenin kıyafetine karışılmayan hiçbir kıyafetin yasaklanmadığı bir Türkiye ile buluşacağız, er veya geç. Herkesin kendisini ifade ettiği ama kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir Türkiye imar edeceğiz" diye konuştu.

Her şey 4 ton gülden 1 kilo yağ elde etmek için

14 Haziran 2013 12:16 

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'inin karşılandığı Isparta'da Anadolu Ajansı ekibi, bahçelerden toplanan tonlarca gülün fabrikalarda işlenerek gül yağı elde edildiği süreci görüntüledi.

Isparta'da gülün tarihi, Müftüzade Gülcü İsmail Efendi'nin Bulgaristan'ın Kızanlık kentinde, koruma altında tutulan Gül Vadisi'nden bastonun içine gizleyerek çıkardığı gül fidanını, 1888'de kentte toprakla buluşturmasıyla başladı. 

O tarihlerde sadece küçük bir alanda başlayan gül yetiştiriciliği, bugün 12 bin aile tarafından  20 bin dekarlık alanda yapılarak Isparta'yı dünya gülünün "başkenti" haline getirmiş durumda. 

Mayıs ayının sonlarında açan ve haziran ayının ortalarına kadar hasadı yapılan yağ üretimine uygun tek gül olan Isparta Gülü, güçlü kokusuyla başta Fransız firmalar olmak üzere dünya parfüm devlerinin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. 

Kozmetik alanında olduğu kadar sağlık ve gıda alanında da hammadde olarak kullanılan gülün, işlenme süreci ise gül ürünlerini satın alanların hiç de farkedemediği zahmetli bir yolculuğu gerektiriyor. 

Güneş ışınlarının, güldeki yağı azaltarak rekolteyi düşürmesi nedeni ile gül hasadı yapan üreticiler güneş doğmadan eşi ve çocuklarıyla evlerinden çıkarak, gül bahçelerine doğru yola koyuluyor. 

Güllerin eşsiz kokusu arasında bahçelere gelen üreticiler, günün ilk ışıklarıyla gül toplamaya başlıyorlar. Öğleden önce yeteri büyüklüğe ulaşmış güllerin hasadını yapan  üreticiler, tarttıkları ürünleri daha sonra ''pat pat'' diye tabir edilen tarım araçlarına yükleyerek fabrikalara götürüyorlar.

Fabrikadaki gül kazanlarına 1,5 ton sıcak su ile konulan güller, 2 saat süren kaynatma işleminin ardından yağlı su olarak farklı kazanlara aktarılıyor. İkinci bir kaynatma işleminin ardından ise yağ sudan süzülerek ihracata hazır hale getiriliyor.

İşlemler süresince 4 ton gülden elden edilen 1 kilogram gül yağı ise 7 bin avroya satılıyor.  

 

AK Parti mitingleri için her şey organize edildi

14 Haziran 2013 14:12 

 

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, partisinin Ankara ve İstanbul'da düzenleyeceği mitingler için her şeyin organize edildiğini, iptalinin söz konusu olmadığını söyledi.

 

Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, bazı "yandaşlar ve yardakçıların",

 Gezi Parkı olayları ile ilgili yanlış bilgilendirmelerde bulunarak, Türkiye'nin dışarıdaki imajını sarsmak istediklerini ve kısmen de olsa bu amaca ulaştıklarını söyledi. 

 Elitaş, 

"Biz uzun yıllardır Türkiye'nin imajını belirli bir seviyeye getirmek için gayret ederken, bu imajı zedelemeye kimsenin fırsat vermemesi gerekir" 

dedi.

 Mustafa Elitaş, iyi niyetli ve yeşil sevdası ile ortaya çıkan vatandaşların, marjinal grupların kötü niyetlerine alet olmamasını istedi.

AK Parti'nin yarın Ankara'da, Pazar günü de İstanbul'da yapılacak mitinglerini Gezi Parkı ile alakalı düşünmenin yanlış olacağına dikkati çeken Elitaş,

 "Burada milli iradeye saygı mitingini yapıyoruz. 8 ay sonra mahalli idareler seçimleri başlıyor. 

Bütün siyasi partiler çeşitli illerde mitingler yapıyor. 

Gezi Parkı ile alakalandırmak yanlış olur"

 diye konuştu. Elitaş, mitingler için her şeyin organize edildiğini, iptal edilmesinin söz konusu olmadığını ifade etti.

Muhalefetin, bu mitinglerin 

"kutuplaştırmaya"

 yol açacağı yönündeki iddialarını değerlendiren Elitaş, 

"Muhalefet kışkırtıcılık yapmaması gerekir. 

Halk siyasi partilerin birine yüzde 50, diğerine yüzde 20 oy vermiş olabilir.

'Yüzde 50 ve karşıtları' ya da 'yüzde 20 ve karşıtları' diye kutuplaştırmak yerine, 'sandıktan çıkan irade' diye değerlendirip herkesin saygı göstermesi gerekir" 

dedi.