BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

18 Temmuz 2013 Perşembe

GECEYARISINDAN ÖNCE SEN GİTMEDEN ÖNCE PASİFİK SAVAŞI

SEN GİTMEDEN ÖNCE

En başta amaçları sadece kızları etkilemek olan üç genç erkek bir rock grubu kurarak kısa süre içinde kendilerini tamamen müziğin ruhuna kaptırırlar. İnişler ve çıkışlarla dolu bu zorlu yolda aşk, arkadaşlık ve baba-oğul ilişkilerinde pek çok tecrübe yaşayacaklardır. Film, dönem ruhunu ortaya çıkarmak için prodüksiyon detaylarından taviz vermeyen bir anlayışla yapıldı. John Magaro, James Gandolfini, Bella Heathcote ile Jack Huston'un oynadığı "Sen Gitmeden Önce"nin yönetmen koltuğunda David Chase oturuyor.

 

GECEYARISINDAN ÖNCE Jesse ve Celine'nin aşk hikâyesi kaldığı yerden 9 yıl aradan sonra tekrar izleyici karşısında. Çiftin iki kızı vardır ve Paris'te yaşamaktadırlar. Değişmeyen tek şey ise birbirlerine duydukları naif aşktır. Yunanistan'da geçirdikleri bir tatil günü, geçmişlerini muhakeme edip ilişkilerini masaya yatırdıkları, beklenmedik gelişmelerle dolu bir güne dönüşecektir. "Gün Doğmadan" ile başlayıp "Gün Batmadan" ile devam eden on sekiz yıllık aşkın üçüncü perdesinde başrollerde Ethan Hawke ve Julie Delpy bulunuyor. İlk gösterildiği günden bu yana 2013'ün en fazla övgü toplayan filmine dönüşen "Geceyarısından Önce"nin yönetmenlik koltuğunda ise Richard Linklater bulunuyor. Filmin senaryosu önceki filmde olduğu gibi Linklater, Hawke ve Delpy ortaklığının ürünü.


PASİFİK SAVAŞI




Denizden Kaiju adı verilen yaratıklar yükselmeye başlayınca büyük bir savaş başlar, özel bir silâh üretilir. Jaeger adı verilen büyük robotlar beyin gücüyle yönetilir ama onlar bile Kaijuların yanında savunmasız kalırlar. Yenilmenin eşiğindeki insanoğlunun son çaresi eski pilot ve deneyimsiz stajyerdir. Birlikte, kıyamete karşı insanlığın son umudu olacaklardır. Guillermo Del Doro'nun yönettiği ve Charlie Hunnam, Idris Elba, Rinko Kikuchi ile Charlie Day'in oynadığı "Pasifik Savaşı"nın senaryosunu Travis Beacham kaleme aldı.

18 Temmuz 2013 22:18 Perşembe AA Başbakan Erdoğan 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'nda konuştu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nca düzenlenen 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı sonrası konuştu

18 Temmuz 2013 22:18 Perşembe AA

Başbakan Erdoğan 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'nda konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nca düzenlenen 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı sonrası konuştu.

 

 Başbakan Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığının parti genel merkezinde verdiği 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'na katıldı. Erdoğan'ın burda yaptığı konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

"Biz bugün Suriye'deki rejime şu veya bu mezhepten olduğu için karşı çıkmıyoruz. Her kesimden halkına açıkça zulüm etti. Sünnisi, Nusayrisi, Hristiyanı ile tüm Suriyelilerin geleceğini tehlikeye attığı için karşı çıkıyoruz. Suriye'de şu ana kadar 100 bin insan öldü, hala öldürmeye devam ediyor bu rejim. Şimdi ben bu rejime diktatör demeyecek miyim? Siz bu insanlara karşı her zaman şefkat elinizi uzatmak zorundasınız, 100 bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı hala ciddi bir ses yükselmiyor."

"Rusya'ya, Çin'e, İran'a sesleniyorum, 'artık buradaki uzlaşmacı sürece destek vermeniz gerekir' diyorum. Bu işi çözmede büyük sorumlulukların olduğunu ifade ediyorum. Aksi takdirde bu ölen 100 bin insanın ve şu anda ülkelerinden ayrı yaşayan milyonlarca insanın inanıyorum ki tarih boyunca affı olmayacaktır."

"Bizim için zalimin dini, mezhebi veya etnik kökeni önemli değildir. Biz yapılan zulme bakarız. Akan masum kanlar üzerinden mezhep tartışması yapmayı da insanlığın vicdanını ayaklar altına alıp çiğnemek olarak görürüz."

"Özgürlükler alanında büyük reformlarımız oldu. İfade özgürlüğünün önünü açtık. Şu anda Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Genelkurmay Başkanına, TBMM Başkanına fütursuzca saldıranlar, yazı yazanlar, daha ileri gidiyorum küfür edenler acaba 10 yıl önce Türkiye'de böyle bir köşe yazısı yazabilirler miydi?" 

"Bu ülkede teröre bulaşmamış, sadece fikir ve düşünce hürriyetinden dolayı cezaevinde olan yoktur. Ya teröre yataklık etmişlerdir, terörle, terör örgütleri ile iç içe olmuşlardır veya ruhsatsız silah taşımaktan vesaire içeri girmişlerdir."

"Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz anayasa konusunda milletimize söz verdik ve bu sözümüzün de arkasında duracağız. Süreci eğer bitirmek gerekiyorsa bu işi bitirecek olan Meclis Başkanımızdır. Bakar ki bu iş yürümüyor, bu iş artık tökezledi o kararı verecek olan kendisidir."

"Biz Türkiye olarak, Mısır'da belirli kişi ya da kuruluşları savunan veya gözeten değil, evrensel değerleri ve ilkeleri gözeten bir politika izliyoruz. Türkiye'nin politikası çıkar odaklı değil değer odaklıdır."

"30 yıldır devam eden terörü sonlandırmak, 10 yıllar boyunca devam etmiş; ret, inkar ve asimilasyon politikalarının izlerini silmek için 'Çözüm Süreci' adını verdiğimiz bu süreci kararlıkla sürdürüyoruz. Bu süreç nihayete eriştiğinde Türkiye çok önemli bir reformu gerçekleştirmiş, ağır yüklerinden kurtulmuş olacaktır. Türkiye ekonomisine, sosyal hayatımıza, siyaset ve demokrasimize adeta musallat olduğu bu sorun çözüldüğünde Türkiye huzur, güven ve istikrar noktasında çok farklı bir ülke olacaktır." 

"Türkiye, dünyadaki her ülkenin dostudur. Bu, böyle bilinmelidir. Hiçbir ülkeyle ilgili art niyetli yaklaşımımız olmaz. Hiçbir ülkenin içişleri bizim müdahale edeceğimiz bir alan olamaz. Dünyada ve bölgemizde huzurdan, barıştan, refah ve dayanışmadan başka bir arzumuz yoktur."