BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Temmuz 2013 Pazar

Irak'ta kan durmuyor AA 14 Temmuz 2013 22:53 BAĞDAT Irak'ın Basra, El-Enbar, Vasıt, Nasırıye ve Kerbela kentlerinde meydana gelen şiddet olaylarında 21 kişi öldü, 110 kişi yaralandı

Irak'ta kan durmuyor

 AA 14 Temmuz 2013 22:53 BAĞDAT

Irak'ın Basra, El-Enbar, Vasıt, Nasırıye ve Kerbela kentlerinde meydana gelen şiddet olaylarında 21 kişi öldü, 110 kişi yaralandı.

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, güneydeki Basra kentinin merkezinde üç ayrı bölgeye yerleştirilmiş bombalar infilak ettirilmesi sonucu 8 kişi hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı.

Felluce kentinin Nizal Mahallesi'nde ise kimliği henüz belirlenemeyen silahlı kişiler bir polis kontrol noktasına saldırdı. Olayda 1 polis öldü, 2 polis yaralandı.

Endelüs Mahallesi'nde yoldan geçen sivil halka motosikletli iki kişi tarafından ateş açıldı. Saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti. 

Vasıt kentinde ise bir lokantaya bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 4 kişi öldü, 28 kişi yaralandı. Hastane kaynakları ölü sayısının artabileceğini aktardı. 

Güneydeki Nasırıye kentinde biri işçi sendikasının diğeri ise bir lokantanın yakınında bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda 2 kişi öldü, 25 kişi yaralandı.

Kerbela kentindeki bir çarşıda bomba yüklü aracın infilak ettirilmesiyle düzenlenen saldırı 4 kişinin ölümüne, 19 kişinin yaralanmasına neden oldu.

A Raspberry Pi can be powered by fire Bir Ahududu Pi yangın ile çalıştırılabilir

A Raspberry Pi can be powered by fire 

http://www.geek.com/chips/a-raspberry-pi-can-be-powered-by-fire-1561917/ 

Bir Ahududu Pi yangın ile çalıştırılabilir


"Meşruiyet halkın elindedir; dilediğine verir, dilediğinden alır" Meşruiyet halkın elindedir Mısır Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi AA 14 Temmuz 2013 22:08 KAHİRE

Meşruiyet halkın elindedir

  AA 14 Temmuz 2013 22:08 KAHİRE
Mısır Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi, 

"Meşruiyet halkın elindedir; dilediğine verir, dilediğinden alır" 

 dedi.

 

Mısır Silahlı Kuvvetler resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre Sisi, "Ülkede tüm gruplar şiddet ve çatışmadan uzak durulmasını istediğine göre  istisnasız tüm taraflar siyaset arenasında yer alabilir" çağrısında bulundu.

Sisi, şunları kaydetti:

"Ordu yönetimi daima sandıktan çıkan meşruiyete saygı duydu ancak bu meşruiyetin temeli sarsılmaya başlamıştı. Meşruiyet halkın elindedir. Şüphesiz halk iradesi dilediği zaman verdiği meşruiyeti dilediğinde de geri çekme hakkına sahiptir. Mısır halkı, 25 Ocak Devrimi'nin ulaştığı noktanın talepleriyle bağdaşmadığını, devrimin hedefinden saptırıldığını, ümitlerinin yıkıldığını, gelecek vizyonunun karartıldığını gördü."

Silahlı Kuvvetler, yönetimin siyasete müdahil olmak zorunda kaldığını ifade eden Sisi, "Ordu, artık krizin çözümü ve referandum yapılarak halk iradesinin tecelli etmesi sürecini cumhurbaşkanlığına bıraktı. Ayrıca ordu, Hişam Kandil'in de aralarında bulunduğu temsilciler aracılığıyla eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye seçmenlerin bu referanduma katılması çağrısını içeren bir mesaj gönderdi. Fakat kabul edilmedi" ifadelerini kullandı.

Sisi, gelecek yol haritasında izlenecek adımlar ve yönetimin belirlenmesi sürecinde kararın ve son sözün halka ait olduğunu belirtti.

Halle Berry Fransız aktör Martinez'le evlendi AA 14 Temmuz 2013 21:21 PARİS Amerikalı oyuncu Halle Berry, Fransız aktör Oliver Martinez ile evlendi

Halle Berry Fransız aktör Martinez'le evlendi

AA  14 Temmuz 2013 21:21 PARİS
Amerikalı oyuncu Halle Berry, Fransız aktör Oliver Martinez ile evlendi.
 

Fransa'nın Burgundy bölgesindeki şatosunda gelin ve damat ile 60 konuğu ağırlayan Patrice Vansteenberghe, nikah töreninin şatonun yanındaki kilisede yapıldığını söyledi. 
Törenin akşam yemeği, havai fişek gösterisi ve düğün pastasının kesilmesiyle son bulduğunu belirten Vansteenberghe, hamile Halle Berry (46) ile Martinez'in (47) çok güzel ve mutlu olduklarını ifade etti.
Berry'nin menajeri Meredith O'Sullivan Wasson da çiftin evlendiğini doğruladı.

Merkel'den Mursi'yi serbest bırakın çağrısı AA 14 Temmuz 2013 20:49 BERLİN Almanya Başbakanı Angela Merkel, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılmasını istedi

Merkel'den Mursi'yi serbest bırakın çağrısı

AA 14 Temmuz 2013 20:49 BERLİN
Almanya Başbakanı Angela Merkel, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılmasını istedi.

Merkel, Alman televizyon kanalı ARD'nin bir programında yaptığı açıklamada, ''Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin (Mursi'nin) serbest bırakılması açıklamasını paylaşıyorum'' dedi.
Alman Başbakan, Mısır'ın gelişebilmesi için tüm grupların bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti.
Angela Merkel, Müslüman Kardeşler'in iktidarda olduğu dönemde diğer grupları dışladığını da savunarak, ''Şimdi bunun tersi de olmamalı. Bazıları Müslüman Kardeşler'i sınırlayabileceklerine inanabilir. Ortak bir yol bulabilmek için her şey ortaya konulmalı'' dedi.

 

İhvan yöneticilerinin mal varlıkları donduruldu

14 Temmuz 2013 20:06


Mısır Başsavcılığı, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) önde gelen yöneticilerinin mal varlıklarını dondurma kararı aldı.

Başsavcı Hişam Berekat imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, ''Giza'da Nahda Meydanı ve Cumhuriyet Muhafızları Karargahı olaylarında 'halkı kışkırtmak' adına finansal destek verilip verilmediği İçişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Ordu İstihbaratı tarafından soruşturulmaktadır. İlgili kişilerin mal varlıklarının dondurulması kararı bu doğrultuda alınmıştır'' denildi. 

Mal varlıkları dondurulanlar arasında, Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Eski Rehberlik Konseyi Başkanı Mehdi Akif, Hürriyet ve Adalet Partisi Başkanı Saad el-Katatni, İhvan liderlerinden Isam el-Uryan, Muhammed el-Beltaci ve Mahmud Gazlan bulunuyor.

Listede ayrıca İhvan'a yakınlığıyla bilinen Safvet Hicazi ve Raye Partisi Başkanı Hazım Ebu İsmail de yer alıyor.    

 

 

Sad Love Story 1 inci Bölüm izle

Sad Love Story 1.Bölüm İzle



AB geri adım attı AA 14 Temmuz 2013 20:00 BRÜKSEL AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Ashton, Mısır ordusunu uyararak, darbecilerin atadığı yönetimi "gayrimeşru" ilan etti

AB geri adım attı

AA   14 Temmuz 2013 20:00 BRÜKSEL

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek 

Temsilcisi Ashton, Mısır ordusunu uyararak, 

darbecilerin atadığı yönetimi 

 

"gayrimeşru"

 
 ilan etti.
 

Mısır'da ordunun yönetime el koymasını 
"darbe" 
olarak nitelendirmeyen ve arkasında 
"yeterli"
 halk desteği olduğunu ileri sürerek meşru 

göstermeye çalışan Avrupa Birliği, geri adım sinyali 
verdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Caterine Ashton, Mısır'la ilgili kapsamlı bir açıklama yayımlayarak orduyu uyardı, darbecilerin atadığı yönetimi "gayrimeşru" ilan etti.
Mısır'la ilgili daha önceki AB açıklamalarının aksine 28 başkente danışılarak yapılan son açıklamada, "AB, Mısır'daki gelişmeleri derin endişeyle takip etmektedir. Ordu, demokratik idarenin temel prensibi olarak sivil iktidarın anayasal yetkisini kabul etmeli ve buna saygı göstermelidir. Mısır'ın hızla meşru bir hükümete ve halkın sosyo-ekonomik ve demokratik özlemlerini karşılayan demokratik yapılara dönmesi son derece önemlidir. AB mümkün olan en kısa sürede demokratik seçimlerin yapılması gereğini özellikle vurgular" denildi.
Mısır'da demokratik prensiplere bağlı tüm siyasi güçlerin katılacağı esaslı diyalog çağrısı yapan AB, özgür ve adil seçimler ve anayasa dahil önümüzdeki süreci Mısır halkının tayin etmesi gereğini vurguladı.
AB açıklamasında, "Başarılı bir netice, bu yöne teşvik ettiğimiz Hürriyet ve Adalet Partisi dahil bütün siyasi aktörlerin özgür katılımına bağlıdır" ifadesi kullanıldı.
Mısır'da derbecilerin atadığı geçici cumhurbaşkanının normalleşme takvimini not eden AB, hesap verilebilirlik dahil hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklere ve adil yargılanma hakkına tam saygı istedi.
Açıklamada, "Bütüm medya serbestçe görev yapabilmeli ve gazeteciler mesleki çalışmaları nedeniyle cezalandırılmamalıdır. AB, geçici makamları siyasi gözaltıların ve diğer tür tacizlerin yapılmaması için her türlü çabayı göstermeye zorlar. Tüm siyasi tutuklular serbet bırakılmalı ve haklarındaki ceza davaları şeffaf bir şekilde hızla gözden geçirilmelidir" değerlendirmesinde bulunuldu.
AB açıklamasında, darbecilerin atadığı yönetime barışçıl gösterilere izin vermesi ve göstericilerin güvenliğinin sağlaması çağrısı yapılırken, aşırı güç kullanılması ve şiddete başvurulmasından esef duyulduğu da kaydedildi.

AK Parti'den Bahçeli'nin sözlerine tepki AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Bahçeli'nin sözlerini değerlendirdi. 14 Temmuz 2013 Pazar

AK Parti'den Bahçeli'nin sözlerine tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Bahçeli'nin sözlerini değerlendirdi.

14 Temmuz 2013 Pazar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, uzlaşılan 48 maddenin Meclis Genel Kuruluna getirilmesinin "erken ve gereksiz" olduğu yönündeki sözlerini eleştirdi.

Çelik, Bahçeli'ye, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın "anayasaya desteğe hazırız" sözünü hatırlatarak cevap verdi.

Hüseyin Çelik şöyle devam etti:

“MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır basın toplantısı düzenledi. Başbakan’ın bu teklifini yapmaya hemen hazırız dedi. Bizim şartımız şurtumuz da yok dedi. Esasen bu 48 maddenin TBMM’den geçirilmesi, yasalaşması sayın Bahçeli’nin teklifidir dedi, hodri meydan dedi. Bütün bunlar kamuoyunun gözü önünde yapılan basın toplantısında söylendi. Grup başkanvekiliniz bunları söyleyecek. Şart şurt yok diyecek sayın Bahçeli’nin teklifi diyecek, hodri meydan diyecek, peki buna karşılık Bahçeli bu çok erken zamansız ve gereksiz bir tekliftir diyor. MHP çok kalabalık bir parti olsa, AK Parti gibi olsa iktidar gibi büyük yük olsa, Bahçeli hergün bir vilayete gitse, diyeceğiz ki birbirleri ile irtibat kurumadılar. Dolayısı ile böle bir yol kazasına uğramış olabilirler ama topu topu avuç kadar milletvekiliniz var. Grup başkanvekili böyle diyecek ama sayın Bahçeli bayramlık ağzını açacak binbir türlü hakaretle birlikte, buna gerek yoktur diyecek”

AA 14 Temmuz 2013 18:22 KUDÜS İsrail Turizm Bakanı Landau, uluslararası basında yer alan İsrail'in Suriye'nin liman kenti Lazkiye'ye hava saldırısı düzenlediğine ilişkin haberleri yalanlamadı

İsrail Lazkiye'ye saldırı iddialarını yalanlamadı

AA 14 Temmuz 2013 18:22 KUDÜS

İsrail Turizm Bakanı Landau, uluslararası basında yer alan İsrail'in Suriye'nin liman kenti Lazkiye'ye hava saldırısı düzenlediğine ilişkin haberleri yalanlamadı.

İsrail, Suriye'ye hava saldırısı düzenlediği iddialarını yalanlamadı.

Turizm Bakanı Uzi Landau, uluslararası basında yer alan, İsrail'in 5 Temmuz tarihinde Suriye'nin liman kenti Lazkiye'de silah deposuna hava saldırısı düzenlediğine ilişkin haberler hakkındaki soruya cevap vermedi.

İddiaları yalanlamayı veya teyit etmeyi reddeden Landau, İsrail ordusunun tehlikeli ve ileri teknolojik silah sevkiyatına karşı kendini koruma hakkı olduğunu söyledi.  

Uluslararası basında yer alan haberlerde, İsrail'in, 5 Temmuz tarihinde Lazkiye'de Rusya'dan sevk edilen gemi savar füzesi "Yakhont"un da bulunduğu bir silah deposuna hava saldırısı düzenlediği ve Suriye ordusuna bağlı 20 askeri öldürdüğü ileri sürülmüştü. 

Sayın Bahçeli, siz Ankara’da kuluçkaya oturmuş bir zavallısınız 14 07 2013 1992-2002 arasındaki KARANLIK DÖNEM tam olarak aydınlanmadan Türkiye “Aydınlanma” sürecini tamamlayamaz

AKP'li Hüseyin Çelik: Bahçeli, siz bir zavallısınız.

 

AKP’li Hüseyin Çelik, Devlet Bahçeli’nin Yeni Anayasa'yla ilgili açıklamalarına yanıt verdi. 

Çelik, 

'Sayın Bahçeli, siz Ankara’da kuluçkaya oturmuş bir zavallısınız' 

dedi


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun üzerinde anlaştığı 48 maddeyi TBMM’de yasalaştıralım” teklifini eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten sert yanıt geldi.

Çelik, “Bahçeli, ‘Bu çok erken, çok gereksiz bir teklifti’ diyor. MHP, AK Parti gibi bir parti olsa, iktidar gibi omzunda büyük bir yük olsa, her hafta bir ülkeyi dolaşsa, diyeceğiz ki birbirleriyle irtibat kurmakta zorlanıyorlar. Diyeceğiz ki böyle... Topu topu bir avuca sığacak kadar milletvekiliniz var. Grup Başkanvekili başka bir şey söylüyor. Bugün Sayın Bahçeli bayramlık ağzını açacak ‘Buna gerek yoktur’ diyecek...” dedi.

Çelik’in sert ifadeler içeren konuşmasının satır başları…

 

Tek dil değil, resmi dil Türkçe

 

“Türk milleti isminden de kimsenin bir rahatsızlığı yok. Ankara başkent olarak kalmalıymış. Ankara zaten başkent. Çok komik oluyorsunuz. Ay-yıldızlı bayrakla ilgili bir problem mi var? Diyor ki, ‘Tek dil Türkçedir.’ Hayır, Sayın Bahçeli, resmi dil Türkçedir ve Türkçe olarak kalacaktır. Başka bir şey daha söylüyor. Etnik ve bölgesel dillerin tanınmasına müsaade etmeyeceklermiş. Bir yerde bir etnisite varsa, orada insanların bir dil vardır. İnsanların dilini tanımamak senin ne haddine? Onu nasıl tanımamazlıktan gelirsiniz?”

 

'Başbakan şuraya varmaya çalışıyor'

 

“Biz burada ülkemize iyi bir şey kazandırmaya çalışıyoruz. Bahçeli soruyor Başbakan’a ‘Sen bu anayasa ile nereye varmaya çalışıyorsun?’ diyor. Başbakan şuraya varmaya çalışıyor. 2011 beyannamemizde var. 2023 AK Parti Siyasi Vizyon belgemizde var. Komisyonlarda var. Biz gerçek manada ileri standartlarda olan bir Türkiye istiyoruz. Bildiğiniz gibi 25 Haziran’da malumunuz, Kuzey Irak’taki Selahattin kentinde bir saldırı meydana geldi. Burada 13 Türkmen hayatını kaybetti. Türkiye bu vefat eden insanların cenaze merasimlerinden tutunda, diğer insanlarla yakından ilgilenmiştir.”

 

'Uçağa binmeye bile korkuyorsunuz'

 

“Sayın Bahçeli, Allah aşkına siz kaç kere Bakü’ye, Bişkek’e, Taşkent’e, Kırım’a, Lefkoşa’ya gittiniz? Sayın Başbakan, Türkiye’nin herhangi bir vilayetine gider gibi buralara gitti. Sayın Bahçeli siz uçağa binmeye bile korkan, Ankara’da kuluçkaya oturmuş bir zavallısınız. Türk dünyası üzerinden sözüm ona bize saldıracak. Biz Türk dünyasında önemsenmiyormuşuz. 

Sayın Bahçeli ölen insandır, ölen Müslümandır. 

Biz soydaş ve soydaş olmayan diye nitelendirmeyiz. 

Bunu yapan sizin gibi ırkçı bakış açınıza sahip olanlardır.”

 

 14 Temmuz 2013 Pazar

Yiğit BULUT

1992-2002 arasında özellikle 2001’de Türkiye’de ne oldu?

 

 

Bugün “Türkiye’de neler oluyor” diyenler, 2001 yılında “neler olduğunu, yaşananın tam olarak nasıl adlandırılabileceğini” ve en önemlisi vatandaşlardan yöneticilere, bürokratlardan siyasetçilere kadar birçok ismin, nelere “bilerek-bilmeyerek” alet olduklarını, hangi suça iştirak edip, kimlere yol verdiklerini sorguluyorlar mı ?

Sevgili dostlar, “2001 krizi” diye algılanan ve “anayasa atıldı” gibi anlamsız bir etiketle sunulan süreç, 

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumlarına içeriden-dışarıdan planlanıp-yönetilen bir diz çöktürme”

 darbesi olup, “dönemin iktidar sahipleri” başta olmak üzere birçok şahıs ve kurumun, isteyerek-istemeyerek suça iştirak etmeleri ile sonuçlanmıştır!

Sonuç 1: 2001’de yaşananların “anayasa atılması” ile en küçük bir bağı yoktur! O sadece “işin paketi” olup, Türkiye “iç-dış YERLEŞİK DÜZEN” tarafından her anlamda çarpılıp, budanıp, boyunduruk altına alınmış ve “refleks göstermesi” gerekenler, finansal-entelektüel eksiklikleri ve siyasi basiretsizlikleri sonucu maalesef ağzı açık yaşananları seyretmişlerdir...

Peki 2001’de tam olarak ne oldu?

Bu ülkede neden yaşanana tam bir teşhis konamadı ve “anayasa atıldı” gibi basit bir etiketleme genel kabul gördü?

Bu noktada yaşananları bir daha hatırlayalım;

1- 1999 yılının 6. Ayından itibaren Türkiye, tarihinin en büyük para-sermaye piyasaları “manüpülasyonuna” muhatap olmuş ve “AB-IMF” algılaması altında İMKB 100 endeksi 1999-6. Ayından başlayarak 2000-17 Ocak sabahına kadar “dolar bazında” 9 katına kadar şişirilmiştir...

2- Bu giriş yaşanırken MB ve Siyasi Otorite “ne olduğunu” idrak edemeyerek veya etmesine rağmen “sessiz-tepkisiz” kalarak, “şişirme” operasyonuna iştirak etmiştir...

3- 2000 yılı Ocak ayında Sermaye Piyasaları “EN NOKTASINA” değerken, 17 Ocak sabahı “İÇ-DIŞ Yerleşik Düzen’in” BOŞALTMA operasyonu başlamış ve bu süreç 2001-18 Şubat sabahına kadar devam etmiştir...

4- 2000-17 Ocak ile 2001-18 Şubat arasında İMKB endeksi dolar bazında 1999 seviyesine dönüp neredeyse “9 kat değer” kaybederken, Türkiye 10 milyar dolar cari açık vererek Cumhuriyet Tarihi rekorunu kırmıştır...

5- Bu satış ve Türkiye’yi BOŞALTMA sürecinde, sermaye piyasası takası 15,3 milyar dolardan 3 milyar dolara inmiş, hazine bonosu takası da 13 ayda yarıdan fazla erimiştir...

6- EN ÖNEMLİSİ; Türkiye’den BU BÜYÜK ÇIKIŞ-BÜYÜK SOYGUN olurken; MB ve SİYASİ OTORİTE “sessiz-tepkisiz-eylemsiz” kalarak SUÇA iştirak etmiş ve DOLAR kurunu “dalgalanmaya bırakmayarak, sabit-lineer tutarak” SOYGUNCULARA İSTEDİĞİ KURDAN DOLAR vermiştir!

7- Bu “fonlama” Cumhuriyet tarihinin en büyük MALİ SUÇ sürecine, kolektif EN BÜYÜK CEHALETİN eklenmesiyle veya eylemsizlik yoluyla YOL açmaktır! Kaç liradan dolar alacağını bilen yerli-yabancı spekülatörler, Merkez Bankası nezaretinde Türkiye’nin varlıklarını “şişirme-söndürme” operasyonları ile kendi ceplerine transfer ederek Dünya tarihine geçecek BÜYÜK SOYGUN’u gerçekleştirmişlerdir... Bu operasyonların yapılabildiği ülkelerde, yönetenlerin “finansal-entelektüel” birikimlerinin zayıf olması ve ne olduğunu anlayamayanların sessiz kalması, anlayanların da bazen maalesef iştirak etmesi en önemli detaydır!

8- İlk dalga sonrası 2001-21 Şubat öncesi bildikleri dolar kurundan (600,000’lerden) dolara geçenler, “Anayasa atıldı algılaması” ile birlikte Siyasi Otorite-Merkez Bankası nezaretinde İKİNCİL dalga hareketine başlamışlardır...600,000’lerden aldıkları dolarları 1,350,000 üstünde satarak ANA operasyon  tamamlanmıştır !

9- İşin “finansal kısmı” bitince “Siyasi Manipülasyon” başlamış ve maalesef TÜRKİYE’nin altın anahtarı “muhtar bile seçilmemiş” Derviş’e teslim edilmiştir!

10- Derviş, “Milli Bakışlar” eşliğinde 15 günde 15 yasa çıkartmış ve maalesef kendisine direnen tek isim olan Enis Öksüz’ün de koltuğunu da altından çekerek, almıştır !

11- İşin en acı tarafı, Türkiye toplumsal olarak yaşananı analiz edememiş ve işi yapanların medya yoluyla koydukları “anayasa atıldı kriz çıktı” etiketi genel kabul görmüş ve bilincimize-bilinçaltımıza işlenmiştir!

Sevgili dostlar, 2001 süreci, İÇ-DIŞ-YERLEŞİK-İKTİDAR odakları tarafından da “bilerek-bilmeyerek” desteklenmiş ve içeride de ses vermesi gerekenler tarafından sessiz kalınarak destek olunmuştur! 2000-2001 dönemi Türkiye’nin en ağır “mali-siyasi-sosyolojik” suçlarını içerir ve maalesef bugüne kadar da ne olduğu, neden, nasıl olduğu araştırılmamış ve anlaşılamamıştır!

Sonuç 2: 2000-2002 dönemini araştıracak cesur insanlara ihtiyacımız var! Bu dosyayı açalım bakın içinden “NELER AMA NELER” çıkacak! Bugün ortada “Aslan” diye dolaşanlar ve birçok itibarlı olduğunu iddia eden “isimler” ne hale gelecek! Korkma Türkiye aç bu DOSYAYI! Dönemin “suça iştirak” etmiş “siyasetçilerini, medya mensuplarını, bürokratlarını, her meslekten isimleri” deşifre et! Burada çok önemli detayı da unutmayalım; 2001 dosyası “28 Şubat sürecinden ve 94 krizini yaratan 92 sonrası dönemden ayrı düşünülemez”! Olaya bu açıdan bakınca 2002’de taçlanarak biten dönem 1992’de Özal’ın Kürt politikasını değiştirme denemesi ile başlamış ve 1994 krizi, 28 Şubat süreci ve 2001 krizi ile sona ermiştir!

Sonuç 3: 2003’ten itibaren de aynı oyunlar “küçük-büyük” ölçeklerde yine oynanmış hatta fiili darbe denemeleri bile ortaya çıkartılmıştır. 2003 sonrası ülkeyi yönetenler kararlı bir şekilde bu saldırıya karşı durmuş ve Türkiye’nin kendi ekonomi politikalarını “IMF’den de bağımsız kalarak” devam ettirmişlerdir. Bu bağımsızlaşma olmasaydı bugün “çözüm süremiz” çok sert siyasi-finansal darbeler alabilirdi (şu an denenmiyor değil)!

Son söz: 

1992-2002 arasındaki KARANLIK DÖNEM tam olarak aydınlanmadan Türkiye “Aydınlanma” sürecini tamamlayamaz! 

Haydi Türkiye aç bu dosyayı! 

Korkma orada kendini görmeyeceksin!


 

Siirt Belediye Başkan Yardımcısı BDP'den ihraç edildi AA 14 Temmuz 2013 17:41 SİİRT BDP Siirt İl Başkanı İnan, yaşları küçük 2 kız çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp serbest bırakılan Siirt Belediye Başkan Yardımcısı Abdullatif Ç'nin partilerinden ihraç edildiğini söyledi

Siirt Belediye Başkan Yardımcısı BDP'den ihraç edildi

  AA 14 Temmuz 2013 17:41 SİİRT

BDP Siirt İl Başkanı İnan, yaşları küçük 2 kız çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp serbest bırakılan Siirt Belediye Başkan Yardımcısı Abdullatif Ç'nin partilerinden ihraç edildiğini söyledi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)  Siirt İl Başkanı Mehmet Ata İnan, Belediye Başkanı Selim Sadak ile BDP MYK Üyesi ve Kadın Meclisi Sözcüsü Pelin Yılmaz, parti il binasında, yaşları küçük 2 kız çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp serbest bırakılanSiirt Belediye Başkan Yardımcısı Abdullatif Ç'yle ilgili basın toplantısı düzenlendi. 

İl Başkanı İnan, Abdullatif Ç'nin partiden ihraç edildiğini belirterek, "Bu saat itibari ile bizim için böyle bir şahıs yoktur" dedi.

Belediye Başkanı Sadak ise Abdullatif Ç'yi artık başkan yardımcısı olarak görmediklerini ifade ederek, "Belediye meclis üyeliği de kendisine aittir. Fakat sanıyorum ki kendisi toplumun hassasiyetlerini dikkate alarak özellikle herkesin çok duru bir ay olarak kabul ettiği ramazan ayında olayın yaşanmış olmasını değerlendirir bize ve partimizi zorlamadan meclis üyeliğinden istifa edeceğini düşünüyorum" diye konuştu.

BDP MYK Üyesi ve Kadın Meclisi Sözcüsü Yılmaz da bu olayın ortaya çıkmasından hemen sonra Abdullatif Ç'nin görevden alındığını hatırlatarak şöyle konuştu:

"Son süreçte 8 uzman çavuşun Bingöl de bir kız çocuğuna tecavüzleri sonucu bizlerden demokratik özgür kadın hareketi olarak hem BDP Meclisi olarak alanlarda olduk. Şunu ifade edelim bu tür suçlar kim tarafından gelirse gelsin aynı tutumu sergileyeceğimizi tekrar belirtiyoruz. Bugün Abdullatif Ç’nin durumu da sömürgeciliğin içimizdeki kişiliği değerlendiriyor ve derhal ihracını gerçekleştiriyoruz. Bu kişinin derhal tutuklanması gerekiyor. Bu kişinin derhal tutuklanmasını talep ediyoruz. Karar veren hakimin bir kadın olması da bizler açısından kınanacak bir durumdur. Bir kadın hakimin böylesi bir durum karşısında 17 yaşında bir kız çocuğunun rızası vardır diye tutuklama kararını reddetmesi ve tutuklamaması da hukuk sisteminin halen ne kadar gedikler içerisinde olduğunun bir göstergesidir."

Bu arada Siirt Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, Abdullatif Ç'nin Belediye Başkan Yardımcılığı ve Belediye Meclisi üyeliğinden istifa ettiği belirtildi. Açıklamada Abdullatif Ç'nin şu ifadelerine yer verildi:

"14.07.2013 itibariyle, ismimin karıştığı olayın bir komplo olduğunu belirtir, bu olaydan dolayı üyesi olduğum Barış ve Demokrasi Partisinin (BDP), itibarının zedelenmemesi için partimden, belediye başkan yardımcılığı ve belediye meclis üyeliğinden istifa ettiğimi tüm kamu oyunun bilgisine sunarım."

AA 14 Temmuz 2013 17:12 ANKARA Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çukurca'da teröristlerce kaçırılan müteahhidin akrabası olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yaşanan menfur olayı kınadığını bildirdi

Kaçırılan kişiyle akrabalık bağım yok

 AA 14 Temmuz 2013 17:12 ANKARA

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çukurca'da teröristlerce kaçırılan müteahhidin akrabası olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yaşanan menfur olayı kınadığını bildirdi.

Arınç, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, bir internet sitesinde kendisiyle ilgili yanlış anlaşılabilecek bir haberin yer aldığını belirtti.

"Kalekol inşaatına fidye baskını" başlıklı haberde akrabası olduğu iddia edilen bir kişinin fidye talebiyle kaçırıldığı bilgisine yer verildiğini bildiren Arınç, şunları kaydetti:

"Öncelikle kaçırılan kişiyle herhangi bir akrabalık bağım bulunmamaktadır. İlgili haberin bu kapsamda değerlendirmesini rica ederim. Bunun yanında menfur olayı kınıyorum. Kaçırılan vatandaşımıza geçmiş olsun diyorum. En kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını temenni ederim."


MHP evet dediği görüşten dönmüş durumdadır AA 14 Temmuz 2013 17:16 İSTANBUL Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ''Öyle görünüyor ki MHP yeniden bir değerlendirme yapıp önce 'evet' dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır''

MHP evet dediği görüşten dönmüş durumdadır.

  AA 14 Temmuz 2013 17:16 İSTANBUL

Başbakan Yardımcısı Bozdağ,  

''Öyle görünüyor ki MHP yeniden bir 

değerlendirme yapıp önce

 'evet'

 dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır'' 

dedi.

 

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin, 

"Öyle görünüyor ki MHP, yeniden bir değerlendirme yapıp önce 

'evet'

 dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır. Tabii kendi kararlarıdır"

 dedi.

Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) iftar programına katılmak üzere Almanya'ya giden Bozdağ, hareketinden önce Atatürk Havalimanı VİP Salonu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili açıklamalarına değinen Bozdağ, 2 yıldır çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun, kendisine tayin edilen sürenin 31 Aralık 2012'de dolmasına rağmen çalışmalarını sonlandıramadığını söyledi.

Bozdağ, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in parti liderlerine yaptığı ziyaretler sonucunda, 1 Mayıs'a kadar yeni bir sürenin ortaya çıktığını hatırlatarak,

 "Ondan sonra da bitmeyince 1 Temmuz'a kadar ilave bir süre alındı. 

Yaklaşık 2 yıl oldu. 

Henüz 48 madde üzerinde bir uzlaşma var.

 150 civarında maddenin görüşüldüğünü görüyoruz.

 Bunun geri kalan 102 maddesi üzerinde şu ana kadar bir mutabakat yok"

 diye konuştu.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili  

 

"Bunca zaman çalışıldı. 

Üzerinde uzlaşılan 48 madde var. 

Gelin bu 48 maddeyi yasalaştıralım" 

 

yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

 

"Tabii buna MHP Grup Başkanvekili 

sayın Mehmet Şandır, parti adına yaptığı 

açıklamada, sayın Başbakanımızın bu çağrısına 

destek verdiklerini, hatta bu görüşün sayın 

Bahçeli tarafından Meclis Başkanı'na da 

iletildiğini ifade etti.

 

 Ama aradan bir veya iki gün geçti.  

 

Sayın Bahçeli bugün başka bir açıklamada bulundu.

 'Biz buna destek vermeyeceğiz şeklinde' 

bir değerlendirmesi oldu."

Bozdağ, grup başkanvekillerinin genellikle grup başkanı adına konuştuklarını bildiklerini ifade ederek, 

"Grup başkanı da sayın Bahçeli'dir. 

Şandır'ın, sayın Bahçeli ile istişare etmeden 

konuşması, bu gibi bir konuda açıklama 

yapması, pek olası gözükmüyor. 

 

Ama öyle görünüyor ki MHP yeniden bir değerlendirme yapıp önce 

'evet' 

dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır. 

Tabii kendi kararlarıdır" 

değerlendirmesinde bulundu.

CHP'li Sapan'ın Başbakan'ın kızına yönelik tweeti

Gazetecilerin, CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızına yönelik attığı tweetle ilgili soru üzerine Bozdağ, Sapan'ı kınadığını bildirdi. 

Bozdağ, hiçbir milletvekilinin toplumun değerleriyle bağdaşmayan eylem ve söylemde bulunmaması gerektiğine dikkati çekerek, 

 "Maalesef şu anda çok kötü bir durumda. 

Milletvekillerinin söyledikleri ifadeler kabul edilemez durumdadır. 

En son CHP milletvekilinin yaptığı açıklama büyük bir seviyesizliğin somut göstergesi olarak ortada duruyor. 

Ben bunu kınıyorum. 

Dilerim bundan sonra böyle bir hadise olmaz"  diye konuştu. 

Açıklamanın ardından Bozdağ ile beraberindeki heyet, THY'ye ait tarifeli uçakla Almanya'ya hareket etti.

Türkiye, hiç anayasası yokmuş gibi oturup yeni anayasa yapabilmeliydi AA 14 Temmuz 2013 11:26 BURSA 48 maddede uzlaştık

Millet yeni bir anayasa istiyor

 AA 14 Temmuz 2013 11:26 BURSA

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, milletin yenilenmiş bir anayasadan yana olmadığını, yeni bir anayasa istediğini söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, 

"Millet yenilenmiş bir anayasadan yana   değil.     

                    Millet yeni bir anayasa istiyor" 

               dedi.

Çelik AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de hep millet eksenli değil, devlet eksenli anayasalar hazırlandığını ve ülkenin bu şekilde yönetildiğini söyledi.

Anayasaların, devlet karşısında bireyi ve milleti koruması gerekirken ülkede şimdiye kadar uygulanan anayasaların millete karşı devleti koruduğunu vurgulayan Çelik, 

"Anayasa çalışmaları başlamadan önce komisyonun bir çalışması oldu. 

Türkiye'de yoğun bir şekilde bölgeler, iller tarandı. 

'Anayasa ile ilgili millet ne istiyor?'

 sorusu yöneltildi.

 Millet yenilenmiş bir anayasadan yana değil. Millet yeni bir anayasa istiyor"

 ifadesini kullandı.

Gelinen noktaya bakıldığında, yeni anayasa yerine restorasyon anayasasının konuşulup tartışıldığını dile getiren Çelik, mevcut anayasanın ruhunun ortada olduğunu anlattı.

Mevcut anayasada birçok değişiklik yapıldığını hatırlatan Çelik, şöyle devam etti:

"Şimdi

 '48 maddede uzlaştık' 

deniliyor. 

82 Anayasası durduktan sonra bunun neyini değiştirirseniz değiştirin ne kadar yeni anayasa olacak bu? 

 

AK Parti olarak biz yeni bir anayasa taahhüdüyle yola çıktık ama siyasi partilerin geldiği noktayı görünce doğrusu üzülmemek mümkün değil. 

 

Burada 

 

'82 Anayasası'nın ruhu kalsın, burada düzenlemeler, iyileştirmeler yapalım' 

 

yaklaşımının, gerçekten anayasa değişikliği açısından üzüntü verici bir tablo olduğunu belirtmek istiyorum. 

Türkiye, hiç anayasası yokmuş gibi oturup yeni anayasa yapabilmeliydi.

 Siyasi partilerin bu olgunlukta, bu vizyonda olmaları gerekirdi. 

Tabii ki 24 ve 61 anayasalarındaki gibi 

'Ülkenin idare şekli cumhuriyettir'

 gibi değiştirilmesi mümkün 

olmayan maddeler konulup bunun yanında ana

 konu ve ana başlıklar belirlenip yeni bir anayasa yazılmalıydı. 

Bu anayasanın ruhu da millet olmalıydı ama böyle bir anayasayı 

gerçekleştirme imkanı bu parlamentoda ne yazık ki olmadı. 

İşin özü; bizim istediğimiz, yenilenmiş değil, yeni bir anayasa yapılmasıydı."

Başkanlık sistemiyle ilgili tartışmalar

TBMM'de yeni anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmalara başkanlık sisteminin de eklendiğine işaret eden Çelik, öncelikle milletin sesine kulak verilmesi gerektiğini kaydetti.

 

Çelik, hiç kimsenin, 

"Yeni bir anayasa yapılmasın" 

demediğini ancak partilerin TBMM'ye geldiğinde farklı bir tablo sergilediğini belirterek, şöyle konuştu:

 

"Başkanlık sistemi olur veya olmaz. 

Yeni bir anayasa konusunda milletin, siyasi partilerin kararı var. 

Bu yeni düşündüğümüz anayasayı mevcut 

parlamenter sistem esaslı da yapabilirsiniz.

 

 Onun tartışmasını yaparsınız. 

Burada karşı çıktığım ve anlamakta zorlandığım;

 millet

'yeni anayasa' 

diyecek, partiler

 'yeni anayasa'

 diyecek ama 82 Anayasası'nın ruhunu 

koruyarak masada oturup tadil işi 

yapacaksınız, yeniden düzenleyeceksiniz.

 

 Bu ruh durduğu sürece yapılanın ne katkısı 

olacak? 

 

Onu da önümüzdeki süre içinde göreceğiz."

Piyangoya umut bağlayanların sayısı azalıyor AA 14 Temmuz 2013 11:46 ANKARA Geçen yıl satılan Milli Piyango bileti sayısı önceki yıla göre yüzde 2,5'lik gerilemeyle 1 milyon 782 bin 213 azaldı

Piyangoya umut bağlayanların sayısı azalıyor

AA 14 Temmuz 2013 11:46

ANKARA

Geçen yıl satılan Milli Piyango bileti sayısı önceki yıla göre yüzde 2,5'lik gerilemeyle 1 milyon 782 bin 213 azaldı.

Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl 5'i özel piyango olmak üzere 33 çekilişi düzenlendi.

Bu çekilişlerde toplam 69 milyon 775 bin 570 piyango bileti satan idare, 558 milyon 123 bin 201 lira gelir elde etti. Talihlilere 327 milyon 348 bin lira ikramiye ödemesi yapılırken ikramiye ödeme oranı yüzde 58,65 oldu. Piyango oyunu satış gelirlerinin şans oyunları toplam satış gelirleri içerisindeki payı yüzde 25,2 düzeyinde gerçekleşti. 

İdarenin bilet satışları önceki yıla göre azaldı. Milli Piyango, 2011'de bastırılan 92 milyon 550 bin biletin 71 milyon 537 bin 783'ünü sattı. Geçen yıl bastırılan bilet sayısını 96 milyon 600 bine çıkaran idare, bunların 69 milyon 755 bin 570'ini satabildi. Geçen yıl satılan bilet sayısı önceki yıla göre yüzde 2,5'lik gerilemeyle 1 milyon 782 bin 213 azaldı. Satılamayan bilet sayısı 2011'de 21 milyon 12 bin 217 iken geçen yıl basılan bilet sayısının artması ve satışların da azalmasıyla idarede kalan bilet sayısı 26 milyon 844 bin 430'e çıktı. Satılamayan bilet oranı 2011'de yüzde 23 seviyesindeyken geçen yıl bu oran yüzde 28'e ulaştı.

Çeyrek bilet zirvede

Geçen yıl satılan biletlerin kupürlere göre dağılımına bakıldığında çeyrek biletin uzak ara önde bulunuyor. Satılan biletlerin 63 milyon 935 bin 663'ünü çeyrek biletler oluştururken, 4 milyon 361 bin 327 yarım, 1 milyon 458 bin 580 tam bilet satışı gerçekleştirildi. Çeyrek biletlerin satışlar içindeki payı yüzde 91,66'yı bulurken, yarım biletlerin oranı yüzde 6,25, tam biletlerin oranı yüzde 2,09'da kaldı.

3 biletten 2'si yılbaşı çekilişinde satıldı 

Milli Piyango, bilet satışları ve satış gelirleri yılbaşı özel çekilişinde zirveye ulaştı. Piyango oyununun satış gelirlerinin yaklaşık yüzde 66,14'ü yılbaşı özel çekilişinden sağlandı. Geçen yılki bilet satışlarının da yaklaşık 3'te 2'si yılbaşı özel çekilişinde gerçekleştirildi. Geçen yılın en yüksek ikramiyesi olan 45 milyon lira, yılbaşı özel çekilişinde İstanbul, İzmir, Muğla ve Adana'da satılan 6718374 numaralı bilete isabet etti.   

Bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz AA 14 Temmuz 2013 16:41 EDİRNE Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım, "Henüz aldığımız bir karar yok ama büyük ihtimalle bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz olacak"

Bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz

AA 14 Temmuz 2013 16:41

EDİRNE

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım, "Henüz aldığımız bir karar yok ama büyük ihtimalle bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz olacak" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,  "Henüz aldığımız bir karar yok ama büyük ihtimalle bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz olacak" dedi.

Pazarkule- Edirne bağlantı yolunun açılışına katılmak üzere Edirne'ye gelen Bakan Yıldırım, Vali Hasan Duruer'i makamında ziyaret etti.

Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, bugün kentte önemli bir yatırımın temelini atacaklarını söyledi. 

Edirne'deki tarihi ve kültürel mirasın, köprülerin, harap olmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Bakan Yıldırım, ''Bugün Pazarkule- Edirne bağlantı yolunun (Karaağaç Köprüsü) temelini atacağız. Tarihi köprülerimizin harap olmasına, eskimesine izin vermeyeceğiz. Yeni köprülerle inşallah trafiği tarihi köprülerden alacağız. Bu köprüleri de ziyaretçilerin, Edirneliler'in hizmetine sunacağız'' dedi.

Bir gazetecinin, "Ramazan Bayramı'nda köprüler ücretsiz olacak mı?" sorusuna Yıldırım, "Biliyorsunuz bugüne kadar uygulama, bayram süresince ücretsiz hale getirmekti. Henüz aldığımız bir karar yok ama büyük ihtimalle bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz olacak" yanıtını verdi. 

Bakan Yıldırım, bir gazetecinin "1997 yılında Demirhanlı Havalananı'nın temeli atılmıştı, sonra bir gelişme olmadı. Bununla ilgili gelişme var mı?" sorusu üzerine de gerekli talimatı verdiğini etüt ve inceleme çalışması başlattıklarını belirtti.

Ziyarette, Vali Duruer, Bakan Yıldırım'a  Edirne'yi simgeleyen çeşitli hediyeler verdi.

Mursi yeniden göreve gelmeden diyalog olmayacak AA 14 Temmuz 2013 16:36 KAHİRE Hürriyet ve Adalet Partisi, siyasi sürece katılmaları konusunda ordudan talep geldiğini açıkladı


Mursi yeniden göreve gelmeden diyalog olmayacak

 AA 14 Temmuz 2013 16:36 KAHİRE  

Hürriyet ve Adalet Partisi, siyasi sürece katılmaları konusunda ordudan talep geldiğini açıkladı.

Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) liderlerinden ve feshedilen Şura Meclisi Üyesi Saad Amara, ordu içindeki yüksek rütbeli askerlerden siyasi sürece katılmaları konusunda talep geldiğini bildirdi.

AA muhabirine konuşan Amara, üst düzey askeri bir yetkilinin HAP yetkilileriyle görüşüp geçici yönetimin kurumlarıyla diyaloga geçmesini istediğini belirterek, "Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ve HAP yetkilileri, bu talep karşısında, askeri darbeyle görevden alınan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yeniden göreve gelmeden hiçbir makamla diyaloga girmeyeceklerini ifade etti" dedi.

Mursi taraftarlarının Rabiatu'l Adeviye Meydanı'ndaki gösterilerinde 17. güne girdiğini dile getiren Amara, başka meydanlarda da barışçıl gösteriler yaparak bunu askeri yönetim karşıtı bir devrime dönüştüreceklerini söyledi.

İhvan liderlerinden Muhammed Baltacı da daha önce yaptığı açıklamada, Mursi'nin yeniden göreve gelmesi şartıyla erken seçime gidilebileceğini kaydetmişti.

AA 14 Temmuz 2013 16:24 TAHRAN İran'ın yeni cumhurbaşkanı Ruhani, Mısır halkının aldığı tüm kararlara saygı duyulmasını umduklarını söyledi

Mısır halkının aldığı kararlara saygı duyulmasını umuyoruz

AA  14 Temmuz 2013 16:24 TAHRAN  

İran'ın yeni cumhurbaşkanı Ruhani, Mısır halkının aldığı tüm kararlara saygı duyulmasını umduklarını söyledi.

İran'da geçen ay yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Hasan Ruhani, "Mısır’daki gelişmelerin ülke halkının çıkarlarını gözetecek şekilde ilerlemesini ve Mısır halkının aldığı tüm kararlara saygı duyulmasını umduklarını" söyledi.

Mevcut Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'dan görevi gelecek ayın başında devralacak olan Ruhani'nin çalışma ofisinden yapılan açıklamaya göre, Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Marzuki, Ruhani’yi telefonla arayarak cumhurbaşkanı seçilmesini ve Ramazan ayını tebrik etti.

Marzuki, İran’dan, Suriye’de ateşkes sağlanmasına yardımcı olmasını da istedi.

İran'ın yeni cumhurbaşkanı Ruhani de tüm İslam ülkelerinin Müslümanlar arasındaki savaş, çatışma ve şiddeti engellemek için çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi. Ruhani, "İran bu konuda tereddüt etmeden gerekli adımları atacaktır. Dünyanın neresinde olursa olsun, Müslümanlar arasındaki savaş ve çatışmalara her zaman ve özellikle de mübarek Ramazan ayında karşıyız" ifadelerini kullandı.

Mısır halkının kararına saygı duyulmalı

Mısır konusunun da ele alındığı görüşmede Ruhani, "Mısır’daki gelişmelerin ülke halkının çıkarlarını gözetecek şekilde ilerlemesini ve Mısır halkının aldığı tüm kararlara saygı duyulmasını umuyoruz” dedi.

Mısır’daki olaylardan duyduğu üzüntüyü dile getiren Tunus Cumhurbaşkanı Marzuki'nin de "Mısır ve tüm İslam ülkelerine güven ve huzurun geri gelmesi için el birliğiyle çabalamalıyız" dediği belirtildi.

AA 14 Temmuz 2013 16:18 İlk kıblemizin işgalcisi siyonizme hizmet insanlık suçudur Mısır darbesini desteklemek beyinsizliktir ve Mescid-i Aksa'ya ihanettir

Suudi Arabistan'ı protesto ettiler

AA 14 Temmuz 2013 16:18

Kıble Platformu, ordunun yönetime el koyduğu Mısır'a maddi destek veren Suudi Arabistan yönetimini protesto etti.

Kıble Platformu, ordunun yönetime el koyduğu Mısır'a maddi destek verdiği gerekçesiyle Suudi Arabistan yönetimini protesto etti. 

Suudi Arabistan'ın Levent'teki İstanbul Başkonsolosluğu önünde Kıble Platformu adına basın açıklamasını yapan Adem Çevik,  "Suudi diktatörlüğü, Mısır'da  meşru bir seçimle gelmiş Mursi'yi yıkmak için 5 milyar dolar vererek, darbeye yardımcı oldu. Bunu lanetlemek için buradayız" dedi.

Bu yardımın Müslümanlar'a ihanet anlamına geldiğini savunan Çevik, Suudi Arabistan'ı "İslam'a, adalete, meşruiyete, davet ediyorum" ifadesini kullandı.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nı (İİT), Avrupa Birliği'ni ve Birleşmiş Milletleri de kınadıklarını belirten Çevik, "Afrika Birliği kadar olamadılar, darbe kelimesini ağızlarına alamadılar" değerlendirmesinde bulundu. 

"Darbe bir insanlık suçudur" diyen Çevik, "İİT, darbeye destek vermesinden dolayı Suudi Arabistan'ın üyeliğini askıya almalıdır" görüşünü dile getirdi.

Mısır'da askeri müdahale sonrasında yaşanan ölümlerden Suudi Arabistan yönetiminin de sorumlu olduğunu savunan Çevik, "Terör finansmanı yasasına göre, Suudi Arabistan'ın tüm mal varlıkları Türkiye'de dondurulmalıdır" dedi.

Çevik, salı günü bu konuda bir dava açmaya hazırlandıklarını da söyledi.

Platform üyeleri, konsolosluk önünde 

"İlk kıblemizin işgalcisi siyonizme hizmet insanlık suçudur.

 Mısır darbesini desteklemek beyinsizliktir ve Mescid-i Aksa'ya ihanettir" 

yazılı bir pankart açtı.

Çevik daha sonra, Suudi Arabistan yönetiminin okuması ve anlaması için beraberinde getirdiğini belirttiği Kur'an-ı Kerim nüshasını, konsolosluğun girişine bıraktı.

Taliban'ın kaçırdığı Türk şoför serbest AA 14 Temmuz 2013 16:10 ANKARA Afganistan'da Taliban tarafından kaçırılan tır şoförü Kerim Yeşil, MİT'in girişimleriyle serbest bırakıldı

Taliban'ın kaçırdığı Türk şoför serbest

AA 14 Temmuz 2013 16:10 ANKARA

Afganistan'da Taliban tarafından kaçırılan tır şoförü Kerim Yeşil, MİT'in girişimleriyle serbest bırakıldı.

Afganistan'da Taliban'ın kaçırdığı Türk tır şoförü, MİT'in girişimleriyle serbest bırakıldı.

Alınan bilgiye göre, tır şoförü Kerim Yeşil, 16 Nisan 2013'te Afgan Taliban güçleri tarafından kaçırıldı.

Bir Türk firmasına ait ve gıda malzemesi taşıyan tıra, Türkmenistan-Afganistan arasındaki Akina sınır kapısından geçtikten sonra  Faryab-Cevizcan arasında kalan bölgede Taliban mensupları silahlı saldırıda bulunmuştu. Aracın yakıldığı saldırının sonunda Yeşil ve 6 Afgan askeri silahlı gruplarca kaçırılmıştı.

Yaşanan olayın ardından devreye MİT girdi. MİT'in yoğun faaliyetlerinin ardından Kerim Yeşil'in serbest bırakılması sağlandı. Dünden itibaren Afganistan'da güvenli bir bölgede tutulan Yeşil'in bugün Türkiye’nin Kabil Büyükelçiliğine getirilmesi, en kısa sürede ise Türkiye’ye dönmesinin sağlanması planlanıyor.

MİT son olarak, çalışmak amacıyla gittiği Afganistan’da Taliban tarafından kaçırılan 8 Türk vatandaşının Mayıs 2013’te Türkiye’ye getirilmesini sağlamıştı.

Nesli yok olmasın diye kafeslerde yetiştiriliyor SAMSUN AA 14 Temmuz 2013 12:00 Dinozorlarla aynı dönemde yaşayan ancak neslini günümüze kadar devam ettirmeyi başaran mersin balığının neslinin yok olmaması için çeşitli çalışmalar yürütülüyor

Nesli yok olmasın diye kafeslerde yetiştiriliyor

SAMSUN AA

14 Temmuz 2013 12:00

Dinozorlarla aynı dönemde yaşayan ancak neslini günümüze kadar devam ettirmeyi başaran mersin balığının neslinin yok olmaması için çeşitli çalışmalar yürütülüyor.

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi, Mersin Balıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Doç. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl, son dönemlerde alınan tedbirler ve insanların bilinçlenmesiyle, mersin balıklarında yetiştiriciliğin avcılığın yerini aldığını belirtti.

Mersin balıklarının dinozorlarla aynı dönemde yaşayan canlılar olduğunu belirten Tırıl, şöyle devam etti:

"Dinozorların nesli tükendi ama mersin balığı bugünlere ulaştı. Yok olmak üzereler, onları korumak zorundayız. Mersin balığının insandan başka hiçbir düşmanı yok. Çok güçlü bir yapıya sahiptir. Jeolojik devirlerden günümüze ulaşması da bunu kanıtlıyor. 20'nci yüzyıldaki barajlar, HES’ler, aşırı avcılık, su kirliliği, habitattaki bozulmalara karşı direnmiş ve hala direnme gösteren bir balık türü. Bu da mersin balıklarına hakettikleri önemi vermemiz gerektiğini gösteriyor.".

"Karadeniz'de yaşayan bazı türleri yok oldu"

 Araştırmalara göre Karadeniz'de yaşadığı bilinen 5 mersin balığı türünden ikisinin yok olduğunu, geri kalan üç türe de nadiren rastandığını anlatan Tırıl, şu bilgileri verdi:

"Alman mersini ve şip denilen türler yok oldu. Karadeniz’de artık sadece Rus mersini, mersin morinası ve sivrişka diye adlandırılan türler kaldı. Mersin balıkları, havyarı nedeniyle çok değerli.  Uluslararası bir öneme sahip ve ülkemizin de imzaladığı uluslararası sözleşmelerle koruma altında alındı. Avcılığı tamamen yasak ama bazen balıkçılarımızın ağlarına tesadüfen takılıyor. Ağdan yüzde 99 canlı çıkabilen balıklar. Çünkü çok güçlü yapıları var. Böyle bir durumda balıkçımızın balığı denize geri salması gerekir.”

Mersin balığı yetiştiriyorlar

Kızılırmak üzerinde bulunan Altınkaya Baraj Gölü'ndeki alabalık üretim tesislerinde mersin balığı yetiştirmeyle başlayan Muhammet Kıyak, yaklaşık 300 adet mersin balığı yetiştirdiğini anlattı.

Yavru olarak aldığı mersin balıklarına iki yıldan beri baktığını dile getiren Kıyak, "Kafes balıkçılığı yapıyoruz. Tesisimizdeki balık kafeslerinin yanına mersin balıkları için de bir kafes yaptık. Yavru olarak aldığımız balıklar iki yıl içinde 6-7 kilo ağırlığında gelmeye başladı. Mersin, çok dirençli bir balık türü. Çok zahmet gerektirmeyen ve gelişimini sürdüren balık türü. Deneme amaçlı olarak yetiştiriyoruz. Beş yıl bakacağız, eğer başarı sağlarsak üretimini artıracağız" ifadelerini kullandı.

Eyüp Sultan Türbesi yarın ziyarete açılacak AA 14 Temmuz 2013 15:09 İSTANBUL Restorasyon çalışmaları nedeniyle bir süredir ziyarete kapalı olan Eyüp Sultan Türbesi, yarın ziyarete açılıyor

Eyüp Sultan Türbesi yarın ziyarete açılacak

AA 14 Temmuz 2013 15:09 İSTANBUL 

Restorasyon çalışmaları nedeniyle bir süredir ziyarete kapalı olan Eyüp Sultan Türbesi, yarın ziyarete açılıyor.

 

Hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahabe Ebu Eyyub el-Ensari'nin mezarının yer aldığı ve özellikle cuma günleri, kandil ve bayramlarda ziyaretçi akınına uğrayan Eyüp Sultan Türbesi, yarından itibaren ramazan boyunca ziyaret edilebilecek. 

Altyapı, güçlendirme ve restorasyon çalışmaları nedeniyle bir süredir ziyarete kapalı olan Eyüp Sultan Türbesi, ramazan süresince 09.00-12.30 saatlerinde ziyaretçilere açık olacak.

Türbede restorasyon çalışmaları devam ettiği için içeride bekleme yapılmayacak. Ziyaretçiler bir kapıdan girip, dua ederek diğer kapıdan çıkacak. 

Eyüp Sultan Türbesi 

Hicret sırasında Hz. Muhammed'i evinde misafir eden sahabe Ebu Eyyub el-Ensari'nin mezarı, İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed'in hocası Akşemsettin tarafından keşfedildi ve üzerine türbe yapıldı.

Duvarlarında Sultan 1. Ahmed Han, Sultan 1. Mahmud ve Sultan 3. Selim Han tarafından yazılmış, bu mekanın kutsallığına işaret eden manzum kitabelerin yer aldığı Eyüp Sultan Türbesi'nin içinde ayrıca padişahların bir çoğunun ve ünlü hattatların kaleminden çıkmış levhalar bulunuyor.

Her cephesi, altta sivri boşaltma kemerli dikdörtgen biçimli, üstte ise sivri kemerli pencerelerle aydınlatılan türbenin içi ve dışı 16. ve 17. yüzyılın en güzel çinileriyle süslü. 

Ziyaret salonunda, Hz. Muhammed'in ayak izinin bulunduğu bir pano da yer alıyor.