BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Kolombiyalı gerilla örgütleri birleşme yolunda 2 TEMMUZ 2013 02:45

 Kolombiyalı gerilla örgütleri birleşme yolunda

2 TEMMUZ 2013   02:45


Kolombiya’nın en büyük iki gerilla örgütü 

 

FARC (Kolombiya Silahlı Devrimci Güçler) ve 

 

ELN (Ulusal Kurtuluş Ordusu) birleşme 

 

süreçlerini ‘güçlendirmek’ amacıyla bir araya geldi.

 

Nerede gerçekleştirildiği açıklanmayan 

görüşmede, Kolombiya’nın değişim sürecinin 

parçası olacak şekilde tüm politik ve sosyal 

güçlerin birleşmesi için çalışma ihtiyacının 

tartışıldığı belirtiliyor.

 

 

Geçmişte aralarında çatışma yaşanmış olan 

ELN ve FARC son yıllarda ortak silahlı 

saldırılar düzenliyordu.

Ülkedeki barış müzakereleri Kolombiya hükümeti ile FARC arasında yürülüyor.

ELN, müzakerelerde yer almamakla birlikte 

örgütün liderleri müzakerelere katılma isteği 

konusunda isteklerini beyan etmiş durumda.

FARC ile hükümet arasındaki müzakereler 

kapsamında taraflar son olarak toprak 

reformu konusunda anlaşmaya varmıştı.

Müzakerelerdeki yeni gündemse FARC’ın 

politik yaşama katılımı konusu.


 27 MAYIS 2013   01:36
Kolombiya'da hükümetle FARC örgütü arasındaki barış müzakerelerinde önemli gelişme… Taraflar toprak reform konusunda anlaşmaya vardı.
Bu ses/görüntü klibini oynatmak için Flash 8 veya daha yeni sürümleri gerekmektedir
Kolombiya'da hükümet ile solcu FARC militanları arasındaki barış görüşmelerinde kilit öneme sahip toprak reformu konusunda anlaşma sağlandı.
Küba'nın başkenti Havana'da bir açıklama yapan her iki tarafın temsilcileri, anlaşmanın Kolombiya'nın kırsal kesimlerinde önemli bir dönüşümü beraberinde getireceğini söyledi.
Havana'daki BBC muhabiri Sarah Rainsford, üzerinde anlaşma sağlanan yoksul köylülerin toprağa erişimi ile kırsal kalkınma konularının, Kolombiya Silahlı Devrimci Güçler'in (FARC) silahlı mücadeleye başlamasında önemli bir rolü olduğunu söylüyor.
Kolombiya hükümetinin baş müzakerecisi Humberto de la Calle, "Bu süreci desteklemek Kolombiya'ya inanmaktır." dedi.
Ülkede hükümet ile FARC, 50 yıllık savaşı sona erdirmek için dördüncü kez müzakere yürütüyor.
Kolombiya'nın en büyük gerilla grubu FARC, geçen yıl Kasım ayından bu yana hükümetle görüşmeler yürütüyor.
Görüşmelerde önemli mesafe kat edilmesine rağmen, her iki taraf, barış anlaşması sonuca ulaşmadan, anlaşma sağlanan tavizlerin hiçbirinin nihai bir anlam ifade etmeyeceğini vurguluyor.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yarım yüzyıllık bir çatışmayı sona erdirmeye yönelik Havana'da atılan bu temel nitelikte adımı kutluyoruz." dedi.
Kolombiya'da Marksist ilkelere dayalı bir devlet kurmak üzere yola çıkan FARC'ın son yıllarda kokain üretiminde kullanılan koka yaprağı yetiştirilmesine karıştığı belirtiliyor.


 14 ŞUBAT 2013 08:14
Kolombiya'da ülkenin en büyük isyancı grubu FARC ile ordu birlikleri arasında çıkan çatışmada en az yedi askerin öldüğü, beşinin ise yaralandığı bildiriliyor.
Çatışma, ülkenin güneyindeki Caqueta vilayetinde kırsal bir bölgede meydana geldi.
İsyancılar ile hükümet temsilcilerinin yaklaşık 50 yıllık çatışmalarını sona erdirmek için barış görüşmeleri yürüttüğü bir dönemde taraflar arasında çatışmalar da devam ediyor.
tıklayın Müzakerelerin başlamasıyla birlikte tek taraflı ateşkes ilan eden Kolombiya Devrimci Silahlı Güçler (FARC), geçen ay ateşkesi sona erdirmişti.
Kolombiya ordusu, San Antonio de Getucha köyüne bir isyancı saldırısı olacağının bilgisini edindiklerini belirtti.
Ordudan yapılan açıklamada, saldırıyı engellemek için düzenlenen askeri operasyon sırasında çatışma yaşandığı belirtildi.
Açıklamada, ordu birliklerinin FARC'ın güneydeki komando birliklerinin derinliklerine sızdıkları da belirtildi.
Kolombiya ordusu, isyancıların kayıplarının netleştirilemediğini de belirtti.
Kolombiya ordusu, müzakerelerle birlikte ateşkes ilan etmeye yanaşmamış, FARC'a karşı operasyonların ancak, barış anlaşmasına ulaşılmasıyla birlikte durdurulacağını duyurmuştu.
Barış görüşmeleri, Kolombiya'da 600 bin kişinin ölümüne yol açtığı tahmin edilen 50 yıllık silahlı çatışmalara son vermeyi hedefliyor.
FARC'ın ateşkese son verdiğini duyurduğu açıklamasında, ateşkes süresince saldırıda bulunmadıkları, ordunun maruz kalmış olabileceği kayıpların ise savunma amaçlı saldırılardan kaynaklandığını ifade etmişti.


Hollanda'dan Kolombiya'ya: Genç kadın gerillanın öyküsü

1 ŞUBAT 2013  08:20 
 
Kolombiya'ya dil öğrenmek için geldi, sol örgüt FARC'a üye oldu, bugün barış görüşmelerinde masada... Hollandalı FARC militanı Tanja Nijmeijer, BBC'ye konuştu.
Bu ses/görüntü klibini oynatmak için Flash 8 veya daha yeni sürümleri gerekmektedir
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri FARC ile hükümet temsilcileri üç aydır Havana'da barış görüşmelerini sürdürüyor.
Onyıllardır devam eden çatışmaları diyalog yoluyla sona erdirme amacı taşıyan bu görüşmeler on yıl sonra yeniden başladı.
Hükümet Kasım ayına kadar sorunu çözmek istiyor; FARC liderleri ise ormandaki militanların desteğini alacak türden bir anlaşmaya varmaya çalışıyor.
Bütün bunların arasında ise İngilizce öğretmek için 1990'larda Kolombiya'ya giden ve FARC'ta mücadeleye başlayan orta sınıf bir Hollandalı kadın bulunuyor.
FARC, üniversite mezunu, İspanyolcayı ve İngilizceyi pürüzsüz konuşan bu cazibeli kadının, Tanja Nijmeijer'in barış görüşmelerine katılması ile grubun imajının gelişme göstermesini umuyor.
34 yaşındaki bu Hollandalı gerilla, müzakerelere katılan 10 FARC üyesinden biri.

'Sosyal adalet mücadelesi'

1998'de Kolombiya'ya ilk gittiğinde ne savaş ne de gerillalarla ilgili birşey biliyormuş.
Gerillaların askeri bakımdan en üst seviyelerde olduğu dönemmiş. Yerel televizyonu izleyerek İspanyolca öğrenmeye çalışırken duymuş sorunu. Sorularına yanıt ararken kendisi gibi öğretmen olan bir FARC militanı onu radikalize etmiş.
Onu gecekondu mahallelerinde dolaştıran öğretmen, büyük eşitsizliklerin yaşandığı bir ülkede "sosyal adalet" için mücadeleden söz etmiş.
"Yoksulluğu görünce çok etkilendim ve etrafımdaki her şeyi, kapitalist sistemi sorgulamaya başladım" diyor.

"Bu insanların toplumu nasıl değiştireceğini görmek için" dört yıl sonra Kolombiya'ya yeniden gitmiş. Bu kez aktif olarak onlara katılmaya karar vermiş.

'Kolombiya'da politika şiddet içeriyor'

O ara ABD ile Avrupa Birliği FARC'ı terörist ilan etmiş.
Nijmeijer 2010'da verdiği bir röportajda, FARC'a katılmak "bomba yerleştirmeyi" gerektiriyordu; milisler "otobüsleri, işyerlerini ateşe veriyordu" diyor.
Kolombiya'da hakkında açılmış davalar olduğu gibi, ABD de onun için, beş yıl rehin tutulan üç ABD vatandaşının kaçırılmasındaki rolünden dolayı 60 yıl hapis cezası istiyor.
Şiddet olaylarına katılımı ile ilgili sorulara, "silahlı bir harekete mensubum" cevabı veriyor.
"Şiddeti ben seçmedim, ben politikayı seçtim; politikanın şiddeti içerdiği bir ülkede politika yapmayı" diyor.

Kurban mı, saldırgan mı?

Küba'daki görüşmelerde diğer FARC delegeleri gibi Nijmeijer de gerillaları saldırgan olarak değil, belirsiz bir savaşın kurbanları olarak tanımlıyor.
FARC bu son sürece askeri bakımdan zayıflamış olarak girdi.
Nijmeijer'in gerilla saflarına katıldığı 2002'de Devlet Başkanı Alvaro Uribe FARC'a karşı büyük bir askeri saldırı kampanyası başlattı. Örgütün üst düzey üç komutanı öldürüldü.
Nijmeijer, siyasi temsilin FARC için "çok önemli" olduğunu, barış görüşmelerinde varılacak bir anlaşmanın güvence altına alınmasına da büyük önem verdiklerini söylüyor.

'Siyasi hareket olarak devam'

Kolombiya'daki bu uzun süreli savaşta onbinlerce kişi öldü, milyonlarcası da göç etti.
Nijmeijer, bundaki payından rahatsızlık duymuyor. "48 yıldan fazladır süren savaşta kurbanlar olur; şimdi barıştan söz etmemizin nedeni de budur" diyor.
Militanların ormandan çıkmasının yolu barış görüşmelerinden geçiyor.
Nijmeijer, anlaşmaya varılması durumunda, "Siyasi hareket olarak yolumuza devam ederiz" diyor.
"Fikirlerimiz için mücadeleyi silahsız yürütürüz."
BBC Muhabiri Sarah Rainsford'un Tanja Nijmeijer'le yaptığı mülakatı BBC Türkçe'nin Dünya Gündemi programında izleyebilirsiniz.

Thelma & Louise 1991Susan Sarandon, Geena Davis, Harvey Keitel izle türkçe altyazılı

 Thelma & Louise 1991 izle türkçe altyazılı



 Erkek arkadaşından bıkan Arkansaslı garson kız Louise (Susan Sarandon), ihmalkar ve cinsiyet ayrımcısı kocasıyla birlikte sıkıcı bir hayatı olan arkadaşı Thelma’yı (Geena Davis) ayartır. 

Birlikte özgürlükle dolu bir haftasonu araba seyahatine çıkarlar. 

İlk uğrak yerleri olan barda gevşeyip dansederler ve yöre erkekleriyle eğlenip hoş bir akşam geçirirler. Ancak bir adam Thelma’yı park yerine kadar izleyip tecavüze yeltenince Louise yetişip onu öldürmek zorunda kalır. Polisin kendilerine hiç bir zaman inanmayacağı paranoyasına kapılan kadınlar kaçmaya karar verirler ve bir anda kanun kaçağı durumuna düşerler. Son olaylardan kötü etkilenen Thelma kafayı toparlamak için genç bir kovboy olan J.D (Brad Pitt) ile bir gecelik ilişki yaşar ve işler daha da sarpa sarar. Yönetmen Ridley Scott’ın bu çok meşhur feminist yol filmi 1990’ların en iyi filmleri arasında çoktan yerini aldı. Bıçak Sırtı ve Alien’le birlikte yönetmenin en iyi işlerinden biri sayılan Thelma ve Louise, eşsiz bir senaryo ve kusursuz bir görüntü yönetimi ile gözalıcı bir yapım. Film 6 dalda Oscar’a aday gösterilmiş ve sonunda En İyi Özgün Senaryo ödülünü senaristi Callie Khouri’ye kazandırmıştı. 

Thelma and Louise  Thelma ve Louise

720P 

kalitesinde ve altyazılı olarak izlemeniz için 

sizlerle... 

Yönetmen Ridley Scott 

 Oyuncular 

Susan Sarandon, Geena Davis, Harvey Keitel 

 Drama Macera Suç

Mursi, Başbakan Kandil ve Savunma Bakanı Sisi ile görüştü KAHİRE 01 Temmuz 2013 22:38 Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Başbakan Hişam Kandil ve Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi ile Kahire'de bir araya geldi

Mursi, Başbakan Kandil ve Savunma Bakanı Sisi ile görüştü

KAHİRE  01 Temmuz 2013 22:38

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Başbakan Hişam Kandil ve Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi ile Kahire'de bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda ülkedeki son gelişmelerin ve karşıt gruplarının gösterilerinin ele alındığı kaydedildi. 

Öte yandan Vasat Partisi'nin Kahire'deki Genel Merkezi kalabalık bir grup tarafından molotof kokteylli saldırıya uğradı.

Mukattam bölgesinde bulunan merkez binasından dumanların yükseldiği, parti binasının yüzlerce muhalif tarafından kuşatıldığı ve saldırının devam ettiği bildirildi.

İktidardaki Hürriyet ve Adalet Partisi'nin (HAP) Buhayra ilindeki merkezine de "Baltacı" diye tabir edilen suç gruplarının molotof kokteylleri ve taşlarla saldırdığı ve binada yangın çıktığı öğrenildi.

Müslüman Kardeşler liderlerinden Şatır'ın korumaları gözaltına alındı

Müslüman Kardeşler Teşkilatı Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır'ın Kahire'deki evine polis baskını gerçekleştirildiği, baskında Şatır'ın 15 korumasının gözaltına alındığı öğrenildi. 

Şatır'ın oğlu Saad Şatır daha önce, polisin evlerine yoğun bir şekilde ateş açtığını ve şoförle bir görevliyi gözaltına aldığını bildirmişti. 

Bu arada, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na ait olduğu iddia edilen üç bina daha saldırıya uğradı, görgü tanıkları Kahire'nin Mukattam bölgesinde İhvan'a ait 3 binanın ateşe verildiğini aktardı. 

Mısır ordusu, karşıt gruplar arasında 48 saat içinde uzlaşma sağlanmaması ve halkın taleplerine yanıt verilmemesi halinde, krizin çözümü için ulusal güçlerle ortak hareket edilerek yol haritası açıklanacağını duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi karşıtları ve yanlıları arasında dünden bu yana meydana gelen çatışmalarda ölü sayısının 25'e, yaralı sayısının 781'e yükseldiği bildirilmişti.

Snowden Rusya'ya sığındı MOSKOVA 02 Temmuz 2013 01:09 ABD'nin hakkında "casus avı" başlattığı Snowden'in Rusya'dan sığınma talebinde bulunduğu bildirildi

Snowden Rusya'ya sığındı

MOSKOVA   02 Temmuz 2013 01:09

ABD'nin hakkında "casus avı" başlattığı Snowden'in Rusya'dan sığınma talebinde bulunduğu bildirildi.

 

Moskova'daki Şeremetyevo Havaalanı konsolosluk bölümü yetkilisi Kim Şevçenko, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) dünyada milyonlarca kişinin telefon ve internet kayıtlarını izlediği bilgisini basına sızdıran Edward Snowden'in Rusya'dan sığınma talebinde bulunduğunu açıkladı.

Rusya'nın ria novosti haber ajansında yer alan açıklamada, Snowden'in sığınma talebinin İngiltere vatandaşı Sara Harrison tarafından konsolosluk yetkililerine iletildiği belirtildi.

Şevçenko, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu başvuru hakkında yöneticilere bilgi verildiğini ve aynı gün başvuru zarfının kurye ile makamlara gönderildiğini söyledi.

Daha önce Rus basını, Snowden'in aralarında Rusya'nın da bulunduğu 15'e yakın ülkeden sığınma talebinde bulunduğunu duyurmuş ancak bu bilgi Kremlin ve Rusya Migrasyon Hizmeti tarafından teyit edilmemişti.

ABD'nin, hakkında "casus avı" başlattığı Snowden'in, Rus havayolu şirketi Aeroflot'a ait bir uçakla bir süredir bulunduğu Hong Kong'dan ayrılarak Şeremetyevo Havaalanı'na indiği ancak Rusya gümrük kapısından girmeyerek transit yolcu bölümünde beklediği bildirilmişti.

Rus basını, Snowden'ın önce Küba'ya daha sonra da Venezuela'nın başkenti Caracas'a gideceğini duyurmuş ancak bu zamana kadar Havana'ya uçan hiçbir uçakta Snowden'ın bulunduğu doğrulanmamıştı. Amerikan yönetiminin Snowden'in iade taleplerine karşılık, Çin ve Rusya Snowden'i iade etmeye yanaşmamıştı.

Amerikan pasaportu iptal edilen ve Ekvador yetkilileri tarafından verilen geçici belgenin de geçersiz sayılması nedeniyle Şeremetyevo Havaalanı transit yolcu bölgesinde kalan Edward Snowden'in gideceği yer konusu belirsizliğini koruyor.

İSTANBUL 01 Temmuz 2013 23:14 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, minibüs, taksi ve halk otobüslerinin İstanbul’un ulaşım sistemiyle entegre edileceğini, paralel hatlar ile desteklenecek minibüs esnafının sorunlarının çözüleceğini belirtti

İstanbul'da ulaşıma yeni düzenleme

İSTANBUL  01 Temmuz 2013 23:14

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, minibüs, taksi ve halk otobüslerinin İstanbul’un ulaşım sistemiyle entegre edileceğini, paralel hatlar ile desteklenecek minibüs esnafının sorunlarının çözüleceğini belirtti.

Kadir Topbaş, İBB Florya Sosyal Tesisleri'nde İstanbul Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz ve ulaşım sektöründe hizmet veren 36 esnaf odası başkanıyla bir araya geldi. 

Minibüs, halk otobüsü, taksi, dolmuş ve özel servis esnafının sıkıntı ve taleplerini dinleyen Topbaş, yaptığı konuşmada İstanbul ulaşımının ana omurgasını raylı sistemlerin oluşturacağını, 2017 yılında günde 11 milyon kişinin metro ile seyahat edeceğini bildirdi. 

Kadir Topbaş, büyüyen İstanbul’un bütün ulaşım sistemlerine ihtiyacı olduğuna işaret ederek, minibüs ve taksi esnafının İstanbul için çok önemli olduğunu ifade etti. 

İstanbul'un minibüs ve taksi esnafına ihtiyacı var

Minibüsleri metro hatlarıyla entegre hale getirecek bir çalışma yaptıklarını söyleyen Topbaş, "İstanbul’un minibüs ve taksi esnafına ihtiyacı var. Öyle bir sistem kuralım ki sadece Türkiye’ye değil bütün dünyaya örnek olsun" dedi.

Topbaş, şöyle devam etti: 

"Minibüs, taksi ve halk otobüsleri İstanbul’un ulaşım sistemiyle entegre edilecek. Paralel hatlar ile desteklenecek minibüs esnafının sorunları çözülecek. Ülke büyüklüğünde günlük hareketliliğin 24 milyonu bulduğu bir şehirde sorunlar olur. Esnafımızla birlikte bunları ortak bir akıl çerçevesinde çözeceğiz. Sizler de bizim gibi halka hizmet ediyorsunuz." 

Minibüsleri esnafın talebi doğrultusunda dolmuş veya otobüse dönüştürebileceklerini açıklayan Topbaş, "Ya da Euro 5 motora sahip, klimalı modern minibüslerle hizmete devam edebilirler. Devam eden minibüsleri metrolarla entegre hale getirecek bir çalışma yapıyoruz. Bütün bu çalışmaları esnafımızla mutabakat halinde, hiç kimseyi mağdur etmeden gerçekleştireceğiz. Taksi ve minibüse kaliteyi getirelim ki İstanbullular daha çok tercih eder hale gelsin. Arabalarını hafta sonu kullansınlar. Bize, 'şu minibüsleri kaldırın' yerine, 'bizim mahalleye de minibüs hattı koyun' desinler" diye konuştu.

Minibüslerin kaldırılması söz konusu değil

Topbaş, metrodan etkilenen minibüsçülerle ilgili özel bir çalışma yürüttüklerini vurgulayarak, şunları söyledi: 

"Minibüslerin kaldırılması söz konusu değil. Otobüse dönüşüm istemeyenleri de zorla geçirmeyeceğiz. Taksilerin de yolcuları rahat indirip bindirebileceği cep duraklar yapacağız. Taksiler her yerde değil, buralarda duracak."

İstanbul'da Mursi'ye destek gösterisi İSTANBUL AA 01 Temmuz 2013 23:41 İstanbul'da sosyal medya üzerinden örgütlenen bir grup, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye destek için gösteri yaptı

İstanbul'da Mursi'ye destek gösterisi

 

İSTANBUL AA 01 Temmuz 2013 23:41

İstanbul'da sosyal medya üzerinden örgütlenen bir grup, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye destek için gösteri yaptı.

İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür-Der'in de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 sivil toplum kuruluşunun üyeleri, "Sivil İradeye Saygı" sloganıyla, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'ye destek için Fatih'teki Saraçhane Parkı'nda toplandı. 

 

Ellerinde Türk, Mısır ve Filistin bayrakları taşıyan gruptakiler, Hasan El-Benna, Seyyid El-Kutub ve Muhammed Mursi'nin resimlerinin de bulunduğu "Katlettiniz, astınız, yedirmeyeceğiz", "Baharlarımızı kışa çevirmenize izin vermeyeceğiz", "Mısır'da darbeye hayır", "Kardeşlik sınır tanımaz" yazılı pankartlar açtı.

"Paşaların tankları, susturumaz halkı", "Müslüman zulme boyun eğemez" ve "Mısır halkı yalnız değildir" sloganları atan gruptakiler, zaman zaman tekbir getirdi. 

Grup adına basın açıklaması yapan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Alpay, İslam dünyasının, meşru bir seçimle iktidara gelen siyasilerin tanklarla, askerle alaşağı edilmek istenmesinden kurtulamadığını söyledi. 

Muhammed Mursi'nin halkın yüzde 50'sinden fazlasının oyuyla seçildiğini anımsatan Alpay, şöyle devam etti:

 "30 yıllık Hüsnü Mübarek cuntasını Tahrir Meydanı'nda yıkan, halkın oyuyla seçilen Mursi'yi yıkmak ve Mısır'ı tekrar ABD ile İsrail'in kuklasına dönüştürmek isteyen uluslararası bir saldırı ile karşı karşıyayız. Mısır halkının sandıktan meşru bir şekilde çıkarttığı bir iktidarı, hukuken, ahlaken hiçbir şekilde kabul edilemeyecek tertiplerle düşürmek isteyenlerin kim olduğu açıktır. Mısır halkının yüzde 1 dahi desteğini alamamış liberaller, sosyalistler, ulusalcılar, Mübarek artıkları, arkalarına aldıkları uluslararası haber ajanslarının desteği ve aynı zamanda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi krallıklardan sağlanan sermaye ile Mısır halkını yeniden köleliğe mahkum etmek istiyorlar." 

"Bu nedenle Mısır'da Mursi'yi iktidardan indirmek demek, Müslüman toplulukların boynuna tekrardan boyunduruğu geçirmek demektir" diyen Alpay, Mısır halkının meşru temsilcisi olan Mursi'nin yanında olduklarını ve Mısır halkının tankla, tüfekle devrilemeyeceğini ilan etmek istediklerini dile getirdi. 

Alpay, Türkiye'de son zamanlarda yaşanan bazı olaylarla, Mısır'da yaşananlar arasında pek çok benzerlik bulunduğunu vurgulayarak, "Bir aydır Türkiye'de Gezi Parkı üzerinden gösterilen vandallık, saldırganlık ile Tahrir Meydanı'nda gösterilen vandallık ve darbe teşebbüsünün birbirinin tamamlayıcısı olduğunu unutmayalım. Buradaki darbecilerle Mısır'daki darbecilerin aynı ahlaksızlığı, İslam düşmanlığını temsil ettiğini unutmuyoruz ve 'diren Mursi Türkiye seninle' diyoruz" diye konuştu.  

Dilipak: "İslam ümmetine karşı topyekün saldırı"

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak ise Mısır ve Türkiye'de yaşayanların 100 yıl önce aynı ülkenin çocukları olduğunu kaydetti. 

"Bizi böldüler" diyen Dilipak, şöyle konuştu:

"Dün Türkiye'de, Taksim'de yaşananlar, bugün Mısır'da Tahrir'de yaşanıyor. Suriye, Libya, farketmiyor. İslam ümmetine karşı topyekün bir saldırı başlattılar. İslam ümmetinin bu saldırılar karşısında tek yürek, tek ses olarak ortaya çıkması gerekiyor. Bu hadiseler bizi birbirimize yakınlaştırıyor. Mısır ya da Türkiye'de son zamanlarda yaşanan olaylar, bizim dıştan gelen saldırılara karşı birleşmemizi sağlayan önemli gelişmelerdir diye düşünüyorum. Bize şer gibi gelen şeylerin hayır olmasını diliyorum. Hayra dönüşmesi için sessiz kalmamamız gerekiyor." 

Müslümanları bazı farklılıklardan yola çıkarak bölmeye çalışanların bulunduğuna işaret eden Dilipak, "Mısır'daki yangını, Mısır'da, Türkiye'de çıkan yangını Türkiye'de söndüremezsek, bu çıkan yangın, diğer İslam ülkelerine yayılacak. Onun için Mısırlılar'ın Türkiye'deki kardeşlerinin, Türkiye'dekilerin de Mısır ve Suriye'deki kardeşlerinin hak ve hukukuna sahip çıkması gerekiyor. Bu ötekilerin haklarıyla ilgilenmek değil, kendi hakkımızın sahibi olma iddiasıdır. Kardeşlerimizin hukukunu savunmak, kendi hukukumuzu savunmakla eş anlamlıdır. Bugün bunun için buradayız" şeklinde konuştu. 

Grup açıklamaların ardından hep birlikte dua ederek, dağıldı. 

Mısır'da 4 bakan istifa etti KAHİRE 01 Temmuz 2013 20:48 Mısır'da 25 kişinin hayatını kaybettiği gösteriler devam ederken Hükümet'ten 4 bakan görevlerinden istifa ettiğini açıkladı

Mısır'da 4 bakan istifa etti

KAHİRE  01 Temmuz 2013 20:48

Mısır'da 25 kişinin hayatını kaybettiği gösteriler devam ederken Hükümet'ten 4 bakan görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.

 

Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin istifa etmesi ve erken seçime gidilmesi talebiyle düzenlenen gösterilerde ölü sayısının 25'e yaralı sayısının da 781'e yükseldiği belirtildi.

Temerrüd (İsyan) Hareketi, gösterilerin ülke genelinde devam edeceğini, Cumhurbaşkanı Mursi'nin yarına kadar görevi bırakmaması durumunda sivil itaatsizlik eylemleri başlatacaklarını duyurmuştu.

Hareket tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, "Mursi'nin görevi bırakması ve erken seçime gidilmesi için 22 milyon imza toplandı. Biz şu anda o insanları temsil ediyoruz. Mursi, artık Mısır'ın meşru cumhurbaşkanı değildir" ifadeleri yer aldı.

Göstericiler Müslüman Kardeşler Genel Merkezi'ne girdi

Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi karşıtı protesto düzenleyen göstericiler ve baltacı olarak adlandırılan suç grupları, dün akşamdan beri kuşatma altında tuttukları Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Genel Merkezi'ne girdi.

Başkent Kahire'nin doğusundaki El-Mukattam mahallesinde yer alan Müslüman Kardeşler Teşkilatı Genel Merkezi'ne giren bazı eylemciler ve "baltacı" olarak adlandırılan suç gruplarının, merkeze ait eşyaları pencerelerden dışarı attıkları ve binadaki eşyaları yağmaladıkları gözlendi. 

Dün geceden bu yana göstericilerin kuşatması altında bulunan genel merkez binasından, atılan molotoflar nedeniyle dumanlar yükselmeye devam ediyor.

İhvan'dan güvenlik güçlerine ihmal suçlaması

Öte yandan Müslüman Kardeşler Teşkilatı Basın Sorumlusu Velid Şelbi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Dün düzenlenen protesto gösterilerinde Baltacılar ve Holiganlar, Mukattam’daki merkez binamızı abluka altına aldı. Emniyet yetkililerini aradık. Ancak 8 saat boyunca hiçbir girişimde bulunulmadı" dedi. 

Şelbi ayrıca, "Holiganlar genel merkezimizin önünde silahla havaya ateş açtı. Binaya molotoflu saldırı düzenlediler. Binayı yakmaya çalıştılar ancak başarılı olamadılar. Konsey üyemiz Mustafa el-Guneymi'nin evini de kuşattılar. Polis orada da üzerine düşeni tam olarak yapmadı" ifadelerini kullandı.    

4 bakan istifa etti

Mısır Çevre Bakanı Halid Fehmi, İletişim Bakanı Atıf Hilmi, Turizm Bakanı Hişam Zazu ve Hukuk İşleri ve Meclis Bakanı Hatim Bacatu'nun görevlerinden istifa ettikleri bildirildi.

Söz konusu 4 bakanın istifasında, Mısır'da yaşanan son gelişmelerin etkili olduğu ileri sürüldü.

Kısa süre içerisinde İstifa eden bakanların yerine yeni isimlerin atanması bekleniyor. 

Putin'den Snowden'e yeşil ışık MOSKOVA 01 Temmuz 2013 23:24 Rusya Devlet Başkanı Putin, casuslukla suçlanan Snowden'in ABD'li ortaklarına zarar vermeyi durdurması durumunda Rusya'da kalabileceğini söyledi


Putin'den Snowden'e yeşil ışık

 MOSKOVA 01 Temmuz 2013 23:24

Rusya Devlet Başkanı Putin, casuslukla suçlanan Snowden'in ABD'li ortaklarına zarar vermeyi durdurması durumunda Rusya'da kalabileceğini söyledi.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin,  ABD Ulusal Güvenlik Ajansının (NSA) dünyada milyonlarca kişinin telefon ve internet kayıtlarını izlediği bilgisini basına sızdıran Edward Snowden'in, ABD'li ortaklarına zarar vermeyi durdurması halinde Rusya'da kalabileceğini söyledi.

Moskova'da düzenlenen Doğalgaz İhraç Eden ülkeler Forum'u Liderler Toplantısı'nın ardından basın konferansı düzenleyen Putin, Snowden'le ilgili soruları cevapladı.

Snowden'in Rusya ajanı olmadığını ve  Rus İstihbarat Servisinin onunla ne geçmişte ne de şimdi çalışmadığını belirterek, " Snowden kendisini artık eski ajan olarak değil, belki farklı çapta da olsa Saharov gibi insan hakları savunucusu olarak, demokrasi savunucusu olarak görüyor" dedi. Snowden'in istediği yere gidebileceğini vurgulayan Putin, "Snowden Rusya'da bir şartla kalabilir. Bunu benden duymanız garip olsa daSnowden Amerikalı ortaklarımıza zarar vermeye yönelik çalışmalarına son verdiği zaman Rusya'da kalabilir" diye konuştu.

Snowden'in iade etmeyeceklerini de yineleyen Putin, Rusya'nın hiçbir zaman hiç kimseyi iade etmediğini ve etmeyeceğini vurgulayarak, " Bize de kimse birilerini iade etmedi. Yapılan (ABD'deki) dış istihbarat elemanlarının, Rusya'da tutuklananlar ve hüküm giyenler ile takas edilmesi olmuştur" ifadesini kullandı.
"Snowden Forum'a katılan delegasyonların biriyle havaalanını terk edebilir mi" sorusuna Putin, Snowden'in özgür olduğunu vurgulayarak, "Hangi delegasyonun da onu alıp almayacağını delegasyona sorun" cevabını verdi.

Snowden'in açıklamalarıyla ortaya çıkan dinleme skandalına da değinen Putin, Amerikan istihbaratının genel yapısında bu tür faaliyetlerin olduğunu vurgulayarak,  "Ortakların birbirini dinlemesi bizi ilgilendirmez. Dinlenildiği Açıklanan diplomatik temsilcilikler arasında Rusya'nın adı geçmiyor. Onun da olma olasılığı vardır. Ancak bu daha üst profesyonel düzeyde değerlendirilecek konudur. Kendileri bir halletsinler bakalım kim haklı kim haksızdır" değerlendirmesini yaptı.

Snowden'ın, Rus havayolu şirketi Aeroflot'a ait bir uçakla Hong Kong'dan ayrılarak Şeremetyevo Havaalanı'na indiği ancak Rusya gümrük kapısından girmeyerek transit yolcu bölümünde beklediği bildirilmişti.

Rus basını, Snowden'ın önce Küba'ya daha sonra da Venezuela'nın başkenti Caracas'a gideceğini duyurmuş ancak bu zamana kadar Havana'ya uçan hiçbir uçakta Snowden'ın bulunduğu doğrulanmamıştı.


Rendition Sahneleme 2007yargısız infaz Toronto International Film Festival 122min Drama Thriller 4 January 2008 Turkey

Rendition 2007
 122min Drama Thriller 4 January 2008 Turkey

A CIA analyst questions his assignment after witnessing an unorthodox interrogation at a secret detention facility outside the US.

Director Gavin Hood

Writer Kelley Sane

Jake Gyllenhaal, Reese Witherspoon, Alan Arkin

 http://www.imdb.com/title/tt0804522/releaseinfo?ref_=tt_ov_inf

Canada 7 September 2007 (Toronto International Film Festival)
USA 10 October 2007 (Beverly Hills, California) (premiere)

01 Temmuz 2013 21:42 BM, Irak'ta terör saldırıları ve şiddet olayları nedeniyle geçen ay 761 kişinin hayatını kaybettiği, bin 771 kişinin yaralandığını belirtti

Irak'ta terör bir ayda 761 can aldı

01 Temmuz 2013 21:42

BM, Irak'ta terör saldırıları ve şiddet olayları nedeniyle geçen ay 761 kişinin hayatını kaybettiği, bin 771 kişinin yaralandığını belirtti.

BM Irak Misyonu'nun (UNAMI) rakamlarına göre, ölenlerden 554'ü sivil vatandaş, 131'i sivil polis, 76'sı güvenlik gücü personeli. Yaralananların ise bin 389'u sivil vatandaş, 221'i sivil polis, 161'i Irak güvenlik gücü personeli.

Saldırılarda en fazla kayıp 258 kişi ile Bağdat bölgesinde yaşandı. Bağdat'ı sırasıyla Salahaddin, Nineva, Diyala, Anbar, Kerkük, Babil, Wasit, Basra ve Necef kentleri takip etti.

Irak'ta mayıs ayı da en kanlı aylardan birisi olmuş, bin 45 kişi terör saldırıları ve şiddet olaylarında hayatını kaybetmiş, 2 bin 397 kişi yaralanmıştı.

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Başbakan Hişam Kandil ve Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi ile Kahire'de bir araya geldi


Mursi, Başbakan Kandil ve Savunma Bakanı Sisi ile görüştü

  01 Temmuz 2013 22:38

 

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Başbakan Hişam Kandil ve Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi ile Kahire'de bir araya geldi.

 

 

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Başbakan Hişam Kandil ve Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi ile Kahire'de bir araya geldi.

KAHİRE

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda ülkedeki son gelişmelerin ve karşıt gruplarının gösterilerinin ele alındığı kaydedildi. 

Öte yandan Vasat Partisi'nin Kahire'deki Genel Merkezi kalabalık bir grup tarafından molotof kokteylli saldırıya uğradı.

Mukattam bölgesinde bulunan merkez binasından dumanların yükseldiği, parti binasının yüzlerce muhalif tarafından kuşatıldığı ve saldırının devam ettiği bildirildi.

İktidardaki Hürriyet ve Adalet Partisi'nin (HAP) Buhayra ilindeki merkezine de "Baltacı" diye tabir edilen suç gruplarının molotof kokteylleri ve taşlarla saldırdığı ve binada yangın çıktığı öğrenildi.

Müslüman Kardeşler liderlerinden Şatır'ın korumaları gözaltına alındı

Müslüman Kardeşler Teşkilatı Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır'ın Kahire'deki evine polis baskını gerçekleştirildiği, baskında Şatır'ın 15 korumasının gözaltına alındığı öğrenildi. 

Şatır'ın oğlu Saad Şatır daha önce, polisin evlerine yoğun bir şekilde ateş açtığını ve şoförle bir görevliyi gözaltına aldığını bildirmişti. 

Bu arada, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na ait olduğu iddia edilen üç bina daha saldırıya uğradı, görgü tanıkları Kahire'nin Mukattam bölgesinde İhvan'a ait 3 binanın ateşe verildiğini aktardı. 

Mısır ordusu, karşıt gruplar arasında 48 saat içinde uzlaşma sağlanmaması ve halkın taleplerine yanıt verilmemesi halinde, krizin çözümü için ulusal güçlerle ortak hareket edilerek yol haritası açıklanacağını duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi karşıtları ve yanlıları arasında dünden bu yana meydana gelen çatışmalarda ölü sayısının 25'e, yaralı sayısının 781'e yükseldiği bildirilmişti.

Müttefiklerin tüm bilgi talepleri karşılanacak DARÜSSELAM PARİS 01 Temmuz 2013 21:04 ABD Başkanı Obama, AB kurumlarının dinlendiği iddialarının hala araştırıldığını ve müttefiklerinin konuya ilişkin tüm bilgi taleplerinin karşılanacağını söyledi

Müttefiklerin tüm bilgi talepleri karşılanacak

 DARÜSSELAM PARİS  01 Temmuz 2013 21:04

ABD Başkanı Obama, AB kurumlarının dinlendiği iddialarının hala araştırıldığını ve müttefiklerinin konuya ilişkin tüm bilgi taleplerinin karşılanacağını söyledi.

 

Barack Obama, yaptığı açıklamada, Rusya ile ABD arasında eski istihbarat yetkilisi Edward Snowden'ın iadesine ilişkin yüksek düzeyli görüşmelerin sürdüğünü belirtti. 

Barack Obama, ülkelerin istihbarat servislerinin diğer ulusların ne düşündüğünü anlama çabası nedeniyle mevcut olduğunu da sözlerine ekledi.

Spiegel dergisi, ABD’deki Ulusal Güvenlik Ajansı'yla ilgili bilgileri dışarı sızdırdığı gerekçesiyle'' ihanetle'' suçlanan eski istihbarat yetikilisi Edward Snowden’i kaynak göstererek, ABD’nin, Brüksel ve Washigton’daki AB kurumlarını yasa dışı bir şekilde dinlediğini iddia etmişti.

Yurt dışına kaçan ve Rusya’da olduğu tahmin edilen Snowden, Ekvador'dan sığınma talebinde bulunmuştu.

Fransa'dan sert tepki

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, ''ABD, AB kurumlarında casusluk faaliyetlerine derhal son vermeli" dedi.

Lorient kentini ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Müttefikler arasında bu tür davranışlar kabul edilemez. Biz bu tür faaliyetlerin derhal sona ermesini istiyoruz" ifadesini kullandı. 

Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da Fransa’nın tepkisini göstermek için Paris’teki ABD büyükelçisini bakanlığa çağırdı.


Karton tekneler yarıştı İZMİR AA 01 Temmuz 2013 20:46 İzmir'de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri kapsamında karton tekneler yarışı düzenlendi

Karton tekneler yarıştı

İZMİR AA 01 Temmuz 2013 20:46

İzmir'de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri kapsamında karton tekneler yarışı düzenlendi.

Konak Pier'de düzenlenen yarışa TMMOB'a bağlı İzmir şube üyeleri kartondan yaptığı teknelerle katıldı.

Renkli görüntülerin yaşandığı yarışta, Gemi Mühendisleri Odası'nın karton teknesi birinci olurken ikinciliği Şehir Plancıları Odası'nın, üçüncülüğü ise Ziraat Mühendisleri Odası'nın tekneleri aldı.

Orman Mühendisleri Odası'nın teknesinin dördüncü, Jeofizik Mühendisleri Odası'nın teknesinin beşinci olduğu yarışmada, İzmir İç Mimarlar Odası da tek kadın yarışmacıyla katılım sağlamasından dolayı Jüri Özel Ödülünü aldı.

Yarışın başlamasıyla teknesi alabora olan Çevre Mühendisleri Odası ekibine ise "Titanik Özel Ödülü" verildi. 

 


Huzur ve barış ortamı birilerini rahatsız etti MARDİN 01 Temmuz 2013 20:26 İçişleri Bakanı Muammer Güler, Lice'deki olayla ilgili olarak, "Çözüm süreci ile birlikte bu bölgemizde daha da artan huzur ve barış ortamı birilerini rahatsız etti"

Huzur ve barış ortamı birilerini rahatsız etti

  MARDİN 01 Temmuz 2013 20:26

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Lice'deki olayla ilgili olarak, "Çözüm süreci ile birlikte bu bölgemizde daha da artan huzur ve barış ortamı birilerini rahatsız etti" dedi.

Mardin Valisi Ahmet Cengiz'i makamında ziyaret eden İçişleri Bakanı Muammer Gülerbasın mensuplarının Cizre, Lice ve çözüm sürecine ilişkin sorularını da yanıtladı.

Bakan Güler, çözüm sürecinin zorlu olduğunu ve herkesin bu zorlu yürüyüşte aynı derecede sorumluluk içinde hareket etmesinin ve hassasiyet göstermesi gerektiğini her fırsatta dile getirdiğini söyledi.

Çözüm sürecini provoke edici yaklaşımlara dikkati çektiğini hatırlatan İçişleri Bakanı Güler, şöyle konuştu:

"Bu son olaylar da bizi doğruladı. Lice ilçesi Kayacık köyünde yapımı devam eden karakol inşaatını bahane ederek, sağduyulu vatandaşlarımızı provokasyona alet etmek isteyenler bu olayın maalesef tetikleyicisi oldular. Çözüm süreci ile birlikte bu bölgemizde daha da artan huzur ve barış ortamının birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Bunların başında maalesef terörü kendileri için yaşam ve geçim alanı haline getirmiş olanlar geliyor. Bu bölgede uyuşturucu ve kaçakçılık faaliyetlerini kendileri açısından sürdürülebilir bir kaynak haline dönüştürmek isteyenlerin maalesef bu çözüm sürecinde büyük bir rahatsızlıkları vardır. Terör baronları ile uyuşturucu baronlarını, kaçakçılık baronlarını biraz maalesef rahatsız etmiştir bu."

Yeni karakol iddiaları gerçek dışı

Lice'deki olayın bir gün öncesinde halkın provoke edildiğini ve bir mizansen yaratıldığını belirten Güler, devletin ihtiyaç duyduğu yerde ihtiyaç duyulan bütün kamu yatırımlarını yaptığını ifade ederek, yeni karakol inşası iddiasının ise Mardin, Diyarbakır ve de bölge için gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Bölgede 68 karakol kapatılmıştır

Karakollarla ilgili yapılan spekülasyonları değerlendiren Güler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde toplam 68 karakolun kapatıldığını söyledi. Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Jandarma Genel Komutanlığının 2013 yılı yatırım programında 156 karakol yer almaktadır. 28'i, 2013 yılında bitirilecektir. Bu 156 karakolun 119'u Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndedir. Bunların da 65'inin inşaatı devam etmektedir. 54'ünün ihalesi henüz daha yapılmamıştır. Güneydoğu'da inşaatı devam eden 65 karakol var. 54 ihale edilecek karakol vardır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde değil yeni bir karakol ilavesi tek bir karakol ilavesi söz konusu değildir. Yapılan bütün karakolların mevcut karakolların iyileştirilmesi, fiziki güvenliklerinin sağlanmasına ilişkindir. Yeni bir karakol yapılması söz konusu değildir. Tam tersi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da toplam 68 karakol kapatılmıştır."

Lice'deki olay sonrasında 2 mülkiye müfettişi ve Jandarma Genel Komutanlığından 2 müfettişi gönderdiklerini, bunların çalışmalarının sürdüğünü anlatan Bakan Güler, adli soruşturmanın da bütün yönüyle devam ettiğini ve gerçeklerin ortaya çıkacağını dile getirdi.


TBMM AA 01 Temmuz 2013 19:57 TBMM İçtüzük Uzlaşma Komisyonu, yaklaşık 6,5 ay süren çalışmalarını tamamladı. Komisyon, uzlaşılan ve uzlaşılamayan maddeleri, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sunacak

Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını tamamladı

TBMM AA  01 Temmuz 2013 19:57

TBMM İçtüzük Uzlaşma Komisyonu, yaklaşık 6,5 ay süren çalışmalarını tamamladı. Komisyon, uzlaşılan ve uzlaşılamayan maddeleri, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sunacak.

AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek, CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak ve BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'dan oluşan komisyon, bugün son toplantısını yaptı.

İlk toplantısını 19 Aralık 2012'de gerçekleştiren, İngiltere, ABD ve Fransa'da incelemelerde bulunan komisyon, TBMM İçtüzüğü'nün 186 maddesi üzerinde tek tek okuma yaptı.

Komisyon, yaklaşık 160 madde üzerinde uzlaşmaya varırken, aralarında kıyafet, and içme, yasama ve denetim sürecinin hızlandırılması ve etkinleştirilmesiyle ilgili bazı maddeler üzerinde ise anlaşma sağlayamadı.

İçtüzük Uzlaşma Komisyonu, üzerinde mutabakata varılan ve varılamayan bu maddeleri tutanağa bağladı. Bu metin, siyasi parti gruplarının değerlendirilmesine sunulmak üzere TBMM Başkanlığı'na iletilecek.

Komisyon üyeleri, 3 Temmuz Çarşamba günü TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile kahvaltıda biraraya gelecek ve bu metin, Çiçek'e sunulacak.


Lice olayında büyük çarpıtma var TBMM AA 01 Temmuz 2013 19:33 Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Lice'deki hadiseyle ilgili büyük bir çarpıtma var"

Lice olayında büyük çarpıtma var

 TBMM AA  01 Temmuz 2013 19:33

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Lice'deki hadiseyle ilgili büyük bir çarpıtma var" dedi.

Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Lice'deki karakol yapımı gerginliğine ilişkin, "Bunun çözüm süreciyle bir alakası yok. Kim ilişkilendiriyorsa o da fevkalade yanlış yapıyor" şeklinde konuştu.

Lice'deki hadiseyle ilgili büyük bir çarpıtma olduğunu kaydeden Bozdağ, "Burada yeni karakol yapımı yok, tamamıyla mevcut bir karakolun yenilenmesi hadisesi var" ifadelerini kullandı.

TSK'nin İç Hizmet Kanunu'nda değişiklik

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TSK'nin İç Hizmet Kanunu'nda yapılması öngörülen değişikliğe ilişkin "35. maddenin bu yeni hali, açıkça PKK’ya ve bölücü çevrelere bir tavizdir" ifadesinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Bahçeli gene bir çarpıtma içinde ya da anlamama gibi bir pozisyonda duruyor" dedi.

Bozdağ, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik de içeren tasarısının Meclis tatile girmeden yasalaşacağını söyledi.

Dövizli askerlik

"Dövizli askerlikle ilgili  durum netleşti mi?" sorusu üzerine Bozdağ, şu anda çalışmaların devam ettiğini, yakında onunla ilgili Bakanlar Kurulu kararının çıkacağını söyledi.
"Miktar belirlendi mi?" sorusuna Bozdağ, "Miktar bayağı bir  düşecek. Herkesin mutlu olacağı bir miktar olacak inşallah" karşılığını verdi.


TSK İç Hizmet Kanunu tasarısı komisyonda kabul edildi TBMM AA 01 Temmuz 2013 17:28 01 Temmuz 2013 19:12 TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik de içeren tasarısının TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edildi

TSK İç Hizmet Kanunu tasarısı komisyonda kabul edildi

TBMM AA 01 Temmuz 2013 17:28  01 Temmuz 2013 19:12

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik de içeren tasarısının TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edildi.

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde de değişiklik içeren tasarı, Milli Savunma Komisyonu'nda, kabul edildi. 

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal başkanlığında toplanan komisyon, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu Tasarısı'nı görüştü. 

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, muhalefetin tasarı maddesine olumlu oy vermesini istediklerini belirterek, "Bizim insanımızın da gelişmiş ülkelerin insanı gibi yarınından kaygı duymadan, saat 05.00'te, 06.00'da kapısı çalındığında gelenin sütçü ya da kapıcıdan başkası olmadığına inandığı Türkiye'de yaşamasını istiyoruz" diye konuştu. 

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde yapılması öngörülen değişikliğe, AK Parti ve CHP'li milletvekilleri "kabul" oyu verdi, MHP Gaziantep Milletvekili Edip Semih Yalçın çekimser kaldı. 

Tasarı, bazı değişikliklerle komisyonda kabul edildi.

Komisyon toplantısının başında tasarı hakkında bilgi veren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TSK'nın bazı ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 18 kanunda değişiklik öngörüldüğünü ifade etti.

Tasarının, terörle mücadele nedeniyle alıkonulan ya da kaybolan sözleşmeli erbaş ve erlerin sözleşmesinin uzatılmasını, ailelerine özlük haklarının ödenmesini, en az 7 yıl görev yapan sözleşmeli erbaş ve erlerin boş memur kadrolarına atanmasına imkan tanınmasının amaçlandığını anlatan Yılmaz, askerlik hizmeti sırasında çeşitli nedenlerle hayatını kaybedenlerin ailelerine, sakat kalanlara da tazminat öngörüldüğünü belirtti.

TSK'nın terörle mücadele faaliyetlerine İl İdaresi Kanunu kapsamında, valilerin isteğiyle kolluk makamlarına destek olacak şekilde katıldığını dile getiren Yılmaz, tasarıyla, birden fazla ili içine alan olaylarda, ilgili valilerin isteği üzerine askeri kuvvet tahsis edilmesi durumunda, iller ve kuvvetler arasında işbirliği, koordinasyon, emir komuta ilişkisinin belirlenme yetkisinin, Bakanlar Kurulu kararına bırakıldığını söyledi. Yılmaz, mevcut yasada bu durumun, İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasındaki protokolle belirlendiğini düzenlemeyle Bakanlar Kurulu kararına bağlandığını kaydetti.

İsmet Yılmaz, bu kapsamda görevlendirilecek askeri birlik ve personelin bu kapsamdaki faaliyetlerinin askerlik hizmet ve görevinden sayılmasının da öngörüldüğünü bildirdi.

Demokrasiyi el birliğiyle ilerletme arzusu olduğunu dile getiren Yılmaz, "Herkes, 'bu geç kalmıştır' dedi. Dolayısıyla geç kalmış bir şeyi bugün getirmenin hiçbir sıkıntısı yoktur. Ama bugün getirmezseniz, yabancıların deyimiyle yarın asla gelmez. Eğer bir ihtiyaç varsa, bu ihtiyacı bir an önce gidermek lazım" diye konuştu.   


Cezayir'den Mali sınırında operasyon CEZAYİR AA 01 Temmuz 2013 17:22 Cezayir, Mali sınırındaki Temenraset ve Edrar kentlerinde geniş çaplı operasyon başlattı

Cezayir'den Mali sınırında operasyon

CEZAYİR AA   01 Temmuz 2013 17:22
Cezayir, Mali sınırındaki Temenraset ve Edrar kentlerinde geniş çaplı operasyon başlattı.
 

Cezayir güvenlik güçlerinin, Mali sınırındaki Temenraset ve Edrar kentlerinde geniş çaplı operasyon başlattığı bildirildi.
AA muhabirine konuşan emniyet yetkilileri, çok sayıda asker ve sınır muhafızın katıldığı operasyonla, El-Kaide örgütü üyelerinin ve kaçakçıların kullandığı gizli geçitlerin temizlenmesinin hedeflendiğini belirtti.
Operasyonların, temmuz ayının ortalarına kadar devam edeceği ifade edildi.

Mısır ordusu 48 saat süre verdi KAHİRE AA 01 Temmuz 2013 17:53 Mısır ordusu, halkın taleplerine yanıt verilmesi çağrısında bulunarak, taraflara uzlaşmaları için 48 saat süre tanıdı


KAHİRE AA

 01 Temmuz 2013 17:53

Mısır ordusu, halkın taleplerine yanıt verilmesi çağrısında bulunarak, taraflara uzlaşmaları için 48 saat süre tanıdı

 

Halkın taleplerine yanıt verilmesi çağrısında bulunan Mısır ordusu, taraflara uzlaşmaları için 48 saat süre tanıdı. Sürenin bitiminde yol haritası açıklayacağını duyurdu.

Ayrıntılar geliyor...

TSK İç Hizmet Kanunu komisyonda görüşülüyor TBMM 01 Temmuz 2013 17:32 TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik de içeren tasarısının TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülmesine başlandı

TSK İç Hizmet Kanunu komisyonda görüşülüyor

TBMM  01 Temmuz 2013 17:32

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik de içeren tasarısının TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülmesine başlandı.


TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik de içeren Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın, TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülmesine başlandı. 

Komisyon toplantısının başında tasarı hakkında bilgi veren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TSK'nın bazı ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 18 kanunda değişiklik öngörüldüğünü ifade etti.

Tasarının, terörle mücadele nedeniyle alıkonulan ya da kaybolan sözleşmeli erbaş ve erlerin sözleşmesinin uzatılmasını, ailelerine özlük haklarının ödenmesini, en az 7 yıl görev yapan sözleşmeli erbaş ve erlerin boş memur kadrolarına atanmasına imkan tanınmasının amaçlandığını anlatan Yılmaz, askerlik hizmeti sırasında çeşitli nedenlerle hayatını kaybedenlerin ailelerine, sakat kalanlara da tazminat öngörüldüğünü belirtti.

TSK'nın terörle mücadele faaliyetlerine İl İdaresi Kanunu kapsamında, valilerin isteğiyle kolluk makamlarına destek olacak şekilde katıldığını dile getiren Yılmaz, tasarıyla, birden fazla ili içine alan olaylarda, ilgili valilerin isteği üzerine askeri kuvvet tahsis edilmesi durumunda, iller ve kuvvetler arasında işbirliği, koordinasyon, emir komuta ilişkisinin belirlenme yetkisinin, Bakanlar Kurulu kararına bırakıldığını söyledi. Yılmaz, mevcut yasada bu durumun, İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasındaki protokolle belirlendiğini düzenlemeyle Bakanlar Kurulu kararına bağlandığını kaydetti.

İsmet Yılmaz, bu kapsamda görevlendirilecek askeri birlik ve personelin bu kapsamdaki faaliyetlerinin askerlik hizmet ve görevinden sayılmasının da öngörüldüğünü bildirdi.

TSK İç Hizmet Kanunu'nda yapılan değişiklik

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde, TSK'nın görevini tanımlayan 35. maddedeki değişikliğe de değinen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Türk siyasi tarihinde demokrasiyi kesintiye uğratan darbelerin dayanağı olarak gösterilen 35. madde yeniden düzenlenmiş ve 'silahlı kuvvetlerin vazifesi yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmak' şeklinde düzenlenmektedir. Silahlı kuvvetlerimiz, muhakkak ki diğer kanunlarda kendisine verilen görevlerin gereklerini de yerine getirecektir. 

TSK'nın, her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstünde olduğu hükmü değiştirilerek, siyasi faaliyette bulunulamayacağı açık şekilde vurgulanmıştır."

Yılmaz, tasarıyla, YAŞ kararlarının Cumhurbaşkanı'nın onayıyla tekemmül edeceğinin hüküm altına alındığını, GATA komutanının korgeneral ya da koramiral olması uygulamasına son verildiğini ifade etti.

Tasarının, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş'ın, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin de TSK İç Hizmet Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair teklifiyle birleştirilerek görüşülmesi önergesi kabul edildi. 


Hong Konglular demokrasi için yürüdü HONG KONG AA 01 Temmuz 2013 17:15 Hong Kong'da gösteri yürüyüşü düzenleyen binlerce kişi, özel yönetim bölgesinin lideri Leung Chun-ying'in istifasını istedi

Hong Konglular demokrasi için yürüdü

HONG KONG AA   01 Temmuz 2013 17:15

Hong Kong'da gösteri yürüyüşü düzenleyen binlerce kişi, özel yönetim bölgesinin lideri Leung Chun-ying'in istifasını istedi.

Halk, Hong Kong'un Çin'e geri verilmesinin 16. yıl dönümünde düzenlenen gösterilerde, kendi temsilcilerini seçebilmelerini mümkün kılacak demokratik reformlar talep etti. 

Polis, gösteri yürüyüşü için kent merkezindeki parkta toplananların sayısının 33 binden fazla olduğunu bildirdi. 

Hong Kong yönetimi lideri Leung, halkın değil, Pekin yönetimini ve iş çevrelerini arkasına alan 1200 kişilik seçim konseyinin oyuyla göreve getirilmişti.  

Pekin, Hong Konglulara, en erken 2017'de kendi liderlerini seçebilecekleri sözünü verse de kimi Hong Konglular bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğine inanıyor, kimileriyse verilen sözün çerçevesinin belirlenmesinde çok az ilerleme kaydedildiğinden yakınıyor.

Çin'in güney kıyısında bulunan ve 1 Temmuz 1997'ye kadar İngiltere'ye bağlı kalan Hong Kong, bu tarihten itibaren Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel yönetim bölgesi olmuştu.

Yönetimdeki yolsuzluk skandalları, göreve geçen yıl gelen Leung'un popülaritesinin daha da düşmesine yol açmıştı.


Muhalifler uyumlu bir heyet göndermeli CENEVRE AA 01 Temmuz 2013 16:02 BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye'deki muhaliflerin, Uluslararası Suriye Konferansı'na muhalefet gruplarını birleşik ve uyumlu bir şekilde temsil edecek bir heyet göndermelerini beklediklerini bildirdi

Muhalifler uyumlu bir heyet göndermeli

CENEVRE  AA   01 Temmuz 2013 16:02

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye'deki muhaliflerin, Uluslararası Suriye Konferansı'na muhalefet gruplarını birleşik ve uyumlu bir şekilde temsil edecek bir heyet göndermelerini beklediklerini bildirdi.

 

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye'deki muhaliflerin, Uluslararası Suriye Konferansı'na  muhalefet gruplarını birleşik ve uyumlu bir şekilde temsil edecek bir heyet göndermelerini beklediklerini bildirdi.

Ban, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Cenevre'de düzenlenmesi planlanan Uluslararası Suriye Konferansı için BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El-Ahdar el İbrahimi'nin ABD ve Rusya yetkilileryile yaptığı hazırlık görüşmelerinde neden kesin bir tarihin belirlenemediğini sorması üzerine Ban, burada Suriye halkını kimin temsil edeceği konusunun temel konu olduğunu söyledi.

Hem muhaliflerin hem de hükümetin konferansa heyet göndereceklerini ifade eden Ban, "Muhaliflerin, muhalefet gruplarını birleşik ve uyumlu bir şekilde temsil edecek bir heyet göndermelerini bekliyoruz. Hükümetin de BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El-Ahdar el İbrahimi ile görüşmeleri yürütebilecek tam yetkili bir heyet göndermesini bekliyoruz" dedi.

İran ve Suudi Arabistan'ın katılımı

Katılımın kapsamı konusunda da bazı görüş ayrılıkları bulunduğunu belirten Ban, bu konunun İran ve Suudi Arabistan ile alakalı olduğunu dile getirerek, "Onların söyleyeceklerine ihtiyaç var mı? Veya hangi yolla konuşacaklar?" sorularını yöneltti.  

Bu konuların daha fazla tartışılması gerektiğini ifade eden Ban, BM, ABD ve Rusya arasındaki konferans hazırlık görüşmelerin bir an önce yapılmasını ve Suriye krizine bir an önce çözüm bulunmasını umut ettiğini söyledi.

Şu ana kadar çok fazla insanın hayatını kaybettiğine işaret eden Ban, çatışmanın büyük ve yürek burkucu bir insani kriz meydana getirdiğini kaydetti.

Suriye halkının barış ve umut istediğini vurgulayan Ban, "Şu ana kadar gördükleri ölüm üzerine ölüm. Bütün duydukları konuşma üzerine konuşma. İnsanlar ölüyor, Aileler kaçıyor. Suriye'deki ateş yayılıyor ve yakında bütün bölgeyi kaplayacak" dedi.

Mali

Mali'deki duruma da değinen Ban, bu ülkedeki durumdan kaygı duyduklarını dile getirdi. Ban, ülkede 28 Temmuz'da yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin bütün Malililerce kabul edilebilecek şekilde güvenilir ve barışçı olmasının çok önemine işaret etti.

Mali'deki insani durumdan da kaygı duyduğunu belirten Ban, ülkede 475 bin insanın yerinden edildiğini ve yaklaşık 1.4 milyon insanın acil yardıma ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Mali'nin kuzeyinde insan hakları ihlalleri olduğunu ifade eden Ban, çocukların silahlı gruplar içinde yer aldığını, tecavüz ve gözaltında kayıplar yaşandığını söyledi. Ban, ihlallerin araştırılması ve bu ihlalleri yapanların hesap vermesi gerektiğini kaydetti.

ABD'nin dinleme faaliyetleri

BM'nin ABD'nin istihbarat toplama kapsamında yürüttüğü dinleme faaliyetlerine maruz kalıp kalmadığı sorusu üzerine Ban, diplomatik misyonların Viyana Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan diplomatik dokunulmazlıkları bulunduğunu anımsattı. 

ABD ve AB arasındaki konu hususunda bir yorum yapmasının mümkün olmayacağını ve bu konuda ek bir bilgisinin de bulunmadığını dile getiren Ban, fakat AB yetkililerinin ABD'den bu konuda izahat istediğini bildiğini kaydetti. Ban, "Prensip olarak bilgiyi de içeren diplomatik faaliyetler korunmalıdır" dedi.


Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı görüşülüyor TBMM 01 Temmuz 2013 16:25 TBMM Genel Kurulu'nda, Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın görüşmeleri başladı

Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı görüşülüyor

TBMM   01 Temmuz 2013 16:25

TBMM Genel Kurulu'nda, Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın görüşmeleri başladı.

 

TBMM Genel Kurulu'nda, Onuncu Beş Yıllık 

Kalkınma Planı'nın üzerine hükümet adına söz

 alan Kalkınma Bakanı Cevdet 

Yılmaz,, Kalkınma Planı'nın hazırlanma 

safhasının 2 yıl sürdüğünü ifade etti.

 

Bu planın hazırlığında ilk defa yerelden önemli 

katkı aldıklarını kaydeden Yılmaz, 

"Türkiye'nin 81 ilinden, planımızla ilgili görüş 

topladık. 7 bini aşkın katılımcının görüşlerini 

aldık. Toplamda 10 binin üzerinde katılımcı bu plana katkıda bulundu"

 dedi.

Yılmaz ayrıca iş 

dünyası, sivil toplum kuruluşları ve düşünce 

kuruluşlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.

Cevdet Yılmaz,

 "serbest piyasa ekonomilerinde plan olmaz" 

yaklaşımını doğru bulmadıklarını, 

"piyasa her şeyi halleder" 

düşüncesini benimsemediklerini söyledi. 

Hukuk düzeni içinde devletin düzenleyici, planlayıcı işlemleri yapması gerektiğini belirten 

Yılmaz, piyasa ekonomilerinin kaos ekonomileri değil, hukuk 

 düzeni içinde çalışan, ciddi anlamda 

planlamalarla şekillenen ekonomiler olduğunu 

kaydetti.

Kalkınma Planı'ndaki öngörülerini anlatan 

Yılmaz, uluslararası değer zinciri 

hiyerarşisinde üst basamaklara çıkmış, mutlak 

yoksulluk sorununu çözmüş bir ülke konumuna 

gelmek istediklerini ifade etti. 

 

Yılmaz, Türkiye'nin mutlak yoksulluğu önümüzdeki yıllarda artık gündeminden 

düşüreceğini, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 

nisbi yoksullukla mücadele edeceğini belirtti. 

 

Kalkınmada nitelikli insanı ön planda tutuklarına dikkati çeken Yılmaz, 

 

 "Nitelikli, donanımlı insan yetiştirmeli ve bunları başka ülkelere kaptırmamalıyız. 

Türkiye'yi bu konuda cazip hale getirmeliyiz" 

dedi.

 Bu 

alanda  şehirleşmenin önemine işaret eden 

 

Yılmaz, yaşanabilir mekanlar ve sürdürülebilir 

bir çevre hedeflediklerini söyledi.

 

"Özgürlük kalkınmanın temel unsurudur"

 

İnsan odaklı bir kalkınma planında eğitimin 

önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, özellikle 

okul öncesi eğitime önem vereceklerini, bu 

alanda katılım oranını yüzde 70'e çıkarmayı 

planladıklarını dile getirdi. 

Sağlık alanında katedilen mesafeye işaret eden 

Yılmaz, 10 yıl önce, bir yıl içinde 3.2 

olan hekime başvuru sayısının 2011 yılında 

 8.2'ye çıktığını söyledi. Yılmaz, 

hekime başvuru oranında AB standartlarına 

ulaşıldığını bildirdi.

 

Kalkınma Planı döneminde koruyucu, önleyici 

hukuk yaklaşımını yaygınlaştıracaklarını 

belirten Yılmaz, hukukun tüm 

dallarında alternatif uyuşmazlık çözüm 

yollarını geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. 

 

Planda çoğulcu, özgürlükçü bir demokrasi 

anlayışını esas aldıklarını kaydeden Yılmaz, 

 

"Bireylerin kendilerini özgürce ifade etmelerini 

esas alıyoruz. 

Özgürlük kalkınmanın temel unsudurur. 

Özgürlüğün olmadığı yerde yenilik olmaz, teknoloji gelişmez. 

Bu, kalkınma 

açısından son derece önemlidir. Kalkınma 

Planı'nda demokrasi, temel hak ve özgürlüklere güçlü bir vurgu yapıyoruz"

 diye konuştu. 

 

Kalkınmada nüfusun öneminin altını çizen Yılmaz, 

 

"Zenginleştikten sonra sonra yaşlanırsanız idare edebilirsiniz 

ama zenginleşmeden yaşlanırsanız bu büyük 

risk. Uzun vadede, 2050 yılından sonra 

nüfusumuzun azalacağı görülüyor. 

Bu 

nedenle genç nüfusu korumak için plan döneminde nüfusu artırıcı politikalar 

benimisenmiş durumda" dedi.