BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Haziran 2013 Cumartesi

Suriye'de çatışmlar sürüyor 09 Haziran 2013 08:06 Şam Suriye'de Esed'e bağlı ordu birliklerinin muhaliflere yönelik düzenlediği operasyonlarda 71 kişinin öldüğünü belirtildi

Suriye'de çatışmlar sürüyor

09 Haziran 2013 08:06 Şam
Suriye'de Esed'e bağlı ordu birliklerinin muhaliflere yönelik düzenlediği operasyonlarda 71 kişinin öldüğünü belirtildi.
 

Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e bağlı ordu birliklerinin çeşitli kentlerde muhaliflere yönelik düzenlediği operasyonlarda 71 kişinin öldüğünü belirtti.
Londra merkezli SNHR, güvenlik güçlerinin sabahtan bu yana hava ve karadan ağır silahlarla gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda başkent Şam'ın banliyölerinde 22, Halep'te 17, Dera'da 16, Humus'ta 9, Rakka ve Kuneytra'da 2'şer, Hama, Deyru'z Zor ve İdlib'te birer olmak üzere 71 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi (LCC), rejim güçlerinin Kusayr'i tamamen kontrol altına almadığını ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Esed güçleri arasında yoğun çatışmaların sürdüğünü dile getirdi.
Öte yandan, Suriye resmi haber ajansı SANA, güvenlik güçlerinin Kusayr'ın Buveyda beldesininin denetimini sağladığını ve ülke genelindeki operasyonlarda çok sayıda silahlı grubun etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Tepenin ardı en iyi film seçildi 09 Haziran 2013 07:51 Rotterdam Kırmızı Lale Film Festivali’nde, Emin Alper’ın yönettiği Tepenin Ardı filmi en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında birinci seçildi

Tepenin ardı en iyi film seçildi

09 Haziran 2013 07:51 Rotterdam
Kırmızı Lale Film Festivali’nde, Emin Alper’ın yönettiği Tepenin Ardı filmi en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında birinci seçildi.
 

Emin Alper’in yönettiği "Tepenin Ardı" adlı film, Hollanda’da bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Kırmızı Lale Film Festivali’nde en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında birinci oldu. Alper, bugün sonra eren festivalde gösterdiği başarıyla 8 bin 500 avro para ödülü almaya hak kazandı.
Rotterdam’da düzenlenen törene katılamayan Alper’in ödüllerini yönetmen arkadaşları Hüseyin Karabay ve Dilek Gökçin aldı.
Festivalde Tepenin Ardı’nın yanı sıra Derviş Zaim’in Devir, Ahmet Sönmez’in Elveda Katya, Çiğdem Vitrinel’in Geriye Kalanlar, Pelin Esmer’in Gözetleme Kulesi, Reha Erdem’in Jin ve Reis Çelik’in ise Lal filmleri yarıştı. Jüri üyeleri, teknik bir arızdan dolayı izlenemeyen Jin’in yarışmada değerlendirme dışı kaldığını açıkladı.
Ödül törenine katılan Lahey Kültür ve Tanıma Müşaviri Enis Tataroğlu, bakanlık olarak destek verdikleri bu festivalin kalıcı olmasını arzuladıklarını söyledi.
İlk festivalde dağıtılan ödüllerin çok anlamlı olduğunu da kaydeden Tataroğlu, Türk sinemasının tanıtımına katkı yapan bu etkinliğin  markalaşmasını arzuladıklarını ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayelerinde, Rotterdam Belediyesi’nin desteğiyle Hollanda Türkiye Kültür Vakfı tarafından düzenlenen ve 5 gün süren festivalde, uzun metrajlı kurgu, belgesel ve kısa filmlerden oluşan yaklaşık 26 Türk filmi izleyiciyle buluştu. Festivalin açılışında Demet Akbağ “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”, yönetmen Erdem Kıral’ın ise “Onur Ödülü” almıştı. 

Mısır'da 484 ev yandı 09 Haziran 2013 07:43 Kahire Mısır'da aşırı sıcaklar nedeniyle çıkan yangınlarda 484 ev yandı, onlarca küçükbaş hayvan telef oldu

Mısır'da 484 ev yandı

09 Haziran 2013 07:43 Kahire
Mısır'da aşırı sıcaklar nedeniyle çıkan yangınlarda 484 ev yandı, onlarca küçükbaş hayvan telef oldu.
 

Mısır'da aşırı sıcaklar nedeniyle çıkan yangınlarda 484 ev yandı, onlarca küçükbaş hayvan telef oldu.
Ülkenin güvenlik ve meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre, Nil Deltası'nda yer alan El-Buhayra, kuzeydeki Kefr eş-Şeyh ve Suhac bölgelerinin kırsal alanlarındaki evlerin ahşap olması ve etkili rüzgar sebebiyle çevreye yayılan yangında 484 ev yandı. Onlarca küçükbaş hayvanın telef olduğu yangınlarda çok sayıda ahır da kullanılamaz hale geldi.
Ortadoğu'da etkili olan kum fırtınasını nedeniyle Mısır'daki bazı havalimanlarında da uçak seferlerinin iptal edildiği açıklandı.
Hava sıcaklığının giderek yükseldiği ülkede yangın vakalarının artmasından endişe ediliyor.

Libya'da çatışma 09 Haziran 2013 07:23 Bingazi Libya'da güvenlik güçleriyle el-Beragıse aşireti mensupları arasında çıkan çatışmada 25 kişi öldü, 140 kişi yaralandı

Libya'da çatışma

09 Haziran 2013 07:23 Bingazi
Libya'da güvenlik güçleriyle el-Beragıse aşireti mensupları arasında çıkan çatışmada 25 kişi öldü, 140 kişi yaralandı
 

 Libya'nın doğusunda yer alan Bingazi kentinde güvenlik güçleriyle El-Beragıse aşireti mensupları arasında çıkan çatışmada 25 kişinin öldüğü 140 kişinin yaralandığı bildirildi.
AA muhabirine konuşan Bingazi Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Tarık el-Arafi, Beragıse aşiretinin güvenlik güçlerinin kamp olarak kullandığı alanın kendi toprakları olduğunu iddia etmesiyle başlayan olayın büyüyüp çatışmaya dönüşmesi sonucu 10'u asker 25 kişinin öldüğünü çoğunluğunu güvenlik güçlerinin oluşturduğu 140 kişinin de yaralandığını söyledi.
Çıkan çatışmada yaralananların kentteki El-Cela Hastanesine nakledildiği ifade edildi.
Öte yandan, Libya Savunma Bakanı Sözcüsü Adil el-Berasi ise bakanlığa bağlı kuvvetlerin çatışmaların olduğu bölgeye sevk edildiğini belirtirek bölge halkını soğukkanlı olmaya çağırdı.

İsveç'in küçük Prensesi evlendi 09 Haziran 2013 07:32 Stokholm İsveç Kraliyet ailesinin küçStokholmük Prensesi Madeleine, ABD'li iş adamı Christopher O'Neill ile evlendi

İsveç'in küçük Prensesi evlendi

09 Haziran 2013 07:32 Stokholm
İsveç Kraliyet ailesinin küçStokholmük Prensesi Madeleine, ABD'li iş adamı Christopher O'Neill ile evlendi.
 

İsveç Kraliyet ailesinin küçük Prensesi Madeleine (31), ABD'li iş adamı Christopher O'Neill ile düzenlenen törenle dünya evine girdi.
Başkent Stockholm’deki tarihi Slottskyrkan kilisesindeki nikah törenine İsveç Kralı Carl 16. Gustav, Kraliçe Silvia, prenses Viktoria ve eşi Daniel, prensesin erkek kardeşi Philip ile birlikte Avrupa kraliyet ailelerinin temsilcileri, İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, bakanlar, parti başkanları, İsveç’te bulunan yabancı ülke temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 470 davetli katıldı.
Prenses Madeleine, İtalyan modacı Valentino Garavani’nin diktiği gelinliği giydi. Beyza gelinliğe 4 metre uzunluğunda duvak takıldı.
Tören sırasında papazın ”eş olarak kabul ediyor musunuz?” şeklindeki sorusuna prenses, İsveçce ”evet’ anlamında ‘ja’ diye yanıt verirken, O’Neill ise İngilizce ‘yes’ diye cevapladı.
Düğün nedeniyle 800 asker yollarda kortej sırasında beklerken, çok sayıda polis de güvenliği sağladı. Ayrıca, deniz ve havadan da güvenlik önlemleri alındı.

Seken kurşun başkanı vurdu 09 Haziran 2013 07:12 Ankara Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül'ün, düğünde havaya ateş açılması sonucu, seken kurşunla kolundan hafif yaralandığı bildirildi

Seken kurşun başkanı vurdu

09 Haziran 2013 07:12 Ankara
Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül'ün, düğünde havaya ateş açılması sonucu, seken kurşunla kolundan hafif yaralandığı bildirildi
 

Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül'ün, katıldığı düğünde silahla havaya ateş edilmesi sonucu, seken kurşunla kolundan hafif yaralandığı bildirildi.
Mamak Belediyesinden yapılan açıklamada, Akgül'ün katıldığı bir düğünde havaya ateş edildiği, bu sırada kurşunun sekerek kolunu sıyırdığı belirtildi.
Açıklamada, ayaktaki tedavisinin ardından hastaneden ayrılan Akgül'ün sağlık durumunun iyi olduğu, programları dahilinde bugün görevi başında olacağı kaydedildi.

Belediye başkanı düğünde yaralandı 09 Haziran 2013 01:11 Ankara Ankara Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, katıldığı düğünde silahla havaya ateş açılması sonucu kolundan hafif yaralandı

Belediye başkanı düğünde yaralandı

09 Haziran 2013 01:11 Ankara 
Ankara Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, katıldığı düğünde silahla havaya ateş açılması sonucu kolundan hafif yaralandı.
 

Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül'ün, katıldığı düğünde silahla havaya ateş edilmesi sonucu, seken kurşunla kolundan hafif yaralandığı bildirildi.
Mamak Belediyesinden yapılan açıklamada, Akgül'ün katıldığı bir düğünde havaya ateş edildiği, bu sırada kurşunun sekerek kolunu sıyırdığı belirtildi.
Açıklamada, ayaktaki tedavisinin ardından hastaneden ayrılan Akgül'ün sağlık durumunun iyi olduğu, programları dahilinde bugün görevi başında olacağı kaydedildi.

Erken seçim iddiası mesnetsiz 08 Haziran 2013 18:32 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, erken seçim iddialarının tamamen mesnetsiz olduğunu belirterek ''Seçimlerin zamanında yapılması gereken bir dönemdeyiz."

Erken seçim iddiası mesnetsiz

08 Haziran 2013 18:32 

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, erken seçim iddialarının tamamen mesnetsiz olduğunu belirterek ''Seçimlerin zamanında yapılması gereken bir dönemdeyiz." dedi.

 

İstanbul (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, erken seçim iddialarına ilişkin, "Bu iddianın tamamen mesnetsiz, tamamen gereksiz, asparagas demeyeceğim ama hayal mahsulü olan bir iddia olduğunu ifade etmek isterim'' dedi.

Çelik, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında partinin Sütlüce'deki İstanbul İl Başkanlığı'nda gerçekleştirilen AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunarak, sorularını yanıtladı.

Bazı medya organlarında erken seçim yapılacağı iddialarının yer aldığını dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

"Bu iddianın tamamen mesnetsiz, tamamen gereksiz, asparagas demeyeceğim ama hayal mahsulü olan bir iddia olduğunu ifade etmek isterim. Evet, önümüzde bir seçim var, o da malumunuz Mart 2014'tedir. Mahalli seçimleri yapılacaktır mart sonunda. Daha sonra ağustos ayında insanımız, ülkemiz cumhurbaşkanını seçecektir, 2015 haziran ayında da genel milletvekili seçimi yapılacaktır. Artık Türkiye'de istikrar var, Türkiye'de siyasi istikrar var, AK Parti ile belirsizlikler ortadan kalkmıştır. Seçimlerin zamanında yapıldığı ve mutlaka zamanında yapılması gereken bir dönemdeyiz."

Çelik, bu haberleri çıkaranların, yayanların, böyle iddiada bulunanların amacı ne olursa olsun, bunların doğru olmadığını, hayal mahsulü olduğunu kesin bir dille ifade etmek istediğini vurgulayarak, "Bizim gündemimizde böyle bir şey yok, böyle bir düşünce de yok, böyle bir eylem de yok" dedi.

Mayıs ayı değerlendirmesi

Başbakan Erdoğan'ın defalarca, ısrarlı şekilde ifade ettiği gibi faiz lobisine de "istemezükçü" lobisine de teslim olmayacaklarını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

"Gezi Parkı meselesi ortaya çıkmadan önce Türkiye'de olup bitenleri paylaşmak istiyorum. Sadece mayıs ayındaki gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Neler oldu? Çözüm süreciyle PKK bütün silahlı unsurlarını yurt dışına çekti. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Huzurumuz, annelerin gözyaşının dinmesi, başka ocaklara ateş düşmemesi, gencecik fidanlarımızın toprağa düşmemesi, milyar dolarlık kaynaklarımızın heba olmaması, ağızımızın tadının daha fazla kaçmaması açısından son derece önemliydi. Mayıs ayında üçüncü havaalanı ihalesi yapıldı. Buradan kamunun kazanacağı para, yani devletin bütçesine, yani milletin bütçesine girecek para, vergisiyle beraber 70 milyar liradır. 22 milyar dolarlık nükleer santral ihalesi yapılmıştır. Türkiye bütün her şeye rağmen bunu gerçekleştirmiştir. Bu son derece önemli bir adımdır. 3. Boğaz Köprüsü'nün temeli atılmıştır. Burada da kamunun cebinden bir kuruş para çıkmayacaktır. 4,5 milyar dolara mal olacak bu köprü, 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanacaktır. Bu da muhteşem bir şeydir. Mayıs ayında Türkiye IMF'ye olan bütün borcunu ödemiştir, borcunu sıfırlamıştır. Daha önce alan el konumunda olan Türkiye, şimdi veren el pozisyonuna gelmiştir. Bu da son derece önemliydi. Uluslararası derecelendirme kuruluşları, peş peşe Türkiye'nin yatırım yapılabilir notunu yükseltmişlerdir. Bu, Türkiye ile ilgili müthiş bir olumlu algının oluşmasını sağladı. Otomotiv sektörü, bütün mayısların rekorlarını egale ederek, 2013 mayıs ayında 82 bin Türkiye'de araç satmıştır."

Taksim Gezi Parkı olayları

Hüseyin Çelik, Türkiye'de bu kadar güzel gelişmeler yaşanırken, bölgesinin yıldızı bir ülke olarak yükselirken, siyasi istikrarla yoluna devam ederken, siyasi istikrarın ekonomik istikrar olarak vatandaşa yansırken, bütün dünyayı ve Avrupa'yı küresel ekonomik kriz kasıp kavururken Türkiye güzel bir şekilde yolunda giderken Gezi Parkı meselesiyle maalesef bu güzel atmosferin, bu olumlu algının karartılmaya çalışıldığını kaydetti.

Gezi Parkı'nda çevre duyarlılığından dolayı tepkilerini ortaya koyan vatandaşların bu davranışını, daha önce saygıdeğer bulduklarını söylediğini hatırlatan Çelik, şöyle konuştu:

"Endişesi olan vatandaşlarımızın endişe etmemesi gerekiyor. 'Endişeye mahal yoktur' dedik. Eğer orada ağaç katledilerek bildiğimiz tarzda bir AVM yapılırsa 'Ben gider oraya Hüseyin Çelik olarak yatarım. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü sıfatıyla gider bunu yaparım' dedim. Ama bu çevre, yeşil duyarlılığı olmaktan maalesef çıkarıldı, farklı farklı mecralara götürüldü. Zaman zaman şu veya bu nedenlerle gayri memnun olan vatandaşların demokratik kurallar çerçevesinde meşruiyetin dışına çıkmadan, asla şiddete ve kırıp dökmeye başvurmadan tepkilerini dile getirmelerini de her zaman saygıdeğer bulduk, bundan sonra da böyle yapacağız. Ama şu dükkanı paramparça edilen, camı çerçevesi indirilen esnafı hiç mi görmüyoruz? Şu parçalanan kaldırımları, tahrip edilen yeşili, parçalanıp atılan fıskiyeleri, belediye otobüslerini, vatandaşa ait araçları, ters çevrilen ambulansları görmüyor muyuz?"

"Millet vicdanında mahkum edilecektir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, olaylar sonunda kamuoyunun büyük bir mali külfetle karşı karşıya bırakıldığını, 70 milyon lira zarar meydana geldiğini belirterek, hayatını kaybeden insanların hakkının hiç bir maddi değerle ifade ve telafi edilemeyeceğini söyledi.

Çelik, "Bunlara sebebiyetler veren, özellikle masum bir talebi veya masum bir taleple başlayan bir hareketi vandalizme dönüştürenler kesinlikle millet vicdanında mahkum edileceklerdir. Bunları da görmemiz gerekir. Esasen Sayın Başbakan tarafından da 'birkaç çapulcu' diye nitelendirdiği insanlar bunlardır. Sayın Başbakan '3-5 çapulcu' demiştir. Sayın Başbakan bu olaylara katılan kimselerin 3-5 kişi olmadığının farkındadır" ifadelerini kullandı.

"Yalan, fiskos ve iftira makinası çalıştırıldı"

Başbakan Erdoğan'ın eylemlere katılan insanlara, çevre ve yeşil duyarlılığı olanlara, öyle veya böyle demokratik yollarla, efendice olması gerektiği gibi tepkisini ortaya koyan insanlara da "çapulcu" demiş gibi maalesef sosyal medya ciddi bir fırtına koparıldığını dile getiren Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yalan, fiskos, iftira makinası çalıştırıldı ve gittikçe olaylar daha fazla büyütüldü, öfke kabartıldı, insanlar galeyana getirilmeye çalışıldı. Sosyal medyada özellikle twitter'da ne tür yalanların, ne tür iftiraların ortaya atıldığını, ne tür hakaret ve küfürlerin havada uçuştuğunu hepimiz takip ettik. Dolayısıyla ülke, insan, polis bizimdir. Kendi kendimize zarar vermeyelim. Aslında bu hareketleri yapanlar, özellikle yıkıp dökenler, devirenler, parçalayanlar, AK Parti'ye zarar verdiğini zannediyor, aslında kendimize, geleceğimize ve ülkemize zarar veriyoruz.

Bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bundan sonra da talebi, söyleyecek sözü, memnuniyetsizliği olanlar, bir şeye itiraz eden, bir şeyi talep eden, bir şeye karşı çıkan insanların bütün demokrasilerde olduğu gibi elbette tepkilerini demokratik usullerle ortaya koymalarından rahatsız olmayız, buna zemin hazırlarız ve onların güvenliğini de sağlarız. Ama gösterici, itirazcı, protestocu, protestosu ve gösterisiyle işi çığırından çıkarıp, terör derecesindeki şiddete götürürse, başvurursa haklı olduğu konumda bile haksız duruma düşer."

"Bazı şeyler istismar edilmesin"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, herkesin ne yaptığını çok iyi bilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Birileri içki düzenlemesini bahane olarak kullanabilir, bir başkası başka türlü şeyleri bahane olarak kullanabilir. 12 Eylül 1980 darbesinden önce Türkiye'de kaşınan ve insanların düşmesine yol açan bazı hassasiyetler birileri tarafından bugünlerde tahrik ediliyor, bazı illerde mezhep çatışmasına dönebilecek bazı kışkırtmalar yapılıyor. Herkesin dinine de herkesin mezhebine de herkesin dindarlığına da herkesin dinsizliğine de ibadetini yapmasına da yapmamasına da hayatını tanzim etme biçimine saygı duyarız, bizim böyle bir derdimiz yok. Onun için sukunetle kendimize, çocuklarımıza, çocuklarımızın geleceğine ve ülkemize zarar vermeyecek şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Bu konudaki, halkımızla birlikte yürüme kararlılığı da sürdürüyoruz. Bazı şeyler istismar edilmesin."

Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu yıkılacağı zaman da birilerinin "Burayı yıkacak, cami yapacaklar" diye kıyametler kopardığını anlatan Çelik, "Tiyatro bitirildikten sonra yeni halini görenlerin eski ile mukayese edince utanmış olması lazım" dedi.

"Süreç hükümetin kontrolü altındadır"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "çevre konusunda duyarlı olan çevreci kardeşim, gel eğer bu konuda ortak bir platform oluşturmak istiyorsan benimle oluştur" demesinin altında da bu düşüncenin yattığına işaret eden Çelik, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla süreç hükümetin kontrolü altındadır.  Ümit ediyorum ki her yerde bunu gözlüyoruz, daha fazla aklıselim galebe çalmaktadır. O tahripkarların da ayıklanıp kenara itilmesiyle birlikte süreç normal seyirde devam edecektir. Bizimle meselesini paylaşmak isteyen makul, meşru, mantıklı taleplerle bize gelen herkese gönlümüz de açık kapımız da. Ancak böyle hani yeniçerilerin kelle istemesi gibi gelirse kusura bakmayın bu da hükümet nezdinde yansıma bulmaz. Ben yıllardır sayın Başbakanı tanırım. Sayın Başbakan suçlu olmadığına inandığını bir arkadaşının kellesini birileri istiyor diye hiçbir zaman vermedi, vermez. Eğer birinin hatası varsa kusuru varsa kastı varsa bile bile yanlış yaptıysa kimsenin bir şey söylemesine gerek yok, hükümet kendisi zaten onu cezalandırır. Ancak görevini yapan insanların da böyle sabah akşam birileri tarafından kellesinin istenmesi doğru bir yaklaşım değildir."

 





 

En çevreci hükümet biziz

08 Haziran 2013 14:58 Kastamonu

 

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Gezi Parkı olaylarına ilişkin "Tabiatı koruyan, ağaçlandırma konusunda destanlar yazan hükümetiz. En çevreci hükümet, bizim hükümetimizdir" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Kastamonu İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, Taksim Gezi Parkı'nda yaşanan olaylara dikkati çekti.

Eroğlu, şunları kaydetti: "Maksadın ağaç olmadığını söylediler. Çünkü ağaçlandırma ve çevre konusunda hiçbir hükümet bizimle yarışamaz. Takdirname almış bir ülkeyiz. Ağaçlandırma faaliyetlerinde geçmişte yılda sadece 70 bin hektarlık alanda çalışma yapılırken biz bunu 500 bin hektara çıkarttık. Sadece 72 milyon fidan üretilirken, biz daha az elamanla yılda 470 milyon adet fidan üretiyoruz.

Son 10 yılda toprakla buluşturduğumuz fidan sayısı 2 milyar 711 milyon adettir. Dünyada odun serveti azalırken Türkiye'de artıyor. Son 10 yılda  ormanlık alanlarımız büyümüş. Tabiatı koruyan, ağaçlandırma konusunda destanlar yazan hükümetiz. En çevreci hükümet bizim hükümetimizdir. Peki bunlar niye oluyor? Tamamen tahrikler var."

Meselenin nedeni çevre değil ekonomi

Bakan Eroğlu, milletin bu konular üzerinde dikkatlice durması gerektiğini vurgulayarak, geçmişte 9 ay vadeli hazine garantili borçlanma faizinin yüzde 63 iken bu oranın şimdi yüzde 5'in altına indiğini anlattı.

Aradaki farkın daha önce 3-5 sermaye grubunun cebine girdiğini dile getiren Eroğlu, AK Parti'den önce toplanan vergilerin yüzde 86'ısının tamamen faiz ödemesine gittiğini belirtti.

Bakan Eroğlu, AK Parti'nin Türkiye'de muhteşem bir dönüşüm sağladığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin artık başı diktir. Devletin büyük borcu vardı. 23,5 milyar dolar borçtan dolayı IMF karşısında geçmiş hükümetler el pençe duruyordu. Bir IMF memuru geldiği zaman neredeyse devlet başkanı gibi karşılanır, istediğini dikte eder çeker giderdi. Aynı şeyi bize yapmak isteğinde Başbakan, 'Ya bizim isteğimiz şartlarda anlaşmayı kabul edersiniz ya da size güle güle demekten başka çare yok' dedi. Biz bütün paraları ödedik, 14 Mayıs günü de son dilim ödendi ve IMF'ye borcumuz kalmadı." 

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, "Osmalı döneminde de benzer numaraların yapıldığını" dile getirerek, " Bugünkü Gezi Parkı'nda Topçu Kışlası vardı. Sultan Abdülhamit Han o zaman 'Biz borçlarımızı ödeyeceğiz' deyince bütün dünya telaşa kapıldı. Topçu Kışlası'nda, 31 Mart  hadisenin çıkmasına neden oldu. Şimdi bütün bunların sebebi ekonomiktir, çevre meselesi değildir" diye konuştu.

 

 

 

Gezi Parkı'na AVM, otel yapılmayacak

08 Haziran 2013 17:43 İstanbul 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, Taksim Gezi Parkı'yla ilgili, "Burada bir AVM kesinlikle düşünülmüyor, otel yok, rezidans yok" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş,  İSMEK 16. Genel Sergi ve Festivali'nin açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

"Taksim Platformu" ile görüşmelerde gelinen aşamanın sorulması üzerine Topbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın genel seçimlerden önce ifade ettiği "mega projeler" içerisinde Taksim ile ilgili projeleri animasyonlar eşliğinde anlattığını hatırlattı. 

Topbaş, bu projelerin o günden bu yana Büyükşehir Belediyesinin internet sitesinde de mevcut olduğunu aktararak, yayalaştırmayla ilgili çalışmanın belediyeden oybirliğiyle geçtiğini, kurulun da onayını aldığını söyledi.

"Burada belki bir yanlış anlaşılmanın veya maksadını aşan birtakım değerlendirmelerin ortaya çıktığını görmekteyiz" diyen Topbaş, görüştüğü farklı kesimlerden vatandaşların, bu kapsamda yapılan Gezi Parkı'nın Divan Oteli tarafındaki  tretuvar genişletme çalışmalarının "Topçu Kışlası inşaatı başlıyor, ağaçlar sökülmeye başlanıldı" şeklinde algılandığını ve olayların bu panikle ortaya çıktığını ve yayıldığını ifade ettiğini anlattı.

Gezi Parkı'nın 50 bin metrekare civarında, Topçu Kışlası'nın ise 11 bin metrekare alanı kapladığını belirten Topbaş, buradaki 563 ağaçtan 72'sinin taşınabilecek nitelikte olduğunu bildirdi. 

Topbaş, "Şunu da ifade etmek istiyorum; burada bir AVM kesinlikle düşünülmüyor, otel yok, rezidans yok. Bundan sonraki çalışmalarda Sayın Başbakanımızın özellikle üzerinde durduğu kent müzesi olacak" diye konuştu.

Kadir Topbaş, bu çalışmanın projelendirilmesinin üzerinde birlikte değerlendirme yapılabileceğini anlatarak, şöyle devam etti: 

"Dün görüştüğüm mimarlar grubu bir teklifte bulundu. Dediler ki, 'Topçu Kışlası teklif edilebilir ama Gezi Parkı'nı bütüncül plan içinde değerlendirelim, buna biz de katkı sunarız. Hilton Oteli arkasındaki yeşil parktan itibaren açıkhava tiyatrosundan Dolmabahçe'ye kadar giden bir kültür parkı, yeşil park bandı çerçevesinde, bunu büyük bir bütüncül plan içerisinde değerlendirmek, mimari açıdan böyle bir aksı ele almak, belki Maçka Parkı dahil olmak üzere almaktan daha doğrudur'.

Bunları değerlendirdik. O bölgeyle ilgili çalışmalarımız var. Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu arkasındaki trafiği zaten yer altına aldık. Diğer tarafta da çalışma var. Öyle bir çalışmayı da gözönüne alabiliriz."

Teklife yaklaşımları sorulan Topbaş, plan bütünlüğüne bakılması gerektiğini dile getirerek, "Orada, Divan Oteli arkasından geçen bir köprü var. Onu da yenilemek suretiyle oradan insanların yaya yürüyüşünü sağlayacak bir aks oluşturarak, Maçka Parkı'na kadar insanların yürüyebileceği, Taksim Meydanı ile ilintisi olan yeni bir alan oluşturulabilir. Burada ağaç sayıları arttırılır, sert zeminden ziyade ağaçlandırma alanları oluşturmayı da hedefliyoruz. Sayın Başbakan bunların hepsini biliyor, kendisiyle bunu paylaştık" bilgisini verdi. 

 

Olayların etkisi yüzeysel ve geçici

08 Haziran 2013 12:50 Ankara 

 

Bakan Ergün, Türkiye son 10 yılda makroekonomik dengelerini kurduğu için Gezi Parkı olaylarının ekonomide daha yüzeysel ve geçici etkileri olduğunu belirtti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Bilimler Akademi'sinin düzenlediği Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı ve Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri Programı için düzenlenen ödül töreninin ardından basın mensuplarının Gezi Parkı olaylarına ilişkin sorularını yanıtladı.

Birçok konunun ekonomi üzerinde yüzeysel ya da derinlemesine etki yaratabileceğini ifade eden Ergün, bu olayların ekonomi üzerinde bazı yüzeysel etkileri olduğunun görüldüğünü söyledi. Konjonktürel olarak borsada iniş çıkışlar, faiz  oranlarında nispi bir yükseliş olduğunu dile getiren Ergün, şöyle konuştu:

"Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengeleri eğer bozuk olsaydı, çok büyük bütçe açıklarıyla boğuşan, yüksek enflasyonla, faiz oranlarıyla boğuşan ve Merkez Bankası rezervleri son derece zayıf,  ekonomik dengelerini kuramamış bir ülke olsaydı, o zaman bu tür olaylar ekonomi üzerinde çok daha uzun vadeli, çok daha köklü etkiler meydana getirebilirdi.

Türkiye, son 10 yıl içerisinde makroekonomik dengelerini kurduğu ve ekonomik problemlerini çözüme kavuşturduğu için daha yüzeysel ve geçici bazı etkileri oluyor."

Ergün, olaylarda zarar gören esnaflara ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmadığına yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:

"Öncelikle bir zarar-ziyan tespiti yapılması gerekiyor ki ona göre ne tür destek mekanizmaları geliştirilebilir ona bakmak lazım. Bu biraz yaygın, her şehirde 3-5 dükkanın içinde olduğu yaygın bir tablo var. 

O tablonun derlenip toparlanması lazım. O tablo önümüze konulduğunda, ona göre bir çalışma yapılır. Şu anda bizim elimizde bir hasar tespit raporu olmadığı için bir şey söyleyemeyiz."

 

Başbakan Erdoğan TBMM Başkanı Çiçek ile görüştü. 08 Haziran 2013 20:17 İstanbul Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüştü

Başbakan Erdoğan TBMM Başkanı Çiçek ile görüştü.

08 Haziran 2013 20:17 İstanbul
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüştü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ileTBMM Başkanı Cemil Çiçek'in görüşmesi sona erdi.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde basına kapalı gerçekleşen görüşme, yarım saat sürdü.

08 Haziran 2013 16:13 Ankara Taksim Gezi Parkı gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve sınır dışı edilmeleri gündeme gelen iki Fransız öğrenci, AB Bakanı Bağış'ın devreye girmesiyle serbest bırakıldı

Erasmus öğrencileri serbest

08 Haziran 2013 16:13 Ankara

 

Taksim Gezi Parkı gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve sınır dışı edilmeleri gündeme gelen iki Fransız öğrenci, AB Bakanı Bağış'ın devreye girmesiyle serbest bırakıldı.

 

Edinilen bilgiye göre, Erasmus Değişim Programı çerçevesinde Türkiye'de öğrenim gören iki Fransız vatandaşının, Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılmaları 

nedeniyle sınır dışı edilmeleri yönünde başlatılan işlemler, AB Bakanı Egemen Bağış'ın devreye girmesinin ardından durduruldu.

 

 İki öğrencinin, bugün öğlen saatlerinde serbest bırakıldıkları bildirildi.

Türkiye'de gazetecilik öğrenimi gören Fransa vatandaşı iki öğrenci, Taksim'deki gösteriler sırasında gözaltına alınmıştı.

 

 İfadeleri alındıktan sonra savcılık tarafından serbest bırakılan öğrenciler 

hakkında Yabancılar Yasası'ndaki hükümler nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'nde sınır dışı işlemi başlatılmış, öğrencilerin Fransa'ya geri gönderilmeleri gündeme gelmişti. 

Bakan Bağış devreye girdi

Olaya ilişkin AB Bakanlığı tarafından başlatılan incelemede, iki öğrencinin herhangi bir olaya karışmadıkları, polise mukavemette bulunmadıkları, hatta öğrencilerden birinin gazetecilik öğrenimi gördüğü fakültenin öğretim üyesi tarafından haber yapmak amacıyla Taksim'e gönderildiği tespit edildi. 

Bu bilgiler ışığında devreye giren Bağış, öğrencilerin sınır dışı edilmelerini gerektirecek bir suçları olmadığını belirtti.

 

 Gelişmeler üzerine, iki Fransız öğrencinin, bugün öğlen saatlerinde Kumkapı'da bulunan ve yabancıların tutulduğu nezarethaneden salıverildikleri ve sınır dışı işlemlerinin durdurulduğu kaydedildi.

Özgürlük keyfilik demek değildir 08 Haziran 2013 15:53 Bingöl Kalkınma Bakanı Yılmaz, "Özgürlük demek yakıp yıkmak, başkalarına zorla bir şey dayatmak, keyfilik demek değildir"

Özgürlük keyfilik demek değildir

08 Haziran 2013 15:53 Bingöl

Kalkınma Bakanı Yılmaz, "Özgürlük demek yakıp yıkmak, başkalarına zorla bir şey dayatmak, keyfilik demek değildir" dedi.

 

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl Üniversitesi'nce yaptırılacak termal tesislerin inşaat alanında incelemelerde bulundu.

Ilıcalar Belediyesi'nce yaptırılan adının verildiği parkı gezen Bakan Yılmaz, burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Türkiye çoğulcu bir toplum ve siyasete sahip" diyen Bakan Yılmaz, "Medyamız eskiden ağırlıklı olarak tekelci bir medyaydı şimdi çoğulcu bir medya haline geldi. Kamuoyumuz çok daha çoğulcu bir hale geldi. Sivil toplum kuruluşlarına bakın eskiden bu kadar dernek, vakıf ve faaliyet yoktu. Şimdi Türkiye artık sivil toplumun çok güçlü olduğu çok sesin çıktığı, çeşitliğinin arttığı bir ülke haline geldi. Bundan sonrada fikir hürriyetini geliştirme, demokratik standartlarımızı daha üst noktalara çıkartma çalışmaları kararlılıkla devam ettirilecek, bundan hiç kimsenin şüphesi olamasın" diye konuştu.

Küfür, hakaret ve şiddet içermediği sürece her türlü fikre saygılı olduklarının altını çizen Bakana Yılmaz, şunları söyledi:

"Herkes fikrini açıklayabilir, katılırız katılmayız, beğeniriz beğenmeyiz, o ayrı bir şey. Herkes düşüncesini inandığı şekilde ifade edebilmeli, neye inanıyorsa o şekilde yaşamını devam ettirmeli ama başkalarına da saygı içermeli. Her özgürlük bir sorumlulukla beraber anlam taşır. Özgürlük demek yakıp yıkmak, başkalarına zorla bir şey dayatmak, keyfilik demek değildir. Kendi özgürlüğünüzü yaşarken bir başkasının özgürlük alanına da müdahale etmemelisiniz. Biz demokrasiye sonuna kadar 'evet' diyoruz ama şiddete de sonuna kadar 'hayır' diyoruz."

08 Haziran 2013 15:36 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, erken seçim gerektiğini ifade ederek milletvekili genel seçimleriyle ilgili sandığın kapsamını ve zamanını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bıraktıklarını söyledi

Başbakan'ın artık zamanı doldu


08 Haziran 2013 15:36 
 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, erken seçim gerektiğini ifade ederek milletvekili genel seçimleriyle ilgili sandığın kapsamını ve zamanını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bıraktıklarını söyledi.


Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 8. Dönem Sertifika Töreni'nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Devlet Bahçeli,

 "Erken seçim çağrınız var mı, aklınızda tarih var mı" 

sorusunu şöyle yanıtladı:

"Son gelişmeler ve bu gelişmeler karşısında Türkiye'nin çok ciddi 

bir kutuplaşmaya sürüklendiği bir ortamda Sayın Başbakan'ın tavrı; 

kargaşa ve krizi derinleştirecek bir boyut taşımaktadır.

 Bu sebepten dolayı Sayın Başbakan'ın artık zamanı dolmuştur, bir iktidar yenilenmesine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.

Böyle bir yolun demokrasi içerisinde açılabilmesi, Sayın Başbakan'ın zamanla üç sandıktan bahsetmesinden geçmektedir. 

Sandığın kapsamını, zamanını kendisine bırakmaktayız."

Bahçeli, İmralı heyetinde, Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylarda yer alan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in bulunmamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de 

"Bunlar aynı amaç doğrultusunda gayret gösteren bir güruh oldukları için zaman zaman rol paylaşımı yapmaktadırlar. 

Bir tanesi Taksim'de gezerken öbürü deniz aşırı İmralı'ya gitmek suretiyle ortak kanaati yaymaya çalışıyorlar. 

Tespitimiz odur ki: 

İstanbul'daki gelişmeler başlangıcından bu yana dört ağaç bir kışla meselesinin çok ötesinde planlanmış görülmektedir.

 Bu sebepten dolayı siyasi iktidar, sivil toplum kuruluşları, bilim insanlarının İstanbul'daki bu gelişmeleri ve Türkiye'ye yaygınlaşma sürecini çok yönlü ele alarak incelemelerinde yarar vardır, bunun bilimsel yönden yapılmasında yarar vardır" 

diye konuştu.


Obama ve Şi'nin gündemi siber güvenlik

08 Haziran 2013 11:47 

ABD Başkanı Barack Obama ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, California'daki ortak basın toplantısında siber güvenlik meselesine değindi.

 

ABD Başkanı Barack Obama ve ülkesini ziyaret eden Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bir araya geldikleri California'da düzenledikleri ortak basın toplantısında siber güvenlik meselesine değindiler.

Obama, tartışma konusu olan siber güvenlik meselesini "alışılmadık bir durum" sözleriyle değerlendirirken,  Şi ile temaslarının ilk turunda büyük ölçüde bu konunun ele alındığını kaydetti. 

ABD ve Çin'in, siber meselelere ilişkin "kesin bir anlayışa" varmalarının önemine değinen Obama, ABD hükümetine ve iş dünyasına ait bilgisayarlara yönelik korsan saldırılar konusunda Çin'i suçlamaktan imtina gösterdi. 

Çin Devlet Başkanı Şi de söz konusu siber saldırılarda ülkesinin parmağı olduğu suçlamalarını kabul etmeyerek, ülkesinin de siber casusluğun kurbanı olduğunu söyledi.

Şi, siber güvenliğin, iki ülkenin pragmatik olarak bir arada çalışabileceği bir alan olduğunu ifade ederek, ABD ve Çin'in, siber güvenlik meselesini tartışmak üzere bir çalışma grubu kurmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve iki ülkenin, meseleyi çözmeye çalışırken konuya büyük itina göstermesi çağrısında bulundu.

Çin Devlet Başkanı, ABD Başkanı ile telefonda ve yazışarak temaslarını sürdürme sözü vererek, Obama'yı da benzer bir görüşme için Çin'e davet etti. 

 

 

AK Parti MKYK toplandı

08 Haziran 2013 14:16 İstanbul

 

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı.

 

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplandı.

 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantının gerçekleştirildiği Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na 13.55'te geldi. 

Erdoğan'ı, Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Genel Sekreter Haluk İpek, İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve partililer karşıladı.

Toplantı, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında saat 14.00'da başladı. 

Toplantının ilk kez İstanbul'da yapıldığı öğrenildi.

Erdoğan'a sevgi gösterisi 

Başbakan Erdoğan, il başkanlığına geldiği sırada AK Parti İstanbul İl Başkanlığı binası yakınındaki apartmanlarda oturan bazı vatandaşlar, ellerinde Türk bayrağı ve AK Parti flamalarını sallayarak Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. 

Bir balkona da "Ey sevgili sende anahtar vardır" yazılı döviz asıldığı görüldü.

Çiçek'le görüşecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile de görüşecek. Erdoğan ile Çiçek'in görüşmesi, saat 17.00'da Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşecek. 

632 Son peygamber Hazreti Muhammed 62 yaşında hayata gözlerini yumdu 1951 Türkiye'de ilk kalp ameliyatı Gülhane Askeri Hastanesinde yapıldı

2011-Başbakan Erdoğan, yeni Bakanlar Kurulu'nun Başbakan dahil 25 üyeden oluştuğunu, yeni yapıda 4 başbakan yardımcılığı ve 20 icracı bakanlık bulunduğunu açıkladı.

2010-Rusya'nın Akkuyu'da nükleer santral kurmasını öngören anlaşma imzalandı.

1985-Atatürk'ün manevi evlatlarından tarih araştırmacısı Afet İnan yaşama veda etti.

1952-Yunanistan Kralı I. Paulos ve Kraliçe Frederika, Türkiye'ye geldi.

1951-Türkiye'de ilk kalp ameliyatı Gülhane Askeri Hastanesinde yapıldı.

632-Son peygamber Hazreti Muhammed 62 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Türkiye Çevre Faslını açmış bir ülke 08 Haziran 2013 12:09 İstanbul AB Bakanı Bağış, “Türkiye, birçok AB’ye aday ülkenin en sona bıraktığı Çevre Faslını açmış bir ülkedir" dedi

Türkiye Çevre Faslını açmış bir ülke

08 Haziran 2013 12:09 İstanbul
AB Bakanı Bağış, “Türkiye, birçok AB’ye aday ülkenin en sona bıraktığı Çevre Faslını açmış bir ülkedir" dedi.
 

AB Bakanlığı'nın düzenlediği İstanbul Konferansı'nda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bazı çevrelerin konferansa katılmamaları yönünde baskı yapmasına rağmen, hiçbir katılımcısının gelişini iptal etmediğini söyledi. 
Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran Cuma günü konferansta yaptığı açılış konuşmasında, Gezi Parkı göstericilerine "Çevreci kardeşlerim" ve "Çevre konusunda ortaklık yapacaksanız, ortağınız benim, gelin konuşalım" ifadelerine de dikkati çekti.
Bağış, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye, birçok ülkenin en sona bıraktığı, çok zorlandığı Çevre Faslını açmış bir ülkedir. O da Başbakanımızın ortaya koyduğu kararlılık sayesinde olmuştur. AK Parti iktidarı öncesinde Kyoto Protokolüne taraf olmayan az ülkeden biriyken, onu da imzaladık, tarafı da olduk. Türkiye’de birçok adımlar atıldı çevreye yönelik. 
Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırması AK Parti iktidarı sırasında yapıldı, ülkenin genelinde 2.5 milyar ağaç dikildi, 25 milyon değil, 250 milyon değil, 2.5 milyar, bu çok önemli bir rakam. Bunun önemini idrak etmekte zorlanıyor birçok insan. Türkiye’yi daha güzel bir ülke yapmaya çalışacağız, durmak yok, yola devam."

"Yasadışı Dinleme" raporu tamamlandı 08 Haziran 2013 12:25 TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu raporunu tamamladı. Taslak raporda, kişisel bilgileri-verileri koruma kanununun gerekliliği vurgulandı

"Yasadışı Dinleme" raporu tamamlandı

08 Haziran 2013 12:25 
TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu raporunu tamamladı. Taslak raporda, kişisel bilgileri-verileri koruma kanununun gerekliliği vurgulandı.
 
TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda, dedektiflik şirketi adı altında kurulan firmaların bazı faaliyet alanlarının özel hayatın gizliliği ilkesini açık biçimde ihlal edeceği gerekçesiyle, dedektiflik kurumunun yeniden TBMM gündemine taşınarak yasal bir altyapıya ve standartlara kavuşturulması önerildi.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134-140. maddeleri arasında düzenlenen "bilgisayarlarda yapılacak arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, kararların yerine getirilmesi, iletişim içeriklerinin yok edilmesi, tesadüfen elde edilen deliller, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme" işlemleriyle ilgili görev yapacak olan, konusunda uzman,  müstakil ve müstemir yetkili özel hakimliklerin kurulması gerektiğini kaydedildi.
Taslak raporda, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması" başlıklı 135. maddesinde sayılan katalog suçların yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirildi.
Raporda,  kişisel bilgilere yetkisiz ve kötü niyetli kullanıcı veya gruplar tarafından erişilmesi durumunda baskı, şiddet ve şantaj yaparak haksız bir kazanç ve menfaat elde edilebileceğine işaret edilerek, bu nedenle kişisel bilgileri-verileri koruma kanununun bulunması gerektiği vurgulandı.
Raporda, "Akıllı telefonlarda kullanılan çeşitli casus yazılımların reklam ve satışı yasaklanmalı, bu tür yazılımları yükleten ve haberleşme özgürlüğü ve iletişimin gizliliğine yasa dışı şekilde müdahalelere uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalı" ifadeleri kullanıldı.
Komisyonun taslak raporunda, yurt dışı kaynaklı olarak 'Facebook' ve 'Twitter' gibi sosyal paylaşım, 'Youtube' gibi video paylaşım ve 'Google' gibi arama motoru hizmeti sunan firmaların  Türkiye'de temsilcilik kurmalarının, hukuka aykırı içeriklerin kısa sürede kaldırılabilmesine, elde ettikleri gelirin vergilendirilmesine imkan sağlayacağı belirtildi.
Raporda ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı istihbarat birimlerinin İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu, Milli İstihbarat Teşkilatı birimlerinin de Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından denetiminin sağlanması gerektiği kaydedildi.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü rüzgar testinden geçti 07 Haziran 2013 18:17 İstanbul boğazına yapılacak üçüncü asma köprü Yavuz Sultan Selim'in modeli, rüzgar ve türbülans testlerinden başarıyla geçti

Yavuz Sultan Selim Köprüsü rüzgar testinden geçti

07 Haziran 2013 18:17 

İstanbul boğazına yapılacak üçüncü asma köprü Yavuz Sultan Selim'in modeli, rüzgar ve türbülans testlerinden başarıyla geçti.

 

Temeli, İstanbul'un fethinin 560. yıldönümü olan 29 Mayıs'ta atılan Yavuz Sultan Selim köprüsünün rüzgar-fırtına gibi doğal hava koşullarındaki tepkisine dair fikir vermesini sağlayacak rüzgar testi, bugün Milano Politeknik Üniversitesi'nde hazırlanan 1/180 ölçekli model üzerinde yapılırken, köprünün tasarımına ve teste ilişkin yetkililer tarafından bir de brifing verildi. 

Milano'da yapılan testi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan, Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, Milano Başkonsolosu Aylin Sekizkök, köprünün mimarları, uzmanlar ve çeşitli medya kuruluşlarının temsilcileri yakından takip etti. 

Testi izleyen ve zaman zaman yetkililerden rüzgar hızının yükseltilmesini isteyen Bakan Binali Yıldırım, testin ardından Türk basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Rüzgar testinden önce kapsamlı bir şekilde mühendisler, projeciler, bütün detaylarını anlattılar. 2475 yıllık deprem histogramına göre dizayn yapıldığını ayrıca saatte 216 kilometre hıza göre test edildiğini ki, burada testte 305 kilometre saate kadar çıktık. Görüldüğü gibi köprü bu hız da bile stabil bir davranış gösteriyor" dedi. 

Köprünün test sırasında stabil bir davranış göstermesinde dizayndaki farklılığının öne çıktığından bahseden Yıldırım, "Bunun sebebi, bu dizayn diğer klasik asma köprü dizaynlarından biraz farklı. Tabliyesi çok geniş olduğu için, üzerinden de demiryolu yani titreşimli yük taşımacılığı sözkonusu olduğu için burada eğik kablolu bir sistem kullanıldı. Düşey kablonun yanı sıra eğik kablo da var. Dolayısıyla bu yatay ve dikey salınımları daha da azaltıyor ve köprüyü daha dengeli hale getiriyor" diye konuştu. Bu tür testlerin inşaat aşamasındaki köprünün geleceği için önemine dikkati çeken Binali Yıldırım, "Verilen değerlere göre, gördüğümüz test sonuçları gayet olumlu, başarılı" dedi. 

Saatte 305 kilometre hızda esebilecek çok kuvvetli bir rüzgara dahi karşı koyabileceğini gösteren Yavuz Sultan Selim köprüsünün inşaat çalışmalarına da değinen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Temel atıldı. Temel kısmının inşaatı devam ediyor. Bu kulelerin oturacağı yerler devam ediyor. Ondan sonra 320 metrelik kule ve kayar-kalıp sistemiyle köprü süratle inşa edilecek. Bu köprü dünyanın en uzun köprüsü değil ama üzerinden bir gidiş-bir geliş şeritli demiryolu geçen ve 4 gidiş-4 geliş karayolu şeritli yolu olan en geniş ve en uzun köprüsü. Kuleleri de en yüksek olan dünyadaki asma köprü." 

Olayların etkisi yüzeysel ve geçici 08 Haziran 2013 12:50 Ankara Bakan Ergün, Türkiye son 10 yılda makroekonomik dengelerini kurduğu için Gezi Parkı olaylarının ekonomide daha yüzeysel ve geçici etkileri olduğunu belirtti

Olayların etkisi yüzeysel ve geçici

08 Haziran 2013 12:50 Ankara 

Bakan Ergün, Türkiye son 10 yılda makroekonomik dengelerini kurduğu için Gezi Parkı olaylarının ekonomide daha yüzeysel ve geçici etkileri olduğunu belirtti.

 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Bilimler Akademi'sinin düzenlediği Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı ve Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri Programı için düzenlenen ödül töreninin ardından basın mensuplarının Gezi Parkı olaylarına ilişkin sorularını yanıtladı.

Birçok konunun ekonomi üzerinde yüzeysel ya da derinlemesine etki yaratabileceğini ifade eden Ergün, bu olayların ekonomi üzerinde bazı yüzeysel etkileri olduğunun görüldüğünü söyledi. Konjonktürel olarak borsada iniş çıkışlar, faiz  oranlarında nispi bir yükseliş olduğunu dile getiren Ergün, şöyle konuştu:

"Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengeleri eğer bozuk olsaydı, çok büyük bütçe açıklarıyla boğuşan, yüksek enflasyonla, faiz oranlarıyla boğuşan ve Merkez Bankası rezervleri son derece zayıf,  ekonomik dengelerini kuramamış bir ülke olsaydı, o zaman bu tür olaylar ekonomi üzerinde çok daha uzun vadeli, çok daha köklü etkiler meydana getirebilirdi.

Türkiye, son 10 yıl içerisinde makroekonomik dengelerini kurduğu ve ekonomik problemlerini çözüme kavuşturduğu için daha yüzeysel ve geçici bazı etkileri oluyor."

Ergün, olaylarda zarar gören esnaflara ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmadığına yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:

"Öncelikle bir zarar-ziyan tespiti yapılması gerekiyor ki ona göre ne tür destek mekanizmaları geliştirilebilir ona bakmak lazım. Bu biraz yaygın, her şehirde 3-5 dükkanın içinde olduğu yaygın bir tablo var. 

O tablonun derlenip toparlanması lazım. O tablo önümüze konulduğunda, ona göre bir çalışma yapılır. Şu anda bizim elimizde bir hasar tespit raporu olmadığı için bir şey söyleyemeyiz."

ABD Çin'in barışçıl yükselişinden memnun 08 Haziran 2013 08:19 ABD Başkanı Obama, ülkesinin, Çin'in bir dünya gücü olarak devam eden "barışçıl yükselişinden" memnuniyet duyduğunu belirterek "Çin'in başarı yolunda yürümeye devam etmesi dünya ve ABD için de iyi bir gelişme"

ABD Çin'in barışçıl yükselişinden memnun

08 Haziran 2013 08:19 
ABD Başkanı Obama, ülkesinin, Çin'in bir dünya gücü olarak devam eden "barışçıl yükselişinden" memnuniyet duyduğunu belirterek "Çin'in başarı yolunda yürümeye devam etmesi dünya ve ABD için de iyi bir gelişme" dedi
 
ABD Başkanı Barack Obama ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD'nin California eyaletinin güneyindeki lüks bir malikanede bir araya geldi. Yarı resmi bir ortamda düzenlenen heyetlerarası görüşmeye, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve diğer üst düzey yetkililer de katıldı.
Görüşmenin başında yapılan ortak basın açıklamasında Obama, Şi'nin göreve başlamasından kısa süre sonra bir araya gelmelerinin, ABD-Çin ilişkilerinin taşıdığı önemi gösterdiğini kaydederek, "Bu, sadece iki ülkenin refahı ve güvenliği için değil aynı zamanda Asya-Pasifik bölgesi ve dünya için de önemli" ifadesini kullandı.
Obama, iki ülkenin de aralarında karşılıklı çıkar ve saygıya dayanan yeni bir işbirliği modelinin tesis edilmesine duyduğu ilgiyi dile getirdi.
ABD-Çin ilişkilerin gelecek yıllarda şekillendirilmesinde, aralarındaki sürekli, samimi ve yapıcı diyalog ve iletişimin kritik önem taşıdığına dair Şi ile aynı görüşü taşıdıklarını söyleyen Obama, "ABD, Çin'in bir dünya gücü olarak devam eden barışçıl yükselişinden memnuniyet duymaktadır. Aslına bakarsanız, Çin'in başarı yolunda yürümeye devam etmesi ABD'nin çıkarınadır. Çünkü  barışçıl, istikrarlı ve refah içindeki bir Çin'in, sadece Çinliler için değil dünya ve ABD için de iyi bir gelişme olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.
Obama, dünyanın en büyük iki ekonomisi olarak, aralarında sağlıklı bir ekonomik rekabetin yaşanmasının da doğal olduğunu kaydederek, Kuzey Kore'nin nükleer programıyla alakalı sorundan, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi ve iklim değişikliğine kadar birçok meselede işbirliği yapmaları gerektiğini dile getirdi.
Çin Devlet Başkanı Şi de  "ABD-Çin ilişkilerinin geleceğine dair planlamalar yapmak" için bugün bir araya geldiklerini söyledi.
Şi, "İki taraf da halklarımızın temel çıkarlarından hareket etmeli ve insani gelişim ve ilerlemeyi dikkate almalı, Yaratıcı düşünmeli ve enerjik davranmalıyız, böylece birlikte çalışarak yeni bir büyük ülkeler ilişkisi modeli inşa edebiliriz" dedi.


Güney ve Kuzey Kore yarın görüşmeye başlıyor

08 Haziran 2013 08:12 (
Güney Kore ile Kuzey Kore'nin ortak sanayi bölgesi Kaesong'un yeniden açılmasıyla ilgili ilk görüşmelerin yarın yapılması konusunda uzlaşıldığı bildirildi.
Güney Kore Birleşme Bakanlığından yapılan açıklamada, Pyongyang ile görüşmelerin iki ülke arasındaki sınır kenti Panmunjom'da yapılması konusunda fikir birliğine varıldığı belirtildi.  
Görüşmede, ortak sanayi bölgesi Kaesong ile Kuzey Kore'nin martta Güney Kore ile kestiği askeri telefon hattının yeniden açılabilmesi, Kuzey Kore tarafından 2008'den beri askıya alınan sınır ötesi turların devam ettirilerek, Kore Savaşı'ndan sonra bölünen ailelerin yeniden bir araya getirilmesi konularının ele alınacağı bildirildi.
Güney Kore, geçen ay ortak sanayi bölgesi Kaesong konusunda Kuzey Kore'ye diyalog çağrısında bulunmuş ancak red cevabı almıştı. Kuzey Kore, kapalı durumdaki nükleer reaktörünü yeniden açma kararı almasından sonra ortak işletilen sanayi bölgesine Güney Koreli işçilerin girişini durdurmuştu. Kuzey Kore, 3 Nisan'da Kaesong bölgesindeki 53 bin çalışanı çekmişti.

AK Parti MKYK toplandı 08 Haziran 2013 14:16 İstanbul AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplandı

AK Parti MKYK toplandı

08 Haziran 2013 14:16 İstanbul

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplandı.

 

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantının gerçekleştirildiği Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na 13.55'te geldi. 

Erdoğan'ı, Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Genel Sekreter Haluk İpek, İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve partililer karşıladı.

Toplantı, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında saat 14.00'da başladı. 

Toplantının ilk kez İstanbul'da yapıldığı öğrenildi.

Erdoğan'a sevgi gösterisi

Başbakan Erdoğan, il başkanlığına geldiği sırada AK Parti İstanbul İl Başkanlığı binası yakınındaki apartmanlarda oturan bazı vatandaşlar, ellerinde Türk bayrağı ve AK Parti flamalarını sallayarak, Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. 

Bir balkona da "Ey sevgili sende anahtar vardır" yazılı döviz asıldığı görüldü.

Çözüme ulaşmaya mecburuz 08 Haziran 2013 13:55 Moskova İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, Suriye'yle ilgili Cenevre'de yapılması planlanan Uluslararası Suriye Konferansı'nda çözüme ulaşmaya mecbur olduklarını söyledi

Çözüme ulaşmaya mecburuz

08 Haziran 2013 13:55

Moskova

 

İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, Suriye'yle ilgili Cenevre'de yapılması planlanan Uluslararası Suriye Konferansı'nda çözüme ulaşmaya mecbur olduklarını söyledi.

Moskova'da resmi temaslarının ardından Türk basınına açıklamada bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Suriye probleminin çözümünde Cenevre-2 Konferansının ötesinde bir formül düşünmenin zor olduğunu vurgulayarak, bu nedenle herkesin Cenevre-2 için gayret etmesi ve ciddi şekilde destek vermesi gerektiğini belirtti.

 

Çözüme ulaşmanın mecburiyetine vurgu yapan İhsanoğlu, çözümün olmaması durumunda ülkedeki savaşın devam edeceğini ve daha çok kayıp ve tahribat 

 

yaşanacağını, istikrarsızlık dalgalarının halka halka büyüyeceğini kaydetti. 

 

İhsanoğlu, "Suriye'ye askeri müdahaleye karşıyız. Biz Suriye'nin bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasını savunuyoruz"

 

 dedi.

 

 

 

 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la uzun bir görüşme yaptıklarını ve birçok konuya değinildiği aktaran İhsanoğlu, Suriye , Rusya -İİT ilişkileri, siyasi meseleler, ekonomik işbirliği ve teknolojik-bilimsel alanlardaki gelişmeleri ele aldıklarını kaydetti. 

 Cenevre -2 Konferansının yapılmasından yana olduklarını dile getiren ihsanoğlu şöyle dedi:

"İİT Genel Sekreteri olarak geçen yıl Ağustos ayından itibaren böyle bir toplantının yapılması gerektiğine işaret ettim. Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar İbrahimi ve BM Genel Sekreteri Ban Ki- mun ile yaptığım toplantıda konuyu gündeme getirdim. Suriye'deki durum kendiliğinden çözülemez.

Anlaşılan odur ki, Suriye'de çatışanların ateşkes sağlaması için büyük baskıya ihtiyaç var. Bu büyük baskıyı sağlayacak ve çatışanlar üzerinde etki yapacak iki büyük güce ihtiyaç var. Bu da Rusya ve ABD ile müttefiklerdir".

 Cenevre -2'nin yapılması için zeminin hazırlanması, heyetlerin, gündemin oluşturulması ve sürecin nasıl çalışacağı hususunda temel prensiplerin belirlenmesi konusunda zorluk çekildiğini ancak bu zorlukların aşılacak nitelikte olduğuna inandığını dile getiren İhsanoğlu, "Toplantının ilgili tarafların geniş katılımıyla gerçekleştirilmesinde fayda var. Muhalefetin her şeyden önce saflarını birleştirmesi, liderini ve tavrını belirlemesi lazım. Maalesef bu da gecikiyor ve sıkıntılar artıyor. Muhalefet müşterek tavra ulaşamıyor gördüğümüz kadarıyla" dedi.