BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Haziran 2013 Cumartesi

16 Haziran 2013 00:30 İSTANBUL İstanbul Valisi Mutlu, "Gezi Parkı'yla ilgili yapmış olduğumuz çalışmanın fevkalade düzgün, kısa süre içinde tamamlanmış olması memnuniyet oluşturmuştur"

Çalışma fevkalade düzgün

16 Haziran 2013 00:30 İSTANBUL
İstanbul Valisi Mutlu, "Gezi Parkı'yla ilgili yapmış olduğumuz çalışmanın fevkalade düzgün, kısa süre içinde tamamlanmış olması memnuniyet oluşturmuştur" dedi.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,  Gezi Parkı'na yapılan müdaleye ilişkin, "Önemli bir kesim Gezi Parkı'nı kendiliğinden terk etti, bu yaptığımız uyarılarla ve bir miktar her zaman ifade ettiğimiz gibi bu gençlerin arasında yer alan marjinal grupların polisimizle bir çatışma pozisyonu oldu" dedi. 
Vali Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde yaptığı basın açıklamasında,  Taksim Gezi Parkı'nda 19 gündür bekleyen ve muhtelif zamanlarda yaptıkları temaslarla eylemlerini ve bekleyişlerini bitirmelerini kendilerinden istedikleri eylemci gruplara yönelik bir müdahalelerinin olduğunu belirtti. 
Müdahale öncesi duyuru yaptıklarını anlatan Mutlu, şöyle konuştu:
"Bu müdahalemizi yaparken özellikle yarım saati aşkın bir süre 40 dakikaya yakın Gezi Parkı'nın boşaltılması yönünde önemli duyurular yaptık. Gezi Parkı'nda bulunan, gerek geceleri de kalan gençler, gerekse bugün ziyaret için gelmiş gruplar arasında önemli bir kesim Gezi Parkı'nı kendiliğinden terk etti. Bu yaptığımız uyarılarla ve bir miktar her zaman ifade ettiğimiz gibi bu gençlerin arasında yer alan marjinal grupların polisimizle bir çatışma pozisyonu oldu. Ve bunlara da uygun bir müdahale tarzıyla, kısa süre içinde Gezi Parkı boşaltılmış oldu. Dolayısıyla Gezi Parkı'yla ilgili yapmış olduğumuz bu çalışmanın fevkalade düzgün, hiçbir sıkıntı oluşmaksızın kısa süre içinde tamamlanmış olması bir memnuniyet oluşturmuştur. Özellikle gençlerin ve yanında bulunan diğer ziyaretçilerin anonslarımıza riayet etmek suretiyle Gezi Parkı'nı boşaltmış olmaları ve sadece bir miktar marjinal grup üyesiyle emniyet güçlerimizin kısa süreli bir müsaderesinin ötesinde de Gezi Parkı'nda herhangi bir sıkıntılı vaka oluşmamıştır." 

Gençlerle daha önce yüz yüze temasta bulunduğunu anımsatan Mutlu, "Bunu medyamız da yakinen takip etti, biliyor. Uzun süreli bütün bir gece boyunca, gece 12'den saat 05.00'e kadar, sabaha kadar sürdürdüğümüz bu görüşmelerde münasebetlerin ve sohbetin olduğunu da kamuoyuyla paylaştık" diye konuştu.
Marjinal grupların Taksim çevresinde yine geçmiş dönemlerde olduğu gibi polisle çatışma yönündeki iradesinin ve isteğinin görüldüğünü belirten Mutlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu konuyla ilgili müdahalelerimiz de yer yer halen sürmektedir. Ancak genel olarak Taksim ve çevresinde bu konuyla ilgili genel bir sükunetin muhafaza edildiği ama bazı noktalarda tekrar toplanıp gelen gruplarla emniyet güçlerimiz arasında da kısa süreli ve çok kayda değer olmayan ufak çatışmaların da olduğunu ifade etmek isterim. Bunun önümüzdeki 1-2 saat içerisinde büyük ihtimalle çok daha rahat bir seviyeye ulaşacağını da şu anda değerlendirmekteyiz, emniyetimiz ve güvenlik birimlerimizle birlikte."

Mutlu, yüzlerce yaralı olduğu yönünde birtakım duyumlar geçtiğini ifade ederek  "Aman bunların tamamen halkımızı ajite etmek suretiyle birbirimizle çatışma ortamına vesile olması için yaratılan duygusal travmalar için malzeme olduğunu bilin" dedi.


Mutlaka hesap verirler

16 Haziran 2013 00:49 ANKARA

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerle ilgili olarak, 

 

"Bu kanunsuzluklara ortak olanlar gün gelir mutlaka yargı önüne çıkarılırlar, hesap verirler" 

 

dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yazılı açıklamasında, "Bu çağrıyı şu anda Taksim Gezi Parkı'na yapılan haksız ve hukuksuz operasyona dahil olan ve bu müdahalenin parçası haline gelen başta kamu görevlileri olmak üzere herkese yapıyorum" ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir türlü dizginleyemediği kişisel hırsı ve diktatör zihniyeti yüzünden Türkiye’nin canına kastetmektedir. Bu milleti kendi çıkarları için iç savaşa bile sürüklemekten çekinmeyeceği anlaşılan bir Başbakanın, kanunsuz emirlerini uygulamak uluslararası normlara göre suçtur. Yapılan uygulamalar, insanlık dışı ve sistematik işkencenin sokağa yansımasıdır. Burada işlenen fiiller, sadece bir demokrasi suçu değil, aynı zamanda bir insanlık suçudur. Bu suçu işleyenleri ne halk, ne tarih, ne de insanlığın toplumsal vicdanı affetmeyecektir. Sağduyunun zerresini barındırmayan, bu milleti kendi çıkarları için ateşe atmaktan, ülkeyi yakmaktan çekinmeyen bir Başbakanın, kanunsuz emirlerine uymak suç işlemek demektir. Tayyip Erdoğan’ın suç ortağı olmak demektir. Bu kanunsuzluklara ortak olanlar gün gelir mutlaka yargı önüne çıkarılırlar, mutlaka hesap verirler. Ve yurttaşlarıma sesleniyorum; Bu direnişte en önemli gücünüz, haklılığınız ve barışseverliğinizdir. Haklısınız, güçlüsünüz. Çok iyi bilmelisiniz ki; Dünyanın ortak insanlık vicdanı sizinle gurur duyuyor."

ABD'de CNN'e siyah çelenk 15 Haziran 2013 23:41 NEW YORK New York'ta CNN binasına yürüyen grup, buraya üzerinde ''Türk halkı CNN'in manipülasyonunu asla unutmayacak'' yazılı siyah çelenk bıraktı

ABD'de CNN'e siyah çelenk


15 Haziran 2013 23:41 NEW YORK
 

New York'ta CNN binasına yürüyen grup, buraya üzerinde 

''Türk halkı CNN'in manipülasyonunu asla 
unutmayacak'' yazılı siyah çelenk bıraktı.



New York'ta ABD halkının gözünde oluşturulmak 
istenen yanlış Türkiye algısını düzeltmek amacıyla 

''Herşey Türkiye için Mitingi'' 















düzenlendi. 

Mitingin ardından Manhattan'daki CNN binasına 

yürüyen grup, buraya üzerinde 

''Türk halkı CNN'in manipülasyonunu asla 

unutmayacak'' yazılı siyah çelenk bıraktı.



Esed rejimiyle ilişkilerimizi kesiyoruz

15 Haziran 2013 23:43 KAHİRE

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Esed rejimiyle olan ilişkilerini tamamıyla kesmeye karar verdiklerini söyledi.


Kahire'nin Nasr ilçesinde, çoğunluğu İslami hareketler mensubu 25 bin kişinin katılımıyla düzenlenen, "Suriye Devrimine Destek: Zafer Kazanıncaya Kadar Birlikteyiz" başlıklı konferansta konuşan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi,  "Esed rejimiyle olan ilişkilerimizi tamamıyla kesmeye, Kahire'deki Suriye büyükelçiliğini kapatmaya ve Suriye'deki Mısır maslahatgüzarını geri çağırmaya karar verdik" dedi.

Mursi, Mısır'ın hiçbir ülkeye askeri ve siyasi müdahalede bulunulmaması ilkesinden hareketle Suriye krizinde de dış müdahaleye karşı çıktığını belirterek, "Suriye halkı kendi topraklarında devletini kuruncaya kadar bizler rahat yüzü görmeyeceğiz. Bizler genç, yaşlı, kadın, çocuk demeden halkını öldüren Esed rejimine karşı Suriye halkının yanındayız. Mısır, halkıyla ve ordusuyla Suriye halkı özgürlüğüne kavuşuncaya dek elinden geleni yapmaya devam edecektir" ifadesini kullandı.

Suriye'de Hizbullah'a yer yok

Hizbullah militanlarının Suriye'de Esed güçlerinin yanında savaşması konusuna da değinen Mursi, "Hizbullah Suriye topraklarını terk etmelidir. Suriye'de Hizbullah'a yer yok" diye konuştu.

Muhammed Mursi, Mısır halkının Temmuz 2006'da İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırıda Hizbullah'ın yanında yer aldığını hatırlatarak, "Bizler bugün 2006'daki konumumuzun aksine Suriye krizine müdahil olan Hizbullah'ın karşısında yer alıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Mursi, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından alınacak bir kararla Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulması ve İslam ve Arap ülkelerinin katılımıyla bu ülkedeki krizin görüşüleceği olağanüstü bir zirve düzenlenmesi çağrısında bulundu.  

Sivil toplum kuruluşları ve hayır kurumlarıyla koordineli bir şekilde bir kampyanya başlattıklarını dile getiren Mursi, kampanyayla Mısır ve Suriye'deki yaralı ve sığınmacılara yönelik yardımların yoğunlaştırılması için çalışacaklarını kaydetti.

15 Haziran 2013 23:06 İSTANBUL Bahçelievler Belediye Başkanı Develioğlu, 1 Haziran'da Kabataş Vapur İskelesi önünde 6 aylık çocuğuyla birlikte eşini bekleyen gelininin bir grup eylemcinin sözlü ve fiili saldırıya uğradığını belirtti

Belediye Başkanı Develioğlu'ndan açıklama

 

15 Haziran 2013 23:06 İSTANBUL 

 

Bahçelievler Belediye Başkanı Develioğlu, 

 

1 Haziran'da Kabataş Vapur İskelesi önünde

 

 6 aylık çocuğuyla birlikte eşini bekleyen 

gelininin 

bir grup eylemcinin sözlü ve fiili saldırıya 

uğradığını belirtti.


Bahçelievler Belediye Başkanı 

Osman Develioğlu, yaptığı yazılı 

 

açıklamada, Taksim Gezi Parkı'ndaki olayların 

başlamasından sonra, 1 Haziran Cumartesi 

günü Kabataş Vapur İskelesi önünde altı aylık 

çocuğu ile birlikte eşini bekleyen gelinin, bir 

grup eylemci tarafından sözlü ve fiili saldırıya

 uğradığını bildirdi. 

 

Develioğlu, gelininin önce başörtüsünden 

tutularak hakaret edildiğini belirterek, 

gelininin  sessiz kalması üzerine sözlü 

hakaretlerin fiili saldırıya dönüştüğünü 

kaydetti. 

 

Savunmasız bir kadının küçücük bebeğiyle 

beraber maruz kaldığı saldırının, hiçbir insani 

terimle anlatılamayacağını aktaran Develioğlu, 

şunları ifade etti:


"Buna rağmen ülkemizin içinde bulunduğu 

hassas durum göz önüne alınarak; hadise, 

hiçbir yayın organıyla paylaşılmamış, sadece 

idari ve adli makamlara intikal ettirilmiştir. 

Hal böyle iken; bazı basın yayın 

organlarında farklı değerlendirmelerde 

bulunulmakta ve müessif olayla ilgili 

kamuoyuna tarafımızdan böyle bir hadisenin 

olmadığı yönünde bilgi verildiği yayınları 

yapılmaktadır.Bu yayınların gerçekle hiçbir 

ilgisi yoktur. 

Olay, adliyeye intikal ettirilmiş 

olup, faillerin en kısa zamanda yakalanarak 

yargı önüne çıkarılacağına olan inancımızı 

tekrar ediyor, keyfiyeti kamuoyu ile 

paylaşıyoruz."

 

 ifadelerini kullandı. 

15 Haziran 2013 22:31 MEXICO Nikaragua açıklarında 6,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Ölü ya da yaralı olup olmadığı henüz bilinmeyen depremin ardından tsunami uyarısında bulunuldu

Nikaragua'da 6,5 büyüklüğünde deprem

15 Haziran 2013 22:31 MEXICO 
Nikaragua açıklarında 6,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Ölü ya da yaralı olup olmadığı henüz bilinmeyen depremin ardından tsunami uyarısında bulunuldu

Amerikan Jeolojik Araştırmalar Dairesi, depremin Masachapa kentinin 50 kilometre batısında meydana geldiğini duyurdu.
Depremde ölü ya da yaralı olup olmadığıyla ilgili henüz bilgi bulunmuyor.
Nikaragua Deprem Araştırmaları Dairesi, depremin büyüklüğünü 6,6 olarak açıkladı ve tsunami uyarısında bulundu.

Bahçeli'den "bayrak" tepkisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti'nin Milli İradeye Saygı Mitinginde üç hilal bayrakları ve Bozkurt simgelerinin açılmasını eleştirdi

Başkent'te "Milli İradeye Saygı" buluşması

15 Haziran 2013 17:31 ANKARA

Başkent'te 

"Büyük Oyunu Bozmaya Haydi Tarih Yazmaya" 

sloganıyla düzenlenen miting için Sincan'da yüzbinlerce kişi biraraya geldi.



AK Parti Ankara İl Başkanlığının organizasyonuyla "Büyük Oyunu Bozmaya Hadi Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitinginde yüz binlerce vatandaş bir araya geldi. 

Mitingin yapıldığı Sincan pazar yerinde saatler öncesinde toplanan vatandaşlar, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı miting alanında "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarıyla karşıladı. 

Miting alanında kurulan platforma eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkarak vatandaşları selamlayan Erdoğan'ın konuşması yaklaşık 1 saat 15 dakika  sürdü.

Kendisine verilen Ankaragücü atkısını takarak bir süre konuşan Başbakan Erdoğan'ın konuşması sık sık "Dik Dur Eğilme, Türkiye Seninle", "Türkiye seninle gurur duyuyor" ve 'Mücahit Erdoğan" sloganıyla kesildi.

Mitingde, "Bu aydınlık yarınlarına, demokrasisine sahip çıkanların, Başbakanına sahip çıkanların mitingidir", "Balyozla yıkamadınız. Tencere tavayla hiç yıkamazsınız", "Oy'un büyük Türkiyem", "Son sözü çapulcular değil, millet söyler", "Bırak tencereyi, tavayı gel gör Ankara'daki havayı", "The world is watching the realities now" ile İngilizce ve Türkçe yazılmış "Ellerinde molotof kokteylleri ve sopaları olan insanların Beyaz Saray'a yürümelerine ve kamu malına saldırmalarına izin verildiği bir durumu hayal edebiliyor musun? CNN" yazılı pankartlar dikkati çekti. 

Başbakan Erdoğan ile birlikte platforma çıkan Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, Ankara milletvekilleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve diğer partililer, Erdoğan'ın 1 saat 15 dakika süren konuşmasını platformda dinledi. 

Miting sırasında zamam zaman etkisini hissettiren yağmura aldırış etmeyen vatandaşlar, miting alanında yer bulamayınca çevredeki bazı binaların balkonlarından ve çatılarından mitingi takip etti.

Konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakan ve parti yetkililerince vatandaşlara kırmızı karanfiller dağıtan Başbakan Erdoğan, alandan parti otobüsüyle ayrıldı. Erdoğan'a, Sincan İstasyon Caddesinde toplanan vatandaşlar yoğun sevgi gösterisinde bulundu. 

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını çok sayıda yabancı basın mensubu da takip ederken, bazı yabancı basın kuruluşları da mitingi canlı yayınladı. 

Erdoğan, miting alanına gelmeden önce kalabalığa hitap eden sunucunun, vatandaşlardan ellerindeki Türk  bayrakları ve AK Parti bayraklarını sallamalarını isteyerek, "Bu pozu CNN ve BBC için veriyoruz. Arkadaşlar tercüme edin onlara" sözleri büyük alkış aldı. 

Mitingde aşırı yoğunluk nedeniyle bazı vatandaşlar ezilme tehlikesi geçirirken, baygınlık geçiren bazı katılımcılara da alandaki sağlık görevlilerin müdahalede bulundu. Bayılan bir vatandaşı gören Başbakan Erdoğan, sağlık personelini kendisi yönlendirdi. 

Yoğun güvenlik önleminin alındığı miting alanında, emniyete ait bir helikopter havadan denetimde bulundu. Miting alanına sinyal kesici donanıma sahip araçlar yerleştirilirken, özel harekat polislerinin de alana hakim binaların çatılarında konuşlandığı görüldü.

Öte yandan, Başbakan Erdoğan, miting alanına gelirken konvoyundaki bir motosikletli polis, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda kaza yaptı. Polis memurunun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. 

 

 

Bahçeli'den "bayrak" tepkisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti'nin Milli İradeye Saygı Mitinginde üç hilal bayrakları ve Bozkurt simgelerinin açılmasını eleştirdi.

"Başbakan Erdoğan’ın, Ankara-Sincan’da, partisinin 

'Milli İradeye Saygı' 

temalı mitinginde yaptığı konuşma sırasında, partimize ait sembol ve amblemlerin alçakça, arsızca ve ahlaksızca kullanıldığı görülmüştür"

 

 ifadelerini kullanan Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

"AKP mitinginde Üç Hilalli bayrakların ve bozkurt simgesinin 

şeref ve namus yoksunları tarafından taşınması son zamanların

 en ciddi mütecaviz hareketlerinden ve en pis tezgâhlarından 

birisi olarak ortaya çıkmıştır. 

AKP’nin 

'Milli İradeye Saygı' 

konulu açık hava toplantısı bilakis milli irade hazımsızlığının, 

siyaset hırsızlığının ve partimize hakaretin ilanından başka bir 

anlama gelmemiştir. 

PKK'ya teslim olmuş, İmralı canisiyle pazarlıklara batmış, 

milliyetçiliği ayaklar altına layık görmüş Başbakan ve 

zihniyetinin, Üç Hilali istismara yeltenmesi, Milliyetçi 

Hareket’in kutlu mücadele ve muhalefetini anlamsızlığa 

sürükleme provokasyonu siyasi tarihimize kara bir leke olarak 

geçmekten kurtulamayacaktır."

 

 

"Konu çok önemli ve hayati olup, Milliyetçi Hareket Partisi’ne 

yönelmiş açık, kesif ve çok boyutlu bir saldırı ve suikastın 

tezahürüdür"

 

 

 diyen Bahçeli, Üç Hilalin Türk milliyetçilerinin itibarının, iddiasının ve iftiharının maddi ve manevi bir sembolü olduğuna işaret etti. Bahçeli, 

"Milliyetçi Hareket Partisi; 

Başbakan Erdoğan’ı, yanında saf tutarak MHP’nin içini 

karıştırmakla meşgul olan, anılarımıza ve simgelerimize el 

uzatma izansızlığına teşebbüs eden insan artıklarını ve fitne 

yuvalarını tam bir kararlılıkla uyarmakta, girdikleri karanlık 

yoldan dönmelerini beklemektedir" 

dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin, Başbakan Erdoğan’dan mezkur konu hakkında acilen cevap ve müdahale beklediğini ifade eden Bahçeli, 

"Bu kapsamda, hükmü şahsiyetimizin ayrılmaz ve bölünmez 

değerlerine yönelik her tecavüzü şiddetle kınıyor, böylesi 

eylemlerin hukuki anlamda karşılıksız bırakılmayacağını 

herkesin bilmesinde fayda görüyorum"

 

 değerlendirmesinde bulundu.

Devlet Bahçeli, MHP'nin bu çerçevedeki tüm gelişmeleri dikkat

 ve titizlikle izlediğini ve şartlara göre dava arkadaşları ile Türk

 milletini anında bilgilendireceklerini belirtti. 

 

 

 mhpbahçeli'ye el-cevab

not:

"Üç Hilâl"   parti tarafından amblem olarak asla 

kullanılmaması Lüzûm eden 

tarihimize aid bir simgedir.

Saldırılara karşılık verme hakkımız doğar 15 Haziran 2013 22:12 KAHİRE ÖSO Genelkurmay Başkanı İdris, Hizbullah militanlarının Esed güçlerinin yanında savaşmaya devam etmesi durumunda saldırılara karşılık verme haklarının doğacağını söyledi

Saldırılara karşılık verme hakkımız doğar

15 Haziran 2013 22:12 KAHİRE
ÖSO Genelkurmay Başkanı İdris, Hizbullah militanlarının Esed güçlerinin yanında savaşmaya devam etmesi durumunda saldırılara karşılık verme haklarının doğacağını söyledi.

Özgür Suriye ordusu  Birleşik Komutanlığı Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Selim İdris, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler'e çağrıda bulunarak, şunları söyledi:
"Hizbullah Suriye'de savaşmaya devam eder, BM, Lübnan Barış Gücü'nü (UNIFIL) bölgede konuşlandırma konusunda gerekeni yapmazsa savaşçılarımızın bu saldırılara karşılık verme hakkı doğar. Bu nedenle Lübnan-Suriye sınırında UNIFIL'in konuşlandırılmasını istiyoruz" dedi.

"Lübnan'ın egemenliğine saygılı olduklarını ancak yetkili makamların Hizbullah militanlarının Suriye'ye girişine engel olmaması durumunda saldırılara karşılık vereceklerini" belirten İdris, bunun sadece Hizbullah saldırılarının geldiği yerlerle sınırlı olacağını vurguladı. 

Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde deprem 15 Haziran 2013 21:35 İZMİR Kandilli Rasathanesi'ne göre Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi

Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde deprem

15 Haziran 2013 21:35 İZMİR
Kandilli Rasathanesi'ne göre Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi.

Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi’nden alınan bilgiye göre, Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi.
Saat 19.11'de meydana gelen sarsıntının 5.8 kilometre derinlikte oluştuğu ifade edildi. Bölgede ilk depremin ardından 3.7 ve üzerinde 10 ayrı sarsıntı daha meydana geldi.

Gezi Parkı'na polisten müdahale 15 Haziran 2013 20:57 15 Haziran 2013 21:02 Taksim Dayanışması adına açıklama yapan Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, Gezi Parkı’ndaki eyleme devam edeceklerini bildirdi.

Gezi Parkı'na polisten müdahale

15 Haziran 2013 20:57 

Polis ekipleri, "dağılın" uyarısının ardından Toplumsal olaylara müdahale araçlarıyla Gezi Parkı'na girdi. Taksim Meydanı'na müdahalede bulunuluyor.

Ayrıntılar birazdan...

 

 

 

Eyleme devam açıklaması

15 Haziran 2013 21:02 

Taksim Dayanışması adına açıklama yapan Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, Gezi Parkı’ndaki eyleme devam edeceklerini bildirdi.

Taksim Gezi Parkı'nın önünde basın açıklaması yapan Muhcu, Gezi Parkı'nı terk etmeyeceklerini ifade ederek, olaylarda gözaltına alınan ve tutuklananların serbest bırakılmasını talep ettiklerini kaydetti. 

"En geniş değerlendirme, tartışma platformlarında çıkan ana eğilim, parkta kalışın 'Taksim Dayanışması' çatısı altında sürdürülmesi ve parkta yer alan tüm kişi, kurum, parti ve inisiyatiflerin bu çatı altında kendini ifade etmesinin kanallarının yaratılmasıdır." 

Muhcu,  Taksim Dayanışması olarak parkı ve yaşamlarını  savunmak için nöbete devam edeceklerini, taleplerinin takipçisi olacaklarını söyledi.

New York'ta Erdoğan'a destek mitingi 15 Haziran 2013 20:52 New York New York'ta "ABD halkının gözünde oluşturulmak istenen yanlış Türkiye algısını düzeltmek" amacıyla gerçekleştirilen "Her şey Türkiye için" mitingi başladı

New York'ta Erdoğan'a destek mitingi

15 Haziran 2013 20:52 New York

New York'ta "ABD halkının gözünde oluşturulmak istenen yanlış Türkiye algısını düzeltmek" amacıyla gerçekleştirilen "Her şey Türkiye için" mitingi başladı.


New York'ta "ABD halkının gözünde oluşturulmak istenen yanlış Türkiye algısını düzeltmek" ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek olmak amacıyla gerçekleştirilen "Her şey Türkiye İçin" mitingi başladı.

Manhattan'daki Foley Parkı'nda "Her şey Türkiye İçin Platformu" tarafından organize edilen mitinge New York'un yanı sıra ABD'nin çeşitli eyaletlerinden çok sayıda vatandaş katılıyor.

Mitingde Türk bayrakları ve dövizlerle Türkiye'ye ve Başbakan Erdoğan'a desteklerini gösteren vatandaşlar, özellikle CNN ve uluslarası basının Gezi Parkı olaylarını yansıtma şekline tepki gösteriyor.

"Milli İradeye Saygı Mitingi"nde MHP bayrağı Dik dur eğilme ülkücüler seninle 15 Haziran 2013 20:39 ANKARA Ankara'da "Büyük Oyunu Bozmaya Haydi Tarih Yazmaya" sloganıyla düzenlenen mitingde ellerinde üç hilalli bayraklar taşıyan bir grup pankart açtı

"Milli İradeye Saygı Mitingi"nde MHP bayrağı

15 Haziran 2013 20:39 ANKARA

Ankara'da 

"Büyük Oyunu Bozmaya Haydi Tarih 

Yazmaya" 

sloganıyla düzenlenen mitingde 

ellerinde üç hilalli bayraklar taşıyan bir grup pankart açtı.


AK Parti Ankara İl Başkanlığının 

organizasyonuyla 

"Büyük Oyunu Bozmaya Hadi Tarih Yazmaya"

 sloganıyla düzenlenen 

"Milli İradeye Saygı" 

 mitinginde bir grup MHP bayrağı taşıdı.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması 

sırasında miting alanına gelen ve ellerinde üç 

hilalli bayraklar taşıyan bir grup, 

 

"Sen Yanmasan, Ben Yanmazsam, Biz 

Yanmazsak Nasıl Çıkar Karanlıklar Aydınlığa. 

Etimesgutlu Bozkurtlar"

 

 yazılı pankart açtı.

Başbakan Erdoğan da bunun üzerine,  

"MHP'li kardeşlerime teşekkür ediyorum, sağolsunlar, var olsunlar"

 dedi.

Bazı vatandaşların da 

 

"Dik dur eğilme 

 

Ülkücüler seninle"

 

 yazı pankart taşıdığı 

 

görüldü. Miting alanında bir grup yabancı 

 

öğrencinin de ülkelerinin bayraklarını açarak, 

 

Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. 

 

 

 

"Gezi Parkı'nı terk edin" çağrısı

15 Haziran 2013 18:16 

 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı Mitingi'nde iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulundu.

 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Bu manzarada kavga yok, bu manzarada gürültü yok, bu manzarada yakıp yıkmak yok, bu manzarada gönül insanları var, bu manzarada acaba bu ülkede taş üstüne taş nasıl koyarız diyenler var, işte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu. Eğer Türkiyeyi görmek isteyen varsa gelsin Ankara Sincan'ı burayı görsün. Demokrasinin, hukukun, milli iradenin sesini duymak isteyen varsa lütfen Ankara'ya gelsin" dedi.

 

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

 

-"Benim milletimin kalp gözü açıktır, siz oynanan oyunu gördünüz, siz kurulan tuzağı hissettiniz, siz yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte bugün siz bu meydanda tek bir gönül, tek bir yürek olarak o çirkin oyunu, alçak tuzağı, o haince saldırıları bozuyor millet burada diye tüm dünyaya haykırıyorsunuz"

-"Biz bu yola kefenimizle çıktık, Allah'ın izniyle bu kervan aynen böyle yürüyecek. Bu millet hükümetine sahip çıkıyor, bu millet partisi ne olursa olsun, etnik kökeni, meşrebi ne olursa olsun hükümetine sahip çıkıyor. İşte burada demokrasiye, milli iradeye, ülkesine, istikbaline sahip çıkıyor. Bugün buradan dünyaya ses verdiğiniz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum"

-"Kimsenin, Türkiye'nin yeniden sokak sokak, köy köy, şehir şehir bölge bölge ayırmasına, ayrılmasına birbirine düşman edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz, birlikte Türkiyeyiz. Kimse bu birliği zedeleyemeyecek. İnşallah hepsinin hevesleri kursaklarında kalacak"

-"Bizim millet olarak öyle bir direniş tarzımız vardır ki tüm direnişleri bastırır, tüm oyunları bozar, tüm tuzakları altüst eder. Biz, duada yakarış ile direniriz, sükut ederek, susarak, sabrederek, 'Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler' diyerek direniriz, ama onlar bunu anlamaz. Biz, 27 Mayıs'ın karanlığını işte böyle bir direnişle aştık, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ın, 27 Nisan'ın karanlığını işte böyle bir  direnişle aştık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden olmadık. Birileri gibi eline taş alan, molotof kokteyli alanlardan, sapan alanlardan olmadık, birileri gibi gece yarılarına kadar kornalarına basarak gürültü kirliliği yapanlardan olmadık, tencere tava çalarak komşusunu rahatsız edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci, bunun adı gürültü kirliliği"

-"Parti teşkilatı sana ne yaptı? Hani demokrasi diyordunuz, hani hak hukuk diyordunuz. Ben özellikle başta Taksim Meydanı olmak üzere ülkemin değişik yerlerinde olanlara sesleniyorum: Sizin demokrasi anlayışınız bu mu, sizin özgürlük anlayışınız bu mu, olayın aslı gezi parkı mı"

-"Polisimize, başında maalesef milletvekili sıfatı bulunan bir CHP'li tarafından en ahlaksız, edepsiz şekilde dil uzattılar, sabrettik başörtülü kızlarımıza el uzatıldı sabrettik, sabrediyoruz. Okullara sokmadılar, üniversitelere sokmadılar, eğitim-öğretim özgürlüğünü ellerinden aldılar ama onlar sabrettiler. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler, camilerimizde içki içtiler sabrettik, sabrediyoruz. Duvarlara hakaretler yazdılar, sabahlara kadar azgınca küfrettiler, şahsım da dahil olmak üzere hep küfrettiler, ama sabrettik. Niye? Çünkü biliyoruz ki kem söz sahibinindir. Bunun hesabını yargıda soracağız. 8 ay sonra milletin önüne sandık gelince işte orada hesabı soracağız"

-"Olayın aslı Gezi Parkı mı? Bunların hepsini sizlere, belgelerle belli bir süre içinde hepsini açıklayacağız, merak etmeyin. Bu işin kaynağı neresi, bunları göreceksiniz. Bu iş, dışarıda ve içeride koordineli olarak yürüyen bir süreçtir. Hepsi belgeleriyle elimizde. Bu ihanet şebekesini milletimize tanıtacağız. Bunları milletimin bilmesi lazım"

-"Bize, yani bu göründüğünüz millete 27 Mayıs'ta bu oyunu oynadılar. Biz o oyunun hesabını hukukla sorduk,  demokrasiyle sorduk, sandıkla sorduk. Unutmayın bize 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta bu oyunu oynadılar, Oralarda da hesabımızı yine sandıkta sorduk, ama hukuk içinde, demokrasi içinde, ahlak ve edep içinde sorduk. İnşallah bu hukuksuzluğun, şiddetin, sandık tanımazlığın hesabına da yine 8 ay sonra demokrasi içinde ahlak ve edebinizle sandıkta soracağız"

Gezi Parkı olaylarında milletin değerleriyle ahlak ve edebiyle örtüşmeyen nice görüntüler yaşandığını belirten Erdoğan, "Biz bunların hiçbirine aynı yöntemlerle müdahale etmedik, etmeyiz. Çünkü biz yakıp, yıkarak, kırıp dökerek yalanla, iftirayla bu yola koyulmadık, Dualarımızla, emeğimizle, alın terimizle hukukla demokrasiyle sandıkla direniz" dedi.

Erdoğan, şunları söyledi:
"Bize nasıl bir tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin aslını gizliyor, ısrarla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu, şiddeti, yapılan tahribi bu şekilde örtmek istediler. Çevre hassasiyetini amacından saptırarak, bu masum talebin arkasına sığınarak büyük bir tertibin, provakasyonun peşinde oldular. Hesap çok başka, tuzak bambaşka, oyun bambaşka. MHP'li kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu yürüyüşe verdikleri destek nedeniyle teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. İnşallah bu yürüyüş birlikte kararlılıkla yürüyecek."

Başbakan Erdoğan, "İnşallah bu hukuksuzluğun, bu şiddetin, bu sandık tanımazlığın hesabını da yine 8 ay sonra demokrasi içinde ahlak ve edebimizle sandıkta soracağız. Vakardan da taviz vermeyeceğiz. Ağırbaşlılıktan taviz vermeyeceğiz. Tahriklere kulak asmayacağız. Sabredecek, bekleyecek, böyle direnecek ve inşallah zaferi bir kez daha kucaklayacağız" dedi.

-"CHP Genel Başkanına istifa et dedim, ama pişkin. İstifa eder mi? Sonra nereden koltuk bulacak, fakat buna rağmen onun orada kalmasında fayda var, o kaldıkça AK Parti evvelallah çıtayı yükseltiyor. CHP Genel Başkanına cevap ver dedik, ama yüz ister"

-"Reyhanlı saldırısının hemen ardından büyüyen, güçlenen, gücü ve etkinliği artan Türkiye'ye bu sefer bir başka tuzak kurdular. Taksim olaylarının başında sözüm ona bir sanatçı bir twit attı. Diyor ki; 'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?' Eğer bu ülkede hukuk varsa, sana bunun hesabını soracağız"

-"Bir taraftan ulusalcıyız dediler, diğer tarafta Atatürk Kültür Merkezi'nin, Atatürk anıtının üzerindeki paçavralara göz yumdular. Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerinde o paçavralara niye göz yumdunuz? Orada asılanlar neydi? Terörist, illegal örgütler, illegal görünen legal örgütler... Başbakana hakaret içeren paçavralar. Aynı şekilde anıtta bakıyorsunuz. bölücülerin posteriyle, Türk bayrağı ve Atatürk'ün posteri yan yana niye bunu seyrettiniz?"

-"Bir taraftan ulusalcıyım diyeceksin diğer taraftan polise saldıracaksın. Bu millet bunları yutmaz"

-"Nitekim CHP'nin milletvekili de çıkıyor. Mesele Gezi Parkı değil anladın mı diyor. Neymiş mesele, AK Parti iktidarını devirmek. Bu içerideki kinin, öfkenin, şiddetin dışa vurumudur. Evet ilk baştaki küçük bir grup dışında bunların hiçbirisinin meselesi Gezi Parkı değildi. Ankara'da her tarafı yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? O canım alt geçitlerdeki seramikleri kırıp dökenlerin Gezi Parkı ile ne alakası var?"

-"Biz milletçe bu oyunlara gelmeyeceğiz, bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Türkiye'ye yönelik, 76 milyona yönelik bu çirkin girişimler karşısında asla geri adım atmayacağız. Siz, bizlere bir emanet verdiniz, o emanet bizim kutsalımızdır. Hiç endişe etmeyin o emanet bizim namusumuzdur, bizim şerefimizdir, sizin emanetinizi Allah'ın izniyle yere düşürmeyeceğiz. Sizin emanetinizi önce Allah, sonra siz alabilirsiniz. Egemenlik milletindir, milletin tercihiyle oluşan parlamentoya, iş başına gelmiş hükümete hiç kimse kastedemez, hiç kimse kuru gürültüyle demokrasiyi askıya alamaz"

-"Bunlar önce Reyhanlı'da 53 vatandaşımızı şehit ettiler. Bu 53 şehidimizle ilgili de ileride konuşacağım, şimdi konuşmuyorum, yine sabrediyorum, onun da vakti saati gelecek. Ama Anamuhalefetin Genel Başkanı'nın konuşması lazım. Şu anda 4 kişi tutuklanarak içeri girdi, şifre çözülüyor. CHP'nin milletvekilleri Suriye'ye niye gittiler ve onları getirip götüren kim? Oyunun içinde kimler var, hepsi yavaş yavaş çözülüyor. Bu daha başlangıç. Büyüyen Türkiye'nin, güçlenen Türkiye'nin itibarını düşürmek için ne yazık ki bu adımlar atıldı. İtibarı her geçen gün artan Türkiye'nin bu acıyı yaşamasını istediler"

-"Hiçbir sermaye grubu, hiçbir faiz lobisi, hiçbir karanlık odak bizi korkutamaz, ürkütemez, bize geri adım attıramaz. Biz bu yola millet için çıktık. Biz bu yola milletle beraber çıktık. Hiç endişeniz olmasın. Bu yola  tıpkı merhum Menderes gibi merhum Özal gibi, merhum Erbakan gibi kefenimizle çıktık. Biz sadece Allah'a hesap verir, ondan başka kimseden emir, talimat almayız"

-"Ülkemin huzurunu bozmak isteyenlere sesleniyorum, kardeşlerim önce Taksim Gezi Parkında hala kalan var mı bilmiyorum. Bakın olay, bir yargı süreci içerisindedir. Yargı süreci içerisinde olan bu olayda hala orada durmanın bir anlamı yoktur, bir anlamı yoktur. Bunun yanında bir şey söyledim; yargı ne tür karar verir bilemem, lehte de karar verse, İstanbul kalkar halk oylamasını yapar, halk oylaması neticesinde halk eğer diyorsa ki 'ben o parkı korumak suretiyle bir şehir müzesi istiyorum', o zaman biz halkımızın bu talebini yerine getiririz"

"Öyle bir dinin mensubuyuz ki, aynı musalladan kalkıyoruz değil mi? Musalla taşına trilyoner geldiği zaman hocaefendi orada tezkiyesini yaparken cumhurbaşkanı niyetine demiyor, başbakan niyetine demiyor, milletvekili niyetine demiyor. Trilyoner niyetine demiyor. Ne diyor? Er kişi niyeti diyor. Hatun kişi niyetine diyor. İşte gerçek eşitlik orada. Biz oraya hazırlanıyoruz. Oraya hazırlanacağız. İki metreküp mezar. O mezara konulacaksın. Ey faiz lobisi sen de oraya gireceksin. Ben de oraya gireceğim. Ama kapıcı Ahmet efendi de oraya girecek. Farkımız yok birbirimizden. Hiçbir şey alıp da götüremeyeceksin. Eğer yaptığın bir şey varsa yırttın paçayı. Yoksa hapı yuttun" 

Erdoğan, herkesin Allah'ın kulu olduğunu, Alevi'nin Sünni'ye Sünni'nin Alevi'ye üstünlüğünün bulunmadığını vurgulayarak, "Ama unutmayın bunu kaşıyanlar var bu ülkede. Bu oyuna ne olur gelmeyin, ne olur gelmeyin" diye konuştu. 


Erdoğan, iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir. Çünkü geldiler kabul ettik, kendilerine anlattık, her şeyi söyledik. Bana söyledikleri hep şu oldu: 'Tamam madem ki plebisit yapacaksınız, halk oylaması yapacaksınız' çoğunluk dedi ki 'ne kadar güzel'. 'Ne kadar güzel' dediler ama hala birilerinin orada direndiğini gördüm Sabah 10.00'da karar açıklayacağız dediler açıklamadılar, saat üçte dediler açıklamadılar. Bu devlet sizin oyuncağınız değil, kusura bakmasınlar" dedi.

İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani oldu 15 Haziran 2013 18:58 TAHRAN İran'da cumhurbaşkanlığı seçimini ülkedeki reformcu kesimin destek verdiği Hasan Ruhani kazandı

Ruhani'nin oy oranı yüzde 51'e ulaştı

15 Haziran 2013 18:31 TAHRAN
İran'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde reformcu kanadın desteklediği aday ılımlı muhafazakar Hasan Ruhani'nin, oy oranı yüzde 50,99 olarak açıklandı.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan son açıklamada, Ruhani'nin, şimdiye kadar sayılan 32 milyon 189 bin oyun yüzde 50,99'unu (16 milyon 413 bin 281) aldığı bildirildi.
Ruhani ile aralarında büyük fark bulunan ve hepsi muhafazakar olan diğer adayların oy sıralaması ise şöyle:
Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bakır Galibaf yüzde 15,76 (5 milyon 73 bin), nükleer başmüzakereci Said Celili yüzde 11,39 (3 milyon 665 bin), bağımsız muhafazakar aday Muhsin Rızai yüzde 11,16 (3 milyon 593 bin), eski Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti yüzde 6,12 (1 milyon 969 bin oy) ve diğer bağımsız muhafazakar aday Seyyid Muhammed Garezi ise yüzde 1,22 (391 bin oy).
İçişleri Bakanı Mustafa Muhammed Neccar'ın seçime ilişkin son durumu açıklaması bekleniyor.
Adayların oy oranlarının bu şekilde devam etmesi halinde, Ruhani ilk turda cumhurbaşkanı seçilmiş olacak.


İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani oldu

15 Haziran 2013 18:58 TAHRAN
İran'da cumhurbaşkanlığı seçimini ülkedeki reformcu kesimin destek verdiği Hasan Ruhani kazandı.

İran'da dün yapılan ve altı adayın yarıştığı 11. dönem cumhurbaşkanlığı seçimini, reformcuların desteklediği ılımlı muhafazakar aday Hasan Ruhani kazandı. Ruhani, devrimden bu yana seçilen 7. İran cumhurbaşkanı oldu.
İçişleri Bakanı Mustafa Muhammed Neccar, yaptığı açıklamada, Hasan Ruhani'nin, 18 milyon 613 bin 329 oyla İran'ın yeni cumhurbaşkanı seçildiğini duyurdu.
Yaklaşık 50 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu İran'da, dünkü seçime katılım oranı yüzde 72,7 olarak açıklandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 36 milyon 704 bin 156 oy kullanıldı.
Ruhani, seçimde kullanılan oyların yüzde 50,7'sini alarak ilk turda cumhurbaşkanı seçildi.
  Hasan Ruhani'nin özgeçmişi
İran’da cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi olan, reformcuların desteklediği Hasan Ruhani, 12 Kasım 1948 tarihinde Semnan yakınında Sorke’de Şah’a karşı mücadele eden bir ailede dünyaya geldi. 
Semnan medresesinde 1960’ta dini çalışmalarına başlayan Ruhani, 1961 yılında Kum’a gitti ve Seyid Muhakkik Damad, Şeyh Murteza Hayri, Seyid Muhammed Rıza Golpaygani, Sultani, Fazullah Lenkerani ve Şeyh Muhammed Şahabadi gibi önde gelen din adamları tarafından verilen derslere katıldı. 
Dini eğitimin yanı sıra modern eğitim alan ve 1969 yılında Tahran Üniversitesi’ne kabul edilen Ruhani, 1972 yılında hukuk bölümünden mezun oldu. Yüz civarında kitabı ve bilimsel çalışması bulunan Ruhani, çalışmalarına Batı’da devam etti.
1999 yılında Glasgow Caledonian Üniversitesi’nden doktora alan, akademisyen, diplomat ve siyasetçi Ruhani, 1999 yılından bu yana Uzmanlar Meclisi’nin, 1991’den beri Düzenin Yararının Teşhis Heyeti'nin Stratejik Araştırma Merkezi'nin ve 1989’dan itibaren de Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin üyesi. Ruhani ayrıca 1992 yılından bu yana Stratejik Araştırma Merkezi'nin başkanı. 
İran’da İslam Danışma Kurulu’nun 4. ve 5. dönemlerinde meclis başkanı yardımcılığı, 1989-2005 yıllarında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi başkanlığı yapan Ruhani, İran’ın nükleer programı konusunda İngiltere, Fransa ve Almanya ile yürütülen görüşmelerde baş müzakerecilik yaptı. 
Genç bir din adamıyken, Ayetullah Humeyni’nin izinden giderek siyasi faaliyetlerine başlayan Ruhani, 1965’te İran içinde seyahat ederek, Şah'a karşı konuşmalar yaptı. Bu yıllarda çok kez tutuklanan ve bu tür konuşmalar yapması yasaklanan Ruhani, 1977’de Tahran’daki Ark Camisi’nde Ayetullah Humeyni için ilk kez "İmam" ifadesini kullandı, İran’daki devrimin ardından intizamsız İran ordusunu ve askeri üsleri organize etmeye başladı.
1980 yılında İslam Danışma Kurulu’na seçilen, İran-Irak savaşı sırasında Yüksek Savunma Konseyi’nin ve Savaşı Destekleme Yüksek Konseyi’nin üyesi olan Ruhani, savaşın sonunda zafer madalyasıyla ödüllendirildi. 
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nde temsilciliğini yapan Ruhani, eski cumhurbaşkanları Haşimi Rafsancani ve Muhammed Hatemi'nin ulusal güvenlik danışmanlığı görevini de yürüttü. 
Ruhani, cumhurbaşkanlığı seçiminde merkeziyetçi fikirleri, din adamlarıyla ve Yeşil Hareketi ile yakın ilişkileri nedeniyle favori aday olarak görülüyordu.

"Gezi Parkı'nı terk edin" çağrısı 15 Haziran 2013 18:16 ANKARA AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı Mitingi'nde iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulundu

"Gezi Parkı'nı terk edin" çağrısı

15 Haziran 2013 18:16 ANKARA

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı Mitingi'nde iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulundu.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı Mitingi'nde yaptığı konuşmada, 

"Bu manzarada kavga yok, bu manzarada gürültü yok, bu manzarada yakıp yıkmak yok, bu manzarada gönül insanları var, bu manzarada acaba bu ülkede taş üstüne taş nasıl koyarız diyenler var, işte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu. 

Eğer Türkiyeyi görmek isteyen varsa gelsin Ankara Sincan'ı burayı görsün. 

Demokrasinin, hukukun, milli iradenin sesini duymak isteyen varsa lütfen Ankara'ya gelsin" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

-"Benim milletimin kalp gözü açıktır, siz oynanan oyunu gördünüz, siz kurulan tuzağı hissettiniz, siz yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte bugün siz bu meydanda tek bir gönül, tek bir yürek olarak o çirkin oyunu, alçak tuzağı, o haince saldırıları bozuyor millet burada diye tüm dünyaya haykırıyorsunuz"

-"Biz bu yola kefenimizle çıktık, Allah'ın izniyle bu kervan aynen böyle yürüyecek.

 

 Bu millet hükümetine sahip çıkıyor, bu millet 

partisi ne olursa olsun, etnik kökeni, meşrebi ne

 olursa olsun hükümetine sahip çıkıyor. 

 

İşte burada demokrasiye, milli iradeye, ülkesine, istikbaline sahip çıkıyor. Bugün buradan dünyaya ses verdiğiniz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum"

-"Kimsenin, Türkiye'nin yeniden sokak sokak, 

köy köy, şehir şehir bölge bölge ayırmasına, 

ayrılmasına birbirine düşman edilmesine asla 

müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz, birlikte 

Türkiyeyiz. Kimse bu birliği zedeleyemeyecek.

İnşallah hepsinin hevesleri kursaklarında 

kalacak"

 

-"Bizim millet olarak öyle bir direniş tarzımız 

vardır ki tüm direnişleri bastırır, tüm oyunları 

bozar, tüm tuzakları altüst eder. 

Biz, duada 

yakarış ile direniriz, sükut ederek, susarak, 

sabrederek, 

'Mevla görelim neyler, neylerse 

güzel eyler' 

diyerek direniriz, ama onlar bunu 

anlamaz. 

Biz, 27 Mayıs'ın karanlığını işte böyle 

bir direnişle aştık, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ın, 27 Nisan'ın karanlığını işte böyle bir  direnişle aştık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden olmadık. Birileri gibi eline taş alan, molotof kokteyli alanlardan, sapan alanlardan olmadık, birileri gibi gece yarılarına kadar kornalarına basarak gürültü kirliliği yapanlardan olmadık, tencere tava çalarak komşusunu rahatsız edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci, bunun adı gürültü kirliliği"

-"Parti teşkilatı sana ne yaptı? Hani demokrasi diyordunuz, hani hak hukuk diyordunuz. Ben özellikle başta Taksim Meydanı olmak üzere ülkemin değişik yerlerinde olanlara sesleniyorum: Sizin demokrasi anlayışınız bu mu, sizin özgürlük anlayışınız bu mu, olayın aslı gezi parkı mı"

-"Polisimize, başında maalesef milletvekili sıfatı bulunan bir CHP'li tarafından en ahlaksız, edepsiz şekilde dil uzattılar, sabrettik başörtülü kızlarımıza el uzatıldı sabrettik, sabrediyoruz. Okullara sokmadılar, üniversitelere sokmadılar, eğitim-öğretim özgürlüğünü ellerinden aldılar ama onlar sabrettiler. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler, camilerimizde içki içtiler sabrettik, sabrediyoruz. Duvarlara hakaretler yazdılar, sabahlara kadar azgınca küfrettiler, şahsım da dahil olmak üzere hep küfrettiler, ama sabrettik. Niye? Çünkü biliyoruz ki kem söz sahibinindir. Bunun hesabını yargıda soracağız. 8 ay sonra milletin önüne sandık gelince işte orada hesabı soracağız"

-"Olayın aslı Gezi Parkı mı? Bunların hepsini sizlere, belgelerle belli bir süre içinde hepsini açıklayacağız, merak etmeyin. Bu işin kaynağı neresi, bunları göreceksiniz. Bu iş, dışarıda ve içeride koordineli olarak yürüyen bir süreçtir. Hepsi belgeleriyle elimizde. Bu ihanet şebekesini milletimize tanıtacağız. Bunları milletimin bilmesi lazım"

-"Bize, yani bu göründüğünüz millete 27 Mayıs'ta bu oyunu oynadılar. 

Biz o oyunun hesabını hukukla sorduk,  demokrasiyle sorduk, sandıkla sorduk. Unutmayın bize 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta bu oyunu oynadılar, Oralarda da hesabımızı yine sandıkta sorduk, ama hukuk içinde, demokrasi içinde, ahlak ve edep içinde sorduk. İnşallah bu hukuksuzluğun, şiddetin, sandık tanımazlığın hesabına da yine 8 ay sonra demokrasi içinde ahlak ve edebinizle sandıkta soracağız"

Biz yakıp yıkarak bu yola koyulmadık

Gezi Parkı olaylarında milletin değerleriyle ahlak ve edebiyle örtüşmeyen nice görüntüler yaşandığını belirten Erdoğan, "Biz bunların hiçbirine aynı yöntemlerle müdahale etmedik, etmeyiz. Çünkü biz yakıp, yıkarak, kırıp dökerek yalanla, iftirayla bu yola koyulmadık, Dualarımızla, emeğimizle, alın terimizle hukukla demokrasiyle sandıkla direniz" dedi.

Erdoğan, şunları söyledi:
"Bize nasıl bir tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin aslını gizliyor, ısrarla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu, şiddeti, yapılan tahribi bu şekilde örtmek istediler. Çevre hassasiyetini amacından saptırarak, bu masum talebin arkasına sığınarak büyük bir tertibin, provakasyonun peşinde oldular. Hesap çok başka, tuzak bambaşka, oyun bambaşka. 

MHP'li kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu 

yürüyüşe verdikleri destek nedeniyle teşekkür 

ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. 

İnşallah bu yürüyüş birlikte kararlılıkla yürüyecek."

Başbakan Erdoğan, 

"İnşallah bu hukuksuzluğun, bu şiddetin, bu sandık tanımazlığın hesabını da yine 8 ay sonra demokrasi içinde ahlak ve edebimizle sandıkta soracağız. 

Vakardan da taviz vermeyeceğiz. Ağırbaşlılıktan taviz vermeyeceğiz. Tahriklere kulak asmayacağız. Sabredecek, bekleyecek, böyle direnecek ve inşallah zaferi bir kez daha kucaklayacağız" dedi.

CHP Genel Başkanına istifa et dedim

-"CHP Genel Başkanına istifa et dedim, ama pişkin. İstifa eder mi? Sonra nereden koltuk bulacak, fakat buna rağmen onun orada kalmasında fayda var, o kaldıkça AK Parti evvelallah çıtayı yükseltiyor. CHP Genel Başkanına cevap ver dedik, ama yüz ister"

-"Reyhanlı saldırısının hemen ardından büyüyen, güçlenen, gücü ve etkinliği artan Türkiye'ye bu sefer bir başka tuzak kurdular. Taksim olaylarının başında sözüm ona bir sanatçı bir twit attı. Diyor ki; 'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?' Eğer bu ülkede hukuk varsa, sana bunun hesabını soracağız"

-"Bir taraftan ulusalcıyız dediler, diğer tarafta Atatürk Kültür Merkezi'nin, Atatürk anıtının üzerindeki paçavralara göz yumdular. Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerinde o paçavralara niye göz yumdunuz? Orada asılanlar neydi? Terörist, illegal örgütler, illegal görünen legal örgütler... Başbakana hakaret içeren paçavralar. Aynı şekilde anıtta bakıyorsunuz. bölücülerin posteriyle, Türk bayrağı ve Atatürk'ün posteri yan yana niye bunu seyrettiniz?"

-"Bir taraftan ulusalcıyım diyeceksin diğer taraftan polise saldıracaksın. Bu millet bunları yutmaz"

-"Nitekim CHP'nin milletvekili de çıkıyor. Mesele Gezi Parkı değil anladın mı diyor. Neymiş mesele, AK Parti iktidarını devirmek. Bu içerideki kinin, öfkenin, şiddetin dışa vurumudur. Evet ilk baştaki küçük bir grup dışında bunların hiçbirisinin meselesi Gezi Parkı değildi. Ankara'da her tarafı yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? O canım alt geçitlerdeki seramikleri kırıp dökenlerin Gezi Parkı ile ne alakası var?"

-"Biz milletçe bu oyunlara gelmeyeceğiz, bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Türkiye'ye yönelik, 76 milyona yönelik bu çirkin girişimler karşısında asla geri adım atmayacağız. Siz, bizlere bir emanet verdiniz, o emanet bizim kutsalımızdır. Hiç endişe etmeyin o emanet bizim namusumuzdur, bizim şerefimizdir, sizin emanetinizi Allah'ın izniyle yere düşürmeyeceğiz. Sizin emanetinizi önce Allah, sonra siz alabilirsiniz. Egemenlik milletindir, milletin tercihiyle oluşan parlamentoya, iş başına gelmiş hükümete hiç kimse kastedemez, hiç kimse kuru gürültüyle demokrasiyi askıya alamaz"

-"Bunlar önce Reyhanlı'da 53 vatandaşımızı şehit ettiler. Bu 53 şehidimizle ilgili de ileride konuşacağım, şimdi konuşmuyorum, yine sabrediyorum, onun da vakti saati gelecek. Ama Anamuhalefetin Genel Başkanı'nın konuşması lazım. Şu anda 4 kişi tutuklanarak içeri girdi, şifre çözülüyor. CHP'nin milletvekilleri Suriye'ye niye gittiler ve onları getirip götüren kim? Oyunun içinde kimler var, hepsi yavaş yavaş çözülüyor. Bu daha başlangıç. Büyüyen Türkiye'nin, güçlenen Türkiye'nin itibarını düşürmek için ne yazık ki bu adımlar atıldı. İtibarı her geçen gün artan Türkiye'nin bu acıyı yaşamasını istediler"

-"Hiçbir sermaye grubu, hiçbir faiz lobisi, hiçbir karanlık odak bizi korkutamaz, ürkütemez, bize geri adım attıramaz. Biz bu yola millet için çıktık. Biz bu yola milletle beraber çıktık. Hiç endişeniz olmasın. Bu yola  tıpkı merhum Menderes gibi merhum Özal gibi, merhum Erbakan gibi kefenimizle çıktık. Biz sadece Allah'a hesap verir, ondan başka kimseden emir, talimat almayız"

-"Ülkemin huzurunu bozmak isteyenlere sesleniyorum, kardeşlerim önce Taksim Gezi Parkında hala kalan var mı bilmiyorum. Bakın olay, bir yargı süreci içerisindedir. Yargı süreci içerisinde olan bu olayda hala orada durmanın bir anlamı yoktur, bir anlamı yoktur. Bunun yanında bir şey söyledim; yargı ne tür karar verir bilemem, lehte de karar verse, İstanbul kalkar halk oylamasını yapar, halk oylaması neticesinde halk eğer diyorsa ki 'ben o parkı korumak suretiyle bir şehir müzesi istiyorum', o zaman biz halkımızın bu talebini yerine getiririz"

"Öyle bir dinin mensubuyuz ki, aynı musalladan kalkıyoruz değil mi? Musalla taşına trilyoner geldiği zaman hocaefendi orada tezkiyesini yaparken cumhurbaşkanı niyetine demiyor, başbakan niyetine demiyor, milletvekili niyetine demiyor. Trilyoner niyetine demiyor. Ne diyor? Er kişi niyeti diyor. Hatun kişi niyetine diyor. İşte gerçek eşitlik orada. Biz oraya hazırlanıyoruz. Oraya hazırlanacağız. İki metreküp mezar. O mezara konulacaksın. Ey faiz lobisi sen de oraya gireceksin. Ben de oraya gireceğim. Ama kapıcı Ahmet efendi de oraya girecek. Farkımız yok birbirimizden. Hiçbir şey alıp da götüremeyeceksin. Eğer yaptığın bir şey varsa yırttın paçayı. Yoksa hapı yuttun" 

Erdoğan, herkesin Allah'ın kulu olduğunu, Alevi'nin Sünni'ye Sünni'nin Alevi'ye üstünlüğünün bulunmadığını vurgulayarak, "Ama unutmayın bunu kaşıyanlar var bu ülkede. Bu oyuna ne olur gelmeyin, ne olur gelmeyin" diye konuştu. 

Gezi Parkı'nı terk edin çağrısı


Erdoğan, iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir. Çünkü geldiler kabul ettik, kendilerine anlattık, her şeyi söyledik. Bana söyledikleri hep şu oldu: 

 

'Tamam madem ki plebisit yapacaksınız, halk oylaması yapacaksınız' çoğunluk dedi ki 'ne kadar güzel'. 

 

'Ne kadar güzel' dediler ama hala birilerinin 

orada direndiğini gördüm Sabah 10.00'da 

karar açıklayacağız dediler açıklamadılar, saat

 üçte dediler açıklamadılar. 

 

Bu devlet sizin oyuncağınız değil, kusura bakmasınlar"

 

 dedi.