Silah sağlanması çözüm değil
14 Haziran 2013 21:08 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye'de hangi tarafa olursa olsun silah sağlamanın çözüme yardımcı olmayacağını söyledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, düzenlediği basın toplantısında, Suriye krizinin kalıcı çözümü için askeri değil siyasi çabalara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Çatışmanın herhangi bir tarafına silah sağlamanın çözüme yardımcı olmayacağını ifade eden Ban, "BM olarak Rusya ve ABD'nin inisiyatifiyle başlayan Cenvre-2 konferansının mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmesi için çalışıyoruz. 25 Haziran'da tekrar üçlü bir görüşme gerçekleştireceğiz. Bütün taraflarla müzakerelerimizi sürdürüyoruz" dedi.
Gazetecilerin, Hizbullah'ın Suriye'de rejim güçlerinin yanında savaşmasını sormaları üzerine de Ban, "Hizbullah'ın Suriye'deki çatışmalarda açıkça yer alıyor olması çok endişe verici" diye konuştu.
Bu durumun komşu ülkelere özellikle de Lübnan'a etkileri olduğunu dile getiren Ban, "Suriye halkına yardımcı olmak ve krize çözüm bulmak için uluslararası toplumun birlik olması gerekiyor. Aynı zamanda Suriye muhalefetinin de birlik olmasını ve Cenevre-2'nin toplanmasını temin etmelerini umuyorum" dedi.
Lavrov ve Kerry'den telefonda Suriye zirvesi
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefonda ABD'nin Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı yönündeki açıklaması hakkında konuştuğu bildirildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, Lavrov'un, Kerry'e, Suriye muhalefetine silah verilmesinin bölgedeki tansiyonu daha da yükselteceğini ve ABD'nin kimyasal silah kullanıldığı yönündeki açıklamasının kuvvetli delillerle desteklenmediğini söylediği belirtildi.
İki bakanın, Suriye krizinin çözümüne yönelik düzenlenmesi planlanan uluslararas konferansa, bu ülkedeki tarafların ve diğer dış aktörlerin katılması ve destek vermesi için daha fazla çaba gösterme kararı aldıkları ifade edildi.
Paris’te polis şiddetine protesto
14 Haziran 2013 23:05
Müslüman bir kadına kimlik kontrolü sırasında şiddet uygulayan ve biber gazı kullanan Fransız polisi, protesto edildi.
Fransa’nın
başkenti Paris’in Argenteuil banliyösünde, Fransız polisinin peçeli bir
kadına kimlik kontrolü sırasında uyguladığı “şiddet” protesto edildi.
Argenteuil Belediyesi önünde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, Müslüman kadınlara yönelik şiddetin durdurulmasını talep ederek belediye başkanını istifaya çağırdı.
Burada okunan bildiride, Müslüman ve özellikle tesettürlü kadınlara şiddet uygulandığı belirtildi. 17 yaşındaki lise öğrencisi Sofya ile 21 yaşında hamile olduğu vurgulanan Leyla’nın tesettürlü oldukları için dazlakların saldırısına uğradığına işaret edilen açıklamada, son kurban Rabia’nın da polis şiddetine maruz kaldığı aktarıldı. Saldırıların ırkçı ve İslam karşıtı olduğu ifade edilerek, olayların sorumlusu olarak gösterilen Belediye Başkanı Philippe Doucet’nin istifası istendi.
Gruba hitaben konuşan Belediye Başkanı Doucet ise polisin şiddet uygulamadığını ve yapılan işlemin normal olduğunu söylemesi üzerine göstericilerin tepkisiyle karşılaştı.
Bu sırada kalabalıktan atılan kağıt ve pet şişelerden bazıları Doucet’e isabet etti. Bugüne kadar Argenteuil’de ırkçı saldırı olmadığını savunan Doucet, polisler hakkında yapılan suç duyurusu kapsamında işlemlerin başlatıldığını kusuru olan personelin cezalandırılacağını söyledi.
Doucet’in konuşmasının ardından belediye binasına girmek isteyen göstericilerle güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Fransa Magribli Çalışanlar Birliği üyesi Samir Djamel Sammah, Argenteuil’de son iki hafta içinde Müslüman kadınlara yönelik çeşitli saldırıların olduğunu belirterek, son saldırının Fransız polisi tarafından yapıldığını ileri sürdü. Birkaç gün önce akşamüstü yürüyerek evine giden peçeli bir kadının polisler tarafından durdurulduğunu dile getiren Sammah, şöyle konuştu:
“Yüzü peçeyle örtülü Rabia isimli kadın yanında üç çocuğu ile evine giderken üç polis tarafından önü kesiliyor ve kimlik kontrolü yapılmak isteniyor. Kadın kimliğini gösterdikten sonra yüzünü açması isteniyor. Kadın itiraz edince ‘seni gözaltına alırız’ diye tehdit ediliyor. Bunun üzerine yüzünü açmayı kabul eden kadından başındaki örtüyü tamamen çıkarması isteniyor. Rabia, bunu kabul etmeyince şiddet uygulayarak çocuklarıyla birlikte gözaltına alınıp karakola götürülüyor.”
Sammah, olayın duyulmasının ardından kadının yakınlarının bilgi almak için karakola gittiğini, ancak polisin kalabalığa orantısız güç kullanarak, biber gazı sıktığını söyledi. Sammah, bu sırada salıverme işlemleri yapılan Rabia'nın da şiddetten ve biber gazından etkilendiğini aktardı.
Polisin bu uygulamasının tamamen ırkçı ve İslam karşıtlığından kaynaklandığını belirten Sammah,
Argenteuil Belediyesi önünde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, Müslüman kadınlara yönelik şiddetin durdurulmasını talep ederek belediye başkanını istifaya çağırdı.
Burada okunan bildiride, Müslüman ve özellikle tesettürlü kadınlara şiddet uygulandığı belirtildi. 17 yaşındaki lise öğrencisi Sofya ile 21 yaşında hamile olduğu vurgulanan Leyla’nın tesettürlü oldukları için dazlakların saldırısına uğradığına işaret edilen açıklamada, son kurban Rabia’nın da polis şiddetine maruz kaldığı aktarıldı. Saldırıların ırkçı ve İslam karşıtı olduğu ifade edilerek, olayların sorumlusu olarak gösterilen Belediye Başkanı Philippe Doucet’nin istifası istendi.
Gruba hitaben konuşan Belediye Başkanı Doucet ise polisin şiddet uygulamadığını ve yapılan işlemin normal olduğunu söylemesi üzerine göstericilerin tepkisiyle karşılaştı.
Bu sırada kalabalıktan atılan kağıt ve pet şişelerden bazıları Doucet’e isabet etti. Bugüne kadar Argenteuil’de ırkçı saldırı olmadığını savunan Doucet, polisler hakkında yapılan suç duyurusu kapsamında işlemlerin başlatıldığını kusuru olan personelin cezalandırılacağını söyledi.
Doucet’in konuşmasının ardından belediye binasına girmek isteyen göstericilerle güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Fransa Magribli Çalışanlar Birliği üyesi Samir Djamel Sammah, Argenteuil’de son iki hafta içinde Müslüman kadınlara yönelik çeşitli saldırıların olduğunu belirterek, son saldırının Fransız polisi tarafından yapıldığını ileri sürdü. Birkaç gün önce akşamüstü yürüyerek evine giden peçeli bir kadının polisler tarafından durdurulduğunu dile getiren Sammah, şöyle konuştu:
“Yüzü peçeyle örtülü Rabia isimli kadın yanında üç çocuğu ile evine giderken üç polis tarafından önü kesiliyor ve kimlik kontrolü yapılmak isteniyor. Kadın kimliğini gösterdikten sonra yüzünü açması isteniyor. Kadın itiraz edince ‘seni gözaltına alırız’ diye tehdit ediliyor. Bunun üzerine yüzünü açmayı kabul eden kadından başındaki örtüyü tamamen çıkarması isteniyor. Rabia, bunu kabul etmeyince şiddet uygulayarak çocuklarıyla birlikte gözaltına alınıp karakola götürülüyor.”
Sammah, olayın duyulmasının ardından kadının yakınlarının bilgi almak için karakola gittiğini, ancak polisin kalabalığa orantısız güç kullanarak, biber gazı sıktığını söyledi. Sammah, bu sırada salıverme işlemleri yapılan Rabia'nın da şiddetten ve biber gazından etkilendiğini aktardı.
Polisin bu uygulamasının tamamen ırkçı ve İslam karşıtlığından kaynaklandığını belirten Sammah,
