BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

19 Haziran 2013 Çarşamba

Sosyal medyayı kısıtlayıcı bir çalışma yok 19 Haziran 2013 11:58 İSTANBUL Bakan Yıldırım, sosyal medyaya yasak iddialarına ilişkin "Siber güvenlik çalışmasıdır. Sosyal medyadır, paylaşım siteleridir bunlara yönelik çalışma hassaten mevcut değildir"

Sosyal medyayı kısıtlayıcı bir çalışma yok

19 Haziran 2013 11:58 İSTANBUL
Bakan Yıldırım, sosyal medyaya yasak iddialarına ilişkin "Siber güvenlik çalışmasıdır. Sosyal medyadır, paylaşım siteleridir bunlara yönelik çalışma hassaten mevcut değildir" dedi.
 

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen "Türkiye Offshore Enerji Konferansı" sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sosyal medyaya yasak gelmesi yönünde çıkan haberlerle ilgili soru üzerine Yıldırım, ortada bir yanlış anlamanın sözkonusu olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bahsedilen çalışma siber güvenlik çalışmasıdır. Geçtiğimiz kasım ayında Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturulan Siber Güvenlik Kurulu'nun belirlediği yol haritası kapsamında yapılan çalışmalar bir kaç gün içinde Cumhurbaşkanımızın onayından çıkacak. 20 Haziran itibariyle Siber Güvenlik Kurulu'nun ikinci toplantısını yapacağız. Bütün sanal alemle ilgili konular siber güvenlik konusudur. Bunlar, ülkemizin iletişim altyapısına vaki olacak her türlü saldırılar, bu altyapıda mevcut olan bilgiler, kişisel bilgiler, insanların özellerine ait bilgiler, devletin kritik altyapısında bulunan bilgiler, emniyetin bilgileri, tapunun bilgileri, aklınıza gelen tüm bilgiler emniyet altında olmalı. Bunlara yapılabilecek her türlü saldırıyı önceden öngörmek ve tedbir almak ve daha sonra eğer saldırı gerçekleşmiş ise de bunun sorumlularını bulup ortaya çıkarmak ve cezalandırmak diye özetlenebilir. Yaptığımız çalışma budur. Sosyal medyadır, paylaşım siteleridir bunlara yönelik bir çalışma hassaten mevcut değildir."

Sosyal medyanın özgürlük alanı olarak alabildiğince faaliyet göstermesine hiç bir şekilde karşı çıkmanın ve engellemenin doğru olmadığını dile getiren Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama ne gerçek hayatta ne de sanal dünyada insanları mağdur edecek, suç işleyecek faaliyetleri yapma serbestliği de olamaz. Nasıl sokakta insan öldürmenin bir cezası varsa sosyal medyada da insanı ölüme teşvik ederseniz, intihara, kumara teşvik ederseniz, izni olmadan insanların bilgilerine erişirseniz, onu da kamuoyu ile paylaşırsanız, o insanın mağduriyetine sebep olursanız bunun da bir cezası var. Bu suçun internetten ya da sosyal medyadan işlenmesi onu masum göstermez, dolayısıyla suç heryerde suçtur. Cezasız kalırsa kamu düzeni devam etmez, kargaşa hakim olur. İşi dönüp dolaştırıp sosyal medyaya yasak geliyor noktasına getirmek çok büyük haksızlıktır, böyle bir şey yok. Ama gerçek alemde de sanal alemde de suçları önlemek, suçlarla mücadele etmek demokratik hukuk devleti olan her ülkenin yapması gereken şeydir. Yapılmak istenen de budur. İşin oraya buraya çekilmesine hacet yok. Özgürlüklere sonuna kadar evet, ama başkalarının özgürlüğünü dünyasını karartmaya asla ve asla izin vermemeliyiz. Özel hayata hayata müdahaleye izin vermememiz lazım."

Yıldırım mevcut yasaların yeterli olup olmadığı, yeni yasalara ihtiyaç duyulup duyulmayacağı yönündeki soruya da şöyle yanıt verdi:

"Bunlarla ilgili yasalar zaten var. Ancak sanal alem bizim hayatımıza yeni yeni girmeye başladığı için, bazı konular mevcut yasalarda tanımlanamamış olabilir. Yapılması gereken, uygulama açısından yanlış noktalara gitmemek için bu yasalara sanal alemle ilgili bölümleri de güncellemek gerekir. Siber suçlarla mücadele etmek bir ülkenin tek başına başaracağ bir iş değildir. Burada uluslararası iş birliği şarttır. O yüzden biz geçen yıl Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesine taraf olduk. 48 ülke buna  taraf, yani 48 ülkeyle adli yardımlaşma anlaşması yaptık. 7 gün 24 saat her ülke bu işlerle birbiriyle muhatap olup ona göre tedbir alınacak."

Yapılması gerekenin farkındalık oluşturmak olduğunu belirten Yıldırım,
 "Sosyal paylaşım alanını da, interneti de temiz kullanmak için bir kampanya başlatmamız lazım. Öncülüğü de sivil toplum örgütleri, eğitim kurumları, üniversiteler yapmalı, Toplumda ağırlığı olan herkes bu kampanyanın içinde yer almalı. 
Ülke gelişen bu mecranın etik değerlerini de toplumsal düzeyde yazılı olmayan bir anlayışa göre oluşturmalıdır" 
diye konuştu.