BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

19 Haziran 2013 Çarşamba

AB süreci oybirliğiyle başlamış bir süreçtir 19 Haziran 2013 17:15 KAYSERİ Bakan Bağış, "AB süreci oybirliğiyle başlamış bir süreçtir. Ya AB sürecinden Türkiye çekilecektir ya da Türkiye'nin AB sürecini karşı taraf bitirecektir"

AB süreci oybirliğiyle başlamış bir süreçtir

19 Haziran 2013 17:15 KAYSERİ

Bakan Bağış, "AB süreci oybirliğiyle başlamış bir süreçtir. Ya AB sürecinden Türkiye çekilecektir ya da Türkiye'nin AB sürecini karşı taraf bitirecektir" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Avrupa'da filan siyasetçi şöyle demiş, falan siyasetçi yaklaşan seçimler için Türkiye'yi kendisi için bir platform haline getirmeye çalışmış, istismara kalkışmış, onların hiçbiri bize havlu attıramaz. AB süreci oybirliğiyle başlamış bir süreçtir. Bu süreci durduracak sadece iki opsiyon vardır. Ya AB sürecinden Türkiye resmen çekilecektir ya da yine oybirliğiyle Türkiye'nin AB sürecini karşı taraf bitirecektir. Ticaretin, müzakerenin aynı zamanda hoşgörünün merkezi Kayseri'den Avrupa'daki kendini bilmez bazı siyasilere hodri meydan diyorum: Bulun 27'yi ondan sonra gelin konuşalım. Bulamıyorsanız ne bizim vaktimizi siz israf edin ne biz sizinkini" dedi.


Fasıl açsalar da açmasalar da Türkiye büyümeye devam edecek

19 Haziran 2013 13:15 KAYSERİ

Bakan Bağış, AB müzakerelerinde açılması planlanan fasıllara ilişkin "Onlar fasıl açsa da açmasa da Türkiye büyümeye devam edecek" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,  Kayseri Valisi Orhan Düzgün'ü ziyaretinde yaptığı açıklamada, kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kayseri'nin gururu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini ifade eden Bağış, şunları söyledi:

"Bugün Türkiye artık eskiden olduğu gibi elitlerin kafasına göre, istedikleri tezgahı kurabilecekleri bir ülke değil. Kayserili bir torna ustasının oğlunun Cumhurbaşkanı olabildiği, Rizeli bir kıyı kaptanının oğlunun Başbakan olabildiği, Yozgatlı bir avukatın Meclis Başkanı olabildiği, Siirtli'nin de AB Bakanı olarak Türkiye'ye hizmet edebildiği, artık milletin içinden çıkmış, milletin değerleriyle hemhal olmuş, milletinin önceliklerini kendi önceliği haline getirmiş insanların yönettiği bir ülke haline geldi. O yüzden artık Türkiye üzerine kurulan tuzaklar tutmuyor. Milletin oyunu, tuzakları bozuyor. Çok şükür Türkiye her geçen gün güçleniyor, her geçen gün ilerliyor."

 "Duran adam arıyorsak CHP Genel Merkezinde çok var"

"Aslında içinden geçmekte olduğumuz süreç de bize çok büyük dersler veriyor" diyen Bağış, şöyle devam etti:

"Kayseri'nin ticari zekası, Kayseri'nin dinamizmi, Kayseri'nin olaylara yaklaşımdaki pratikliği Türkiye'nin yönetiminde de kendini gösteriyor. Bugünlerde bir fenomen haline gelen duran adamlarda çok ciddi bir artış görüyoruz ama ben bunda da bir hayır görüyorum. Biliyorsunuz büyüklerimiz hep söylemiş; 'Duran saat bile günde iki kez doğruyu gösteririr.' Bu duran adam da Türkiye'nin aslında ana muhalefet partisinin durup bakmaktan başka hiçbir işe yaramadığını bizlere göstermiş oldu. Dün de söyledim, duran adam arıyorsak CHP Genel Merkezinde çok var. CHP'nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu da dün bu durmayla ilgili yaptığı konuşmayla aslında kendisinin de durmaktan başka hiçbir işe yaramadığını ispat etmiş oldu. Bu da milletimizin bazı şeyleri yakından görmesi için vesile oldu."

"Bak oğlum git' demeyi çok iyi biliriz"

Egemen Bağış, bir gazetecinin "AB müzakerelerinde önümüzdeki hafta açılması planlanan yeni fasıllara Almanya ve Hollanda'dan rezerv geldi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz" diye sorması üzerine, şöyle konuştu:

"Türkiye 3 yılda bir fasıl açmadı ama AB sürecindeki kararlılığından hiçbir şekilde geri adım atmadı. Çünkü bizim için önemli olan Almanya'daki otoban standartlarını Türkiye'nin 81 ilinde gerçekleştirebilmek. İsveç'teki insan hakları, ifade özgürlüğü standartlarını, İngiltere'deki eğitim standartlarını, İtalya'daki moda ve marka standartlarını, Fransa'daki gıda, hijyen standartlarını 76 milyon vatandaşımızın hizmetine sunmak. Onlar fasıl açsa da açmasa da Türkiye büyümeye devam edecek, zenginleşmeye, şeffaflaşmaya, kalkınmaya devam edecek ama bu fasıl açılmamasının Avrupa'ya da maliyetleri olur. Onun için o ülkeler de kendi hesaplarını, kitaplarını iyi yapsınlar. Hesabın kitabın en iyi yapıldığı yerden, Kayseri'den onlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu işin hesabını iyi yaparlarsa şunu göreceklerdir: Bugün Türkiye'nin AB'ye olan ihtiyacından çok daha fazla AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Onun için biraz dikkat etsinler. Biz daha önce olduğu gibi gerektiğinde 'Bak oğlum git' demeyi çok iyi biliriz. Herkes ona göre hesabını kitabını yapsın."