BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

18 Haziran 2013 Salı

Suriye muhalefetinde Kürtlerin yeri hazır 19 Haziran 2013 00:59 ERBİL Eski Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasit Seyda, koalisyonda Kürtlerin yerinin hazır olduğunu belirtti

Suriye muhalefetinde Kürtlerin yeri hazır

19 Haziran 2013 00:59 ERBİL 

 

Eski Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasit Seyda, koalisyonda Kürtlerin yerinin hazır olduğunu belirtti.


Eski Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı Abdülbasit Seyda, Suriye muhalefeti temsilcilerinin Erbil’de 3 gün süren görüşmeleriyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Suriyeli bazı muhaliflerle basın mensuplarının karşısına geçen Seyda, toplantılarda "Suriye’deki iç savaşı, Kürt grupların muhalefete katılması ve ülkesini terk edip çadırlarda yaşamak zorunda kalan insanlara yardım yollarını" görüştüklerini anlattı.

Suriye’deki bütün etnik unsurlara aynı mesafede olduklarına işaret eden Seyda, "Biz, Suriye’deki her mezhebe, etnik ve dini gruba 'korkmayın' diyoruz. Bunun için Erbil’e geldik. Burada Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’den de destek aldık" diye konuştu.

Seyda, IKBY'de 150 bin Suriyeli mültecinin bulunduğunu bildirerek, bu mültecilerin Domiz Kampı ve Köysancak’ta zor şartlarda yaşamlarını sürdürdüklerini ifade etti.

Kürt gruplarının Suriye muhalefeti içindeki önemine değinen Seyda, bu konu üzerinde uzun süren müzakereler yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Suriye Ulusal Konseyi ile Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi arasında bazı görüşmeler yapıldı. Kürt gruplar, ilk başlarda katıldılar ancak daha sonra bunu sürdürmediler. Şu anda bile dönseler Kürtlerin, Suriye muhalefetindeki yeri hazırdır. Koalisyon genişledi. Bundan dolayı bu meselenin üzerinde durmak ve Kürtlerin temsiliyetini artırmak gerekiyor."

 

Bütün devletler, Esed rejiminin gidişinin mümkün olduğunu kabul ediyor

 

Abdülbasit Seyda, yaşanan iç savaşta hangi tarafın terörist olduğunun tartışıldığını anlatarak, "Bize göre bugün en büyük terörist rejimdir. Tankıyla, topuyla, uçağıyla, bomba ve kimyasal silahıyla şehirlerin üzerine yürüyorlar. Fırınların önünde bekleyen grupların üzerine bomba yağdırıyor. Yardıma giden ambulanslara bile ateş ediyorlar. Birkaç defa Suriye’ye gittim. Halk, 'yaralıları taşımak için ambulans değil diğer arabaları getirin' diyordu. Çünkü rejim ambulansları hedef alıyor" yorumunda bulundu.  

"Rejim, sivil insanları bombalarken kökten dincileri yok ettiğini iddia ediyor" ifadesini kullanan Seyda, şöyle devam etti:

"Oysa biz, ilk baştan beri 'dönüşüm olmasa zaten terörist gruplar ortaya çıkacak' diyorduk. Sonuç olarak terörizm, rejimden geldi. Bugün dünya, sessiz gibi duruyor ancak bütün devletler, Esed rejiminin gidişinin mümkün olduğunu kabul ediyor. Ruslara bile sordum Esed’in devam edip etmeyeceğini, mümkün olmadığını söylediler. 'O zaman bu kadar katliamına rağmen niye ona yardım ediyorsunuz' diye sorduğumda ise cevap vermediler. Ama ellerinde bir Suriye kartının olmasını istiyorlar." 

 

 

Merkel'den Ankara'ya AB çelmesi

18 Haziran 2013
Almanya'da Başbakan Angela Merkel'in liderliğini yaptığı 

Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) ve küçük ortağı Hıristiyan 

Sosyal Birlik Parti (CSU), 22 Eylül için hazırladığı seçim 

programında Türkiye'nin AB üyeliğine kesin bir dille karşı çıktı.

 

Türkiye'nin üyeliğini başından beri desteklemeyen ancak Merkel'in iktidara gelmesinden kısa süre önce başlayan müzakerelerin önünde de bu denli engel oluşturmayan Birliğin (CDU/CSU) Reuters tarafından ele geçirilen seçim programından, 

"imtiyazlı ortaklık"

 tabirinin de çıkarıldığı görüldü.

Toplam 125 sayfalık taslak metinde AB-Türkiye ilişkileri için şu ifadeler kullanıldı: 
"AB ve Türkiye arasında güçlü bir işbirliği arzusundayız. 
Aynı zamanda dış konular ve güvenlik hususunda da yakın stratejik işbirliğinden yanayız."

Ancak metindeki 
"Türkiye'nin AB'ye katılım için gerekli kriterleri karşılamamasından dolayı tam üyeliğine karşıyız. Bu ülke, büyüklüğü ve ekonomik yapısından ötürü AB'ye fazla yük getirecektir" 

ifadesi, her iki partinin de Ankara'nın üyelik sürecine olan sert duruşunu yansıttı.

Türkiye'nin AB ülkeleri arasındaki en büyük ticaret ortağı olan Almanya'da yaklaşık 2.7 milyon Türkiye kökenli yaşıyor. 
Almanya'da 22 Eylül'deki federal seçimler öncesi hemen hemen tüm büyük partiler, ülkedeki göçmenlerin oylarını kazanmak için vaatte bulunuyor. 

Ancak CDU, Almanya'daki Türklerin, Türkiye'nin AB üyeliğinden çok işsizlik ve muhafazakar değerler konusuna önem verdiğine inanıyor ve seçim politikasını da bu doğrultuda belirliyor.