BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

18 Haziran 2013 Salı

Mehmet Nuri Yamut 1890'da Selanik'te doğdu 1950-1954 arasında Genelkurmay Başkanlığı yaptı Demokrat Parti İstanbul milletvekiliydi 14 01 2007

Eski Genelkurmay Başkanı'na "Tokat!.."

Anamur'dan Eczacı Niyazi Sinanoğlu aradı.
Eski Demokrat Parti milletvekillerinden (İçel) Hidayet Sinanoğlu'nun oğlu.
"Ben o zamanlar 12 yaşında bir çocuktum" diyerek.
Ve başladı anlatmaya:

***

"İsrail Evleri" nde oturuyorduk. Ankara'nın Emek Mahallesi'nde. En üst kattaydık.
Bizim altımızda Sadık Amca (eski milletvekillerinden Sadık Perinçek) oturuyordu.
Oğlu Doğu, benden büyüktü. Karşı dairede ise "İskender Cenap Ege. (Eski Bakan)
Nuri Paşa da bizim apartmandaydı.

***

Nuri Paşa, Genelkurmay eski Başkanlarından emekli Org. Mehmet Nuri Yamut.
İhtilal olduğunda Demokrat Parti İstanbul milletvekiliydi.

***

Bu ayrıntıdan sonra dönelim yine Niyazi Sinanoğlu'nun "çocukluk anılarına."

***

İhtilalden birkaç gün sonraydı. Sokakta oynuyorduk.
Bizim apartmanın önünde askeri bir araç durdu.
İçinden bir subay, bir astsubay ve erler indiler. Subay üsteğmendi veya yüzbaşı... Yıldızları vardı. Hepimiz koşuştuk.
Apartmana girdiler, babam evde yoktu, Nuri Paşa'nın kapısını çaldılar.

***

Kapıyı Nuri Paşa açar.
Elinde asası, yakasında İstiklal Madalyası vardır.
Subay bağırır:
- Hırsızlar!.. Vatanı sattınız!.. Tutukluyoruz... Gel bizimle.
Nuri Paşa asasını kaldırır:
- Ben Çanakkale kahramanıyım, Atatürk' ün silah arkadaşıyım, İstiklal Savaşı gazisiyim, eski Genelkurmay Başkanıyım... Bana hakaret edemezsiniz.

***

Hidayet Sinanoğlu ağlayarak, anlatmayı sürdürdü:
- Subay bir tokat patlattı... Astsubay da Nuri Paşa' nın kıçına bir tekme...
- Paşa düştü, gözlüğü kırıldı, merdivenden yuvarlandı.
- Sonra?
- Biz çocuklar merdiven sahanlığında korkuyla büzülmüştük.
- Sonra?
- Askerler koşup geldiler... Kan revan içindeki Nuri Paşa' nın kollarına girdiler, alıp götürdüler... Paşa' bir daha hiç görmedik.

***

Mehmet Nuri Yamut 1890'da Selanik'te doğdu.
1912'de esir düştü.
1920'de kurmay oldu, Anadolu'ya geçip, Milli Ordu'ya katıldı.
1950-1954 arasında Genelkurmay Başkanlığı yaptı.
Ve 1961'de "yargılandığı" Yassıada'da öldü.

***

Niyazi Sinanoğlu'nu dinledikten sonra Genelkurmay'ın internet sitesine girdik.
Emekli Org. Nuri Yamut'un "1954' te emekli olduğu" yazılıydı.
"1961' de ölüp Zincirlikuyu' da toprağa verildiği" de vardı.
Ama "Yassıada" ya dair, "nerede öldüğüne dair" tek kelime yoktu. 



Örtüyü kaldırıyoruz

İhtilalciler emekli Org. ve eski milletvekili Nuri Yamut'u "tekme tokat" götürünce...
"Komşusu" eski İçel Milletvekili Hidayet Sinanoğlu "saklandığı arkadaş evinden" kendi evine döner.
"Askerlere" telefon eder:
- Evdeyim, gelin beni alın.
Ve "istikamet Yassıada."

***

Hidayet Sinanoğlu Yassıada'da "diğer İçel milletvekilleri ile birlikte" yargılanır.
Örneğin eski Meclis Başkanı Refik Koraltan'la...
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mir Mehmet Dengir Fırat' ın amcası Hüseyin Fırat' la.
İbrahim Gürgen, Yakup Çukurova ile birlikte.

***

Hidayet Sinanoğlu Yassıada'da "ucuz sıyırdı."
"5 yıla" mahkûm oldu.
2002'de, 86 yaşında öldü.

***

Oğul Niyazi Sinanoğlu "aslında" dedi:
- Babam için bir de halkı silahlandırmaktan dolayı idam istemiyle dava açıldı ama... Bu dava örtbas edildi... Geri çekildi... Görüşülmedi... Örtüldü. Sahi "üstü örtülen suçlama, geri çekilen dava" neydi?

***

İngilizler Kıbrıs'tan çekildikten sonra Rumlar "Türkler' e eziyete başlarlar."
Kıbrıs Türk'ü "sahipsizdir, silahsızdır."
Türk hükümeti "el altından" Kırıkkale'den Mersin'e "mühimmat" gönderir.
"Askeri malzeme" yine el altından Mersin'den Anamur'a ulaştırılır.
Ve Anamur'un "Yoğunduvar mevkiinden" de, el altından Kıbrıs'taki Türk mücahitlere.
"Kıbrıs Türkü' nün şanlı direnişi" böyle başlar.

***

27 Mayıs 1960 ihtilali olunca Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile İçel Milletvekillerinden "işte bu mühimmatın" hesabı sorulur.
"Anamur' da halkı silahlandırmak" davasının iddianamesi düzenlenir. Bu büyük suçun cezası ise "idamdır."

***

Niyazi Sinanoğlu:
- İhtilalciler son dakikada bu davayı durdurdular... Zira suçlanan Bayar, TBMM Başkanı Koraltan, babam ve öteki İçel milletvekilleri hakime demişler ki... İsterseniz bizi asın... Ama mahkemede silahı Kıbrıs Türkleri' ne yolladığımızı söylemeyiz... Söylersek bundan ülkemiz zarar görür... Bunun üzerine davanın üstüne bir şal örtülmüş... Suçlama geri çekilmiş.

***

İhtilalden yıllar sonra "Demokratlar Kulübü" kurulmuştu.
Eski DP'liler "anılarını" anlatmışlar.
"Kitap yapılmak üzere."
Sıra "yukarıdaki olaya" gelmiş.
"Kitapta yer alsın mı, almasın mı" diye.
Günlerce tartışmışlar. Ve şu karara varmışlar:
"Yazmayalım... Devletimize zararı olur."

***

Yıllar geçti aradan.
Örtüyü kaldırmanın zamanı geldi diye düşünüyoruz.


Yavuz Donat

14 01 2007