BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Haziran 2013 Cumartesi

Çözüm süreci, Doğu'daki üniversiteler için ayrı önem taşıyor 22 Haziran 2013 12:04 YÖK Başkanı Çetinsaya, Doğu ve Güneydoğu'daki üniversitelere büyük görev düştüğünü söyledi

Çözüm süreci, Doğu'daki üniversiteler için ayrı önem taşıyor

22 Haziran 2013 12:04

YÖK Başkanı Çetinsaya, Doğu ve Güneydoğu'daki üniversitelere büyük görev düştüğünü söyledi.

 

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya,  "Akademisyenler, toplumsal, kültürel, siyasi sorun ve gerilim alanlarına, futbol taraftarlığı düzeyinde yaklaşamaz. 'Haydi çocuklar artı 20 puan' tarzı söylemleri ve eylemleri asla tasvip etmiyoruz. Bize bu konularda farklı çevrelerden, farklı dilekçeler geliyor. Eğitim hakkının engellendiği veya suistimal edildiği durumlarda mutlaka inceleme yapıyoruz" dedi.

Çetinsaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecine katkı sağlamak amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üniversiteleri ziyarettiğini belirterek,  5 Nisan'da Elazığ Fırat Üniversitesinden başladığı ziyaretler kapsamında Batman, Siirt, Şırnak, Dicle, Bingöl, Muş, Bitlis, Van ve Hakkari'deki üniversitelerde akademisyenler, öğrenciler ve bölge halkıyla görüştüğünü söyledi.

 Çözüm sürecinin, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki üniversiteler için ayrı önem taşıdığına işaret eden Çetinsaya, "Zira bu üniversiteler gelecek için önemli potansiyel taşıyor. Önümüzdeki aylarda kamuoyuyla paylaşacağımız stratejik belgemize göre yükseköğretim alanımızın büyümesi lazım. Bu büyümeyi artık 2006 öncesi kurulan üniversitelerle gerçekleştiremeyiz onlar belli bir olgunluğa eriştiler. Yeni kurulan üniversitelerde bu büyük potansiyeli işletmeliyiz. O anlamda Doğu ve Güneydoğu illerindeki üniversitelere büyük görev düşüyor" diye konuştu.

"Şiddet içeren talep ve fikirler akademik özgürlük sınırlarıyla bağdaşmaz"

Gezi olayları başladıktan sonra sağduyu çağrısında bulunduğunu anımsatan Çetinsaya, üniversiteyle şiddet kavramlarının asla bir araya gelemeyeceğini vurguladı. Olaylar başladıktan sonra rektörlerle karşılaştıkları sorunları çözmek için görüştüğünü aktaran Çetinsaya, şöyle konuştu:

"Bazı üniversitelerde yaşanması muhtemel olaylara zamanında müdahale ederek büyümesini önledik. Kampüslerde eğitim-öğretimin aksamaması için çalıştık. Demokratik ve akademik gelenekler içinde herkes fikrini söylemekte özgür. Ama bunun kesinlikle şiddetle yanyana gelmemesi lazım ve hiç kimsenin şiddeti teşvik etmemesi lazım. Şiddet içeren şiddeti öven talep ve fikirler akademik özgürlük sınırlarıyla bağdaşmaz. Akademisyenler, toplumsal, kültürel, siyasi sorun ve gerilim alanlarına futbol taraftarlığı düzeyinde yaklaşamaz. 'Haydi çocuklar artı 20 puan' tarzı söylemleri ve eylemleri asla tasvip etmiyoruz. Bunlar kesinlikle etik değil. Bize bu konularda farklı çevrelerden, farklı dilekçeler geliyor. Eğitim hakkının engellendiği veya suistimal edildiği durumlarda mutlaka inceleme yapıyoruz. Bu konuda yetkili kurullarımızda, eğitim öğretim faaliyetini engelleyici veya akademik gelenekler dışındaki bütün hususları inceliyoruz. Çok sevdiğim bir söz vardır, 'Bir şey ne ise önce kendisi olmalıdır' üniversitenin temel işlevi araştırma ve öğretimdir. Bunu özgür bir ortamda gerçekleştirmek esastır."