BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Körfezin ateşiyle Mısır’ı yakmak: Suudi Arabistan ve BAE girişimi 11 Temmuz 2013 Perşembe

Körfezin ateşiyle Mısır’ı yakmak: Suudi Arabistan ve BAE girişimi 

 

11 Temmuz 2013 Perşembe

 

 Mısır'da Muhammed Mursi'ye karşı yürütülen darbe pek çok politik aktörün maskesini düşüren ilginç bir hal aldı. Mısır ordusunun başında bulunan Abdulfettah El-Sisi tarafından Mursi yönetimine gerçekleştirilen darbe, İhvan-ı Müslime karşı haksız tutuklamalara ve basın yayın organlarının susturulmasına kadar genişledi. Başta Avrupa ve ABD olmak üzere Mısır'daki bu olaylara kimse darbe diyemedi.


Rusya, Suudi Arabistan, İsrail, ABD, İran, AB, Ürdün, Suriye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Mısır'daki bu darbeye karşı sessizlikleri bir yana adeta Tahrir meydanında darbe kutlamasına girenlere alkış tuttu. Mısır darbesi Arap devrimleri sonucunda henüz 1 yılını doldurmuş ve seçilmiş iktidarın nasıl cunta tarafından indirilebileceğini bizlere gösterdi. Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt başta olmak üzere bu darbeden oldukça memnun bir körfez kitlesi var. Darbenin en büyük kaybedeni ise daha önce Mursi yönetimine 8 milyar dolar veren Katar oldu. Katar dışındaki körfez ülkeleri, Mursi yönetiminin devrilmesinden oldukça memnun. Zira emirlikle yönetilen bu ülkeler, Arap baharıyla birlikte yükselen Müslüman Kardeşler hareketini kendi iktidarları için tehdit aracı olarak görüyorlar. Bu yanı sıra ise, Körfezin özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'nin bir diğer tavrı ise İsrail faktörü üzerinden gerçekleşti. Körfez de Müslümanların tepkisini çekmemek adına gizli tutulan İsrail ile ilişkiler BAE, Kuveyt ve Katar da oldukça geniş bir yelpazede yer almaktadır. Mısır'daki ordunun el koymasıyla yeni bir döneme giren Mısır, ilk olarak Gazze'ye açılan Refah sınırı kapısını kapatırken, Sina'da büyük bir savaşa doğru sürükleniyor. Suudi Arabistan Kralı Abdulaziz'in Mısır ordusunu General Sisi nezlinde tebrik etmesi, Cumhurbaşkanlığı'na atanan Adli Mansur'u ilk kutlayan ülke olarak tarihe geçmesi tüm İslam ümmeti üzerinde derin endişe bıraktı. İslam Birliği Teşkilatı'nın da Mısır'daki olaylara sessiz kalması İslam ülkelerinin tepkisini çekmeye başladı. Teşkilatın merkezinin Cidde de oluşu ve Suudi yönetiminin Mısır cuntasını desteklemesi bunun en belirgin örneklerinden. Bir diğer sessiz kalışın ise Arap Birliği'nde olduğu görülmektedir. Arap Birliği genel sekreteri Nebil el-Arabi'nin Mısır ordusunu destekleyen açıklamaları ve Mursi'nin yerine atanan geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur'a gönderdiği tebrik mesajı Arap birliğini de cunta arkasında saf tutmasına neden oldu. Suudilere ait olan El Arabiya, Mısır da darbe şefi haline gelmiş Abdulfettah El Sisi'nin Suudi kralına telefonda gelişmeleri anlatarak bir brifing verdiğini duyurmuştu. Nobel ödülü almış ve darbecilerle aynı poza girmiş Muhammed El Baradey'in NYT'ye verdiği röportajda Batılıları Mursi'nin devrilmesini ikna etmek için uğraştığını itiraf etmesi darbenin yurtdışı kaynaklarına dair de ışık tutuyor.

BAE, Mısır ve İsrail üçgeni

Mısırlı generaller ise darbenin ardından Sina'da ve Refah sınırında gösterdikleri üstün çabadan ötürü, İsrail ve Suudilere yakın pozisyonları Mısır halkı üzerinde derin bir itibar kaybına yol açtı. Mısır'daki darbede uluslararası bir koalisyonun olduğu açık. Bu koalisyonun da iki büyük sponsoru şüphesiz Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'dir. Mısır da ABD kongresi tarafından yapılan yardımların bu süreç sonrasında artık yapılamayacak olması aşikâr. Kesilen bu yardımların Birleşik Krallık tarafından karışılacağı yönünde ise güçlü iddiaların olması Mısır'daki bu düzenin kimler tarafından değiştirilmek istendiğinin kanıtı niteliğindedir. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin darbeye açık bir desteği kendi halklarına vermek istemedikleri demokratik seçim hakkının bir gaspı olarak yorumlanabilir. Özellikle BAE de, her ne kadar insanların ekonomik özgürlükleri çok daha iyi olsa da demokratik sistem hala körfezde işletilemez durumdadır. Böylece kendi sistemin devamını Mısır üzerinden kargaşa yaratarak kanıtlama ve sürdürme gayretindedirler. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın bu rolü önceden var olan fay hatlarında derin bir titreşimin oluşmasına neden oldu. BAE'de 80'in üzerinde Müslüman kardeşler üyesi olduğu söylenen kişilerin darbe girişimi adı altında tutuklaması, şimşekleri bu süreçte daha da üstüne çekmesine vesile oldu. BAE'nin İhvan'a karşı oluşu bir yana, Eski Mısır da çok daha fazla rolünün olduğunu söylemek kaçınılmaz. Mursi'yi devirmeyi hedefleyen muhalefet ve eski Mübarek rejiminin kalıntılarını da destekliyor oluşu BAE'ni Mısır konusunda bir adım öne çıkarıyor. Mübarek döneminde Başbakanlarından, Mursi'nin rakibi olan Cumhurbaşkanı adayı Ahmed Şefik, BAE Emirinin de danışmanlığını yapıyor.

Bu nedenle petrol zengini BAE'den Mısır muhalefetine milyonlarca doların aktarıldığını resmi ağızlardan duymuştuk. Mısır da darbeye hazırlanışta halkın benzin, gıda gibi ihtiyaçlarında sıkıntılar çekmesi ve hemen askeri darbenin ardından bunların ortadan kalkması düşündürücüdür. Ahmet Şefik 2 ay süre de Mısır da Başbakanlık yapmış, Mısır hava kuvvetlerinden mezun olan asker-liderdi. BAE'de ağırlığı olan Ahmed Şefik'in Mübarek döneminden Mısır'da görev yaptığı unutulmamalıdır. BAE'nin diğer bir ilişkisini geliştirdiği ülke ise İsrail'dir. Körfez de Müslümanların tepkisini çekmemek adına gizli tutulan İsrail ile ilişkiler BAE başta olmak üzere Kuveyt ve Katar da oldukça geniş bir yelpaze de yer almaktadır. İsrail özellikle BAE de ciddi role soyunduğu söylenebilir. Geçtiğimiz yıllarda Hamas komutanı Mahmut El Mebhuh'un Dubai de suikastta kurban gitmesinin hemen ardından İsrail'in BAE ile ilişkileri çok konuşulmuştu. Dubai'ye giriş istihbaratını verildikten hemen sonra gerçekleşen bu suikast körfez basını ve dünya da büyük yankı uyandırmıştı.

Suudi gölgesinden çıkamayan BAE'in Mısır da aracı faktör olması bu uluslararası ağın bir parçasını oluşturuyor. Kuveyt'in de , Mısır'da darbeden sonra iş başına getirilen Geçici Devlet Başkanı Adli Mansur'u kutlaması Körfez de İhvan'a karşı yükselen bu karşıt sesi daha da keskinleştirdiğini gösteriyor. Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Ahmed El Cabir El Sabah'ın, Mısır tarihinin bu zor dönemecindeki zorlukları aşması için Adli'ye açık bir başarı dileği şaşkınlık yarattı. Kuveyt'teki bazı vakıflar Mısır'daki Kıpti kiliselerine ciddi oranda yardım yapmaktadır. Seçimlere gidecek Kuveyt'teki bu tutum, bu ülkenin BAE ve Bahreyn yanında bir pozisyon aldığını gösteriyor. Bahreyn de öte yandan Sisi taraftarı bir role soyundu. Bahreyn'in Mısır ordusunun oynadığı olumlu ve tarihi rolü de öven iki ülke arasında kardeşlik ilişkilerinin genişletilmesi gerektiği yönündeki açıklaması ise darbe yönetime açıkça destek verdiğini gösteriyor. Mısır konusunda diğerlerinden nispeten ayrışan ülke ise Katar oldu. Katar, Mısır'daki olayların hemen başında çok fazla taraf olmak istemezken, olayların Mursi'yi götürebilecek noktaya geldiğinde endişelerini dile getirdi. Katar bölge politikaları itibariyle hem de Mısır'a daha önce yaptığı ekonomik yardımı da göz önüne alarak Tunus ve Türkiye yanında yer almayı tercih etti. Ancak Katar da durumu ilk başta algılayamazken görev başına getirilen Adli Mansur'u tebrik etti. Katar, bölgede pratik bir diplomasinin izlediğini açık bir şekilde kanıtlıyor.

Zira, Mısır halkı vurgusu yapan Katar'ın genç emiri Tamim'in hedef noktası Mursi ya da yeni gelen cunta değil. Tamamıyla bu açıklamalarının 'Mısır halkı' olduğu görülmektedir. Kahire ofisi basılan ve muhabirlerinin tutuklaması istenilen El Cezire'nin bundan sonraki süreçte Mursi'ye destek mitinglerinde nasıl bir yol izleyeceği merak konusudur. Katar'ı buna iten bir diğer adım ise BAE' in ciddi anlamda Mısır'da Mursi karşıtı bir eylem içerisinde oluşudur. 

BAE ve Katar arasında yaşanan kıskançlık krizi Katar'ı hem tüm Mısır halkları şeklinde 3. tarafa iten açıklamalara zorladı. 

Mısır da bu kaotik durum karşısında El Sisi, ya geri adım atacak ya da Nasır ve Enver Sedat'ın yolundan gidip tutuklamalara devam edecektir. 

Bu da beklenen kaos ortamına zemin hazırlayabilir.


Emrah Usta