BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

5 Temmuz 2013 Cuma

Türkiye’de siyasal İslam Ortadoğu’da siyasal İslam 6 Temmuz 2013

Türkiye’de siyasal İslam Ortadoğu’da siyasal İslam...

 

 Msıır’daki askeri darbeye Müslüman 

Kardeşler’in barışçıl direniş dışında bir tepki 

verip vermeyeceğini henüz bilmiyoruz.

Ama bu darbenin etkilerinin sadece Mısır’la 

sınırlı kalmayacağını, daha darbenin oluş 

biçimiyle birlikte bütün İslam dünyasında 

farklı pozisyon almalara neden olduğunu 

açıkça görebiliyoruz.

***

Biz bu mahallede yaşayanlar çok farkında 

değiliz belki ama Türkiye’de bir süreden beri 

hararetli bir

 

 ‘Siyasal islam öldü mü’ 

tartışması devam ediyor;

 zaman zaman hararetlenerek...


Bu tartışma laiklerle İslamcılar arasında yaşanmıyor;

 hepsi de İslami gelenekten gelenler

 aralarında tartışıyor; 

gazetelerde dergilerde 

yazılar çıkıyor, belediyeler paneller düzenliyor, 

TV tartışmaları yapılıyor bu konuda.


Ortodoks İslamı gerekirse silahla getirmek anlamında 

‘Selefilik’ 

Türkiye’de pek de yaygın olmayan, dolayısıyla 

ihmal edilebilir bir akım. 

 

O yüzden, benim anlayabildiğim kadarıyla 

tartışmanın odağını, 

 

‘Çoğulcu ahlaka sahip 

 

(dolayısıyla demokratik) 

 

bir toplumda siyasal 

 

İslamın hedeflerinden hâlâ söz edilebilir mi?’ 

 

sorusuna verilen değişik cevaplar oluşturuyor.


Yani bildiğimiz klasik mesele: 

 

İslam ile demokrasi bir arada olur mu; iktidara seçimle 

 

gelecek siyasal İslamcı parti 

 

‘öteki’nin haklarına dokunmaya kalkar mı; 

 

seçimle geldiği iktidarı yeniden seçimle bırakır mı?


Bu tartışma kolay kolay bitecek ve bir sonuca 

bağlanacak bir tartışma değil. 


Türkiye, elbette, bu tartışmanın yapıldığı diğer 

 

toplumlara göre çok daha farklı bir noktada. 

 

Her ne kadar sürekli kafamıza kakıla kakıla 

 

‘Nüfusun yüzde 99.9’ı Müslüman’ bir ülkede 

yaşadığımız söyleniyorsa da, son Gezi olayları 

bir kez daha kanıtladı, bu toplumda 

 

çoğulculuğun kökleri çok güçlü ve derinde. 

 

Bizde İslam’ın kendisi bile çoğulcu; kaynağını 

 

dinden almayan güçlü bir çoğulculuk geleneği 

 

de mevcut.

***

Türkiye’nin farklı konumunu ve durumunu 

aklımızın bir kenarında tutarak Mısır’a 

dönelim.


Bu ülkede Müslüman Kardeşler’in en büyük 

 

rakibi, şiddeti hiçbir zaman tam anlamıyla 

 

reddetmemiş olan Selefi akım. 

 

Ve bugün o Selefiler darbeci generallerle 

birlikte. 

 

Yanlarında da, sözde 

 

‘liberal’ler, 

 

‘laik’ler ve Hristiyanlar var. 

 

Beş benzemez koalisyonu.


Ama unutmayın, darbeye giden yolda Mısır’ın 

 

tartıştığı konunun özünü de, 

 

‘İslam ve demokrasi bir arada yaşar mı; 

çoğulcu toplumda siyasal İslam nasıl olmalı; 

seçimle gelen seçimle gidecek mi’

 soruları oluşturuyordu.

 


Şimdi darbeden sonra Müslüman Kardeşler’in 

kendi iç tartışmasının sorusu değişmiş gibi 

duruyor: 

 

‘Demokrasiye güvenilebilir mi; 

 

seçimle gelsek bile bize iktidarı verirler mi; 

 

İslam toplumu idealini demokrasisiz mi 

 

yapmalıyız?’

 


Mısır’dan Libya ve Tunus’a, Suriye’den Ürdün 

ve Katar’a, Filistin’den Irak’a kadar uzanan 

Müslüman Kardeşler coğrafyasında darbe 

sonrası kafalar karışık. 

Bu karışıklığın bir 

önemli boyutu da, ABD başta hiçbir Batılı 

gücün darbeyi kınamaması.

 

 (En kuvvetli kınama ifadeleri Türkiye’den 

geldi ama Ankara bile darbeyle oluşan yeni 

statüyü ‘gayrımeşru’ saymadı, sadece 

Mursi’nin sağlığıyla ilgili endişe belirtti.)

 


Öte yandan, Tahrir’de günlerce toplanan 

muazzam kalabalıkların Müslüman 

Kardeşler’e ‘çoğulcu toplum’ itirazı olduğunu 

söylemek ne kadar doğrudur, bilemedim.  

 

Mısır’da çoğulcu toplum talebi olduğuna kuşku

 yok ama ülkeyi darbeye sürükleyen, sonra da 

darbeyi alkışlayan kalabalıkların esas derdi 

Müslüman Kardeşler’in iktidardan 

uzaklaştırılmasıydı; kendi haklarının garantiye 

alınması değil.

***

Türkiye’deki siyasal İslam tartışması hiçbir 

yere bağlanmasa da olur; 

sırf bu tartışmanın 

varlığı bile buradaki çoğulcu gelenek hakkında 

olumlu düşünmeye bir sebeptir.


Öte yandan Mısır başta olmak üzere geniş 

Ortadoğu coğrafyasındaki siyasal İslam 

tartışmasının en önemli sorularından biri olan 

‘Seçimle gelen siyasal İslam seçimle de gidecek 

 mi’ sorusunun darbe yüzünden çok ama çok 

uzun süre bir daha sorulmayacağı kesin gibi.

 6 Temmuz 2013 

İsmet BERKAN