BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Haziran 2013 Pazar

Modern bilimsel zihni anlama kılavuzu 15 Haziran 2013 Cumartesi

 15 Haziran 2013 Cumartesi

Modern bilimsel zihni anlama kılavuzu

 

Popper’ın “yeni akılcılığı”, Kuhn’un “tarihsel inşacılığı”, Feyerabend’in “çoğulcu anarşizmi” sanki bütün önem ve ipuçlarını Gaston Bachelard’ın bu eserinde yansıtır.

Fransız bilim tarihi ve felsefesinin kendisinden sonra gelenler üzerinde de derin etkileri bulunan bir temsilcisi Gaston Bachelard. Althusser, Canguilheim, Foucault başta olmak üzere pek çok filozofu derinden etkilemiş, pek çok Fransız düşünürü etkilemiş bir eser Bilimsel Zihnin Oluşumu. Özellikle Kuantum Fiziği alanında önemli dönüşümlerin yaşandığı, bu fiziğin kendini olgunlaştırmaya çalıştığı bir dönemde ilimin ideal bir imgesini değil, fiili üretimini, kavram ve pratiklerini konu alan Bachelard düşüncesi, bu gözle görünmez gerçekliğin aletsiz ve kavramsız, “saf” deneyim betimlemelerinden hareketle anlaşılamayacağını savunur. 

Edmund Husserl’in Kriz düşüncesinde dile getirdiği fenomonelojik hareketin tersi bir hat izler Bachelard’ın modern bilimsel zihni anlamaya dönük çabası ve düşünce stratejisi. Bachelard’a göre, modern bilimin ürettiği bilginin çeşitliliği karşısında yapılması gereken, bir “ilk deneyim”e dönerek bilgiyi burada mümkün kılmak, “şeylerin kendisine dönmek” değil, bilimin kendine özgü üretkenliğinin farkına varmaktır. Modern bilimin varlığını ortaya koyduğu olguların üretimini kavramak için iki temel tutumu benimsemek gerekir: Bilimsel kavramların incelenmesini ve eleştirilmesini merkeze alan yeni bir akılcılık ve bu üretimi kolektif ve tarihsel kimliğiyle kabullenecek, kısacası bir pratik olarak kavrayacak “inşacı” bir epistemoloji. Bu yaklaşım, yani bilimsel üretim bölgelerinin içinden düşünerek bilimsel kavramların tarihsel oluşumunu inceleyen tarihsel epistemoloji, özellikle Fransa’da hem fenomenolojiye hem de mantıksal pozitivizme alternatif oluşturan ve bugün hâlâ etkinliğini sürdüren bir bilim tarihi geleneğinin merkezinde yer alır.

Tarihsel aklın eleştirisi

Türkçe’de Ateşin Psikanalizi, Mekanın Poetikası gibi özellikle ‘şiirsel’ bir dilin hakim olduğu eserleriyle yakından tanınan Bachelard’ın, Poincare, Popper, Kuhn ve Feyerabend gibi klasik bir bilim filozofu olmadığını da görmek gerekir. Popper’ın bilim felsefesinden siyaset felsefesine uzanan yeni akılcılığı, Kuhn’un paradigma değişimlerini ve bilimsel devrimleri irdeleyen ‘tarihsel inşacılığı’, Feyerabend’in ‘bilimsel yöntem’ adı verilen dayatmalara karşı ‘çoğulcu’ anarşizmi sanki bütün önem ve ipuçlarını Gaston Bachelard bu eserinde yansıtır. Bachelard’ın şaheseri sayılması gereken kitap Ahmet Öz’ün deyimiyle Batılı tarihsel aklın oluşumunu da irdeliyor.     

Bilimsel Zihnin Oluşumu, Gaston Bachelard, Çev. Alp Tümertekin, İthaki, 2013

 

İbn Sina ve günümüz filozofisi

 

“İbn Sina’da Doğa Felsefesi ve Meşşai Gelenekteki Yeri” isimli çalışma, klasik felsefenin günümüz bilimsel ve felsefi verileriyle karşılaştırılarak yapılacak olan modern değerlendirme ve yeniden üretme aşamasının güzel bir örneği olacak nitelikte. Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından biri olan İbn Sina’nın doğa felsefesini inceleme konusu yapmış olan bu kitap, başta Aristoteles olmak üzere Meşşai (Peripatetik) felsefi gelenek içerisinde mukayeseli bir çalışmayla İbn Sina’nın bu gelenek içinde kavram, konu ve biçim yönünden nasıl bir doğa felsefesi inşa etmiş olduğunu başarılı bir şekilde ortaya koymaktadır. 

İbn Sina’da Doğa Felsefesi ve Meşşai Gelenekteki Yeri, M. Macit, Litera, 2013

 

İnanç üstüne parçalı felsefe

 

Varoluşçu filozoflardan Kierkegaard’ın itiraz ettiği ve sürekli eleştirdiği filozof Hegel’dir. Hegel’in rasyonalist ve sistematik felsefesini Kierkegaard kabul edilemez bulur. Bu açıdan Nietzsche gibi Hegel’in en amansız eleştirmenlerindendir. Dindar bir Hıristiyan olan Kierkegaard için din ve Tanrı bireysel meseleler olduğu için felsefesinin merkezinde de birey yer alır. Etkisi etik, estetik, ontoloji gibi felsefenin çeşitli alanlarında sürekli hissedilir. 1844’de kaleme aldığı Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe onun inanç, hakikat, Tanrı gibi kavram ve konularla ilgili düşüncelerini ihtiva ediyor.

 

Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe, Søren Kierkegaard, Çev. Doğan Şahiner, İş Bankası, 2013

 

 Murat Güzel