BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Akdenizin Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi Şiiri İsmet Özel

Akdenizin Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi 

 

Şiir İsmet Özel



"Kim yeni terleyen bıyığına, sakalına sevdalanmışsa

Ölünceye kadar bu daireden dışarıya ayak atamaz"

HÂFIZ



Yaz günleri beni hatırlamıyor.

Salgılı bir hayvanla bitişiyorum yaz yaklaşınca

yayılıyorum ortasına sevgili tüylerimin

geniş uykulardayım, muazzam uykularda

yılların zulmünden haberim yok

ne de sürgün taşralı kızlar korosundan

geçiyor hazza yatkın dudaklarıyla gece

canımın ilmekleri arasından.

Beni artık kimseler arayıp da bulmasın

beyaz harmanilerin göklere açık sofrasında

yıktığım saltanatın dizinde inlediğim

aşkın en tabanında yattığım anlaşılmasın

çünkü ben çok gizli bir yanlışın

dehşetengiz yeteneğini ölçmek için

yepyeni bir hata için iniyorum Akdeniz'e

Meryemoğlu sanıp ben zavallı ademi

çarmıha çaktılar orda çok zaman önce.

Çok zaman önceydi ki otobüsler

mermer sütunlu şehirlerden sahil çardaklarına

nice yılgın havarilerle gidip geldi.

Hepimiz, yani taflan çiğnemekle güzelleşen çocuklar

havariler karşısında harami

gövdesinde hayvan kabarınca mecalsiz

kutlu bir tan çıkarmayı denedik

kayser makinasından

anneler

sevecen gözyaşlarıyla korurdular bizi.

Bizi sen ey beyhude ve baygın duyguların yırtıcısı

sen ey loş çalgıları uykulardan çıkarıp

Bahçelerin hayatına yerleştiren esrar

bizi bırakmıştın

acı güller salınırdı kanımın raddelerinde

ve ben güneş altında kendini bize öptüren neyse

gece onun kimlerle buluştuğunu araştırdım

o zaman yalın yürek kaldım şiddetin çölünde

aldanışların çölünde korkudan

denize dilimi soktum ayaklarımdan önce.

Bu kadar, bu kadardı Akdeniz

aslı yokmuş dinlediklerimin

eski moda güneş sanrılarından

bir şair cesedinden hiç farkı yok denizin.

Yok ve yaz günleri beni hatırlamıyor

boğulmuş hüznü gösteriyor bana memelerinden

geçiyorum bir yakıcı maviden derinleştirilmiş mora

geçiyorum ayaklarım altında kumları hıçkırtarak

Kara yaz! Karanlık yaz! Kararan vücutlardan

rıhtıma varmayan ceset elbette hatırlanmaz.


(1974)






Asır Ajans, İst.
 '87 Müzik Düzenleme: Ergun Balcı
İsmet Özel "Celladıma Gülümserken"
 (Kendi Sesinden Şiirler) 9. Şiiri;

-Akdenizin Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi-

Yaz günleri beni hatırlamıyor.
Salgılı bir hayvanla bitişiyorum yaz yaklaşınca
yayılıyorum ortasına sevgili tüylerimin
geniş uykulardayım, muazzam uykularda
yılların zulmünden haberim yok
ne de süzgün taşralı kızlar korosundan
geçiyor hazza yatkın dudaklarıyla gece
canımın ilmekleri arasından

Beni artık kimseler arayıp da bulmasın
beyaz harmanilerin göklere açık sofrasında
yıktığım saltanatın dizinde inlediğim
aşkın en tabanında yattığım anlaşılmasın
çünkü ben çok gizli bir yanlışın
dehşetengiz yeteneğini ölçmek için
yepyeni bir hata için iniyorum Akdeniz`e
Meryemoğlu sanıp ben zavallı ademi
çarmıha çaktılar orda çok zaman önce
Çok zaman önceydi ki otobüsler
mermer sütunlu şehirlerden sahil çardaklarına
nice yılgın havarilerle gidip geldi.
Hepimiz, yani taflan çiğnemekle güzelleşen çocuklar
havariler karşısında harami
gövdesindeki hayvan kabarınca mecalsiz
kutlu bir tan çıkarmayı denedik
kayser makinasından
anneler
sevecen gözyaşlarıyla korurdular bizi.

Bizi sen ey beyhude ve baygın duyguların yırtıcısı
sen ey loş çalgıları uykulardan çıkartıp
Bahçelerin hayatına yerleştiren esrar
bizi bırakmıştın
acı güller salınırdı kanımın raddelerinde
ve ben güneş altında bize kendini öptüren neyse
gece onun kimlerle buluştuğunu araştırdım
o zaman yalın yürek kaldım şiddetin çölünde
aldanışların çölünde korkudan
denize dilimi soktum ayaklarımdan önce
Bu kadar, bu kadardı Akdeniz
aslı yokmuş dinlediklerimin
eski moda güneş sanrılarından
bir şair cesedinden hiç farkı yok denizin

Yok ve yaz günleri beni hatırlamıyor
boğulmuş hüznü gösteriyor bana memelerinden
geçiyorum bir yakıcı maviden derinleştirilmiş mora
geçiyorum ayaklarım altında kumları hıçkırtarak
Kara yaz! Karanlık yaz! Kararan vücutlardan
rıhtıma varmayan ceset elbette hatırlanmaz.

(1974)