BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Çünkü PKK'nın eylem ve söylemleri Sayın Bahçeli senin için ancak mamadır, senin varlık sebebindir Çözüm süreci Bahçeli için kabus olmuş AA 14 Temmuz 2013 20:14 ANKARA Türk milletinin isminden kimsenin rahatsızlığı yoktur

Biz sizin şamar oğlanınız değiliz

  AA 14 Temmuz 2013 20:14 ANKARA 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, MHP lideri Bahçeli'nin açıklamalarına dair

 “Sayın Bahçeli, iktidarımız, hükümetimiz biz sizin şamar oğlanınız değiliz" 

dedi.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına ilişkin, “Sayın Bahçeli, Sayın Başbakan, iktidarımız, hükümetimiz biz sizin şamar oğlanınız falan değiliz, çok ayıp ediyorsunuz ve gerçekten bu toplumda siyaset nasıl yapılmaz bunun da örneklerini ortaya koyuyorsunuz” dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ramazanda özellikle oruç tutanları kem söze karşı da oruç tutması gerektiğini bilenlerden olduğunu belirten Çelik, “Bugün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında maalesef her zaman alışık olduğumuz şekilde yine hükümetimize, partimize, Başbakanımıza ve tüm camiamıza ağır hakaretlerde bulunmuştur” diye konuştu.

Konuşmasında kullanacağı ifadeleri Bahçeli’den ödünç aldığını söyleyen Çelik, “Bu kelimeleri ondan ödünç alarak kullanıyorum çünkü onun en çok kullandığı, en çok sevdiği kelimeler bunlardır. Sayın Bahçeli’nin bize yönelttiği, Başbakanımıza, hükümetimize, partimize, mensuplarımıza yönelttiği ifadeler, son derece ahlaksızcadır, son derece edepsizcedir ve son derece haysiyetsizcedir” şeklinde konuştu.

“Kim önüne hangi metni yazıp veriyorsa ve Sayın Bahçeli’nin biliyorsunuz yazılı metni olmadığı zaman konuşmak gibi kabiliyeti ve özelliği yoktur, bu metni veriyorlar ve kendisi bunları harfiyen okuyor. Eminim ki o metinleri okuyuncaya kadar orada ne yazıldığını bilmiyordur” diyen Çelik, şunları kaydetti:

“Bir ülkede eğer bir siyasi partinin genel başkanıysanız ve muhatap aldığınız kimse de o ülkenin başbakanıysa, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’ndan söz ediyorsanız, sizin elbette muhalefet etme hakkınız vardır ama ona yönelttiğiniz ifadelerin, hakaretlerin nereye varacağını tahmin etmeniz gerekiyor. Türkçemizde güzel bir ata sözü vardır. Çalma elin kapısını yüzük taşıyla, çalarlar kapını balta başıyla. Sayın Bahçeli, Sayın Başbakan, iktidarımız, hükümetimiz biz sizin şamar oğlanınız falan değiliz, çok ayıp ediyorsunuz ve gerçekten bu toplumda siyaset nasıl yapılmaz bunun da örneklerini ortaya koyuyorsunuz. Dolayısıyla Sayın Bahçeli ne diyor? Anayasa ile ilgili olarak bir açıklama yapacak ama bunu binbir türlü hakaret ambalajına sarmak zorunda değildir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir iftar yemeğinde yaptığı konuşmasında yeni anayasa için uzlaşılan 48 maddeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirme teklifinde bulunduğunu anımsatan Çelik, şöyle devam etti:

 

“ Madem ki uzlaşma komisyonunu bir bütün anayasa yapma, tepeden tırnağa anayasa yapma konusunda bir ümidi görünmüyor. 

Çalışmalar devam ediyor ama kendimizi kandırmayalım, bu konuda ciddi mesafe alınamıyor. 

1.5 yıldır üzerinde çalışılan bir anayasa var ve topu topu 48 madde üzerinde uzlaşılmış.

Gelin hep beraber bunu kısmen iyileştirme sağlayacağı için bir çağrıda bulunduk. 

CHP Genel Başkanı 

'evet' 

de demedi, ‘hayır’ da demedi, ipe un serdi. 

 

Söz kalabalığına getirdi. Bir şey söylemedi.  Öte taraftan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, geçen cuma günü bir basın toplantısı düzenledi, ‘Sayın Başbakanın bu teklifini yapmaya hemen hazırız’ dedi. ‘Bizim şartımız şurtumuz da yok’ dedi. ‘Esasen bu 48 maddenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirilmesi, bunların yasalaşması, Sayın Bahçelinin teklifidir ve hodri meydan’ dedi. Bütün bunlar kamuoyunun gözü önünde yapılan, TBMM çatısı altında bir basın toplantısında söylendi.  Peki buna karşılık Sayın Bahçeli ne diyor?  Sayın Bahçeli, basın toplantısında diyor ki ‘bu çok erken, çok zamansız ve çok gereksiz bir tekliftir.’ MHP çok kalabalık bir parti olsa, diyelim ki AK Parti gibi 325 milletvekili olan parti olsa, iktidar gibi omuzlarında büyük bir yük olsa, çok daha büyük meşguliyetleri olsa, Sayın Bahçeli hergün bir vilayete gitse, her hatfa birkaç ülkeyi dolaşsa diyeceğiz ki, birbirleriyle irtibat kurmada zorlanıyorlar, dolayısıyla bu irtibatsızlıktan dolayı böyle bir yol kazasına uğramış olabilirler ama topu topu avuç kadar milletvekiliniz var bir avuca sığacak kadar milletvekiliniz var. “

Türk milletinin isminden kimsenin rahatsızlığı yoktur

Bahçeli’nin, basın toplantısında, Anayasa ile ilgili  karşı çıktıkları hususları da değerlendiren Çelik, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti ismine kesinlikle sahip çıkacaklarmış.  Bunu, kimsenin değiştirmesine müsade etmeyeceklermiş. Sayın Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin ismini değiştirmeye yeltenen kimse yok. 

Bütün 4 siyasi partinin uzlaşma komisyonuna verdiği teklifler ortadadır.

 AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ismiyle herhangi bir problem yaşayan bir parti değildir. 

Elbette Türkiye  Cumhuriyeti devletidir ve Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kalacaktır.

 Türk milletinin isminden de kimsenin rahatsızlığı yoktur."

“Biz gerçek manada bir hukuk devleti olan bir Türkiye istiyoruz”

Çelik, Bahçeli’nin, Başbakan Erdoğan’a, 

“Anayasa değişikliğiyle nereye varmaya çalışyorsun”

 şeklinde sorusunun 

“Anayasa değişikliğine biz mani oluyoruz” 

anlamına geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Sayın Başbakan şuraya varmaya çalışıyorlar, 

nereye varmak istediğimiz, 2011'de 

 hazırladığımız seçim beyannemizde var, 30 

Eylül’deki kongremizden önce yayınladığımız 2023 AK Parti siyasi vizyonunda var. 

Bütün bu konuşmalarımızda var.

 Biz gerçek manada bir hukuk devleti olan bir Türkiye istiyoruz."

Çözüm süreci Bahçeli için kabus olmuş 

 Hüseyin Çelik, 

"Öyle anlaşılıyor ki Sayın Bahçeli için bir kabus olmuş bu çözüm süreci.

 Çünkü PKK'nın eylem ve söylemleri Sayın Bahçeli senin için ancak mamadır, senin varlık sebebindir. 

PKK terörü, bölücülük, Kürtçülük olmazsa senin partin marjinal bir parti olarak kalır. Bunu biliyorsun sen. 

Çünkü çatışmadan besleniyorsunuz"

 şeklinde konuştu.

Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın Bahçeli, Türkiye'deki Türkler arasında, Türkiye'nin dışında yaşayan Türkler arasında bir anket yapıldığı zaman Sayın Başbakan bugüne kadar gelmiş geçmiş liderlerin hepsini üç beş kere katlayacak kadar sevgi ve sempati ve itibara sahiptir."

"Bütün gayesi de bizim huzur, mutluluk ve refahımızın artması olan bir Başbakan'a, bir lidere sen bu kadar siyaset adına, oy avcılığı adına nasıl saldırabilirsin" ifadelerini kullanan Çelik, "Ben Sayın Bahçeli'yi akıl ve izanla konuşmaya davet ediyorum. Maalesef bunu göremiyoruz" dedi.

 

 

MHP evet dediği görüşten dönmüş durumdadır

 İSTANBUL  14 Temmuz 2013 17:16

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 

''Öyle görünüyor ki MHP yeniden bir değerlendirme yapıp önce 

'evet'

 dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır'' 

dedi.


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin, "Öyle görünüyor ki MHP, yeniden bir değerlendirme yapıp önce 'evet' dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır. Tabii kendi kararlarıdır" dedi.

Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) iftar programına katılmak üzere Almanya'ya giden Bozdağ, hareketinden önce Atatürk Havalimanı VİP Salonu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili açıklamalarına değinen Bozdağ, 2 yıldır çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun, kendisine tayin edilen sürenin 31 Aralık 2012'de dolmasına rağmen çalışmalarını sonlandıramadığını söyledi.

Bozdağ, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in parti liderlerine yaptığı ziyaretler sonucunda, 1 Mayıs'a kadar yeni bir sürenin ortaya çıktığını hatırlatarak, "Ondan sonra da bitmeyince 1 Temmuz'a kadar ilave bir süre alındı. Yaklaşık 2 yıl oldu. Henüz 48 madde üzerinde bir uzlaşma var. 150 civarında maddenin görüşüldüğünü görüyoruz. Bunun geri kalan 102 maddesi üzerinde şu ana kadar bir mutabakat yok" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili  "Bunca zaman çalışıldı. Üzerinde uzlaşılan 48 madde var. Gelin bu 48 maddeyi yasalaştıralım" yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Tabii buna MHP Grup Başkanvekili sayın Mehmet Şandır, parti adına yaptığı açıklamada, sayın Başbakanımızın bu çağrısına destek verdiklerini, hatta bu görüşün sayın Bahçeli tarafından Meclis Başkanı'na da iletildiğini ifade etti. Ama aradan bir veya iki gün geçti.  Sayın Bahçeli bugün başka bir açıklamada bulundu. 'Biz buna destek vermeyeceğiz şeklinde' bir değerlendirmesi oldu."

Bozdağ, grup başkanvekillerinin genellikle grup başkanı adına konuştuklarını bildiklerini ifade ederek, "Grup başkanı da sayın Bahçeli'dir. Şandır'ın, sayın Bahçeli ile istişare etmeden konuşması, bu gibi bir konuda açıklama yapması, pek olası gözükmüyor. Ama öyle görünüyor ki MHP yeniden bir değerlendirme yapıp önce 'evet' dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır. Tabii kendi kararlarıdır" değerlendirmesinde bulundu.

CHP'li Sapan'ın Başbakan'ın kızına yönelik tweeti

Gazetecilerin, CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızına yönelik attığı tweetle ilgili soru üzerine Bozdağ, Sapan'ı kınadığını bildirdi. 

Bozdağ, hiçbir milletvekilinin toplumun değerleriyle bağdaşmayan eylem ve söylemde bulunmaması gerektiğine dikkati çekerek,  "Maalesef şu anda çok kötü bir durumda. Milletvekillerinin söyledikleri ifadeler kabul edilemez durumdadır. En son CHP milletvekilinin yaptığı açıklama büyük bir seviyesizliğin somut göstergesi olarak ortada duruyor. Ben bunu kınıyorum. Dilerim bundan sonra böyle bir hadise olmaz"  diye konuştu. 

Açıklamanın ardından Bozdağ ile beraberindeki heyet, THY'ye ait tarifeli uçakla Almanya'ya hareket etti.

 

 

48 maddenin Genel Kurul'a getirilmesi çok gereksiz

  14 Temmuz 2013 14:29 ANKARA 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, 

 

"48 maddenin, Meclis Genel Kurulu’na 

getirilmesi çok erken, çok zamansız ve çok da 

gereksizdir"

 dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  parti genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni anayasa çalışmalarına değinen Bahçeli, “Biz parti olarak bugüne kadar ki çabaları takdirle karşılıyor ve mutlaka sonuca ermesini istiyoruz.  23 Nisan 2012 tarihinde, Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmamda söylediğim gibi biz elimizi taşın altına koymaya varız ve bunda da son derece kararlıyız” diye konuştu.

Bahçeli, şunları kaydetti:

“Bir defa bizim anayasa konusundaki yaklaşımımız kafa karışıklığına meydan vermeyecek kadar nettir. Hassasiyet duyduğumuz konular kırmızı çizgilerimiz olup, geri adım atmamız da mümkün değildir. Bugüne kadar, değişik fırsat ve zeminlerde anayasa değişikliğiyle ilgili kanaatlerimizi, nasıl bir anayasa istediğimizi sürekli milletimizle paylaştık, muhataplarımıza bildirdik. Açık yüreklilikle bir kez daha söylemek isterim ki, uzlaşmaya dayalı, toplumsal talepleri merkezine almış, milli değerlerden ve Türk milleti gerçeğinden ödün vermeden olabilecek en kısa zamanda yeni anayasanın tamamlanması bizim en samimi dileğimizdir. Anayasa yapım veya değişiklik süreci kesinlikle milletimizin hizmetine odaklanmış, yararını ve yarınını gözeten güçlü bir idari ve hukuki perspektifle, geniş bir işbirliği zemininde hayat bulmalıdır.

Hepsinden de önemlisi, Cumhuriyetin ruhuna ve lafzına zarar vermeyecek, verdirmeyecek bir güvence sunmanın yanında, Türk kimliğini zedelemeyecek milli bir nitelik de sergilemelidir. Bununla birlikte, etnik ve mahalli dillerin tanınmasına müsamaha göstermeyecek donanımda bulunmalı, değiştirilmesi dahi teklif edilmeyecek maddelere sadakat göstermelidir.

Anlaşılacağı üzere dün ne söylüyorsak bugün de aynı  noktadayız. Bu haliyle anayasa hazırlık çalışmalarında ve sürecinde; Anayasanın ilk üç ve emniyet supabı niteliğindeki dördüncü maddelerinden ödün vermemizin, başlangıç kısmındaki ruhtan geri adım atmamızın, Türk kimliğinin sulandırılmasına rıza göstermemizin düşünülemeyeceğini, Türk milletini tahrip edecek ve etnik kimliklere çağrı olacak her değerlendirmeyi, siyasi ve hukuki meşruiyet sağlama çabalarını geri çevireceğimizi duyurmuştuk. Bugün de aynı çizgideyiz, aynı kararlılıktayız, aynı  iradedeyiz.”

Yabana atılmamalı

“Bizim bu görüşlerimiz paralelinde her türlü uzlaşma, anlaşma ve söz birliğine açık olduğumuz iyi bilinmelidir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

“Başbakan Erdoğan öncelikle 48 maddenin hemen Meclis’ten çıkarılmasını istemek yerine, anayasa değişikliyle nereye varmak istediğini ve neyi amaçladığını  açıklamalıdır. Kaldı ki, Anayasa Uzlaşma Komisyonu görevinin başında ve mesaisini sürdürmektedir. Sayın Meclis Başkanı’nın 9 Temmuz 2013 günü başlattığı liderler turu bir bakıma Uzlaşma Komisyonu’nun güven tazelemesine de vesile olmuştur. Kimse telaşa kapılmamalıdır ki, değişiklik teklifleri yavaş ve yetersiz olsa da müzakere edilmektedir. Kuşkusuz uzlaşılan 48 madde yabana atılmayacak kadar önemlidir. Bunu küçümsemek, hafife almak ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu sabote edecek müdahalelerde bulunmak bizim tarafımızdan doğru ve ahlaki görülmeyecektir. Israr ve sabırla, üzerinde uzlaşılan maddeler demokratik bir havuzda toplanmalı ve bu sayı  mutlaka da arttırılmalıdır. Yeri ve zamanı gelince, gerek ve zorunluluk doğunca mutabakata varılan maddelerin Genel Kurul’a intikali bir seçenek olarak ele alınmalıdır.

Ancak şu günkü şartlarda Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu fiilen bitirecek ve sakatlayacak adım ve yaklaşımlardan uzak durulması da bilhassa Başbakan Erdoğan bakımından ciddiye alınması gereken siyasi bir sorumluluktur.

Bizim şu günkü ortamda; Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu tökezletecek bir eğilimin içinde olmamız şöyle dursun; Başbakan’ın iftar programlarında kafasına estiği gibi atıp tutmasına, hezeyanlar içinde seslendirdiği çağrılarına kulak asmamız mantıklı ve makul bir tercih değildir. Bu nedenle 48 maddenin Meclis Genel Kurulu’na getirilmesi çok erken, çok zamansız ve çok da gereksizdir. Sayın Cemil Çiçek’in Meclis’te grubu bulunan siyasi parti liderleriyle teması da bölük pörçük anayasa yapımına esasen terstir. Başbakan Erdoğan’ın, arzu ederse uzlaşma masasından kalkmasına bir mani hal yoktur.”

Çözüm süreci

Çözüm sürecine de değinen Bahçeli, “Aylardır AKP ve PKK güdümünde teröristlerin geri çekildiğini yazıp çizenler, bu düzenbazlığı bayram havası  gibi sunanlar, kare kare fotoğraflar yayımlayanlar elbirliğiyle Türk milletinin aklını çelmekle uğraşmıştır. Militanların sınır dışına çıktığı izlenimi verme arayışında olan çeyrek porsiyon gazeteciler, dağlarda yatıya kalıp da habercilik yaptığını zanneden küstahlar, PKK’nın değirmenine su taşımışlar, kamuoyu algısını saptırmakla meşgul olmuşlardır” ifadesini kullandı.

“Halbuki teröristlerin ne çıktığı ne de geri çekildiği vardır” diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

“Başından beri ifade ettiğimiz gibi, PKK’nın geri çekilmesi ya da silah bırakması asla gerçekleşmeyecektir. Yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı, bu yılın başlarında, ‘hedefimiz PKK’ya silah bıraktırmak’ derken milletimizin aklıyla ve irfanıyla alay etmekten utanmamıştır."