TSK'nın vazifesini yeniden tarif ediyoruz
ANKARA 27 Haziran 2013 22:54 AA
Başbakan
Yardımcısı Arınç, TSK İç Hizmet Kanununda yapılması planlanan
değişikliklere dair,
"Silahlı Kuvvetlerin vazifesini yeni bir şekilde
tarif ediyoruz"
dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Samanyolu Haber televizyonunda
gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
TSK
İç Hizmet Kanununun 35. maddesinin değiştirilmesini de kapsayan
tasarıya ilişkin soru üzerine Arınç, düzenlemenin sadece 35. maddeyle
ilgili olmadığını söyledi.
Söz konusu kanun maddesinin artık
Türkiye'de herkes tarafından bilindiğini, geçmişte askeri darbelerden
sonra bunun dayanak gibi gösterildiğini belirten Arınç, "Hatta şimdi 12
Eylül darbesiyle yargılanan iki tane yaşlı kişinin savunmalarında dahi
cumhuriyeti korumak ve kollamak görevinin kendilerine verildiğini, bunun
yasal bir hak olduğunu ileri sürdüklerine şahit oluyoruz" diye konuştu.
Arınç, 12 Eylül 2010'da yapılan referandumla darbeyi yapanlardan hesap
sorulabileceği için ondan sonraki demokratik gelişmelerde hemen hemen
tüm siyasi partilerin bu maddenin kaldırılmasını veya değiştirilmesini
istediklerini anlatarak, kendilerinin de bunu yeni bir demokratik paket
olarak sunulacağını ifade ettiklerini dile getirdi.
CHP'nin de
buna benzer tekliflerinin daha önce parlamentoya verildiğini aktaran
Arınç, "Biz niye önce vermedik diye sorulabilir. Biz buna yönelik pek
çok düzenleme yaptık. Bu düzenlemelerden sonra da onun da içerisinde
bulunacağı bir kaç maddeyi zamanı geldiğinde sunmak istedik. Çünkü
sadece ona dayanak yapılarak darbeler başarılmıyor" değerlendirmesinde
bulundu.
"Yasal düzenlemede yanlış anlaşılan veya zamanı
geldiğinde istismar edilebilecek bir maddenin herhalde anlaşılır hale
getirilmesi gerekiyordu" ifadesini kullanan Arınç, "Biz bu maddeyi şöyle
bir hale getiriyoruz ki bundan sonra kimse cumhuriyeti korumak ve
kollamak görevinden, sivillere karşı, hükümeti devirmek, parlamentoyu
feshetmek veya adına darbe deyin, bir başka şey deyin parlamentoyu
kapatarak kendi yönetimlerini kurmayı anlamasınlar veya bundan vazife
çıkarmasınlar diye o da şöyle olacak, Silahlı Kuvvetlerin vazifesini
tekrar yeni bir şekilde tarif ediyoruz" dedi.
Arınç, TSK'nın
vazifesi, görevi anayasada nasıl belirlendiyse ona uygun olarak da İç
Hizmet Kanunu'nda yeniden tarif edildiğini kaydetti.
Kanunun 43.
maddesinin de istismara açık olduğunu belirterek, bunu da net bir hale
getirdiklerini söylen Arınç, "TSK mensupları siyasi faaliyette
bulunamaz. Bu demeç olarak da böyle, davranış olarak da böyle. Yani
sivil iradenin, hükümetin, ülkeyi yönetenlerin yapacakları herhangi bir
iş ve görev konusunda bir siyasi faaliyette bulunmak Türk Silahlı
Kuvvetleri için artık mümkün değildir. Buna dönüştürüyoruz" dedi.
"Askerlik süresiyle ilgili çalışma yok"
"Askerlik süresiyle ilgili herhangi bir değişiklik var mı" sorusuna
karşılık Arınç, "Bunun içerisinde yok. Böyle bir çalışma da şu anda
mevcut değil" dedi.
Düzenleme için Genelkurmaya danışılıp
danışılmadığı sorusu üzerine Arınç, çalışmayı Milli Savunma Bakanlığının
yürüttüğünü belirtti.
Arınç, "Milli Savunma Bakanımız zaten
Genelkurmay Başkanlığımızla, onların adli müşavirliğiyle ve ilgili
arkadaşlarla bunun detayları üzerinde çalıştı. Onların açıkça onayları
veya rızaları, bunu söylemek durumunda değilim ama Sayın Bakanım TSK'yı
temsil eden, komuta kademesinin en üstündeki Genelkurmay Başkanımızla bu
tasarının detayları üzerinde mutlaka görüştü. Onu iyi biliyorum. Bu
ters bir şey değil TSK'yı ilgilendiren bir konuda en azından görüş almak
doğrudur ama siyasi kararı hükümetimiz verir.
Cizre'deki sözde asayiş timi
Cizre'deki terör örgütünün kurduğu iddia edilen sözde asayiş birimine
ilişkin haberlerin doğruluğu sorulan Arınç, Valinin olayla ilgili
soruşturma açıldığı yönündeki beyanını anımsatarak, "Demek ki doğruluğu
üzerinde kanaat edindiler ki bugün emniyet güçlerimizin katıldığı bir
operasyonla bu olay ortaya çıkarılmak ve sorumluları hakkında yasal
işlem yapılmak istendi" dedi.
"Çözüm sürecinde Kandil'in evet
dediği, BDP'nin evet dediği pek çok olaya Cizre'deki gruplar 'hayır'
demişlerdir. İş buradan çıkıyor" diyen Arınç, sınır dışına silahlarla
çekilme, eylemlerden vazgeçme, tamamen siyasete dönüş fikirleri ve terör
örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın nevruz konuşmasına karşı çıkanlardan
birinin Cizre'deki gruplar olduğunu anlattı.
"Etkileyemiyorlar, biraz da onun hırçınlığı var"
"Kandil'e karşı direniş söz konusu o zaman. Ne kadar güçleri var,
bu süreci ne kadar olumsuz etkileyebilirler" sorusu üzerine Arınç,
"Etkileyemiyorlar, biraz da onun hırçınlığı var. Yani süreç devam
ederken ona karşıtlıklarını göstermek için böyle akıl dışı işler de
yapıyorlar. Bu yapılacak bir şey değil. Bu kendi iradelerini teslim
ettikleri şahsın talimatlarına da aykırı. Ama biz biliyoruz ki Kandil'de
de buna karşı bir direniş var" dedi.
"Önemli sayıda terörist teslim oldu"
Hem Kuzey Irak tarafından hem Türkiye içerisinden önemli sayıda
teröristin teslim olduğu bilgisini veren Arınç, bunun sürecin olumlu
gittiğini gösteren önemli verilerden olduğunu söyledi.
"Bu sayı
sınır dışına çıkması planlananların içerisinden olan bir sayı mı" sorusu
üzerine Arınç, "Onlar ayrı onları kastederek söylemiyorum" dedi.