Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
3 Temmuz 2013 Çarşamba
04 Temmuz 2013 Perşembe 01:51 Gezi Parkçılar darbenin yanında
04 Temmuz 2013 Perşembe 01:51
Gezi Parkçılar darbenin yanında
http://haber.stargazete.com/guncel/gezi-parkcilar-darbenin-yaninda/haber-768358
Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı tweetlerle
protestolara destek veren gazeteci ve ünlü
isimlerden bazıları Mısır'daki darbeyi de
destekleyerek halkın iradesiyle seçilmiş
Mursi'ye karşı yapılan darbeyi adeta
meşrulaştırmaya çalıştılar.
"MURSİ KAPSAYICI ÇALIŞMADI, AKSİ TAKDİRDE SORGULAMAYACAKLARDI"
"Başkanlık
kararnamesi aldıktan sonra sadece
İslamcılar'ın içini doldurduğu, 9 yaşında kız
çocuklarının evlendirilme muhabbetinden
tutun da kadın haklarını gerileten, orduya
ayrıcalık payesi dağıtan anayasayı jet hızıyla
yetkilerini çıkartan da malesef aynı Mursi'dir.
Bütün bunlara karşı bu kitleler hep
sokaklardaydı.
Kapsayıcı değil kendi
kitlelerinize yönelik yaptığınızda,
(anayasa yüzde 30 katılımla yüzde 65 onayla çıkmıştır)
altını çizmek lazım. Muhalifler katılmadı işte
anayasa buydu.
Mursi, anayasal sorumluluğum
var dedi.
O anayasayı bütün toplum
kesimlerinin rızasıyla yapmış olsaydı Mursi, o
zaman bu meşruiyeti sorgulamayacaklardı."
Gözaltına alınan Mursi ev hapsinde tutulacak KAHİRE AA 04 Temmuz 2013 03:17 Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın önde gelen isimlerinden işadamı Hayrat Şatır gözaltına alındı
Gözaltına alınan Mursi ev hapsinde tutulacak
KAHİRE AA 04 Temmuz 2013 03:17
Mısır'da ordunun yönetime el koymasının
ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi
ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın önde
gelen isimlerinden
işadamı Hayrat Şatır
gözaltına alındı.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı yetkilileri,
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile
Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın önde gelen
isimlerinden işadamı Hayrat Şatır'ın gözaltına
alınarak, ev hapsinde tutulmak üzere
bilinmeyen bir yere götürüldüğünü bildirdi.
Güvenlik güçlerinin,
Müslüman Kardeşler
Teşkilatı
ile
Hürriyet ve Adalet Partisi
üyelerine
karşı tutuklamalarının da devam ettiği
belirtildi.
Bu arada Savunma Bakanı General
Abdulfettah el-Sisi'nin açıklamasının ardından
gözaltına alınanların sayısının 400'e çıktığı öne
sürüldü.
4 Temmuz 2013 “Müslüman Kardeşler Tecrübesi”nin başarısızlığı anlamına gelir mi?
Müslüman Kardeşler’in izdüşümü…
Yılın ilk ayı idi.
Beyrut’ta birlikte olduğum Arap dünyasının kimi kalburüstü entelektüellerinin tüm dikkatleri Mısır’ın üzerindeydi.
Hemen hemen tümü
“’Müslüman Kardeşler Tecrübe’sinin başarısızlıkla sonuçlandığı”
kanısındaydılar.
Tümü de, Mısır’da 25 Ocak (2011) Devrimi’ni
hararetle desteklemişlerdi.
Müslüman Kardeşler’in Mısır’da seçimle,
demokratik yıldan iktidara gelmesini çok
önemsemişlerdi.
Mısır’ın başta Arap dünyası,
tüm bölge için tartışılmaz değerinin
farkındaydılar.
O yüzden,
“Müslüman Kardeşler Tecrübesi”nin Mısır’da
“başarısızlıkla sonuçlanması”
onlar açısından “hüzünlü” bir durumu ifade ediyordu.
Mısır’daki
“Müslüman Kardeşler Tecrübesi”
hakkında
“erken hüküm”
verdikleri kanısındaydım.
Verdikleri hükmü isabetli bulmamıştım.
Bence, yanılıyorlardı.
Yine de o hükme bir yere not ettim.
Ama, Temmuz 2013 itibarıyla onların hükmü doğru çıktı.
Mısır’da Müslüman Kardeşler Tecrübesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Bu satırları, Mısır Ordusu’nun Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye çekilmesi için verdiği ültimatomun dolmasına dakikalar kala yazıyorum. Mısır’ın “kader günü”nde yazılan satırlar, söz konusu hükmü değiştirmeyecek. Mısır’da “Müslüman Kardeşler Tecrübesi” –ne yazık ki- başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Mısır Ordusu’nun, seçimle gelmiş “meşru” bir yönetimi, “askeri müdahale” ile görevinden uzaklaştırmaya, yani “gayrı meşru” yollara başvurmaya kalkması,
“Müslüman Kardeşler Tecrübesi”nin başarısızlığı anlamına gelir mi?
Soru bu değil.
Sorulması gereken soru bu değil. Soru,30 Haziran 2011’de
”sandıktan çıktığı”
halde, Müslüman Kardeşler lideri Muhammed
Mursi’nin nasıl olup da, tam bir yıl sonra,
kendisinin çekilmesini isteyen tarihin en büyük
kitle gösterilerinin hedefi haline gelmiş olması.
30 Haziran 2013 gününde, Kahire, dünya tarihinin en büyük kitle
gösterisine sahne oldu. O muazzam kalabalığın, o insan selinin içinde,
Hüsnü Mübarek rejimini yıkan Ocak-Şubat 2011’in Tahrir kalabalıkları
vardı; yetmemiş gibi ikiye katlanmıştı. Dolayısıyla, “askeri darbe” ya
da “eski rejim yandaşları”ndan, “karşı-devrimciler”den söz etmenin
münasebeti yok.
Önceki gün NYT’da yayımlanan “Mısır: Demokratlar ve
Liberaller Birbirine Karşı” başlıklı bir makale “Mursi’yi laik ve
liberal muhalefetin desteğiyle askeri darbe yoluyla devirmek, en kötü
sonuç verecek gelişme” olur diye bitiyordu. Çok doğru. Seçimle gelen
seçimle gitmeli.
Bununla birlikte, tarihin büyük altüst oluşları, çok
kez kitabi doğrulara riayet etmiyorlar. Eğer, Mısır halkı onmilyonlar
halinde, tarih rekoru kıracak şekilde, seçilmesinden bir yıl sonra
Mursi’ye ve Müslüman Kardeşler iktidarına başkaldırmışsa, bu başlı
başına bir tarihi olaydır ve askeri darbeye şiddetle karşı olmanız,
Mısır 2013’ün sunduğu ve etkisini uzun yıllara yayacak olan “siyaset
dersi”ni ortadan kaldırmıyor: Mısır’da Müslüman Kardeşler Tecrübesi,
başarısızlıkla sonuçlanmıştır!
Niye böyle olduğu üzerinde de uzun
uzun durulacaktır kuşkusuz. Daha şimdiden de tartışılıyor zaten.
Örneğin, Mısırlı bir tarihçi, Halid Fehmi, Müslüman Kardeşler’in
durumunu, büyük baskılara maruz kaldıkları ve yeraltına çekildikleri
Nasır ve Mübarek dönemleriyle kıyaslanmayacak ölçüde “varoluşsal bir
kriz” olarak niteliyor ve şunu belirtiyor:
“Mısır halkı, artan
sayılarla, olan-bitenin İslam-laiklik karşıtlığı olmadığını söylüyor.
Bir tarafta Mısır, diğer tarafta ise bir klik var. Durum budur.”
Müslüman
Kardeşler, en yakın müttefikleri ve ortakları tarafından dahi
terkedilmiş durumdalar. Selefiler ve onların Müslüman Kardeşler’den
sonra en fazla oy almış olan partisi Nur da Müslüman Kardeşler ile, bu
son krizde ittifak yapmıyor.
Herşeye rağmen, Muhammed Mursi, sıkı
duracağını ilan etti; “Eğer meşruiyeti korumanın bedeli bir kanım ise,
bu bedeli ödemeyi kabul edeceğim. Bu, bu ülkeyi korumak için ucuz bir
fiyattır” diyerek dramatik bir direniş açıklaması yaptı. Bu
açıklamasının ardından, onun getirip ordunun başına yerleştirdiği
General Abdülfettah el-Sisi ise Mursi’ye karşı “Mısır halkının terörize
edilmesi ya da tehdit edilmesine göz yummaktansa, ölmek daha onurludur”
sözleriyle bir başka dramatik tepki verdi.
Vatanseverlik ispatı ve
halk uğruna, “şehadet”, “ölüm”, “kan” gibi sözcükleri kullanmaya
başlamışsanız, zaten, iş şirazesinden çıkmış demektir.
Müslüman
Kardeşler, parlamento seçimlerinde yüzde 37 oy aldılar. Mursi, yüzde 51
ile cumhurbaşkanı seçildi. Tüm itirazlara rağmen, Müslüman Kardeşler’in
görüşlerinin damgasını vuran yeni anayasa, yüzde 40 katılımın bulunduğu,
yani nüfusun yarısının katılmadığı bir halk oylamasında zor bela geçti.
Yani, “çoğunlukçuluk”, Müslüman Kardeşler tarafından “çoğulculuk”un
üzerine çıkartıldı. Ekonomide kötüleşince, Mursi ve Müslüman
Kardeşler’in “kibirli” iktidarı, bir yıl sonra duvara tosladı.
Muhammed
Mursi ve Müslüman Kardeşler’e, uzunca bir süredir Tayyip Erdoğan’ın
yakın çevresi ve Ak Partili kadrolar “akıl hocalığı” yapıyorlardı.
“Müslüman Kardeşler Tecrübesi”nin Mısır’da iflasının, “Türkiye’de Ak
Parti Tecrübesi”nin geleceği bakımından iç açıcı olmayan sinyaller
veriyor olması doğaldır.
Türkiye’deki Ak Parti ile Mısır Müslüman
Kardeşleri arasında, elbette, büyük farklar var –çünkü iki ülke arasında
o farklar var- ama “ortak özellikler”, bir türlü “sıhriyet” de var.
Dolayısıyla, Morsi’nin akıbetinin Türkiye’deki Tayyip Erdoğan iktidarını
yakından ilgilendirdiği açık.
Ak Parti, tarihi geçmiş açısından
olmasa da, “ülke yönetimi” yeteneği açısından Mısır’daki Müslüman
Kardeşler’den hem çok daha tecrübeli, hem de çok daha başarılı.
Türkiye’deki 2002-2011 iktidar performansı bunun kanıtı.
Ne var ki,
Taksim-Gezi’den bu yana ortaya koyduğu, ülkesinin yeni dinamiklerine
karşı yabancılaşma, sağırlık, anlayışsızlık, vs. gibi özellikleri,
Mısır’daki Müslüman Kardeşler performansıyla kıyaslanmasına yol açtı.
“Müslüman
Kardeşler Tecrübesi”nin Mısır’da başarısızlığa uğraması, elbette, Ak
Parti açısından can sıkıcı bir sonuç. Ancak, benzeri bir gelişmenin
Türkiye’de tekrarlanmaması, büyük ölçüde, Ak Parti’nin Mısır’dan doğru
dersleri çıkartmasına bağlı.
Türkiye’de çıkartmakta direndiği
dersleri, bari Mısır’a bakıp çıkartmasında, “demokrasinin selameti” ve
kendi iktidarının sağlığı açısından yarar var.
Cengiz ÇANDAR
4 Temmuz 2013
"Ben, Resulullah'tan daha fazla arkadaşlarıyla meşveret eden birini görmedim."
Meşveret, yapılacak işler hususunda, ehil olan kişilere danışmak, onlardan görüş almaktır.
Şûra ve İstişare
kelimeleri de aynı anlamda kullanılır.
Hz. Peygamber (asm.),
kendi görüşlerini dikte ettiren biri değildi. Hemen her hususta
ashabıyla meşveret eder, onların görüşlerini alırdı. Ebu Hüreyre,
Resulullah'ın bu yönüyle ilgili olarak şu tesbitte bulunur:
"Ben, Resulullah'tan daha fazla arkadaşlarıyla meşveret eden birini görmedim." (1)
Bedir, Uhud, Hendek Savaşları öncesi, ashabına danışmış, onların fikirlerini almış, ona göre hareket etmiştir. (2)
Mesela, Bedir Savaşı öncesi, orduya yerleşme emri verdiğinde, ashabtan Hubab b. Münzir söyle der:
"Ya Resulullah, buraya yerleşmemiz, Allah'tan bir vahiyle midir ?
Yoksa, sizin düşünceniz midir ?
Resulullah, kendi düşüncesi olduğunu söyleyince, Hubab, su olan bir yere yerleşmenin daha uygun olacağını ifade eder.
Resulullah, bu görüşten memnun kalır ve o
doğrultuda hareket emri verir. (3)
Burada, görülmektedir ki,
ashab, Resulullah'ın peygamberlik yönüyle, insaniyet yönünü birbirinden
ayırmaktadır. Risalet yönünü ilgilendiren hususlarda, ashaba düşen görüş
beyan etmek değil, itaat etmektir. Ama, vahiy gelmeyen hususlarda,
onların da görüş beyan etme hak ve hürriyetleri vardır.
Meşveret,
hak ve hakikati ortaya koyma ve mevcut şartlar içinde yapılması
gerekeni in isabeli şekilde belirleme imkanı verir.
Meşveret edilenlere değer verildiğini gösterir.
Onların kalblerini hoşnut eder, işin beraberce yürütülmesini sağlar. (4)
Hz. Peygambere, Uhud mağlubiyeti neticesinde
"Onlarla meşveret et"
(Al-i İmran Sûresi, 159)
emrinin gelmesi de manidardır.
Zira esasen Resulullah savaş öncesi meşveret etmiş,
"şehirde müdafaa savaşı yapılması"
şeklinde görüş belirtmişti.
Çoğunluk, meydan savaşı isteyince, onların görüşüne göre hareket emri verdi. İsteseydi, şuranın bu kararını lağvederdi.
Fakat O,
bunun arkasındaki elem, zarar ve savaş kurbanlarını az-çok bilmekle
beraber, bu kararı uyguladı. Çünkü, meşveret esasının yerleşmesi, İslam
cemaatinin talimi ve ümmetin terbiyesi, geçici zararlardan çok daha
önemliydi. (5)
Çocuk, düşüyor diye yürümekten alıkonmamalıdır.
Ümmet-i Muhammed dahi, İslami esasların ilk yerleşme döneminde, düşe kalka dosdoğru yürümeyi öğrenecektir.
Devamlı direktiflerle
yönlendirilen ve kendisine serbest hareket imkanı verilmeyen bir çocuk,
gelişimini tamamlayamaz.
Meşveret emrinin peşine
"kesin karar verdiğinde ise, Allah'a dayan" (Al-i İmran Sûresi, 159)
denilmesi, işin uygulama yönüyle alakalıdır.
Karar verilmişse, artık hemen uygulama safhasına geçilmelidir.
Tereddüt olmamalı, emin ve kararlı bir şekilde, meşveret kararları uygulanmalıdır.
Uhud Savaşı öncesi, meşveretten
"meydan savaşı"
kararı çıkınca Resulullah, evine gider, zırhını giyer.
"Meydan savaşı"
diyenlerin bir kısmı gelip, görüşlerinden vazgeçtiklerini söylerler.
Resulullah der:
"Bir peygambere, zırhını giydiğinde, artık geriye dönmesi yakışmaz." (6)
Kaynaklar:
1-Tirmizi, Cihad, 35
2-İbnu Kesir, II, 128-129
3-İbnu Hişam, II, 272
4-İbnu Kesir, II, 128; Yazır, II, 1214
5-Kutub, I, 501
6-İbnu Kesir, II, 91; Beydavi, I, 178
04 Temmuz 2013 Perşembe ‘Ne Mursi ne ordu’ mu demiştiniz! Gezi sürecinin kaos ve şiddet olaylarıyla ülkeyi yönetilemez kılarak Tayyip Erdoğan’ı istifaya zorlamak amacı taşıdığını Gezi’nin çiçek çocukları anlamak, görmek istemedi
‘Ne Mursi ne ordu’ mu demiştiniz!
Haziran ortasında Kahire’deydim.
Devrim’in sembolü Tahrir Meydanı’nda 30
Haziran’da gerçekleştirilmesi planlanan
“karşı devrim”
için hazırlık yapıldığı konuşuluyordu her yerde.
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye görevini bırak demek için 14 bin imza toplanmıştı.
İmzalar seçilmiş cumhurbaşkanını ülkeyi yönetemez kılmak için yapılan planın ilk adımıydı.
Sözüm ona Tahrir’e toplanmanın
“haklı gerekçesi.”
Yani 30 Haziran Mursi için sürpriz olmadı.
Muhtemelen 30 Haziran’ı engellemek adına bazı girişimlerde de bulunuldu.
Ama muhalefet kaos yaratmaya ve orduyu duruma vaziyete zorlamaya kararlıydı!
Ülke ekonomik açıdan zaten çok zor durumda.
25 milyon olduğu tahmin edilen Kahire tam bir keşmekeş içinde.
ABD’nin İsrail yanlısı politika izlemesi için Mübarek’e verdiği tuz parası kabilinden yardımı kesmesi de zaten zor dönen ekonomiyi büsbütün kötüleştirdi.
Devrim süreci Mısır için hayati önemdeki turizm gelirini de düşürdü.
Halk ekonomik yönden devrimden öncesine oranla çok daha zor günler yaşıyor.
Mısır’ın 28 Şubat’ı
Ama
30 Haziran
“ekmek bulamayan halkın Versay sarayına yürümesi”
değil.
Ekonomik olarak toplumun alt kesimi ağırlıklı
Müslüman Kardeşler ve Selefi cemaatlere
mensup insanlardan oluşuyor.
Toplumun dezavantajlı kesimi daha dindar; Doğu toplumlarının genelinde olduğu gibi.
İhvan ve Selefilerin Mısır’da siyasal temsilin
büyük paydasını oluşturabilmeleri zaten
toplumun düşük gelirli ve eğitimsiz kesimlerine
ulaşacak kılcal damarları tutmuş
olmalarından
kaynaklanıyor.
İrşad ve yardım kuruluşları, bir taraftan
yoksulluğu katlanılır seviyeye çekmeye çalışıyor
bir taraftan da köylere kadar uzanıp bizde
belediyelerin verdiği halk eğitim kursları gibi
etkinliklerle hem insanları bir araya getiriyor
hem de bu insanlara dikiş ve bilgisayar kursu
gibi mesleki beceriler kazandırıyordu.
Tahrir’de toplanan ve ordunun
“milli
iradenin
yansıması”
olan seçilmiş cumhurbaşkanına muhtıra
vermesini memnuniyetle karşılayanlar bunlar
da değil.
25 Ocak devrimini yapanları twitter kullanan zamane gençleri zannedenler yanılıyorlar.
25 Ocak maddi ve sosyal yardım ağını çok iyi
kullanan İhvan’ın devrimiydi en çok da.
30 Haziran ise Mursi vesayet kurumlarına
çomak sokmaya her kalkıştığında homurdanan ve
“Devrim’i kaptırmayız”
diyenlerin...
Selefiler her şekilde kârlı
Selefiler ise her şekilde kazançlı çıkacaklarını düşünüyorlar.
Haklılar da.
Siyasetin askıya alındığı dönemler Selefiliğin
zahirde zayıfladığı dönemler gibi görünse de
aslında güçlendiği dönemler olmuştur.
Suudi Arabistan’ın Mursi’nin devrilmesinden
ne çıkarı olabilir sorusunun bir cevabı da budur.
Siyaset üzerindeki vesayet kurumları olduğu gibi duruyorken
“Mursi de hatalar yaptı canım”
diyerek muhtırayı ve olası açık darbeyi tek
çıkar yol olarak meşrulaştıranlar Mursi’yi
demokratik olmamakla suçluyorlardı.
Bir nevi
‘28 Şubat Türkiyesi’...
Mursi’nin siyaseten yaptığı hataların karşılığı
siyasetle verilebilir ancak.
“Her şey sandık değil”
diyenler var mı hala?
Gezi Parkı eylemlerini 25 Ocak’ta Mübarek’in
rejimini deviren Tahrir ayaklanmasına
benzetenler asıl şimdi benzerlik kursunlar.
Gezi sürecinin kaos ve şiddet olaylarıyla ülkeyi
yönetilemez kılarak Tayyip Erdoğan’ı istifaya
zorlamak amacı taşıdığını Gezi’nin çiçek
çocukları anlamak, görmek istemedi.
Mısır’ın okumuş, demokrat, solcu, liberal ve
seçkinci kesimi aynı şeyi Mursi için istiyor:
Mursi gitsin de ne olursa olsun!
Ama
“ne Mursi ne ordu”
demeyi de ihmal etmeden...
04 Temmuz 2013 Perşembe
Halime Kökçe
Ordunun Mursi'yi iktidardan indirmesinden derin endişe duyuyoruz WASHINGTON AA 04 Temmuz 2013 02:10 ABD Başkanı Obama, "Mısır'da ordunun Mursi'yi iktidardan indirme kararından derin endişe duyuyoruz" dedi
Ordunun Mursi'yi iktidardan indirmesinden derin endişe duyuyoruz
WASHINGTON AA 04 Temmuz 2013 02:10
ABD Başkanı Obama,
dedi.
ABD Başkanı Barack Obama,
Obama,
şeklinde konuştu.
diyen Obama doğrudan
ifadesini kullanmadı.
WASHINGTON AA 04 Temmuz 2013 02:10
ABD Başkanı Obama,
"Mısır'da ordunun Mursi'yi iktidardan indirme kararından derin endişe duyuyoruz"
dedi.
ABD Başkanı Barack Obama,
"Mısır'da ordunun Cumhurbaşkanı Mursi'yi iktardan indirme ve Mısır anayasasını askıya alma kararından derin endişe duyuyoruz"
dedi.
Obama,
"Mısır ordusunu kapsayıcı ve şeffaf bir süreç
üzerinden mümkün olan en kısa zamanda tam
otoriteyi tekrar demokratik yollardan seçilmiş
bir sivil hükümete geri verme yolunda hızlı ve
sorumlu şekilde hareket etmeye ve Mursi ve
destekçilerine yönelik keyif tutuktlamalardan
kaçınmaya çağırıyorum"
şeklinde konuştu.
"Bugünkü gelişmeler ışığında, ilgili
bakanlıklara ve kuruluşlara, ABD yasaları
altında Mısır'a yönelik yardımların etkilerini
gözden geçirme emri verdim"
diyen Obama doğrudan
"darbe"
ifadesini kullanmadı.
Avrupa Parlamentosu'nda Mısır'daki olaylar tartışıldı STRASBOURG AA 03 Temmuz 2013 22:47 AP Genel Kurulu'nda yapılan Mısır'daki olaylara ilişkin oturumda, "Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin halkının beklentilerine cevap veremediği" mesajı verildi
Avrupa Parlamentosu'nda Mısır'daki olaylar tartışıldı
STRASBOURG AA 03 Temmuz 2013 22:47
AP Genel Kurulu'nda yapılan Mısır'daki olaylara ilişkin oturumda, "Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin halkının beklentilerine cevap veremediği" mesajı verildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda yapılan Mısır'daki olaylara ilişkin oturumda, "Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin halkının beklentilerine cevap veremediği, sadece Müslüman Kardeşler'in cumhurbaşkanı gibi hareket ettiği ve AB desteğini hak etmediği" mesajı verildi.
Oturumda Hristiyan Demokratlar adına konuşan Jose Ignacio Salafrancas " Mısır büyük bir ülke, Arap dünyasının sembolü. Ortadoğu Barış Süreci'nde kilit ortak. Suriye'de yaşananlarda kilit etkisi var.Mısır kaderine terk edemeyeceğimiz bir ülke" dedi.
Sosyalistler adına konuşan Veronique de Keyser, "Mursi'nin demokratik yollarla seçildiğini ancak Mısır halkının beklentilerini karşılayamadığını" söyledi. Askeri darbenin çözüm olamayacağını belirten De Keyser milli mutabakat hükümetiyle barışçıl demokratik geçiş sürecine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Marietje Schaake de Liberaller adına yaptığı konuşmada, Mursi'nin Mısır halkının büyük çoğunluğunun gözünde meşruiyetini kaybettiğini savundu. Schaake, Mursi'yi "yolsuzlukta Mübarek'in ayak izlerini takip etmekle ekonomik reformda, ülkeyi demokrasiye götürmekte başarısız olmakla azınlıkların haklarını kısıtlamakla, sivil toplumu cezalandırmakla" itham etti.
Yeşiller adına söz alan Judith Sargentini ise Mursi'yi "demokrasinin faziletlerini göstermemekle iktidar aşığı olmakla temel hakları ve dini özgürlükleri kısıtlamakla" suçladı.
Muhafazakarlar ve Reformistler adına konuşan Charles Tannock, Mursi'nin kaotik yönetimiyle uluslararası ortaklarının ve kendi halkının sabrını test ettiğini, Mübarek rejiminden bile ileri gittiğini savundu. Tannock, başlangıçta Mursi'ye "destek verdiği" için Avrupa Birliği'ni sert sözlerle eleştirdi.
AP genel kurulunda yarın oylanacak Mısır kararı taslağında ordunun ültimatomu not edilmekle yetinilirken bütün siyasi aktörlere uzlaşma için en kısa sürede ulusal diyaloğa girmeleri ve demokratik dönüşümü teşvik etmeleri çağrısı yapılıyor.
Suudi Kralı Mısır ordusunu tebrik etti RiYAD AA 04 Temmuz 2013 01:32 Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz, Mısır'da yönetime el koyan ordunun açıkladığı yol haritası uyarınca, cumhurbaşkanlığı seçimi yapılana kadar ülkeyi yöneteceği duyurulan Mansur'a tebrik mesajı gönderdi
Suudi Kralı Mısır ordusunu tebrik etti
RiYAD AA 04 Temmuz 2013 01:32
Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz,
Mısır'da yönetime el koyan ordunun açıkladığı
yol haritası uyarınca, cumhurbaşkanlığı seçimi
yapılana kadar ülkeyi yöneteceği duyurulan
Mansur'a tebrik mesajı gönderdi.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz,
Mısır'da yönetime el koyan ordunun açıkladığı
yol haritası uyarınca, cumhurbaşkanlığı
seçimi yapılana kadar ülkeyi yöneteceği
duyurulan Muhammed Adli Mansur'a tebrik
mesajı gönderdi. Abdulaziz, Genelkurmay
Başkanı Abdulfettah es-Sisi'yi de kutladı.
Kral Abdulaziz, Anayasa Mahkemesi Başkanı
Mansur'a gönderdiği tebrik mesajında şu
ifadelere yer verdi:
''Sizi, Mısır'ın bu kritik döneminde ülkeyi
yönetecek olmanız dolayısıyla kutlarız.
Allah'a, kardeş Mısır halkının hayallerini
gerçekleştirebilmeniz yolunda yükünüzü
hafifletmesi için dua ediyoruz.
Mısır ordusunu,
General Abdulfettah es-Sisi'nin şahsında tebrik
ediyor, ülkeyi nereye çıktığı belli olmayan bu
tünelden çıkardıkları için kendilerini kutluyoruz.
Allah Mısır'ın istikrarını ve güvenliğini korusun.''
Muhaliflerden ordunun "darbe" kararına destek 04 Temmuz 2013 01:17 Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib darbeye destek
Muhaliflerden ordunun
"darbe"
kararına destek
04 Temmuz 2013 01:17
Mısır'da muhalif liderler ordunun darbe kararına destek verdi. İLk açıklama ise Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin Sözcüsü Muhammed el-Baradai ve Nur Partisi Genel Başkanı Merre'den geldi.
Mısır'da liberal ve sol eğilimli partileri bünyesinde barındıran Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) Sözcüsü Muhammed el-Baradai ise Mısır Devlet Televizyonu'nda yaptığı açıklamada, ordunun yönetime el koyma kararı için 25 Ocak benzeri bir devrimin başlangıcı olmasını ümit ettiğini dile getirerek işe Milli Uzlaşı Komitesi oluşturularak başlanacağını söyledi.
Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme, erken seçime gitme ve anayasal düzenlemeler yürütme amacını taşıyor" ifadelerini kullanarak, "Gelin, herkesi içine alan bir devlet ve adil bir anayasa inşa edelim" diye konuştu.
Mısır'ı kaostan kurtarmak için Sisi'nin açıklamalarını onaylıyoruz
Nur Partisi Genel Sekreteri Celal Merre de yaptığı yazılı açıklamada, Sisi'nin açıklamalarını Mısır'ı kaostan kurtarmak için diğer kesimlerle beraber onayladığını, birçok kesimin uzlaşma çabalarına cevap verilmemesiyle beraber Mısır'ın yaşadığı durumlar sebebiyle bu kararı aldığını vurguladı.
Merre, açıklamasında "Erken cumhurbaşkanlığı seçimleri uygulaması durumunu biz yapmadık, onu başkaları yaptı. Biz Mısır'ın emniyeti ve kan dökülmemesi için hareket ettik" ifadelerini kullandı.
Mısır Kıpti Ortodoks Kilisesi Patriği Tovadros, Mısır Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yönetime el koyan yol haritasının, düzenlediği toplantıya katılanların tümünün onayıyla açıklandığını ifade etti.
Tovadros, Sisi'nin bildirisinin ardından yaptığı açıklamada,
"Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı
Abdulfettah es-Sisi'nin yol haritası toplantıya
katılanların tümünün onayıyla açıklandı.
Yol haritası, ihlaslı bir kalp, vatan sevgisi, yakın
ve uzak gelecek öngörüsü ile ülkenin yararını
düşünen hiçbir taraf arasında ayrım
yapmayan şerefli insanlar tarafından koyuldu"
dedi.
Tovadros,
"Bu yol haritası, aziz vatanı kasıp kavuran
içinde bulunduğumuz durumu düzeltmek için
açıklandı.
Silahlı Kuvvetler, ülkenin güvenliğinin anahtarıdır.
Hepimizi kuşatan Mısır bayrağı altında toplandık.
Yaşasın Mısır, Bütün Mısırlılar, barış ve sevgi içinde yaşasın"
ifadelerini kullandı.
Mısır Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi'nin
açıklamalarının ardından konuşan Ezher Şeyhi
Ahmed et-Tayyib,
"Mısır şimdi iki seçenekle karşı karşıyadır, tatlısı dahi acıdır.
En acısı ise halkın karşı karşıya gelerek kanının dökülmesidir.
Bazıları başkanı destekliyor bazıları karşı
çıkıyor, bu krizden çıkış için,
'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir'
fıkıh kaidesi uyarınca erken seçim yapılmasını
destekledim''
diye konuştu.
Tayyib, konuşmasını
''Allah'tan, bu görüşümle bir arada yaşayan ve
ihtilafa düşen iki kesimin arasını düzeltmesini
diliyorum.
Hepimiz aynı topraklarda yaşıyor, aynı Nil'den
içiyoruz''
temennisiyle sonlandırdı.
Mısır'da emniyet müdürlüğüne roketli saldırı KAHİRE AA 04 Temmuz 2013 01:12 Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından Marsa Matruh kentinde emniyet müdürlüğüne yönelik roketli saldırıda ilk belirlemelere göre 6 polis hayatını kaybetti
Mısır'da emniyet müdürlüğüne roketli saldırı
KAHİRE AA 04 Temmuz 2013 01:12
Mısır'da ordunun yönetime el koymasının
ardından Marsa Matruh kentinde emniyet
müdürlüğüne yönelik roketli saldırıda ilk
belirlemelere göre 6 polis hayatını kaybetti.
Mısır'da ordunun yönetime el koymasının
ardından Marsa Matruh kentinde emniyet
müdürlüğüne yönelik roketli saldırıda ilk
belirlemelere göre 6 polis hayatını kaybetti.
Roketli saldırıyı düzenleyenler hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.
Kentte Muhammed
Mursi'yi destekleyen büyük gösteri devam ediyor.
Çok sayıda kişi gözaltına alındı
Ordunun yönetime el koymasının ardından
güvenlik güçleri, çeşitli yerlere düzenlediği
operasyonlarda, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Katar'ın El Cezire Mübaşir televizyon kanalının ofisi polisler tarafından basıldı.
Burada çalışan gazeteciler ile bazı teknik
personel gözaltına alındı.
Polisin, El Cezire'nin
Kahire'den yaptığı yayını durdurmasının
ardından televizyonun Katar'daki merkezinden
yayınına devam edildi.
Konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Beyaz Saray'da "Mısır" toplantısı WASHINGTON AA 04 Temmuz 2013 00:32 ABD Başkanı Barack Obama, Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla ilgili olarak ekibiyle acil toplantı yapıyor
Beyaz Saray'da "Mısır" toplantısı
WASHINGTON AA 04 Temmuz 2013 00:32
ABD Başkanı Barack Obama, Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla ilgili olarak ekibiyle acil toplantı
yapıyor.
ABD Başkanı Barack Obama, Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla ilgili olarak ekibiyle acil toplantı yapıyor.
Obama'nın gelişmelerle ilgili olarak ulusal güvenlik ekibinden gün boyu brifingler aldığı belirtildi.
En son gelen haberlere göre de Obama, Beyaz Saray'da Savunma Bakanı Chuck Hagel, CIA Başkanı John Brennan, Adalet Bakanı Eric Holder gibi üst düzey yönetim yetkilileriyle toplantı yapıyor.
Kamuoyunda ABD yönetiminin, Mısır'daki gelişmeleri nasıl göreceği, "darbe" olarak nitelendirip nitenlendirmeyeceği ve bu noktada ABD'nin Mısır'a yönelik askeri yardımlarını askıya alıp almayacağı tartışılıyor. Amerikan madyasında, Beyaz Saray'ın bu konuda bir açıklama yapması yönünde beklenti mevcut.
Öte yandan ABD, Kahire Büyükelçiliği'nde, kalması "zorunlu olmayan" personelinin ülkeden ayrılmasını istedi.
Amerikalı üst düzey bir yetkili, ABD'nin Kahire Büyükelçilği'nin durumuna yönelik açıklama yaptı. Yetkili, büyükelçilikte "kalması zorunlu olmayan personel" ile ailelerin Mısır'dan ayrılması emrinin verildiğini bildirdi.
Muhaliflerden darbe kararına destek KAHİRE AA 04 Temmuz 2013 00:17 Mısır'da muhalif liderler ordunun darbe kararına destek verdi
Muhaliflerden darbe kararına destek
KAHİRE AA 04 Temmuz 2013 00:17
Mısır'da muhalif liderler ordunun darbe kararına destek verdi.
Mısır Kıpti Ortodoks Kilisesi Patriği Tovadros, Mısır Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yönetime el koyan yol haritasının, düzenlediği toplantıya katılanların tümünün onayıyla açıklandığını ifade etti.
Tovadros, Sisi'nin bildirisinin ardından yaptığı açıklamada, "Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yol haritası toplantıya katılanların tümünün onayıyla açıklandı. Yol haritası, ihlaslı bir kalp, vatan sevgisi, yakın ve uzak gelecek öngörüsü ile ülkenin yararını düşünen hiçbir taraf arasında ayrım yapmayan şerefli insanlar tarafından koyuldu" dedi.
Tovadros, "Bu yol haritası, aziz vatanı kasıp kavuran içinde bulunduğumuz durumu düzeltmek için açıklandı. Silahlı Kuvvetler, ülkenin güvenliğinin anahtarıdır. Hepimizi kuşatan Mısır bayrağı altında toplandık. Yaşasın Mısır, Bütün Mısırlılar, barış ve sevgi içinde yaşasın" ifadelerini kullandı.
İki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir
Mısır Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi'nin açıklamalarının ardından konuşan Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, "Mısır şimdi iki seçenekle karşı karşıyadır, tatlısı dahi acıdır. En acısı ise halkın karşı karşıya gelerek kanının dökülmesidir. Bazıları başkanı destekliyor bazıları karşı çıkıyor, bu krizden çıkış için, 'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir' fıkıh kaidesi uyarınca erken seçim yapılmasını destekledim'' diye konuştu.
Tayyib, konuşmasını ''Allah'tan, bu görüşümle bir arada yaşayan ve ihtilafa düşen iki kesimin arasını düzeltmesini diliyorum. Hepimiz aynı topraklarda yaşıyor, aynı Nil'den içiyoruz'' temennisiyle sonlandırdı.
Yol haritası 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme amacını taşıyor
Mısır'da liberal ve sol eğilimli partileri bünyesinde barındıran Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) Sözcüsü Muhammed el-Baradai ise Mısır Devlet Televizyonu'nda yaptığı açıklamada, ordunun yönetime el koyma kararı için, 25 Ocak benzeri bir devrimin başlangıcı olmasını ümit ettiğini dile getirerek, işe, Milli Uzlaşı Komitesi oluşturularak başlanacağını söyledi.
Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme, erken seçime gitme ve anayasal düzenlemeler yürütme amacını taşıyor" ifadelerini kullanarak, "Gelin, herkesi içine alan bir devlet ve adil bir anayasa inşa edelim" diye konuştu.
Mısır'ı kaostan kurtarmak için Sisi'nin açıklamalarını onaylıyoruz
Nur Partisi Genel Sekreteri Celal Merre de yaptığı yazılı açıklamada, Sisi'nin açıklamalarını Mısır'ı kaostan kurtarmak için diğer kesimlerle beraber onayladığını, birçok kesimin uzlaşma çabalarına cevap verilmemesiyle beraber Mısır'ın yaşadığı durumlar sebebiyle bu kararı aldığını vurguladı.
Merre, açıklamasında "Erken cumhurbaşkanlığı seçimleri uygulaması durumunu biz yapmadık, onu başkaları yaptı. Biz Mısır'ın emniyeti ve kan dökülmemesi için hareket ettik" ifadelerini kullandı.
04 TEMMUZ 2013 0:18 Lice'deki karakol olayında flaş gelişme Diyarbakır'ın Lice İlçesi Kayacık Köyü Jandarma karakolunun yeni inşaatını protesto gösterileri sırasında 18 yaşındaki Medeni Yıldırım'ın ölümü, 9 kişinin de yaralanmasının ardından soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, karakoldaki tüm silahları incelenmek üzere toplattı
Lice'deki karakol olayında flaş gelişme
04 TEMMUZ 2013 0:18
Diyarbakır'ın Lice İlçesi Kayacık Köyü
Jandarma karakolunun yeni inşaatını protesto
gösterileri sırasında 18 yaşındaki Medeni
Yıldırım'ın ölümü, 9 kişinin de yaralanmasının
ardından soruşturmayı yürüten Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı, karakoldaki tüm
silahları incelenmek üzere toplattı.
Lice'nin Kayacık Köyü Jandarma Karakolu'nun genişletme güçlendirme çalışmalarını geçen cuma günü bir grup protesto etti.
Protesto gösterileri sırasında çıkan olaylarda jandarma havaya ateş açarken, yaşanan arbedede Medeni Yıldırım silahla vurularak yaşamını yitirirken, 9 kişi de yaralanmıştı.
Olaylarından ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında karakolda bulunan tüm silahların toplatılmasına karar verdi.
Savcılık emriyle bugün toplatılan silahlar Diyarbakır'a götürülerek balistik incelemeye alındı.
Yetkililer, olayla ilgili bütün delillerin toplanıp, savcılığa verildiğini söyledi.
İstanbul'da Mursi'ye destek gösterisi İSTANBUL AA 03 Temmuz 2013 23:59 Mısır'ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen gösteride, Muhammed Mursi'ye destek verildi
İstanbul'da Mursi'ye destek gösterisi
İSTANBUL AA 03 Temmuz 2013 23:59
Mısır'ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde
düzenlenen gösteride, Muhammed Mursi'ye
destek verildi.
Mısır'ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde
düzenlenen gösteride, Muhammed Mursi'ye
destek verildi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı ile
Anadolu Gençlik Derneği üyeleri,
"Mursi üzülme, Allah seninle"
ve
"Allah'ın gazabı zalimleri boğacak"
sloganları attı.
Grup adına açıklama yapan Saadet Partisi İl Başkanı Selman Esmerer, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan güçler dengesi ve denkleminin kan ve gözyaşı düzeninin devam ettiğini belirterek,
"Zulümle abad olunmaz"
dedi.
Esmerer, Hüsnü Mübarek'in iktidardan uzaklaşma sürecini anımsatarak,
"O süreçten bugüne 25 büyük gösteri yapıldı. Geçmiş dönemin ekonomik ve sosyal problemleriyle uğraşan hükümet, finans kesiminin ve askeri bürokrasinin vesayetinde tutulmak istendi.
Fakat tüm engellemelere rağmen yönetim iyi bir sınav verdi"
diye konuştu.
Küresel güçlerin Mısır'a ve Mısır halkına
kölelik rolünü biçtiğini kaydeden Esmerer,
"Bütün bunların arkasındaki güç, Hüsnü
Mübarek zamanında oluşan güç ve çıkar
odakları ve onların
uluslararası destekçileridir"
dedi.
Mısır ordusunun
"Son Saatler"
başlıklı açıklamasına değinen Esmerer, halkın
desteğiyle seçilen Mursi'nin terörist ve radikal
sıfatına maruz bırakıldığını söyledi.
Esmerer, Mısır ordusunun uluslararası bir propagandanın etkisinde kaldığını vurgulayarak,
"kardeş kanı dökülmemesi"
çağrısı yaptı.
Mısır ordusunun bu hareketle halkın
çıkarlarına hizmet etmediğini söyleyen
Esmerer, şunları kaydetti:
"Türkiye halkı olarak, meşru şekilde iktidara
gelen Mursi'nin yanında olduğumuzu ilan
ediyoruz.
Mısır halkına da çağrı yapıyoruz ki,
meşru iktidarın yanında olun, kardeş kanı
akıtacak yaklaşımlardan uzak durun.
Bilinmelidir ki bu darbe, Mısır ordusunun
değil, kendilerini emperyalistlere
kiralamış birkaç generalin boş ve kuru
hevesidir."
Açıklama sık sık tekbirlerle kesilirken, twitter
üzerinden de Mursi'ye destek kampanyası
çağrısı yapıldı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)