Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
20 Haziran 2013 Perşembe
Hindistan'da 3 katlı bina çöktü 21 Haziran 2013 09:06 YENİ DELHİ Hindistan'ın Mumbai kentinde 3 katlı bir binanın çökmesi sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü
Hindistan'da 3 katlı bina çöktü
21 Haziran 2013 09:06 YENİ DELHİ
Hindistan'ın Mumbai kentinde 3 katlı bir binanın çökmesi sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü.
Hindistan'ın Mumbai kentinde 3 katlı bina çöktü
Polis, Mumbai'nin Thane semtinde bu sabah meydana gelen olayda 6 kişinin öldüğünü, 3 kişinin de yaralandığını, enkaz altında insanların olmasından endişe edildiğini açıkladı.
Binanın çökme nedeninin henüz bilinmediği belirtilirken, Mumbai'nin son günlerde muson yağmurları nedeniyle aşırı yağış aldığına dikkat çekildi.
Binanın enkazında arama kurtarma çalışmaları sürüyor.
Akdeniz'de muhteşem açılış 21 Haziran 2013 08:14 MERSİN 17. Akdeniz Oyunları'nın resmi açılışı renkli gösterilere sahne oldu. Törende Piri Reis'in dilinden Mersin'de geçen 3 hikaye anlatılırken canlandırmalar yapıldı
Akdeniz'de muhteşem açılış
21 Haziran 2013 08:14 MERSİN
17. Akdeniz Oyunları'nın resmi açılışı renkli gösterilere sahne oldu. Törende Piri Reis'in dilinden Mersin'de geçen 3 hikaye anlatılırken canlandırmalar yapıldı.
Mersin Stadı'nda yapılan 17. Akdeniz Oyunları'nın
resmi açılış seremonisi Piri Reis haritasının saha zeminini
kaplamasıyla başladı. Daha sonra sahaya getirilen gemi haritanın
üzerinde dolaştı.
Gösteride Kenan Işık'ın seslendirdiği Piri Reis'in dilinden Akdeniz'in medeniyet hikayesi anlatıldı. Akdeniz'de
yüzen yunuslar ve deniz kaplumbağası "caretta caretta"lar zemine
yansıtılırken, 3 kıtayı temsil eden dansçılar kıtalar üzerinde gösteri
sundu.
Daha sonra köprüler kurularak kıtalar birleştirildi ve danşcılar hep birlikte gösterilerine devam etti ve 3 kıta tek yürek oldu.
Kleopatra'nın aşk öyküsü canlandırıldı
Törende Piri Reis'in dilinden Mersin'de geçen 3 hikaye anlatılırken, canlandırmalar yapıldı.
Gösteride ilk önce Tarsus'ta geçen Kleopatra'nın aşk öyküsü canlandırıldı.
Mısır'ın
ünlü kraliçesi Kleopatra'nın sevgilisi Romalı General Antonius ile
Tarsus'ta buluşmak üzere geldiklerinde, o zamanın limanı olan Gözlü
Kule'de büyük bir törenle karşılanmaları ve Deniz Kapısı'ndan şehre
gelmeleri anlatıldı.
İkinci bölümde Tarsus'taki Ashab-ı Kehf
mağarasında geçen 7 Uyurların, üçüncü bölümde ise Mersin'in
sembollerinden Kız Kalesi'nin hikayesi canlandırıldı.
Sema gösterisi izleyicileri büyüledi
Açılışta
daha sonra sema gösterisi yapıldı. Sema gösterisinde iplerle havaya
kaldırılan semazanlerin asılı bir şekilde dönmesi büyük ilgi gördü.
Mehteran ekibi havai fişek gösterileri eşliğinde konser verdi. Konser
sırasında sahnede renkli görüntüler yer alırken, konserin sonunda
sahnenin ortasında Osmanlı tuğrası yansıtıldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş hikayesi de canlandırıldı
Törende Türkiye Cumhuriyet'nin kuruluş hikayesi de anlatıldı.
Tarihteki Türk devletlerini simgeleyen 17 yıldız görsel bir şölenle
sahanın ortasında belirirken, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş
hikayesi canlandırıldı. Törenin başından beri sahanın ortasında yer alan
hilal, bu bölümde getirilen yıldız ile tamamlandı. Daha sonra ay ve
yıldız sahnenin ortasında yükselirken, saha zeminiAkdeniz şeklini aldı. Ay ve yıldızın Akdeniz'e yansıması ve ardından zeminin kırmızı olmasıyla Türk bayrağı görseli oluştu.
4 farklı yöreden halk oyunları gösterisi yapıldı
Açılışta daha sonra Türkiye'nin 4 farklı yöresinden halk oyunları gösterisi sunuldu.
İlk önce Ege Bölgesi'nden sahneye çıkan efeler, Kerimoğlu ve
Harmandalı oynarken, ardından Güneydoğu Anadolu'dan Diyarbakır yöresi
halk oyunları ekibi sahnede yer aldı. Akdeniz Bölgesi'nden
Silifke yöresinin gösterisinin ardından sahneye gelen 3 yörenin
ekipleri, birlikte gösteri sundu. Karadeniz ekibinin oyunuyla halk
oyunları gösterisi sona erdi.
Gecenin sonunda Ajda Pekkan çıktı
Gecenin sonunda ünlü sanatçı Ajda Pekkan bir şarkı söyleyerek, gösteride yer aldı.
Gösterinin sonundaki ''3 kıta tek yürek'' bölümünde beyaz renkli giysilerle sahnede yer alan dansçılarla birlikte çıkan Ajda Pekkan şarkısını seyircilerin alkışları arasında söyledi.
Açılış töreni havai fişek gösterisiyle sona erdi.
İstanbul Olimpiyatları'nın provasını yapıyoruz
20 Haziran 2013 22:22
Başbakan Erdoğan, 17. Akdeniz Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yaparken, 2020 İstanbul Olimpiyatları'nın da hazırlığının gerçekleştirildiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Esasen, biz Türkiye olarak Mersin'de bir prova yapıyoruz. Akdeniz'in bu en büyük spor organizasyonuna Mersin'de ev sahipliği yaparken, aslında, 2020 İstanbul Olimpiyatlarının da hazırlığını gerçekleştiriyoruz" dedi.
Mersin Stadyumu'nda gerçekleştirilen 17. Akdeniz Oyunları'nın açılış seramonisinin ardından "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve oyunların garantörü" şeklinde anons edilerek kürsüye çağrılan Başbakan Erdoğan, organizasyonun tüm Akdeniz ülkeleri için, tüm yeryüzü için, insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Akdeniz Oyunları'na katılan tüm sporculara, takımlara ve ülke temsilcilerine yürekten başarı dileyen Başbakan Erdoğan, Türkiye olarak, 17. Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yapmanın büyük iftiharını, heyecanını yaşadıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, 17. Akdeniz Oyunları'nın Yunanistan'da gerçekleştirilmesinin planlandığını, bu tür oyunların yerinin 6 yıl önceden belirlendiğini ancak çeşitli sebeplerden dolayı bunun gerçekleşmediğini anımsatarak, organizasyonun Türkiye'ye teklif edildiğini ve büyük bir memnuniyetle ev sahipliğini kabul ettiklerini aktardı.
"Bu kısa sürede, yani 18 ay gibi kısa sürede bütün bu tesisler, kompleksler hazırlandı ve bu akşama yetiştirildi. Dolayısıyla emeği geçen başta değerli bakanıma, tüm ekibine, yüklenici firmaların değerli yöneticilerine, mimarından mühendisine, işçisine kadar bütün ekipleri huzurlarınızda kutluyorum, tebrik ediyorum.
Umuyorum ki Mersin, Akdeniz Oyunları'na mükemmel şekilde, en güzel şekilde ev sahipliği yapacak, buradan dünyaya sporun sporun barış, dayanışma ve dostluk dilini en güzel şekilde ulaştıracaktır.
Esasen biz, Türkiye olarak Mersin'de bir prova
yapıyoruz. Akdeniz'in bu en büyük spor
organizasyonuna Mersin'de ev sahipliği
yaparken, aslında 2020 İstanbul
Olimpiyatlarının da hazırlığını
gerçekleştiriyoruz. Umuyor ve diliyorum
ki bugün burada yarışacak olan nice sporcu
dostumuzu, 24 ülkeden sporcu kardeşlerimizi,
2020 yılında da İstanbul'da misafir edelim ve
Türkiye'nin misafirperverliğini doyasıya
İstanbul'da sergileyelim.
Buradaki tüm dostlarımızın, tüm
kardeşlerimizin, İstanbul 2020 için yanımızda
olacaklarına, bizi gönülden destekleyeceklerine
tüm kalbimle inanıyorum."
Akdeniz'in, bir medeniyetler havzası olduğunun altını çizen Erdoğan,
"Bu büyük havzada, bütün renkler, bütün
güzellikler, tüm kültürler ve medeniyetler,
ilhamını aynı denizden, Akdeniz'den almıştır"
dedi.
"Akdeniz tarihi, bir savaşlar ve çatışmalar tarihi değil, dostluklar tarihidir, kardeşlikler tarihidir, tanışma, dayanışma ve paylaşma tarihidir.
Dilimiz, inancımız, dünya görüşlerimiz her ne olursa olsun hepimiz, çocukluğunu Akdeniz'in sularında geçirmiş, Akdeniz'in güneşinde yanmış, Akdeniz'in hilalinden, yıldızından, rüzgarından ilhamını almış milletleriz.
Akdeniz, bizleri birbirimizden ayıran değil, yakınlaştıran, bizi birleştiren, bizi birbirimize benzer hale getiren bir denizdir. Akdeniz barıştır, Akdeniz sevgidir, Akdeniz sıcaklıktır, paylaşmadır, dayanışmadır.
Akdeniz akrabalıktır, dostluktur, kardeşliktir.
Tüm ülkeleri, tüm halklarıyla Akdeniz, büyük ailemizin çatısıdır, yuvasıdır.
Akdeniz,
'Beyaz deniz',
yani
'White See'
olarak adlandırılır.
Biz, Akdeniz'in hep ak kalmasını yürekten arzu ediyoruz.
Akdeniz'in, ne insan kanıyla ne gözyaşıyla ne de husumetlerle kirletilmesini, asla ve asla istemiyoruz.
İşte Akdeniz Oyunları, bu arzumuzun bir ifadesidir.
Akdeniz Oyunları, sporun diliyle barışa, dostluğa, kardeşliğe yapılan çağrıdır. Türkiye olarak, Mersin olarak, 17. Akdeniz Oyunları'nın, önce Akdeniz'i, sonra dünyayı değiştirmesini, bizi birbirimize daha fazla yakınlaştırmasını gönülden temenni ediyoruz."
Mersinlilere gösterdikleri sıcak misafirperverlik için teşekkür eden Erdoğan,
"Centilmenlik kazansın, spor kazansın, barış
kazansın, en çok da Akdeniz kazansın"
dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından açılış programını izledi.
Açılış törenine Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Uluslararası Akdeniz Oyunları Komitesi Başkanı Amar Addadi, yabancı misyon şefleri, Mersin ve bölge milletvekilleri ile valiler katıldı.
Bu arada, Başbakan Erdoğan, oyunlara katılan 24 ülkenin sporcu ve teknik heyetlerini geçişleri boyunca el sallayarak selamladı.
Erdoğan, Türk kafilesinin stadyuma girişiyle ayağa kalkarak selamlamasını sürdürdü.
Öte yandan, Erdoğan'ın konuşmasından
önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mesajı
okundu.
Türkiye ile uğraşmanın bedelini iyi hesap etmeliler 21 Haziran 2013 07:45 İSTANBUL Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili 'Türkiye ile uğraşmanın beledini iyi hesap etmeleri gerekir"
Türkiye ile uğraşmanın bedelini iyi hesap etmeliler
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış,
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili
'Türkiye ile
uğraşmanın beledini iyi hesap etmeleri gerekir"
dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ali Emiri Kültür Merkezi'nde Tüm Mühendisler ve Mimarlar Derneği'nin (TMMD)
"Teknik Müşavirlik ve AB'deki Uygulamaları"
başlıklı etkinliğinde konuşma yaptı.
Türkiye'nin ve İstanbul'un önemine vurgu yapan Bağış, Gezi Parkı odaklı gelişmelerin maksatlı olduğunu kaydetti.
Bağış, Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirilen
"Milli İradeye Saygı"
mitinglerinin gerekli yerlere, gereken cevabı verdiğini söyledi.
Çok ciddi bir oyunun kurgulandığına dikkati çeken Bağış,
"Bugüne kadar bu kurgu birçok ülkede başarılı olmuştur. Herhalde denenip de çuvalladığı ilk merkez Türkiye, ilk büyükşehir de İstanbul olmuştur"
diye konuştu.
Bakan Bağış, ağaç duyarlılığı gösterenlerin bir zamanlar İstanbul'da patlayan çöp dağlarını unuttuğunu aktararak, gazetelerin gaz maskesi dağıttığını anımsattı.
Türkiye'deki eylemlerin açlık, fakirlik veya işsizlik yüzünden gerçekleşmediğini belirten Bağış, Türkiye'de etnik ve dinsel kavgaların tahriklere rağmen başlamadığını kaydetti.
Brüksel'e gidecek
AB sürecinin geçmişine değinen Bağış, son olarak 26 Haziran'da "Bölgesel Politikalar Faslı"nın açılması için Brüksel'e gideceğini bildirdi.
Egemen Bağış, son dönemde söz konusu faslın açılmasını engellemeye yönelik girişimlerin varlığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye'yle uğraşmanın bedelini iyi hesap etmeleri gerekir. Türkiye'yle geçmişte uğraşan Sarkozy'nin bugün balık tuttuğunu herkesin hatırlaması gerekir."
Millet oyunu bozdu
Bağış, eylemlerin daha çok sosyal medya üzerinden gerçekleştiğine işaret ederek, olaylardan altı ay önce yüzbinlerce sahte Twitter hesabı açıldığını kaydetti.
Türkiye sosyal patlamanın eşiğindeymiş gibi bir imaj yaratıldığını bildiren Bağış, yaşananların iç yüzünün ortaya çıkmaya başladığını söyledi.
Milletin oyunu bozduğunu belirten Bağış,
"Organize bir milletin önünde hiçbir güç, hiçbir zaman duramamıştır. Bundan sonra da inşallah duramayacaktır"
diye konuştu.
200 bin sahte tweet hesabı
Bağış, Beyaz TV’de yayınlanan bir programda yaptığı konuşmada da şunları söyledi:
"Bizim kanunlarımızda Twitter hesabı açmakla ilgili bir regülasyon yok.
Birisi çıkıp yarın 'bu yasaktır, bu serbesttir' de dese bunu tartışacak hukuki altyapı yok.
200 bine yakın sahte tweet hesabı açıklandı.
200 bin hesap Türkiye’nin önde gelen sanatçılarını, sporcularını, akademisyenlerini, gazetecilerini takibe alıp onlara sistematik mesajlar göndermiş.
Sanki Türkiye bir sosyal patlamanın eşiğinde, bir kıvılcım lazım.
Herkes o intibaya kapılmış."
Tutanaklar tutukluk yaptı
08 Mart 2013 11:19
AB Bakanı Egemen Bağış,
''İmralı tutanakları''yla ilgili,
''O sözde tutanakları bir silah gibi kullanmak
istediler ama tutanaklar tutukluk yaptı.
Oyun bozuldu''
dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Beyaz TV'nin canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İmralı'daki görüşmelere ilişkin olduğu iddia edilen bazı konuşmaların basına sızdırılması hakkındaki soru üzerine Bağış, çözüm sürecinin Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen iç ve dış mihrakları rahatsız edeceğini belirtti.
"Bu sözde tutanakların sızdırılma çabasının
aslında çözüm sürecine karşı atılmış bir adım
olarak değerlendirilmesi gerektiğine
inanıyorum.
O sözde tutanakları bir silah gibi kullanmak
istediler ama tutanaklar tutukluk yaptı. Tutmadı.
Oyun bozuldu.
Bu millet kararını vermiş. Bu millet birlikte yaşamaya devam etmek istiyor.
Bu millet ülkenin bölünmesini istemiyor."
Programda, Paris temasları sırasında Ahmet Kaya'nın mezarını da ziyaret etmiş olan Bakan Bağış, Ahmet Kaya'nın demokrat kişiliği ve onun Fransa'da yaşamak zorunda kalmasına yol açan sürece ilişkin görüşlerini de dile getirdi.
Programa, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya da telefonda katıldı.
Bakan Bağış, ailesinin Ahmet Kaya'nın mezarını Türkiye'ye getirmek istemesi halinde her türlü desteği vereceklerini de bildirdi.
Suriyeli sığınmacıların sayısı 8 milyona ulaşabilir 20 Haziran 2013 23:17 AMMAN Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth de Ürdün'ün Suriyeli sığınmacılara verdiği hizmeti takdir ettiğini ifade ederek, uluslararası toplumu Ürdün'e yardım etmeye davet etti
Suriyeli sığınmacıların sayısı 8 milyona ulaşabilir
20 Haziran 2013 23:17 AMMAN
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Başkanı Antonio Guterres, Suriye'de artan şiddet olayları nedeniyle 2013 sonuna kadar sığınmacı durumuna düşen Suriyeli sayısının 8 milyonu bulabileceğini ifade etti.
Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Ürdün'ün kuzeyindeki Zateri Mülteci Kampı'nı ziyaret eden ABD'li aktrist Angelina Jolie ve Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth ile düzenlediği ortak basın toplantısında Guterres, 2013 yılı sonuna kadar, evlerini terketmek zorunda kalarak sığınmacı durumuna düşen Suriyeli sayısının 8 milyona ulaşmasından endişe ediyoruz'' dedi.
Ürdün'ün, Suriyeli sığınmacılar konusunda pek çok sıkıntı ile karşı karşıya bulunduğunu aktaran Guterres, ''Sınırlarını Suriyeli sığınmacılar için açık tutmaya devam eden Ürdün, BM'den daha fazla yardım talep ediyor. Kamplardaki Suriyeli sığınmacılara gereken yardımların ulaştırılması için Ürdün hükümeti ve uluslararası yardım kurluşları koordineli bir şekilde hareket ediyor, ancak bu konuda daha fazla çaba sarfedilmeli'' diye konuştu.
Öte yandan BMMYK Özel Temsilcisi ABD'li aktrist Angelina Jolie, Suriyeli sığınmacıların yaşadıklarını trajedi olarak nitelendirerek, "Yüzlerce Suriyeli sığınmacıdan dinlediğimiz hayat hikayeleri çok acı, gerçek trajediler yaşanıyor. Bu insanlara yardım etmek için insani ve uluslararası dayanışmaya ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth de Ürdün'ün Suriyeli sığınmacılara verdiği hizmeti takdir ettiğini ifade ederek, uluslararası toplumu Ürdün'e yardım etmeye davet etti.
Resmi verilere göre Ürdün'deki Zateri Mülteci Kampı'nda 170 bin, ülke genelinde ise yarım milyona yakın Suriyeli sığınmacı bulunuyor.
Zarafa Küçük Tatlı Zürafa 2012 Berlin International Film Festival 78min Animation Family25 January 2013 Turkey
Zarafa Küçük Tatlı Zürafa 2012
http://www.imdb.com/title/tt2077908/releaseinfo?ref_=tt_ov_inf
Berlin International Film Festival
Zarafa Küçük Tatlı Zürafa 2012 Berlin International Film Festival 78min Animation Family 25 January 2013 Turkey
78min Animation Family
25 January 2013 Turkey
Animation Family25 January 2013 Turkey
The plot of the film has a grandfather telling his grand kids the story of Maki, a young boy who escapes from
slave traders, befriends a giraffe (the title character), cross the desert, ...
Directors:Rémi Bezançon, Jean-Christophe Lie
Writers:Alexander Abela, Rémi Bezançon
Stars:Max Renaudin Pratt, Simon Abkarian, François-Xavier Demaison
the house of sand Casa de Areia 2005 Helsinki International Film Festival Berlin International Film Festival Marrakech International Film Festival 115 min Drama 13 May2005Brazil
the house of sand Casa de Areia 2005
Director:
Andrucha Waddington
Writers:
Elena Soarez (screenplay), Luiz Carlos Barreto (story)
Stars:
Fernanda Montenegro, Fernanda Torres, Ruy Guerra
Helsinki International Film Festival
Berlin International Film Festival
Marrakech International Film Festival
115 min Drama
13 May2005Brazil
http://www.imdb.com/title/tt0373747/releaseinfo?ref_=tt_ov_inf
http://www.sonyclassics.com/houseofsand/
A woman is taken along with her mother in 1910 to a far-away desert by her husband, and after his passing, is forced to spend the next 59 years of her life hopelessly trying to escape it.
AP'deki 4. büyük partiden Türkiye'ye destek 20 Haziran 2013 11:11 ANKARA AP'deki siyasi partiler arasında yer alan Avrupa Muhafazakar ve Reformistleri İttifakı Taksim Gezi Parkı olayları sonrasında Türkiye'ye destek açıklaması yaptı
AP'deki 4. büyük partiden Türkiye'ye destek
20 Haziran 2013 11:11 ANKARA
AP'deki siyasi partiler arasında yer alan
Avrupa Muhafazakar ve Reformistleri İttifakı
Taksim Gezi Parkı olayları sonrasında
Türkiye'ye destek açıklaması yaptı.
Avrupa Parlamentosu içindeki 4. büyük siyasi
parti olan Avrupa Muhafazakar ve
Reformistleri İttifakı'ndan (AECR)
"Türkiye'deki olaylar, AK Parti'nin ekonomi ve
siyasi reformlar konusundaki kanıtlanmış
başarısını başka yöne çekmemeli" başlığıyla
açıklama yapıldı.
Açıklamada, Türkiye'de
çıkan olaylar ile Arap Baharı karşılaştırması
yapmanın tamamıyla yakışıksız olduğu belirtilerek,
"Türkiye, çoğulcu, çok partili bir demokrasidir"
denildi.
Mart ayında Türkiye'de özgür ve adil
seçimlerin yapılacağını hatırlatan AECR,
"AK Parti hükümeti ekonomik özgürlük ve siyasi
normalleşme bakımından büyük adımlar kaydetmiştir"
ifadesini kullandı.
Türkiye'nin mülkiyet haklarını güvence altına
aldığı ve güçlü büyümeye sahip bir ülke olduğu
hatırlatılan açıklamada, Türkiye'de ayrıca
azınlıklar ve siyasetin sivilleşmesi açısından
ilerleme kaydedildiği belirtildi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Herkesin
barışçıl gösteri düzenleme hakkı
vardır ve biz hükümet temsilcilerinin Taksim
Gezi Parkı ile ilgili gelişmeleri konuşmak için
göstericilerle görüşme isteğini memnuniyetle
karşılıyoruz.
Son günlerdeki şiddetin durulmasını ümit ediyoruz.
Suriye'deki trajik
olaylar ve bölgedeki istikrarsızlık göz önüne
alındığında, Türkiye ile Avrupa Birliği
arasındaki ortaklığın her zamankinden daha önemli olduğu kanısındayız.
Bazı Avrupalı siyasi liderler tarafından kullanılan kışkırtıcı dili de üzüntüyle karşılıyoruz."
Arnavutluk’ta "Erdoğan Seninleyiz" mitingi
20 Haziran 2013 00:55 TİRAN
Arnavutluk'un başkenti Tiran'da Yeni Arnavutluk Hareketi Partisi'nce Başbakan Erdoğan'a destek mitingi düzenlendi.
Arnavutluk'un
başkenti Tiran'da, YeniArnavutluk Hareketi Partisi'nce (PLSHR) Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a destek mitingi düzenlendi.
PLSHR Genel Başkanı Edmond Vlashaj, ''Erdoğan Seninleyiz'' sloganıyla, Şehitler Bulvarı'nda düzenlenen ve çok sayıda Arnavut ile Tiran'da yaşayan Türkler'in katıldığı mitingde yaptığı konuşmada, bugünkü mitingeArnavutluk başta olmak üzere diğer Balkan ülkelerinden de Türkiye dostlarının katıldığını söyledi.
''Hedefimiz, adalet ve gelişmeye hizmet etmektir. Adalet ve gelişme yolunda kimse bize engel olamaz. Bunu, tüm dünyaya göstermek amacıyla burada toplandık'' diyen Vlashaj, ''Bu yolda, öğretmenimiz ve liderimiz Erdoğan'dır. Arnavutlar lider Erdoğan ile birliktedir'' dedi.
Bazı medya kuruluşlarının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Türkiye'nin prestijini yıkmayı amaçlayan yanlı ve uydurma bilgiler yayınladıklarını söyleyen Vlashaj, ''Türkiye, dünya genelindeki birçok ülke için adalet ve gelişme örneğidir. Biz, Türkiye'den gelen haberlerinArnavutluk medyasında doğru yayınlanmasını istiyoruz. Kamuoyu, tek taraflı haberlerle kandırılmamalıdır'' diye konuştu.
Vlashaj, Türkiye'nin bölgenin ve dünyanın en hızlı gelişen ülkesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin rakipleri, Türkiye'ye zarar vermek için ellerinden geleni yapacaklardır. Ancak Türk ve Arnavut halkları, bu zorluğu aşmak için her zamanki gibi birlik içinde olacaktır. Çanakkale Savaşları'na katılmak için, 1915 yılında binlerce Arnavut Türkiye'nin ve Mustafa Kemal Atatürk'ün desteğine gitmişti. Türk ordusu, 1999 yılında Kosova'nın kurtuluşuna büyük destek verdi. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, bugün de kardeşimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türk halkının yanındayız.''
Konuşmasının sonunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'ye teşekkürlerini sunan Vlashaj, konuşmasını şöyle tamamladı:
''İnsanlara hizmeti, bizim için ilham veren bir kaynağa dönüştüren Erdoğan'a bugün ve her gün desteğimiz vardır ve olmaya da devam edecektir. Arnavutluk, Kosova, Karadağ, Makedonya veya Türkiye'de, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Erdoğan tüm Arnavut ulusunun desteğine sahiptir. Erdoğan, ihtiyaç duydukları her an Arnavutlar'ın yanında olmuştu, onlara yardım etmişti. Biz de lider Erdoğan'a şükranlarımızı sunuyoruz. Erdoğan'a destek vererek, kendimizi ve ailelerimizi ekonomik ve toplumsal uçurumlardan savunuyoruz. Lider Erdoğan, Arnavutlar her zaman yanındadır.''
Mitinge katılanların, üzerinde Arnavutça ''Erdoğan Seninleyiz'' yazılı yazılı dövizler taşıdığı görüldü.
PLSHR, 23 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde, Demokratik Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sali Berişa liderliğinde kurulan ''İş, Refah ve Entegrasyon'' isimli sağ koalisyonda yer alıyor. İki yıl önce kurulan PLSHR, Arnavutluk'un kalkınması için kendilerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı örnek aldıklarını açıklamıştı.
Suriyeli sığınmacıların sayısı 8 milyona ulaşabilir 20 Haziran 2013 23:16 AMMAN BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Başkanı Guterres, "Yıl sonuna kadar Suriyeli sığınmacı sayısı 8 milyonu bulabilir"
Suriyeli sığınmacıların sayısı 8 milyona ulaşabilir
20 Haziran 2013 23:16 AMMAN
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Başkanı Guterres,
"Yıl sonuna kadar Suriyeli sığınmacı sayısı 8 milyonu bulabilir"
dedi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK)
Başkanı Antonio Guterres, Suriye'de artan
şiddet olayları nedeniyle 2013 sonuna
kadar sığınmacı durumuna düşen Suriyeli sayısının 8 milyonu bulabileceğini ifade etti.
Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Ürdün'ün
kuzeyindeki Zateri Mülteci Kampı'nı ziyaret
eden ABD'li aktrist Angelina Jolie ve Norveç
Dışişleri Bakanı Espen Barth ile düzenlediği
ortak basın toplantısında Guterres, 2013 yılı
sonuna kadar, evlerini terketmek zorunda
kalarak sığınmacı durumuna düşen Suriyeli
sayısının 8 milyona ulaşmasından endişe
ediyoruz''
dedi.
Ürdün'ün, Suriyeli sığınmacılar konusunda pek çok sıkıntı ile karşı karşıya bulunduğunu aktaran Guterres,
''Sınırlarını Suriyeli sığınmacılar için açık
tutmaya devam eden Ürdün, BM'den daha
fazla yardım talep ediyor.
Kamplardaki
Suriyeli sığınmacılara gereken yardımların
ulaştırılması için Ürdün hükümeti ve
uluslararası yardım kurluşları koordineli bir
şekilde hareket ediyor, ancak bu konuda daha
fazla çaba sarfedilmeli''
diye konuştu.
Öte yandan BMMYK Özel Temsilcisi ABD'li
aktrist Angelina Jolie, Suriyeli sığınmacıların
yaşadıklarını trajedi olarak nitelendirerek,
"Yüzlerce Suriyeli sığınmacıdan dinlediğimiz
hayat hikayeleri çok acı, gerçek trajediler
yaşanıyor.
Bu insanlara yardım etmek için
insani ve uluslararası dayanışmaya ihtiyaç var"
ifadelerini kullandı.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth
de Ürdün'ün Suriyeli sığınmacılara verdiği
hizmeti takdir ettiğini ifade
ederek, uluslararası
toplumu Ürdün'e yardım etmeye davet etti.
Resmi verilere göre Ürdün'deki Zateri Mülteci
Kampı'nda 170 bin, ülke genelinde ise yarım
milyona yakın Suriyeli sığınmacı bulunuyor.
Engelleri kaldırın, fasılları açın
20 Haziran 2013 22:13 AA
BRÜKSEL
AB Genişleme Komiseri Stefan Füle, üye ülkelere, Türkiye'nin katılım müzakerelerinde "engelleri kaldırarak fasılları açmaları" çağrısında bulundu.
AB Genişleme Komiseri Stefan Füle, üye ülkelere, Türkiye'nin katılım müzakerelerinde "engelleri kaldırarak fasılları açmaları" çağrısında bulundu.
AB Komisyonu'nun ev sahipliğinde düzenlenen,
"Batı Balkanlar ve Türkiye'de İfade ve Basın Özgürlüğü Konferansı"nda konuşan Füle, 26 Haziran'da açılması planlanan bölgesel politikalar faslında engelleyici tutum takınan Almanya ve Hollanda'yı uyardı.
Füle, "Üye ülkeler bölgesel politikalar faslını açıp açmamayı tartışmaya devam ediyor. Eğer açılırsa 3 yıl aradan sonra bir ilk olacak, AB katılım müzakerelerinin tekrar rayına oturtulmasında önemli bir faktör olacak, Türkiye ile umarım sürdürülebilir bir şekilde yeniden angajmanımızın önemli bir unsuru olacak"
dedi.
Füle, AB'nin, Türkiye'deki reform sürecinin çapası olarak kalmak istiyorsa bu faslı açması gerektiğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB sürecinde Türkiye'nin önüne siyasi engeller çıkarılmaması çağrısını paylaşan Füle, Türkiye karşıtlarına koz verilmemesi açısından göstericilere orantısız güç kullanılmamasının önemini de vurguladı.
"Adalet Bakanı çok mantıklı sorular soruyor"
AB üyelerinin yargı ve temel haklar faslında tarama sonu raporunu onaylamaması ve açılış kriterlerinin belli olmaması nedeniyle Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in kendilerine yönelik eleştirilerine hak veren Füle, "Adalet Bakanı, bana çok mantıklı sorular soruyor. 'Yargı reformu paketleri hangi yönde olmalı, tarama raporu nerede, açılış kriterlerimiz ne?' diye soruyor. Bunlar, cevaplaması zor sorular" ifadesini kullandı.
Füle, Türkiye'nin AB katılım müzakereleri yürüten fakat vize muafiyeti tanınmayan tek ülke konumundan çıkması gerektiğini belirterek, bu amaçla hazırlanan vize muafiyeti eylem planı ve geri kabul anlaşması üzerinde Ankara'yla sürdürdükleri müzakerelerde son dönemde önemli ilerleme sağladıklarını dile getirdi.
Stefan Füle, ifade ve basın özgürlüğünde AB'ye yöneltilen "çifte standart" eleştirilerini de anlayışla karşıladı. Füle, üye olana dek ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili gözetim altında tutulan ülkelerin üye olduktan sonra bu alanlarda geriye gitmelerini engelleyecek bir mekanizmaya şimdilik sahip olmadıklarına dikkati çekerek, bu alanda üye ülkeleri de denetlemesi için AB Komisyonu'na yetki verilmesini istedi.
Füle, ifade ve basın özgürlüğünün ülkelerdeki demokrasi kalitesi açısından belirleyici bir gösterge olduğunu söyledi.
"Türkiye, 2 sorunlu yasayı düzeltti"
Genişleme Komiseri Füle, Türkiye'nin, 4'üncü yargı paketiyle gazetecilerin hapse atılmasıyla ilgili en sorunlu 2 yasayı düzelttiğini belirterek artık uygulamaya ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.
Füle, Türk ve Avrupalı siyasetçiler arasındaki söz düellosunun parçası olmayacağını da ifade etti.
"Türkiye AB ile ilişkilerini kesmeye mi hazırlanıyor da yetkililerden sert açıklamalar geldi" şeklindeki soruya da Füle, "Türk yetkililerin zihninde ne var yorumlayamam. Bu süreci ilerletme kararlılıklarını çok açık şekilde görüyorum. Görüşmelerimde onlara katılım sürecinin hem Türkiye hem de AB'nin iyiliğine olduğunu daima belirtiyorum. Bizi ilerletecek olan karşılıklı menfaatlerin dengesidir, bazen Türkiye'den duyduğum kimin kime daha çok ihtiyacı olduğu şeklindeki yaklaşımlar değildir" yanıtını verdi.
"Yükselen güçler" benzer olaylar ile yüz yüze
20 Haziran 2013 13:48
Son yıllarda ekonomik ve siyasi gücünü artıran Türkiye ve Brezilya'nın birbirlerine benzer protesto gösterileriyle karşı karşıya kalması dünyanın da dikkatini çekti.
WASHINGTON- Barışkan Ünal - Mustafa Keleş - Gamze Türkoğlu Oğuz
Hem Türkiye hem Brezilya, son dönemde “yükselen güçler” listesinde yer alıyor. Türkiye, Ortadoğu’da bölgesel bir güç iken, Brezilya da Latin Amerika’da aynı konumda.
Türkiye ve Brezilya, aynı zamanda dünyanın ekonomik kriz içinde olduğu bir dönemde, ekonomik açıdan büyüyen ülkeler olmalarıyla da dikkati çekti.
Ekonominin sosyal hayata yansıması en büyük fark
İki ülkeyi ayıran önemli noktalardan biri ise ekonomik gelişmenin sosyal hayata yansıması.
Türkiye’de son 10 yıldaki ekonomik gelişmeler, orta sınıfa ve alt gelir gruplarına da hizmet olarak yansımasına karşın, Brezilya’da en fazla eleştirilen nokta, ekonomik büyümenin sosyal hayatta kendini fazla göstermemesi oldu.
Türkiye ve Brezilya'nın gündemini, son günlerde meşgul eden protestolar, birçok noktada benzerlik gösteriyor.
İlk benzerlik, iki ülkede de protestoların aslında küçük sayılabilecek meselelerden başlaması.
Türkiye’deki protestolarda, İstanbul’un merkezindeki son yeşil alanlardan Gezi Parkı’nın korunmasına yönelik başlayan eylem, hükümeti eleştirmeye dönük gösterilere dönüştü.
Brezilya’da son olayların başlangıç fitili, Sao Paulo ve Rio de Janeiro gibi ülkenin en büyük kentlerinde toplu taşıma araçlarına getirilen 10 sentlik artış oldu.
İki ülkede de olayların, küçük gösterilerden, toplumun bazı kesimlerini sokağa döken protestolara dönüşmesinde özellikle "güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı"nın etkili olduğu görüşü dile getiriliyor.
Bu benzerliklere rağmen, iki ülkedeki gösteriler arasındaki belirgin farklar da dikkati çekiyor.
Brezilya’daki protestoların hedefi "sosyal adaletsizlik” olarak görülüyor. Türkiye’deki protestolar ise Brezilya’daki gibi "sosyal adaletsizlik" eleştirilerine dayanmıyor. Protestocular, Gezi Parkı'nın park olarak kalmasının ötesinde, hükümeti daha çok “ifade özgürlüğü” ve "bireylerin yaşam tercihini" kısıtlamakla suçluyor.
Brookings Enstitüsü'nden Dr. Vanda Felbab-Brown, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Brezilya'da birçok faktörün protestoları tetiklediğini, sosyal medya sayesinde de insanların ve sosyo-politik grupların huzursuzluğunun açığa çıktığını belirtti.
Protestoların ana nedeninin alt ve orta sınıfların artan talepleri karşısında hükümetin bunları karşılamakta yetersiz kalması olduğunu dile getiren Brown, ekonomik büyümenin yavaşlaması dışında tamamlanmamış reformların özellikle orta sınıflar arasında hayal kırıklığına neden olduğunu vurguladı.
Columbia Üniversitesi Brezilya çalışmaları Merkezi'nden Doç. Dr. Marc A. Hertzman da Brezilya'daki protestoların birçokları için sürpriz olduğunu belirtti.
Uzmanlar, protestocuların sosyal medyada organize olması ve gösterilerin küçük bir olaydan patlak vermesi gibi genel benzerlikler dışında Türkiye ile Brezilya'daki durum arasında fazla bir bağ olmadığı görüşünde.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)