Çözüm sürecine destek giderek artıyor
ANKARA 27 Haziran 2013 18:26
Akil
İnsanlar Heyeti üyelerinin çözüm sürecine yönelik yaptıkları
çalışmalara ilişkin hazırlanan raporlarda, sürece desteğin giderek
arttığına dikkat çekildi.
Akil İnsanlar Heyeti üyelerinin çözüm sürecine yönelik yaptıkları
çalışmalara ilişkin hazırlanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile
ilgili bakanlara sunulan raporlarda, sürece desteğin giderek arttığına,
sivil anayasa beklentisine, silahsız ortamın ve çözüm sürecinde izlenen
demokratik yöntemin önemine dikkat çekilerek toplumda, barış sürecinin
kesintiye uğramasından endişe duyulduğu vurgulandı.
Akil İnsanlar
Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu'nca hazırlanan raporda, sorunun
tarihsel arka planının yanı sıra görüşülen kişi ve kuruluşlarca heyete
aktarılan talepler ile sorunun çözümü için yapılması gerekenlere dair
heyetin önerilerine yer verildi.
7 bölüm ve 38 sayfadan oluşan
raporda Türkiye'nin yıllardır süren ve yakın zamana kadar izlenen
politikalar nedeniyle çözümü gittikçe zorlaşan bir sorununu, demokratik
ve barışçıl yöntemlerle çözmeye çalıştığı belirtilerek, toplumda büyük
bir heyecan yaratan bu sürecin, sadece ilgili aktörlerin değil, tüm
toplumun gündemini en fazla işgal eden konu başlıklarından birini
oluşturduğu kaydedildi.
Birtakım kaygılı çevrelere rağmen,
toplumun büyük çoğunluğunun, daha önce hiç olmadığı kadar umutlu olduğu
bir sürecin yaşandığı bildirilen raporda, Kürt meselesinin barışçıl
çözümünün, Türkiye’nin demokratik düzeyini ve ekonomik performansını
doğrudan etkileyeceğinin düşünüldüğü belirtildi.
Farklı ideolojik
kimliklerin çok benzer bir dille konuştuğu ve haklar konusunda
aynı değerlendirmeleri yaparak aynı talepleri öne sürdüğü bildirilen
raporda, "Bölgedeki Kürtlerde, eşit ve özgür vatandaşlar olarak Türkiye
ortak vatanında barış içerisinde birlikte yaşamadan yana çok güçlü bir
irade mevcuttur. Bu eğilim, kalıcı barışın temini için önemli bir veri
oluşturmaktadır." ifadesine yer verildi.
Raporda, sürece toplumsal desteğin yüzde 100'e yakın olduğuna değinilerek şu görüşlere yer verildi:
''Dile
getirilen endişeler, sürecin varlığından ziyade sürecin durma
ihtimalinden kaynaklanmaktadır. Ortak hissiyatlardan biri
sabırsızlıktır. Sürecin hızlı ilerlemesi konusunda ortak bir heyecan ve
acelecilik her yerde gözlenmektedir. Hükümetin iyileştirici adımlarının
bürokratik dirençle saptırıldığı ve engellendiği inancı çok yaygın
olup bu alanda herkesin anlatacağı örnekler bulunmaktadır.''
"Büyük bir umut ve coşku ile karşılanmaktadır"
TBMM Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu'nun kurulmasının, çözüm
sürecinin başarısı açısından çok önemli bir adım olduğu vurgulanan
raporda, şöyle denildi:
"Güneydoğu’da hangi kimlikten veya
ideolojiden olursa olsun, herkes barış sürecinden yanadır ve bunu
zihniyet olarak desteklemektedir. Güneydoğu için barış, günlük hayatı
yeni baştan kurgulayacak reel ve radikal bir dönüşüm anlamına gelmekte,
büyük bir umut ve coşku ile karşılanmaktadır. Dolayısıyla Kürtler,
ülkenin batısında yaşanan 'ayrılma ve bölünme' tartışmalarını
yadırgamaktadırlar. Nitekim uzun toplantılarımızda konuşulmayan belki de
tek şey bayrak, sınır, bölünme ve benzeri konular olmuştur."
Ege Bölgesi Grubunca hazırlanan rapor
Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi Grubu'nca hazırlanan raporda, çözüm sürecine desteğin giderek arttığı belirtildi.
Asıl
hedefe gidecek yola adım atmak için ilk hedefin, "silahsız ortam"
olarak gösterildiği raporda, ''Bu süreç gerçekte bütün Türkiye'nin
demokratikleşme sürecidir" denildi.
"Silahsız ortam"ın
sağlanmasının ardından hükümetin söyleyecekleri değil, atacağı adımların
belirleyici olacağına işaret edilen raporda, ilk demokratikleşme
adımından sonra, sürece ilişkin her direncin kırılıp azalacağı, toplumda
güvenin hızla yaygınlaşacağına değinildi.
Çözüm sürecine, AK
Parti'nin siyasal öncelik kazanacağı ön yargısıyla karşı çıkanların
çoğunlukta bulunduğu tespitinin kaydedildiği raporda, "Kürt
kökenliler"in, çatışmasızlık ortamından sonra gerçekleştirilecek hukuki
reformların yanında, hem Kürt hem de Türk kökenli vatandaşlar için
rehabilitasyon sürecinin başlamasını beklediği bildirildi.
Raporda,
8 il ve 10 ilçede temaslarda bulunan heyetin, 5 şehit ailesini ziyaret
ettiği, toplantılarda yaklaşık 2 bin kişiyle bir araya gelindiği
kaydedildi.
Doğu Anadolu Bölgesi Grubu'nca hazırlanan rapor
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu'nun hazırladığı
raporda, "Doğu Anadolu Bölgesi halkının çözüm sürecine desteğinin çok
yüksek olduğu gözlendi. Bununla birlikte geçmişte yaşananlar sebebiyle
devlete ve kurumlara karşı bir aidiyet zaafiyeti ve kırgınlık olduğu
tespit edildi" denildi.
Çalışmanın kendisinin tek başına dahi
verilen mesajlardan ve yapılan müzakerelerden bağımsız olarak çözüm
sürecine çok büyük bir katkı yaptığına değinilen raporda şu görüşlere
yer verildi:
''Doğu Anadolu Bölgesi halkının çözüm sürecine
desteğinin çok yüksek olduğu gözlendi. Bununla birlikte geçmişte
yaşananlar sebebiyle devlete ve kurumlara karşı bir aidiyet zaafiyeti ve
kırgınlık olduğu tespit edildi. Neredeyse toplumun tamamında bu sorunun
askeri ve silahlı yöntemlerle çözülemeyeceği konusunda bir mutabakat
olduğu tespit edildi. Protestolar çözüm sürecine destek verenlerin hem
kararlılığını artırdı hem de tabanını genişletti. Diğer deyişle,
protestolar karşı çıkanlara güç kazandırmadı tam tersine güç
kaybettirdi."
Saha çalışmasından edinilen izlenimlerle gelen
öneriler ve taleplerin değerlendirmesi çerçevesinde, yeni anayasa
konusunda çok önemli sonuçlar çıktığı belirtilen açıklamada, şöyle
denildi:
"Sivil ve yeni anayasa ihtiyacının karşılanması için parti
siyasetini aşan bir siyaset tercih edilmelidir. Sivil bir anayasa için
parti politikaları üzerinden uzlaşma arayışları değil, toplumdan gelen
görüş ve önerilere dayanan bir uzlaşma arayışı seçilmelidir. Sivil ve
yeni bir anayasa toplum, birey ve doğa merkezli bir felsefeye
dayanmalıdır. Nihai olarak yeni Türkiye'nin yeni anayasası hedefinden
asla vazgeçilmemelidir."