24 Haziran 2013 Pazartesi
Başbakan
Tayyip Erdoğan’ın adını kullanmadan, iktidarın tavrıyla ilgili
“popülizm, kabalık, öfke, komplo teorileri” nitelemelerini yapan
Özdalga, “Her popülist siyaset gibi bu yöntem de sonunda onu
kullananlara zarar verir. Hayali düşmanlar yaratarak öfkeyi tahrik eder,
olayların gerçek nedenini anlamamızı engeller” dedi.
Eski
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a yakın isimlerden olan Özdalga,
yaptığı yazılı açıklamada, süreçle ilgili uyarılarda bulundu. Daha önce
de Günay’a yakın isimlerden İzmir Milletvekili Erdal Kalkan ile İstanbul
Milletvekili İbrahim Yiğit bu yönde açıklamalar yapmıştı. Meclis’te
zaman zaman yaptığı açıklamalarla hep CHP’yi hedef alan Özdalga, ilk kez
hükümeti uyardığı açıklamasında şöyle dedi:
HAYALİ DÜŞMAN YARATMAK
“Şimdi
ülkenin ekonomik risklerini artıracak davranışlardan herkesin kaçınması
gerekiyor. Yoğun bir şekilde komplo teorilerini kullanan popülist
söylemden ve AB’yle ilişkileri zedeleyen aşırı sert üsluptan mutlaka
uzak durmalıyız. Gezi Parkı protesto eylemlerinin komplo teorileriyle
açıklanması ilk bakışta bir rahatlık duygusu sağlayabilir. Ama her
popülist siyaset gibi bu yöntem de sonunda onu kullananlara zarar verir.
Hayali düşmanlar yaratarak öfkeyi tahrik eder, yanlış yapmaya sevk
eder, olayların gerçek nedenini anlamamızı engeller.
FAİZ LOBİSİNİN BELGESİ YOK
Bir
örnek, Gezi Parkı olayları arkasında faiz lobisi olduğu iddiası. Eğer
elde bilgi varsa, somut isimlerle ve belgelerle açıklanmalı. Aksi
takdirde genel ifadelerle ileri sürülen iddialar komplo teorisi
düzeyinden ileriye gidemeyecek, en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde ve
ekonomiyi olumsuz etkileyecek bir şekilde güven sarsıcı sonuçlar ortaya
çıkabilecektir. Ayrıca bugüne kadar dikkat çekici bir başarıyla işini
yapan Merkez Bankası, şimdi girmekte olduğumuz bu zor dönemde mesela
faiz politikasını belirlerken, acaba ekonomi dışı ve akıl dışı
faktörlerin etkisinde kalır mı?
AB’YE KABALIK YANLIŞ
Türkiye’nin
çıkarları AB üyeliğini gerektiriyor. Sadece ekonomi için değil, ülkenin
milli bütünlüğü için de AB üyeliği büyük kazanç teşkil edecek. Eğer
Türkiye AB’ye üye olacaksa, Avrupa’nın yerleşik siyasi kültüründe yeri
olmayan aşırı üslup ve söylemlerden vazgeçmeliyiz. Avrupa kurumlarının
ve siyasi liderlerinin eleştirilerine diklenerek değil, içeriği güçlü
ama kabalığa ve diklenmeye kaçmayan bir üslupta cevaplar vermeliyiz. AB
ile ilişkilerin çıkmaza girmesi en çok Türkiye karşıtlarını memnun
edecek, Türkiye’nin dostlarının durumunu zayıflatacak, ayrıca içinde
bulunduğumuz dönemde ekonomiye ilave bir darbe anlamına gelecektir.
Türkiye’nin popülizme, komplo teorilerine ve öfkeye değil, akılcı ve
ılımlı davranmaya ihtiyacı var.”