BeKoS tv Every Day A Film We are now less then a minute Türkiye'yiz
Sporda doping iddiaları ANKARA 04 Temmuz 2013 18:30 AA TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu Üyesi Prof. Dr.Güner, "Atina laboratuvarından dün aldığımız habere göre maalesef birkaç farklı branştan dopingli çıkan yeni sporcularımız var ve yakın zamanda bunlar raporlanacak" dedi
Sporda doping iddiaları
ANKARA 04 Temmuz 2013 18:30 AA
TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu Üyesi Prof. Dr.Güner,
"Atina laboratuvarından dün aldığımız habere göre maalesef birkaç farklı branştan dopingli çıkan yeni sporcularımız var ve yakın zamanda bunlar raporlanacak"
dedi.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Dopingle Mücadele Komisyonu
Üyesi Prof. Dr. Rüştü Güner, "Atina laboratuvarından dün aldığımız
habere göre maalesef birkaç farklı branştan dopingli çıkan yeni
sporcularımız var ve yakın zamanda bunlar raporlanacak" dedi.
Rüştü Güner, Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Yüksek Okulu ile Spor
Bilimleri Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen ve bugün sona eren 5.
Antrenman Bilimi Kongresi'nde yaptığı konuşmada, son zamanlarda
kendisine sıkça "Türk sporunda neler oluyor" sorusunun sorulduğunu
söyledi.
Türk sporunun dopingle ilgili yoğun bir dönem
geçirdiğini kaydeden Güner, "Uluslararası Halter Federasyonu tarafından
yapılan kontrollerde 21 milli haltercide stanozolol
maddesi saptandı. TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu olarak bizim
yaptığımız kontrollerde ise son 15 ayda 111 örnekte, haltercilerde 40,
atletlerde 48 örnekte yasaklı madde bulundu" diye konuştu.
Normalde alınan örneklerin yüzde 2'sinde veya 2,5'unda pozitif sonuç
çıktığında, bunun "ciddi bir rakam" olarak kabul edildiğinin altını
çizen Güner, şöyle devam etti:
"Halterde bu rakam yüzde
15'lerde, atletizmde ise yüzde 18'lerde geziyor. Gerçekten çok ciddi bir
durum söz konusu. Üstelik hala devam ediyor. Bu süreçte 11 sporcu örnek
vermedi, 1 yetkili kontroller sırasında komisyon görevlilerine engel
oldu ve bu yetkiliye hala ceza verilmedi. IAAF'ın takip ettiği 4
sporcumuzun biyolojik pasaportunda anormal sonuçlar olduğu söylendi.
Ayrıca biyolojik pasaporttaki sayının giderek artacağı belirtildi ve bu
bilgi ilgili yerlere iletildi."
"Stanozolol spor camiasında son yıllarda en çok konuşulan madde"
IAAF'ın yasaklı isimler listesine bakıldığında 1,5-2 ay önce listeye
giren isimler hariç, 8 sporcunun daha bu listeye gireceğinin ve bu
sayının da artacağının belirtildiğini ifade eden Güner, "Son 1 yılda
örneğinde yasaklı madde saptanan sporculardan 33'ü 18 yaşın altında yani
reşit bile değil,11'i ise 15 yaşından küçük. Bu durumun ciddiyetini
ortaya koyuyor" dedi.
Stanozololun spor camiasında son yıllarda en çok konuşulan madde olduğunu anlatan Güner, şöyle devam etti:
"Bu madde 1987 yılında ABD'li atlet Ben Johnson ile gündeme geldi,
ancak o yıl maddenin analiz yöntemi henüz onaylanmamıştı. Köln
Laboratuvarı 1988'de yöntemin onaylanmasını sağladı ve o yıl Johnson'ı
bu maddeden yakaladı. Tarih tekerrürden ibaret. Milli haltercilerimize
olan da aynen bu. Yine Köln, yine Stanozolol. Köln Laboratuvarı milli
haltercilerimiz yüzünden analiz sistemini değiştirmek zorunda
kaldı çünkü Türkiye'den alınan örneklerde onaylayamadıkları bir durum
vardı. Laboratuvar, 2013 yılı başında sistemini geliştirdi ve analiz
yönteminin hassasiyetini artırdı. Böylece haltercilerimiz dopingli
çıktı."
"Köln, mart ayında bütün laboratuvarlara bu yöntemi anlattı"
Köln laboratuvarının mart ayında bütün laboratuvarlara bu yöntemi
anlattığını ve Türkiye'nin numuneleri gönderdiği Atina laboratuvarının
da bunu nisan ayında yürürlüğe soktuğunu kaydeden Güner,
"Atina laboratuvarından dün aldığımız habere göre maalesef birkaç farklı
branştan dopingli çıkan yeni sporcularımız var ve yakın zamanda bunlar
raporlanacak. Yani önümüzdeki günlerde birkaç farklı branşta stanozolol
maddesinden pozitif numunelerin gelmesi bekleniyor" dedi.
Yaptıkları işin tek amacının genç sporculara ilaçsız, temiz bir ortam
sağlamak olduğunu belirten Güner, sözlerini şöyle tamamladı:
"Amacımız temiz spor yapan sporcuların haklarını korumak. Amaç dopingli
sporcu yakalamak değil. Biz eğer bu mücadeleyi iyi yapabilirsek onların
haklarını korumuş olacağız. Eğer dopingle mücadelede başarılı olursak,
Süreyyalar ağlamayacak, Haliller ağlamayacak, çocuklar da hasta
olmayacak."