Mursi'nin görevden alınması son derece kaygı verici
ANKARA 04 Temmuz 2013 14:14
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mursi'nin, Mısır ordusunun müdahalesiyle görevden alınmasının, devrimin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, İstanbul Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde Mısır'daki son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Mısır'da yaşanan süreçte olumlu noktaya gelinmesi için ciddi çaba sarf ettiklerini, bugün de Mısır Dışişleri
Bakanı Muhammed Kamil Amr ile görüşerek son gelişmelere ilişkin bilgi
aldığını belirten Davutoğlu, son günlerde yaşanan hadiselerin herkesi
derinden üzdüğünü ifade ederek, "Özgürlük, adalet ve demokrasi
arayışlarının ürünü olan 25 Ocak Devrimi sadece bölgemizde değil bütün
dünyada büyük bir heyecan uyandırmıştır. Dolayısıyla 25 Ocak Devrimi'yle
başlayan demokratik sürecin korunması ve ilerletilmesi yönünde herkesin
titizlikle çaba göstermesi gerekmektedir" diye konuştu.
Mısır
halkının seçimlere gittiğini ve demokratik iradesini kullanarak
tarihinde ilk kez serbest, adil ve hür seçimlerle cumhurbaşkanını
seçtiğini anımsatan Davutoğlu, muhalif grupların endişelerini dile
getirmesinin ve meşru taleplerin demokratik kurallar çerçevesinde ifade
edilmesinin demokrasinin temel ilkelerinden olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
"Bu noktada, demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevinden alınması, Mısır
devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı
verici bir durumdur. Bu konuyu biz de çok titizlikle
değerlendirmekteyiz. Demokratik süreçlerin yıkıntıya uğraması bütün Mısır halkının kaybı olacaktır, ayrıca bütün bölgenin ve küresel barış için çaba sarf eden bütün çevrelerin kaybı olacaktır."
Demokrasi vurgusu
"Demokraside sorunlar yine demokrasinin kendi kuralları içinde çözülür" ifadesini kullanan Dışişleri
Bakanı Davutoğlu, halkın iradesini yansıtan açık ve şeffaf seçimle
işbaşına gelmiş liderlerin, ancak ve ancak yine seçimle, yani halk
iradesiyle görevden alınabileceklerini kaydetti.
Davutoğlu,
demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş hükümetin, gerekçesi ne olursa
olsun, meşru olmayan yöntemlerle, dahası bir askeri darbe ile
devrilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtirken,
"Dünkü müdahaleden
sonra, Cumhurbaşkanı
Mursi ve başbakan dahil olmak üzere,
siyasilerin
keyfi olarak tutuklanması yahut ev
hapsinde tutulması kabul edilemez "
değerlendirmesinde bulundu.
Mursi'nin görevden alınması son derece kaygı verici
04 Temmuz 2013 14:46 ANKARA
Dışişleri
Bakanı Davutoğlu, Mursi'nin, Mısır ordusunun müdahalesiyle görevden
alınmasının, devrimin kazanımları ve demokratik süreç açısından son
derece kaygı verici olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, İstanbul Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde Mısır'daki son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Mısır'da yaşanan süreçte olumlu noktaya gelinmesi için ciddi çaba sarf ettiklerini, bugün de Mısır Dışişleri
Bakanı Muhammed Kamil Amr ile görüşerek son gelişmelere ilişkin bilgi
aldığını belirten Davutoğlu, son günlerde yaşanan hadiselerin herkesi
derinden üzdüğünü ifade ederek, "Özgürlük, adalet ve demokrasi
arayışlarının ürünü olan 25 Ocak Devrimi sadece bölgemizde değil bütün
dünyada büyük bir heyecan uyandırmıştır. Dolayısıyla 25 Ocak Devrimi'yle
başlayan demokratik sürecin korunması ve ilerletilmesi yönünde herkesin
titizlikle çaba göstermesi gerekmektedir" diye konuştu.
Mısır
halkının seçimlere gittiğini ve demokratik iradesini kullanarak
tarihinde ilk kez serbest, adil ve hür seçimlerle cumhurbaşkanını
seçtiğini anımsatan Davutoğlu, muhalif grupların endişelerini dile
getirmesinin ve meşru taleplerin demokratik kurallar çerçevesinde ifade
edilmesinin demokrasinin temel ilkelerinden olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
"Bu noktada, demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevinden alınması, Mısır
devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı
verici bir durumdur. Bu konuyu biz de çok titizlikle
değerlendirmekteyiz. Demokratik süreçlerin yıkıntıya uğraması bütün Mısır halkının kaybı olacaktır, ayrıca bütün bölgenin ve küresel barış için çaba sarf eden bütün çevrelerin kaybı olacaktır."
Demokrasi vurgusu
"Demokraside sorunlar yine demokrasinin kendi kuralları içinde çözülür" ifadesini kullanan Dışişleri
Bakanı Davutoğlu, halkın iradesini yansıtan açık ve şeffaf seçimle
işbaşına gelmiş liderlerin, ancak ve ancak yine seçimle, yani halk
iradesiyle görevden alınabileceklerini kaydetti.
Davutoğlu,
demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş hükümetin, gerekçesi ne olursa
olsun, meşru olmayan yöntemlerle, dahası bir askeri darbe ile
devrilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtirken, "Dünkü müdahaleden
sonra, Cumhurbaşkanı Mursi ve başbakan dahil olmak üzere, siyasilerin
keyfi olarak tutuklanması yahut ev hapsinde tutulması kabul edilemez "
değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, "Evrensel ilke olarak
Ortadoğu'daki kardeş halkların insanlık onurunu koruyan, hukuk devleti
ilkelerine açık ve şeffaf seçimlere dayalı demokrasi taleplerini
destekledik. Bu talepler hangi ülkede olursa olsun ve hangi kesimlere
ait olursa olsun, ülkemizce desteklenmiştir ve desteklenmeye devam edecektir. Bu konuda ne ülke ne de etnik ya da mezhebi herhangi bir ayrım gözetmedik, gözetmeyeceğiz" diye konuştu.
25 Ocak devrimine destek verdik
Stratejik vizyonun ise halk desteğine dayalı ve halkıyla barışık
siyasal yapıların oluşturacağı güçlü meşruiyet zemininin, bölgede kalıcı
bir istikrar, barış ve refah havzası oluşturacağı inancına dayandığını
dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Nihai kertede
hedefimiz; böylesi bir barış havzasının Ortadoğu'da gerçekleşmesini
temin etmektir ve bunun da ancak ve ancak halkıyla barışık rejimler
tarafından yapılacağına dair inancımız bu stratejik vizyonumuzun temel
esasını oluşturmaktadır.
Bu temelde, dost ve kardeş
Mısır halkının, bu yönde gerçekleştirdiği '25 Ocak Devrimi'ne güçlü bir
destek verdik. Bu desteğimiz, dost ve kardeş Mısır
halkının derin kültürüne, tarihi birikimine, irfanına ve engin
tecrübesine olan inancımızın açık bir göstergesidir. Mısır'ın Arap ve
İslam dünyasındaki merkezi konumu herkesin malumudur. Mısır, medeniyet
derinliği, kültürel birikimi, toplumsal zenginliği ve devlet gelenegiyle
tarih boyunca Arap ve İslam dünyasına ilham kaynağı olmuş, ortak
kültürümüzün en temel eksenlerinden birinı oluşturmuştur. Mısır
sadece bölgesel barışın değil, küresel barışın da ana aktörlerinden
biridir. Bunun içindir ki özgürlük, adalet ve demokrasi arayışlarının
ürünü olan '25 Ocak Devrimi' sadece bölgemizde değil, bütün dünyada
büyük bir heyecan uyandırmıştır. Dolayısıyla 25 Ocak Devrimi'yle
başlayan demokratik sürecin korunması ve ilerletilmesi yönünde herkesin
titizlikle çaba göstermesi gerekmektedir."
"Herkesi derinden üzdü"
Son günlerde yaşanan hadiselerin herkesi derinden üzdüğünü ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Barışçıl gösteri yapan grupların dışında yaşanan bazı çatışmalarda
30'a yakın Mısırlı kardeşimiz hayatını kaybetmiş, pek çok kişi
yaralanmıştır. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar
diliyoruz. Son 2 yılda yaşanan gelişmeler, demokratik süreçlerin ve
kurumların işletilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha açık bir
şekilde göstermiş ve teyit etmiştir. Bu süreçte Mısır
halkı seçimlere gitmiş, demokratik iradesini kullanarak tarihinde ilk
kez serbest, adil ve hür seçimlerle kendi cumhurbaşkanını seçmiştir.
BunlarMısır
haklı için en büyük demokratik kazanımlardır. Muhalif grupların
endişelerini dile getirmesi ve barışçıl gösteri yapması, demokrasinin
temel ilkelerinden biridir. Meşru taleplerin, demokratik kurallar
çerçevesinde ifade edilmesi ve karşılanması demokratik işleyişin de bir
gereğidir. Bu noktada, demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır
ordusunun müdahalesiyle görevden alınması, Mısır devriminin kazanımları
ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici bir durumdur. Bu
konuyu biz de çok titizlikle değerlendirmekteyiz."
Halkın iradesini yansıtan, açık ve şeffaf seçimle iş başına gelmiş
liderlerin, ancak ve ancak seçimle yani halk iradesiyle görevden
alınacağını ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir hükümetin gerekçesi ne olursa
olsun, meşru olmayan yöntemlerle ve dahası bir askeri darbeyle
devrilmesi kabul edilemez. Ulusal uzlaşı siyaseti de ancak demokratik
kurum ve aktörlerin muhalefetin ve sivil toplumun katkısı ve katılımı
ile mümkün olabilir. Bu müdahale 25 Ocak Mısır devriminin tarihi kazanımlarına gölge düşürmemelidir. Mısır
halkının adalet, özgürlük, demokrasi ve refah mücadelesi, demokratik
kurum ve mekanizmaların işletilmesi suretiyle hayata geçirilmek
durumundadır. Gelinen noktada Mısır'da demokratik kurumların ivedilikle
devreye girmesi, ülkede kaos ve kargaşa ortamının önlenmesi
gerekmektedir. En kısa sürede serbest ve adil seçimlerin yapılması ve
demokratik mekanizmaların işletilmesi, Mısır'ın siyasi istikrarı ve
toplumsal barışı için zaruridir. Seçimlere bütün siyasi aktörlerin hiç
bir kısıtlama ve ayrımcılık olmadan katılması Mısır
demokrasisi için bu hayati öneme sahiptir. Bu süreçte bütün siyasi
aktörler hiç bir baskı altında kalmadan seçimlere hazırlanabilmeli ve
seçimlere katılabilmelidir. Dünkü müdahaleden sonra Cumhurbaşkanı Mursi
ve Başbakan Hişam Kandil dahil olmak üzere siyasilerin keyfi olarak
tutuklanması yahut ev hapsinde tutulması kabul edilemez. Gözaltına
alınan yöneticilerin bir an önce serbest bırakılması, ulusal uzlaşı
açısından da özel öneme sahiptir. Seçimle işbaşına gelmiş bir
Cumhurbaşkanı'nın ve diğer yöneticilerin maruz kaldığı bu muamele
herhangi bir demokratik kültür içinde kabul edilmesi mümkün değildir. Bu
konuda geçiş yönetiminin azami hassasiyetle hareket edeceğine
inanıyoruz. Bütün taraflar her türlü şiddet ve çatışma tavrından uzak
durmalı, her tür tahrik ve tertibe karşı dikkatli olmalıdır. Çünkü
Mısır'ın üzerinde ve Mısır üzerinden bölge üzerinde hesap içinde olan bir çok çevreler bu kaosu tahrik edici bir takım girişimlere yönelebilirler."
Yazılı açıklama
Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Mısır’ın
en kısa sürede gücünü anayasal meşruiyetten alan, insan haklarına ve
temel özgürlüklere saygılı bir sivil yönetime kavuşmasını temenni
ediyoruz. Mısır
halkının ve yönetiminin toplumsal uzlaşı ve demokrasi temelinde
sorunlarını çözeceğine inanıyoruz. Türkiye, her zaman olduğu gibi, dost
ve kardeşMısır
halkının yanında olmaya ve Mısır’ın siyasi istikrarına, birlik ve
beraberliğine ve ekonomik kalkınmasına destek vermeye devam edecektir"
denildi.