Daha kararlı bir tutum gerekli
22 Haziran 2013 19:58
Dışişleri
Bakanı Davutoğlu, "Suriye'de bir insanlık suçu niteliği taşıyan
kimyasal silah kullanımının ortaya çıkması çok daha kararlı bir tutumu
gerekli kılıyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin Dostları Çekirdek Grubu toplantısı için geldiği Katar'ın başkenti Doha'da, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Roma, İstanbul ve Amman'ın ardından Doha'da 4. kez yapılan çekirdek
grubu toplantısında 11 ülkenin biraraya geldiğini hatırlatan
Davutoğlu, Suriye'deki gelişmeleri mümkün olan en sık aralıklarla
değerlendirmek için tekrar bir araya gelinebileceği konusunda fikir
birliği olduğunu belirtti.
Toplantıda, son 1 ayda yaşanan
gelişmelerin ele alındığını kaydeden Davutoğlu, "Özellikle yabancı bir
müdahale niteliği taşıyan dış güçlerin, Lübnan kaynaklı dış güçlerin
alana girmesi ve Kusayr'ın düşmesi sonucunda bir insanlık faciasının
yaşanması hususu ele alındı'' diye konuştu.
Bakan Davutoğlu,
Suriye'deki gelişmelerin artık tüm dünyayı etkileyen bir boyuta
ulaştığına dikkati çekerek, "Suriye, şu ana kadar kendi iç gerilimlerini
yaşayan bir ülke olarak görülüyordu. Ancak maalesef son gelişmeler,
krizin bölgesel bir nitelik kazanmasına, uluslararası gerilim alanı
oluşturmasına sebebiyet verdi" ifadelerini kullandı.
ABD'nin açıklamasıyla birlikte Suriye'de kimyasal silah kullanıldığının kesinlik kazandığını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Suriye krizinin başta Lübnan olmak üzere çevre ülkelere yayılması, hem
de bir insanlık suçu niteliği taşıyan kimyasal silah kullanımının
ortaya çıkması çok daha kararlı bir tutumu gerekli kılıyor. Bugün 11
bakan olarak bu kararlı tutum çerçevesinde atılacak adımları önce özel
olarak görüştük, daha sonra da heyetlerimizle bir araya geldik. Bundan
sonra bir taraftan Cenevre toplantısı için diplomatik çabalar
sürdürülürken diğer taraftan Suriye'de, alanda yaşanan ve gittikçe daha
ağır bir nitelik kazanan gelişmelerin insani krizlere yol açması
hususunda alınacak tedbirleri kapsamlı bir şekilde ele aldık."
Türkiye'nin başından beri Suriye muhalefetini desteklediğini hatırlatan Davutoğlu, şunları ekledi:
"Suriye
muhalefetine desteğimiz açıktır. Bundan sonra bu destek güçlenerek
devam edecektir. Suriye muhalefetinin bir an önce kendi iç bütünlüğünü
koruyarak genişlemesi için yapılan çalışmalar da bugünkü toplantıda ele
alındı. Önümüzdeki dönemde Suriye konusundaki diplomatik çalışmalara hız
vereceğiz. Alanda yaşanan gelişmelere karşı alınacak güvenlik
tedbirlerini de daha detaylı olarak konuşmaya devam edeceğiz."
Öte yandan toplantının kapanış oturumunda konuşan Katar Dışişleri Bakanı Hamad bin Casim bin Cabir Al Sani,
"2 ülke dışında Suriye dostu ülkeler muhaliflere askeri yardımda
bulunma konusunda anlaştı. 2 ülke ise Suriye'ye farklı alanlarda
yardımda bulunmayı tercih etti. Bizim muhaliflere askeri yardımda
bulunmamızın amacı ise Suriye'de çarpışan güçler arasında denge
sağlanması ve bu sayede siyasi çözümün en kısa zamanda sağlanmasıdır"
dedi.
Katar'ın Suriye muhalefetine yardımda bulunmaya
kararlı olduğunu belirten Al Sani, yardımların Özgür Suriye Ordusu
Birleşik Komutanlığı Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Selim İdris'e
gönderileceğini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı
John Kerry ise ülkesinin Suriye halkına 300 milyon dolarlık ek insani
yardımda bulunacağını ve böylelikle Suriye dostu ülkeler arasında en
büyük yardımı ABD'nin yapmış olacağını söyledi.
Kerry, Esed rejiminin kimyasal silah kullanması nedeniyle muhaliflere silah yardımı yapılmasına karar verildiğini kaydetti.
İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino da Suriye'deki çatışmaların çözümü için Cenevre-2'yi adres olarak gösterdi.
Bonino'nun İtalyan haber ajansı ANSA'ya yanısıyan demecinde, toplantıya
katılan 11 bakanın Cenevre-2'ye giden sürecin daha fazla canlı
tutulması konusunda mutabık olduklarını belirtti.