CHP'nin Genel Başkanı kaçış yolu arıyor
13 Temmuz 2013 00:03 YOZGAT AA
Başbakan
Yardımcısı Bozdağ, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak "CHP'nin
Genel Başkanı uzlaşılan maddelerin yasalaşmasını engellemek için bir
bahane arıyor, kaçış yolu arıyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, partisinin
il başkanlığını ziyaretinde, gazetecilerin yeni anayasa konusundaki
soruları üzerine Başbakan Erdoğan'ın anayasa konusunda çağrısının çok
açık ve net olduğunu söyledi.
Yeni bir anayasanın
uzlaşarak ortaya konamadığını ancak anayasanın 48 maddesi üzerinde
4 siyasi partinin uzlaştığını, Başbakan Erdoğan'ın da uzlaşılan
maddelerin mecliste görüşülerek yasalaştırılmasını gündeme getirdiğini
ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Madem 4 parti bunun üzerinde
uzlaştı, öyleyse bu meclisten 4'ü pekala çıkarabilir. Siyasi partilerden
bu çağrıya olumlu cevap verenler oldu. Ancak CHP buna olumlu cevap
vermekten bir takım gerekçelerle kaçındı. Bunun ana nedenini bana göre
CHP'nin yeni anayasa konusunda yeni anayasa olmasa bile anayasada
değişiklik yapma konusunda samimi olmamasında aramak lazımdır. Çünkü
CHP uzlaşılan maddelerin bile meclisten uzlaşıyla anayasa maddesine
dönüşmesini engellemek için bahane arıyor, kaçış için kendine gerekçe
üretiyor. Eğer CHP bu 48 maddenin anayasamızın yeni maddeleri olması
konusunda samimi ise uzlaşma komisyonunda ortaya konulan kendi
partililerinin ortaya koyduğu görüşlerin arkasında iradesi varsa o zaman
bunu yasalaştırmak için ayrıca bir takım şartlar ileri sürmesine gerek
yok. Beraberce biz bunu yaparız ancak benim gördüğüm çok net bir şekilde
söylüyorum CHP'nin Genel Başkanı uzlaşılan maddelerin yasalaşmasını
engellemek için bir bahane arıyor, kaçış yolu arıyor."
Mısır'daki gelişmeler
Gazetecilerin sorusu üzerine Mısır'daki gelişmelere değinen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbe nerede olursa olsun, kim tarafından kime karşı yapılırsa
yapılsın kötüdür. Türkiye’nin tutumu ilkesel bir tutumdur. Sandıktan
çıkmış bir iktidara, milli iradeye herkesin saygı göstermesi lazım.
Meşru iktidar milletin sandıktan çıkardığı iktidardır. Milletin
sandıktan çıkardığı iktidarı anayasa ve milletin iradesine rağmen hukuk
dışı yolla devirmek çok açık şekilde darbedir. Ama maalesef bazı batılı
ülkeler ve bazı orta doğu ülkeleri 'darbe' bile diyemediler. Tabi
darbeden öte zihnî destek veren ülkeler olduğu gibi bazı ülkeler de
açıktan destek veriyor. Türkiye’nin bu noktadaki duruşu ilkesel bir
duruştur, demokrasiden yana bir duruştur, milli iradeden yana bir
duruştur, hukuk devletinden yana bir duruştur."
Bütün dünyanın yaşanan hadiseleri seyretmekle yetindiğini ifade eden Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tarih bunları kaydediyor. Türkiye’nin ilkesel duruşunu da kaydediyor,
bu konudaki batının ve başka ülkelerin ikiyüzlü duruşunu, bazılarında da
darbeyi destekleyişini kaydediyor. Tarih bunlar hakkında hükmünü
elbette verecektir. Tabii burada Mısır halkının duruşu çok önemli.
Baktığınızda öyle bir fotoğraf var ki Kıptiler bir araya geliyor, Eser
şeyhi bir araya geliyor, Selefiler bir araya geliyor, laikçiler bir
araya geliyor, ordu bir araya geliyor, Hristiyanlar bir araya geliyor.
Esasında bir araya gelmeleri pek kolay ve mümkün olmayan ne kadar yapı
varsa bir araya geliyor ve batının alkışladığı bazı monarşi
yönetimlerinin alkışladığı bir olayı gerçekleştiriyorlar, darbe
yapıyorlar. Yani pek alışık bir şey de değil. Nasıl bir sivil anlayıştır
ki askerle el ele, nasıl bir siyasal partidir ki bazı siyasal partiler
de orada darbecilerle beraber oldular ve darbe yaptılar, birlikte bir
darbe gerçekleştirdiler. Bunu anlamak da mümkün değildir.
Mısır halkının
kahir ekseriyetinin yapılan bu darbenin karşısında olduğuna inanıyorum.
Şuanda sokakta olanlar var, olmayanlar var ama Mısır halkının ve kahir
ekseriyetinin bunun karşısında olduğuna inanıyorum. Ortaya çıkan
görüntüler ve protestolar da bunu gösteriyor. Önümüzdeki zaman
içerisinde Mısır’daki durumun nasıl olacağını göreceğiz."