Önce, Merkez Bankası’nın izlediği daha
doğrusu Başbakan’ın uygulattığı
“Faizi tut-dövizi sal”
politikasını doğru bulduğumu söyleyeyim
29 Haziran 2013
Çünkü bu politika, döviz fiyatlarının
“olması gereken”
düzeye çıkmasına
hizmet edecektir. Döviz fiyatlarının olması gereken düzeye yaklaşıp
yaklaşmadığı da “cari açığın” azalıp azalmadığından anlaşılır.
KUR SAVAŞLARI
“Kur
Savaşları”
diye bir deyimi duymuşsunuzdur.
Bu savaş ülkelerin ulusal
paralarının değerini
düşük tutup ihracatta avantaj sağlamaya
çalışması
demektir.
İşin savaşa dönüşmesi
“mukabele-i bilmisil”den çıkar.
Savaşı
önlemek için bir anlaşma yapılır. Ülkeler birbirine
“Sen devalüasyon
yaparsan, ben de aynen mukabele ederim”
der.
Sonuç sıfıra sıfır, elde var
sıfır olur.
Nispi rekabet gücü değişmez.
Bu gerekçeyle ülkeler,
devalüasyonla rekabet gücü kazanmaya çalışmama noktasında anlaşılmıştır.
IMF’nin kuruluş gerekçelerinden biri de zaten kur savaşlarını
önlemektir.
EKONOMİDE KIRILGANLIK
Kırılgan,
sağlam duruyor ama bir darbede parçalanır demektir.
Türk ekonomisi
kırılgandır.
Sebebi, ekonomisinin çarklarının
“sıcak parayla”
dönmesidir.
Türkiye, dövizin hep ucuz olmasını istemiştir.
Çünkü
“ucuz
döviz”
ekonomiye performans arttırıcı doping etkisi yapmaktadır.
Ucuz
döviz sayesinde yatırım maliyeti düşmekte, miktarı artmakta dolayısıyla
milli gelir büyümektedir.
Ucuz döviz sayesinde refah artışı, milli gelir
artışından daha hızlı olmakta, enflasyon
dizginlenebilmekte, işsizlik
dayanılabilir
düzeyde kalmaktadır.
Gelir dağımı düzelmekte, servetini
dolarla ölçme alışkanlığı olan halkta
“zenginleştim duygusu”
köpürmekte
ve kendini olduğundan daha başarılı görüp mutlu olmaktadır.
Ne var ki bu
“bereket döngüsü”
bir olayla kırılmakta ve ülke aniden
devalüsasyon-enflasyon-yüksek faiz
“kısır döngüsüne”
girmektedir.
YÜKSEK FAİZ-DÜŞÜK KUR BİTTİ; YÜKSEK KUR-DÜŞÜK FAİZ VERELİM
Dört
yıldır Türkiye’de
“faiz aleyhine”
bir lobi faaliyeti yapıldığını
gözlemliyorum.
Muhtemelen bunun sebebi Başbakan’ın konuya İslami açıdan
yaklaşmasıdır.
Düşük faizi onaylamakla birlikte iki hususa dikkat çekmek
isterim.
1. Döviz fiyatlarında ipin ucu kaçarsa, enflasyon patlar.
Bunu
da hesaba katmak gerekir.
2. Pahalı dövizle finanse edilecek, yeni
havalimanı, üçüncü köprü, Kanal İstanbul v.b. fantezi
“iç piyasa”
projeleri, ülke ekonomisini zora sokar.
Son Söz: Turşu seven, perhiz yapamaz.
Ege CANSEN