Şartlar darbecilerin aleyhine gelişecek
ANKARA 05 Temmuz 2013 13:53 AA
İslam
İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği Türk Grubu Başkanı İşler,
"Yakın
zamanda yaşanacak gelişmelerle
(Müslüman Kardeşler içindeki) ayrışmanın
Müslüman Kardeşler lehine döneceğini
düşünüyorum”
dedi.
AK
Parti Ankara Milletvekili ve İslam İşbirliği
Teşkilatı Parlamento
Birliği (İSİPAB) Türk
Grubu Başkanı Prof. Dr. Emrullah İşler,
Mısır’da
ordunun yönetime el koymasıyla
ortaya çıkan durumun ilerleyen zamanda
Müslüman Kardeşlerin kendi iç birlikteliklerini
güçlendirmesi suretiyle
bu grubun lehine
döneceği öngörüsünde bulundu.
İşler, Mısır'da
ordunun yönetime el
koymasının ardından yaşanan süreci AA'ya
değerlendirdi.
Olayın doğru adlandırmasının "darbe" olduğuna işaret eden
İşler,
“Mursi ev hapsine alındı. Müslüman Kardeşlerin lideri,
üst düzey
yöneticileri tutuklanıyor, ofisleri basılıyor.
En önemlisi de muhalif
basın susturuluyor.
Bir darbede olab
ilecek her şey var”
dedi.
Mursi’nin
iktidarı süresince önemli çalışmalara
imza attığını belirten İşler,
"Mursi 'adam gibi adam' olarak kendini gösterdi.
Son ana kadar dik
durdu. Ve son mesajında da halkı barışçıl
yollardan direnişe çağırdı.
Şiddetten ve terörden uzak kalmalarını söyledi ”
ifadelerini kullandı.
Müslüman
Kardeşler'in erken sayılabilecek bir
süreçte iktidara geldiğini
kaydeden İşler,
yapılan ilk serbest cumhurbaşkanlığı seçiminde
Müslüman
Kardeşler'in doğrudan bir aday
göstermesinin yanlış olduğunu dile
getirdi.
İşler,
“Eğer doğrudan bir aday olmasaydı.
Onların desteklediği
Ebul Fütuh gibi İhvan
çizigisinde bir isim aday gösterilmiş olsaydı
durum daha farklı olur, ayrışma olmazdı.
Ben yakın zamanda yaşanacak
gelişmelerle
ayrışmanın Müslüman Kardeşler lehine
döneceğini
düşünüyorum”
diye konuştu.
Ordunun müdahalesine
''postmodern bir
darbe denilebileceğini''
de belirten İşler,
“Doğrudan asker görev
üstlenmedi, bir yerde
topu taca atarak görevi Anayasa Mahkemesi
Başkanına verdi.
Ama Anayasa Mahkemesi Başkanı yemin
ederken de jetleri
uçurarak, havadan
'bu işin mimarı biziz'
mesajını çok net bir şekilde
vermiş oldu”
diye konuştu.
Mısır'ın Afrika Birliği üyeliği askıya alındı.
05 Temmuz 2013 14:22
Afrika Birliği, ordunun yönetime el koyması nedeniyle Mısır'ın üyeliğini askıya aldı.
Darbe demokrasilerin önündeki en ciddi engeldir
ANKARA 05 Temmuz 2013 14:07 AA
CHP
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,
"Darbe kimden gelirse gelsin, nasıl gelirse
gelsin, demokrasilerin önündeki en ciddi engeldir, hatta tek engeldir"
dedi.
CHP Parti Meclisi (PM), CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Mısır’daki askeri darbenin "Tahrir Meydanı'nın demokrasi üretmesine
engel olduğunu" vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Tahrir'de toplanan yüzbinler
diktaya karşı çıkmışlar, özgürlükleri, seküler sistemi savunmuşlar ama
bir darbeci gelip Tahrir Meydanı'nın o düşüncelerini yerle bir etti.
Darbe kimden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, demokrasilerin
önündeki en ciddi engeldir, hatta tek engeldir. Darbenin apoletli,
apoletsiz olmasının farkı yoktur, darbe darbedir" diye konuştu.
Tahrir Meydanı'nın bir darbeyle susturulduğunu belirten Kılıçdaroğlu,
"Orada da cadı avı başladı. Sabaha karşı insanların evleri basılıyor,
niye basılıyor, gençler özgürlük istedi diye. Özgürlük istedi diye bir
insanın evi sabaha karşı basılıyor mı? Eğer birisinin evini
basacaksan git Kızılay Meydanı'nda genci kim öldürdü, onun evini bas"
ifadelerini kullandı.
"Mısır'daki her çalkantı Ortadoğu'ya yansır"
Mısır'ın iç savaşa sürüklenmemesi gerektiğini, Mısır'ın bölgesinin en
önemli ülkelerinden olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Oradaki her çalkantı Ortadoğu'ya yansır. Oturup sağlıklı düşünmek,
proje üretmek, görüşmek ve uzlaşmak gerekiyor. Demokrasinin olmazsa
olmazlarından biri de uzlaşmadır. Eğer Mursi uzlaşma kültürünü egemen
kılsaydı, kendi ülkesinde böyle bir tablo ile karşı karşıya
kalmayacaktı. 'Ben bildiğimi yaparım, benim dediğim doğrudur' diyor.
Bunu tiranlar söyler, demokraside seçimle gelen kişiler
bunu söyleyemezler. Mısır olayı bir başka gerçeği daha dünyanın
gündemine oturttu: Dini siyasete alet edenlerin artık demokrasilerde
yeri yoktur. Şu gerçeği ortaya çıkardı, 'Hiç kimse Allah ile kul
arasında kendisine bir yer seçmesin, Allah ile kul arasında hiçbir
siyasi kendini konumlandırmasın' diyor artık. Recep Tayyip Erdoğan'a
da ders olsun bu."
Özgürlüğü ve demokrasiyi çağdaş anlamda, her
siyasetçinin kendi ülkesinde kurmak, geliştirmek ve derinleştirmek
zorunda olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bunun olmazsa olmazlarından
birinin de laiklik olduğunu dile getirdi.
"Parlamento'da Kamer Genç'e tahammül edemiyorlar"
Demokrasilerde herkesin inancına, kıyafetine, konuşmasına, yaşamına
saygı duyulması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Nasıl bir demokraside
yaşıyoruz ki 550 kişilik Parlamento'da Kamer Genç'e tahammül
edemiyorlar. Utanın, bir milletvekiline tahammül edemiyorsunuz. Siz o
zaman hangi eleştiriye tahammül edeceksiniz. Çıkacak Meclis kürsüsünden
konuşacak, yasak getiriyorsunuz, niye? Korktuğunuz için getiriyorsunuz"
iddiasında bulundu.