Taksim Meydanı’nda hayat normale dönmeye başladı
19 Haziran 2013 15:26 İSTANBUL
Gezi Parkı gösterilerinin son bulmasının ardından Taksim Meydanı’nda hayat normale dönmeye başladı.
Taksim-Tünel arasında hizmet veren tramvay seferlerine devam ederken, olaylar esnasında göstericiler tarafından zarar verilen Taksim Meydanı'ndaki tramvay durağının yerinden tamamen söküldüğü görüldü.
Atatürk Anıtı çevresinde bazı turistlerin hatıra fotoğrafı çektirdiği
görülürken, belediye ekiplerince de anıtın çevresinde bulunan yeşillik
alan sulandı. Bazı turistlerin güvercinlere yem attığı görülen Atatürk
Anıtı çevresinde, 5 yıldır bardakta yem satan Mehmet Aktaş, olaylar
esnasında 2-3 gün hiç iş yapamadığını söyledi. İşlerinin olaylardan
sonra durgun olduğunu anlatan Aktaş, önceden günde 30-40 bardak yem
sattığını bugün ise sabahtan beri ancak 3-5 bardak satabildiğini dile
getirdi.
Meydan'da iki katlı ve üstü açık gezi otobüslerinin
beklediği görülürken, önceki gün başlayan ve hala devam eden "duran
adam" protestosuna bir kaç kişinin katıldığı ve bazı vatandaşların
protestoya katılanları izlediği görüldü.
Taksim
Sanat Galerisi'nin yanında bulunan çiçekçi dükkanlarından bazılarının
kapalı olduğu görülürken, 10 seneden beri çiçekçilikle uğraştığını dile
getiren ve mesleği aileden öğrendiğini belirten Hediye Özkan, olaylar
başlamadan önce inşaat çalışmalarının olduğunu ancak işlerinin yolunda
gittiğini söyledi. Olayların başlamasının ardından dükkanını 15 gün
kapatmak zorunda kaldığına dikkati çeken Özkan, "Dükkanı açmanın hiçbir
anlamı yoktu. Yeni mallar almıştık. O mallar zarar gördü, atmak zorunda
kaldık. Demirbaş eşyalarımız var. Onlar zarar gördü, attık. Gelseydik de
protostocuları seyretmekten başka birşey yapamazdık. Biz günlük kazancı
olan insanlarız. 15 gün dükkanı kapatmak demek hiç bir iş yapmamak
demek. Bu 15 gün bizi 5-6 ay geriye attı. Borçlandık. İşler tekrar
açılırsa borçları ödeyeceğiz" diye konuştu.
Dükkanına sahip
çıkmak için olaylar esnasında hiç kapatmadığı belirten Derya Baron
da mallarının olaylar esnasında zarar gördüğünü ve devletten yardım
istediklerini söyledi. 40 seneden beri Taksim'de çiçek sattığını anlatan
Baron, "Taksim'in göbeğindeyiz. Mallarımızı peşin alıyoruz. Olaylar
esnasında çiçeği kim alır. Zararımız çok. Gelen cana gelmesin de mala
gelsin" dedi.
İstiklal Caddesi
İstikla Caddesi'ndeki seyyar simit, mısır ve kestane arabalarının ise gelen yerli ve yabancı turistlere hizmet verdiği, Taksim Meydanı'ndaki çiçekcilerin de bazılarının dükkanını açmadığı görüldü.
Caddede bulunan ve olaylar sırasında zarar gören dükkanların ise
yapılan tamiratların ardından açıldığı, birkaçının ise hala kapalı
olduğu veya onarıma devam edildiği gözlendi.
İstiklal
Caddesi'nde Milli Piyango bileti satan ve ismini vermek istemeyen bir
kişi ise olaylar esnasında tezgahını açamadını belirterek bir kaç günden
beri tezgahını açtığını ve işlerinin iyi gitmediğini aktardı.
Geçimini dağıttığı el broşürleriyle sağlayan Doğan Yıldız, olaylardan en
çok kendilerinin etkilendiğini dile getirdi. Taksim'de hayatın normale
döndüğüne dikkati çeken Yıldız, "Çalışamadık. Sezonun açılmasının
ardından işlerimizin iyi olması gerekirken şu an işler çok düşük. Şu
anda da olayların bitmesine rağmen, etkisi devam ediyor" dedi.
Bir restorantta tercüman ve garson olarak çalışan İzzet Çetin
de işlerinin olaylar başlamadan çok iyi olduğunu şimdi ise dükkan
sahibinin dükkanının kirasını bile ödeyemediğini aktardı. Olayların
esnafta bomba etkisi yarattığını aktaran Çetin, olanın yine esnafa ve
fakire olduğunu belirterek, "Bizim restorantta 14 kişi çalışıyordu. Bu
olaylardan sonra bazı arkadaşlarımızın çıkışı verildi. Olaylar devam
ederse ben de işimi kaybetmekten endişeliyim" dedi.
Beyoğlu
Bölgesi'nde kurye olarak çalışan Beşir Çetin ise olaylar nedeniyle
bölgede bir kaç gün dağıtım yapamadıklarını belirterek, olaylar
esnasında zaman zaman gazdan etkilendiğini ve daha sonrasında işlerinin
normale döndüğünü ifade etti.
Galatasaray Maydanı'nda bulunan
bir iş hanında çay ocağı bulanan Mustafa Kayacı ise bütün Beyoğlu esnafı
gibi kendisinin de olaylardan etkilendiğini söyledi. Kayacı, "İnsanlar
Taksim'e gezmeye gelecek ki buraya gelecek. Biz oldukça etkilendik.
İşlerimiz azaldı. Olaylar durdu ama işlerimiz daha tam olarak düzelmedi.
Keşke bunların hiç biri olmasaydı da memleket daha huzurlu olsaydı.
Memlekette kargaşa istemiyoruz" dedi. Hiç dükanını kapatmadığını ve
ancak iş de yapamadıklarını aktaran Kayacı, olaylar sırasında zaman
zaman pasajın kapısını kapatmak zorunda kaldıklarını anlattı. Olayların
ardından yavaş yavaş müşterilerin gelmeye başladığını anlatan Kayacı,
"Şu an fena değil. En azından sakinlik var. Bir gerginlik falan yok. Bu
durum da bizim işimize yansıyor" diye konuştu.
Gezi Parkı
Gezi Parkı'nda yaşanan olaylardan sonra, düzenleme çalışmalarının devam
ettiği görülen parkta ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi
görevlilerinin, parkın Mete Caddesi tarafına bakan kısmında çim ve çiçek
ekimi ile parkta bulunan bankları boyadığı görüldü.
Parkta güvenlik önlemi alan polisin, görevliler ve gazeteciler haricinde kimseyi parka almadığı öğrenildi.
Ayrıca, Taksim Meydanı'nda polis araçları ve ambulanslar görülüyor.
Çarşı üyelerinden ele geçirilen suç unsurlarının görüntüleri basına dağıtıldı
Öte yandan, İstanbul
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından aralarında Çarşı
üyelerinin de bulunduğu 20 kişinin adliyeye sevk edilmesinin ardından,
şüphelilerin gösterdiği yerlerde ele geçirilen suç unsurlarının yer
aldığı görüntüler gazetecilere dağıtıldı.
Görüntülerde 3
tabanca, bu tabancalara ait çok sayıda mermi, bıçaklar, kamalar, gaz
maskeleri, 1 patlamış ve 1 patlamamış gaz bombası, yüz maskeleri dikkati
çekiyor.
CHP'li Aygün hakkında suç duyurusu
19 Haziran 2013 15:53 TBMM
AK
Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, CHP Tunceli Milletvekili
Hüseyin Aygün hakkında "sanal ortamda hakaret, halkı kin ve düşmanlığa
tahrik veya aşağılama" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, Meclis'te düzenlediği
basın toplantısında, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelere değinerek,
olayların herkes için bir turnusol kağıdı görevi gördüğünü söyledi.
Turan, CHP
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ü kastederek, "Bir milletvekilinin
çok edebe mugayir, siyasi sorumluluğa çok uzak birtakım sosyal medya
paylaşımlarının olduğunu ifade etmek isterim. Bu malum milletvekilinin
Twitter hesaplarına baktığımız zaman polisin kimyasal madde
kullandığını, silah çektiği iddiasından tutun da 'kahrolsun
dinci-faşist diktatörlük', 'İslam bayrağı altında değil, kızılbaş
bayrağı altında buluşacağız' ifadesi ve 'şerefsiz sürüsü' gibi amiyane
ifadeleri paylaştığını gördük" dedi.
Turan, Suriye'de öldürülen
bir çocuğun fotoğrafının Twitter hesabında Taksim'de öldürülmüş gibi
paylaşılmasının "bardağı taşıran son damla" olduğunu belirterek,
bunların siyasi ahlakla bağdaşmadığını söyledi. Turan, şöyle devam etti:
"Malum milletvekili, eğer bu atmış olduğu sahte twitleri, iftiraları,
hakaretleri CHP'nin tek parti olduğu yıllarda yapmış olsaydı emin olun
İstiklal Mahkemeleri'nde akıbeti meçhul bir şekilde yargılama bekliyor
olacaktı. AK Parti'li yıllardan önce bu twitleri atmış olsaydı büyük
ihtimal DGM'de çok büyük cezalarla yargılanıyor olacaktı. AK Parti'nin
atmış olduğu önemli yargı reformları adımlarından sonra rahatlayan
Türkiye'deki ifade özgürlüğüne bağlı olarak hem hakaret edeceksiniz
hem de muhataplarınızı diktatörlükle suçlayacaksınız. Bunun ben siyasi
ahlaktan başka bir zeka sorunu da olduğunu düşünüyorum."
Turan,
"bu kadar pervasız, bu kadar toplumu rencide eden ifadelerin olmasının
kendisini bir milletvekili olmaktan öte vatandaş olarak üzdüğünü,
rahatsız ettiğini" belirterek, Aygün hakkında Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.
Turan, gazetecilerin, "malum milletvekilinin" kim olduğunu sorması üzerine, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün olduğunu belirtti.