Kırsal Alevilik kentsel Aleviliğe dönüşüyor
26 Haziran 2013 20:29
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, "Yeni bir süreç yaşıyoruz, 500 yıllık
kırsal Alevilik, kentsel Aleviliğe dönüşüyor. Bu geçişi sağlıklı ve
sivil anlayışta yapmalıyız" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yeni bir süreç
yaşandığını, 500 yıllık kırsal Aleviliğin, kentsel Aleviliğe dönüştüğünü
belirterek, "Bu geçişi hep beraber sağlıklı ve sivil anlayışta yapmamız
gerekiyor" dedi.
Çelik, TBMM'de gazetecilerle yaptığı
sohbette, 8 Alevi önderi ve eğitimcininin biraraya gelerek
hazırladığı Din Kültürü kitabında 8. sınıftan 12. sınıfa kadar
Alevilikle ilgili bölümlerin konulduğunu, öğrencilerin şu anda bunu
okuduğunu söyledi.
Asıl sorunun önyargılar olduğunu dile getiren
Çelik, önyargıları toplumun tüm kesiminde kırmaları gerektiğini
kaydetti. Çelik, kendisine, "8 çalıştaya ne gerek var, çalıştayı niye
uzattınız?" denildiğini vurgulayarak, "Ben yaptım, çözdüm" demekle
hiçbir şeyin çözülemeyeceğini belirtti. Çelik, "Kafalarda çözülmesi
gerekiyor. Devlet, bu işin altyapısını oluşturur. Önce şunu, bunu çözmek
değil, önce önyargıları ortadan kaldırmak gerekiyor. Çalıştayı yaparken
Aleviler bunu gördüler, inandılar. Ne Sünni olacaksınız ne Alevi, nötr
olacaksınız. İnsan gözüyle bakacaksınız. Bunu başardık" diye konuştu.
Çelik, 3. Boğaz Köprüsü'ne Yavuz Sultan Selim isminin konulmasına
yönelik Aleviler'den gelen tepkilerin anımsatılması üzerine, "Şah İsmail
ile Yavuz Sultan Selim arasında bu iş oldu mu olmadı mı, kaç kişi
öldürüldü, savaşta kim öldürüldü, bunlar ayrı şeyler. Öldürmüş olabilir,
bu coğrafyada yüzlerce, binlerce savaş oldu. Kim haklı, kim haksız bu
tarihçinin, bilim adamının işi, benim, senin işin değil ki. Yüzde 100
Yavuz Sultan Selim haklı olsa bile algı ne, 'Bu adam şu olduğumuz için
bizi savaşta perişan etti' diyor. Algı. Bu algının yönetimi. Kesinlikle
Yavuz Sultan Selim ismi, karşı taraf, bir taraf oluşturmak için konulmuş
bir isim değil" dedi.
Çalıştaylarda Nevşehir Üniversitesi
yerine Hacıbektaş Üniversitesi isminin önerildiğini anımsatan Çelik,
bunları zenginleştirebilmeleri; algı yönetimini gerçekleştirmeleri
gerektiğini kaydetti. Çelik, "Yönetim olarak, konu doğru da yanlış da
olsa kimseyi üzmeye, kırmaya hakkımız yok. Onların da gönlünü almaya biz
talip olmalıyız. İnşallah olacak" görüşünü dile getirdi.
Sorunların 10 madde olarak tespit edildiğini anımsatan Çelik, kuşatıcı
bir dilin ve önyargıların ortadan kaldırılmasının önemine işaret etti.
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İkincisi cemevleriyle ilgili
sorunun, hukuk, teoloji değil, bunların dışında sivil bir anlayışla
çözülmesidir. Bizim kültürümüzde cemevi, zikirevleri, tarikatlar
dışlanmamış, hepsi o külliyenin içinde kalmış. Bu şekilde bir kültürel
geçmişi, değerler silsilesini getirip ayrımcı bir şekle koyduğunuz
zaman...Aralık ayında hepimiz koşa koşa Mevlana'ya sema var diye
gidiyoruz. Alevilikte de semah var, kültürümüzün, inancımızın parçası
bunlar. Bunları ayrıştırıcı olarak görmemek gerekiyor, birleştirici
görmek gerekiyor. Ama yeni bir süreç yaşıyoruz. 500 yıllık kırsal
Alevilik, kentsel Aleviliğe dönüşüyor. Bu geçişi hep beraber sağlıklı
yapmamız gerekiyor, yeni bir süreçle karşı karşıyayız. Görmemiz,
birlikte ve sivil anlayışta yapmamız gerekiyor."