İran'da kurulacak hükümete başarı mesajı
16 Haziran 2013 13:29 ANKARA
Dışişleri
Bakanlığı, İran'da cuma günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan
Hasan Ruhani tarafından kurulacak yeni hükümete başarı diledi.
Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Komşumuz İran’da 14 Haziran
2013 tarihinde yapılan seçimler sonucunda cumhurbaşkanlığı görevini
üstlenecek olan Hasan Ruhani tarafından kurulacak yeni İran İslam
Cumhuriyeti hükümetine, dost İran halkının huzur ve refahına yönelik
hizmetlerinde başarılar dileriz" ifadesine yer verildi.
Açıklamada,
"Türkiye'nin, bugüne kadar olduğu gibi yeni kurulacak İran hükümetiyle
de işbirliğini, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı yarar ve ortak çıkar
temelinde sürdüreceği" belirtildi.
Güçlenen Türkiye'den çoğu değil hepsi rahatsız
16 Haziran 2013 14:41 ANKARA
Başbakan
Yardımcısı Bozdağ, Gezi Parkı olaylarının Türkiye'nin güçlenmesinden
rahatsız olan ne kadar çevre varsa hepsini bir araya getirdiğini
söyledi.
Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ, Taksim Gezi Parkı odaklı olaylar ve Yeni Şafak
Gazetesinin bugünkü manşetinde yer alan "Kod Adı İstanbul İsyanı"
başlıklı habere ilişkin, "Bu işin aynı anda bu kadar yaygınlaşmasını
spontane bir hadiseye bağlamak insan aklıyla alay etmek olur" dedi.
Bozdağ,
TV8 televizyonunda katıldığı canlı yayında Taksim Gezi Parkı odaklı
gelişmeler ve Yeni Şafak Gazetesindeki "Kod Adı İstanbul İsyanı"
başlıklı habere ilişkin soruyu yanıtlarken, olayların başlamasının
ardından uluslararası yayın kuruluşlarının tavrının dikkati çekici
olduğunu söyledi. Bazı çevrelerin Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız
olduğunu belirten Bozdağ, sosyal medya ve benzer ortamlarda olaylarla
ilgili dezenformasyon yaşandığını kaydetti.
Pek çok demokratik
ülkede zaman zaman benzer olayların yaşandığını ve basının bu olaylara
yaklaşımıyla Türkiye'de yaşananlara yaklaşımının farklı olduğunu
vurgulayan Bozdağ, "CNN olsun BBC olsun, herkesin takip ettiği
gazeteler, televizyonlar olsun Türkiye'de olup bitenlerin tamamını çok
farklı bir gözle veriyor" dedi.
Bu yaklaşımı içerden de besleyen
medya organları, kişiler, gruplar ve siyasiler olduğunu ifade eden
Bozdağ, bilgi kirliliği ve iftiralarla vatandaşların aldatılmaya
çalışıldığını söyledi. Bozdağ, "Bütün bunların, Türkiye'deki demokratik
iklimi bozmaya, insanlarımızı iktidara karşı Gezi Parkı'na bahane ederek
bir farklı duruş noktasına çekmeye planlı bir hadise olduğu çok açık"
değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de halkın yalnızca belli
tepkileri ortaya koyan bir kesimden ibaret olmadığına dikkati çeken
Bozdağ, iktidarlarının herkesin duygu ve düşüncesine önem verdiğini,
uygulamalarını da bu yaklaşım içinde gerçekleştirdiğini belirtti.
Bozdağ,
ülkenin AK Parti iktidarı döneminde önemli gelişmeler kaydettiğini, 10
yıl öncesi ile kıyaslanamaz noktaya geldiğini, küresel bir aktöre
dönüştüğünü vurgulayarak, bundan rahatsız olan iç ve dış odakların
partinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek istediğini
bildirdi. "Onlar görmek istedikleri Türkiye'yi oluşturmak için
uğraşıyorlar" diyen Bozdağ, ancak vatandaşın AK Parti ve Başbakan
Erdoğan'ın arkasında olduğunu dile getirdi.
"Güçlenen Türkiye'den çoğu değil, hepsi rahatsız"
Olayların
hemen ardından başta BBC ve CNN-International olmak üzere pek çok
uluslararası yayın kuruluşunun eş zamanlı olarak canlı yayınlara
başladığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Geçenlerde bir
Ankara Temsilcisi kardeşim, (Bizim araçlarımızı bazı kanallar mayıs
ayının başında 4 Temmuz'a kadar, sadece bizim değil, Cihan'ın, Doğan'ın,
İHA'nın, başkalarının canlı yayın imkanlarını kiraladılar) dedi. Bu
normal bir iş mi dedim. (Yok her zaman olan bir iş değil, zaman zaman
ihtiyaç olduğunda olur ama böylesi ilk defa oluyor) dedi. Öte yandan
hemen olayların arkasından oralarda yalan haber, Türkiye'de sanki sivil
bir devrim olmuş gibi bir hava yaratan, her şeyin akla takla olduğu,
polisin vatandaşların üzerine silahlarla müdahale ettiği bambaşka bir
Türkiye fotoğrafını orada veriyor ve o fotoğrafı izleyenler, onlara
inanlar bambaşka bir noktaya geliyor. Bakıyorsunuz bazı siyasiler hemen
arkasından Türkiye'ye istikamet vermek isteyen açıklamalar yapıyorlar.
Uluslararası Af Örgütü bir karar almadan pek çok inceleme yapar,
bakıyorsunuz yarım saat sonra bir karar açıklayabiliyor. Avrupa
Parlamentosu kalkıyor Türkiye'nin iç işlerine karışan, Türkiye'nin
aleyhinde bir karar alabiliyor ve oy birliğiyle bunu yapabiliyor.
Baktığınızda bu olaylar Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olan ne
kadar kesim, çevre varsa hepsini bir araya getirmiş, (Oh Tayyip Erdoğan
ve ekibinden kurtulacağız. Bunlar da bize yardımcı oluyorlar. Elbirliği
ile biz de onlara yardımcı olalım) havasıyla. Çünkü güçlenen Türkiye'den
çoğu değil, hepsi rahatsız."
Bozdağ, geçmişte bazı köşe
yazarlarının da bu konulara değindiğinin görüldüğünü ifade ederek, "Bu
işin aynı anda bu kadar yaygınlaşmasını spontane bir hadiseye bağlamak
insan aklıyla alay etmek olur" dedi.