AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın Gezi Parkı ile ilgili Taksim Dayanışması'ndan bir heyet ve
sanatçıları kabulünün ardından Başbakanlık Resmi Konutu'nun önünde
gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın başkanlığında
yaklaşık 4 saat süren bir toplantının yapıldığını belirten
Çelik, toplantıda ağırlıklı olarak sanatçıların olduğunu söyledi.
Çelik, Taksim Dayanışması'ndan da katılımcılarının olduğu görüşmede
herkesin görüşlerini ifade ettiğini bildirdi.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Hükümetin
hukukun dışına çıkması, icra organının hukuk dışı bir işlem yapması,
bir iş yapması söz konusu değildir. Gezi Parkı ile ilgili olarak
verilmiş olan bir yargı kararı vardır, elbetteki hükümet yargı
kararlarına saygılı ve uygulamakla yükümlüdür. Bu kararla ilgili olarak
temyiz süreci başlatılmıştır. Bölge idare mahkemesinde devam edecek
olan, belki Danıştay'da devam edecek olan bir süreç devam etmektedir.
Yargı kararı sona erinceye kadar Gezi Parkı ile ilgili olarak hiçbir
tasarrufta bulunulmayacaktır. Yargı kararı lehte çıksa bile yani hükümet
icratının ve alınan kararların lehinde çıksa bile, hükümetimiz burada
halkımızın ne düşündüğü, ne istediği ve istemediğini öğrenmek üzere bir
halk oylamasına gidecektir."
"Plebisit" diye belediyelerin
özellikle verilen kararlarda halkın görüşüne başvurulan mini halk
oylamalarının olduğunu dile getiren Çelik, "Bu durumda da İstanbul halkı
ne istiyor, İstanbul halkı ne istemiyoru ölçmek için, bunu
değerlendirmek için bir halk oylamasına gidilecektir. İstanbulluların
verdiği karar bizim için son derece saygıdeğerdir. Lehte de çıksa
aleyhte de çıksa hükümetimiz bunu elbette uygulayacaktır,
uygulamak durumundadır."
Gezi Parkı sadece belli bir grubun gidip 24 saat yaşadığı bir park olmaktan çıkmalıdır
Çelik, toplantıya gelen heyetin polisin zaman zaman orantısız güç kullandığı yönünde söylemlerde bulunduğunu belirtti.
Heyetin,
hükümetten keyfi davranan ve orantısız güç kullanan güvenlik
görevlileri ile ilgili gerekli inceleme ve soruşturmaların yapılmasını
talep ettiğini dile getiren Çelik, şunları söyledi:
"Zaten
başından itibaren hükümet de aynı görüştedir. İnceleme, soruşturma
başlatılmıştır. Eğer birilerinin göz göre göre yanlış yaptığı ve suç
işlediği tespit edilirse elbette hukuk devletinde devlet memurları da
suç işleme imtiyazına sahip değildir. Onlar da suç işlerlerse
kendilerine kanunların öngördüğü cezai müeyyideler uygulanacaktır. Gezi
Parkı şu anda parktır. Yargı kararı çıkıncaya, halk oylamasının sonucu
belli oluncaya kadar burada da farklı bir tasarrufa gidilmeyecektir.
Ancak Gezi Parkı sadece belli bir grubun gidip 24 saat yaşadığı bir park
olmaktan derhal çıkmalıdır. Orada özellikle barışçıl ve demokratik bir
eylem gerçekleştirmek üzere, çevrecilik ve yeşil konusundaki
hassasiyetlerini ortaya koymak üzere toplanan gençlerimize de burada bir
ağabeyleri olarak söylüyorum, bu saatten itibaren evlerinizdeki sıcak
yataklarınıza, rahat yataklarınıza yatmanız çok daha doğru olandır, bunu
yapmanız gerekiyor. Netice itibarıyla görüşmeye katılan eylemcilerin
temsilcileri ve sanatçıların da görüşleri bu istikamettedir."
Seçimle iktidarın değişmeyeceğini gördüler
14 Haziran 2013 12:33
Başbakan
Yardımcısı Bozdağ, "Biz bu meydana çıkanların seçim istediğini
düşünmüyoruz. Bunlar seçimle iktidarın değişmeyeceğini,
değiştirilemeyeceğini gördüler" dedi.
Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ, son kamuoyu yoklamalarında AK Parti'ye halk
desteğinin yüzde 50'nin üzerinde olduğunu bildiren Bozdağ, böyle halk
desteği olan, halka dayanan Hükümetin seçime gitmeyeceğini, hizmetlerini
devam ettireceğini söyledi.
Seçim isteyenlerin fazla
beklemeyeceğini, 2014 Mart'ında seçim olduğunu hatırlatan Bozdağ, "Biz
bu meydana çıkanların seçim istediğini düşünmüyoruz. Bunlar seçimle
iktidarın değişmeyeceğini, değiştirilemeyeceğini gördüler. Onlar seçim
dışı yollarla iktidar değişikliği arzu edenler. Bir noktada seçimle
alamadıklarını sokakta elde etmek istiyorlar. Ama demokrasilerde
iktidarın alındığı ve verildiği yer sandıktır. Sandık dışında iktidarın
el değiştirmesi mümkün değildir" diye konuştu.
Mahalli
idareler seçimlerinin 2014 Martı'nda yapılacağına dikkati çekerek, "9 ay
sonra sandığa gidilecek. Hiç üzülmesinler. Bize ders vermek
istiyorlarsa sandığı getiriyoruz önlerine. Ders almak istiyorlarsa yine
sandığı getiriyoruz önlerine. Herkes milletteki karşılığının ne olduğunu
bir kez daha görmüş olacaktır" dedi.
Bozdağ, Taksim
Gezi Parkı odaklı gelişmelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubuna
yönelik eleştirilere ilişkin, "Sayın Başbakanımızın milletimiz
tarafından sevilmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi hasbiliği,
samimiliği ve harbiliğidir. Üslubunun da tatlılığıdır. Hitabetinin de
güzelliğidir. Milletimiz Sayın Başbakanımızı, bu harbiliği, hasbiliği,
samimiliği ve üslubunun güzelliği nedeniyle takdir etmiştir" dedi.
28 Şubat iddianamesi kabul edildi
06 Haziran 2013 19:40
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen "28 Şubat" iddianamesinin 15 günlük değerlendirme süresi doldu.
Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 174. maddesine göre, mahkemece, 15 günlük
süre içinde iade edilmeyen iddianame, kabul edilmiş oldu.
Mahkemenin, iddianamenin kabulüne ilişkin zaptı bugün düzenleyeceği belirtildi.
İddianamede
103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye
iştirak" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet istenildi.
Dönemin
hükümet ortağı DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile İçişleri Bakanı Meral
Akşener'in "mağdur" olarak yer aldığı iddianamede, eski bakanlardan
Hasan Celal Güzel, Teoman Rıza Güneri ve Şevket Kazan, kapatılan Refah
Partisi'nin milletvekillerinden Şeref Malkoç ve Mehmet Bekaroğlu ile
Fazilet Partisi'nden 1999'da milletvekili seçilen, ancak TBMM'de yemin
edemeyen Merve Kavakçı, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi
Başkanı Bülent Orakoğlu'nun da aralarında bulunduğu 481 kişi
"müşteki/mağdur" gösterildi.
Suç tarihinin, "8 Temmuz 1996 ve
sonrası" olarak geçtiği iddianamenin "şüpheliler" kısmında eski
Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, emekli
Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan ile emekli Tümgeneral Erol
Özkasnak ilk 4 sırada yer aldı.
Ankara 13. Ağır Ceza
Mahkemesi'nce kabul edilen "28 Şubat" iddianamesinde, "Sincan'ın işlek
caddelerinde tankların ve zırhlı araçların 4 Şubat 1997'de yürütülmesi,
planlı bir tatbikat ve hareket olmayıp, 3 Şubat 1997'de acilen verilen
bir talimat üzerine gerçekleşmiştir" değerlendirmesi yer aldı.