Mısır'da milyonlar ''demokrasi'' için toplandı
13 Temmuz 2013 17:02 KAHİRE AA
Mısır'da
askerin ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi'yi görevden
uzaklaştırması ile birlikte başlayan süreçte, demokrasi isteyen halk,
dün ülke tarihinin en büyük gösterilerini yaptı.
Mısır'da askerin ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi
görevden uzaklaştırması ile birlikte başlayan süreçte, demokrasi isteyen
ve askeri darbeye karşı çıkan halk, dün akşam ülke tarihinin en büyük
gösterilerini gerçekleştirdi.
Sadece başkent Kahire'de,
meydanlara inerek askeri darbe karşıtı gösterilere katılanların
sayısının en az 4 milyon olduğu tahmin ediliyor.
İkinci büyük
kent İskenderiye başta olmak üzere, Mısır'ın 20 ayrı kentinde darbeye
karşı yürüyen milyonlarca insan, ülke tarihinin en büyük gösterilerini
düzenledi.
Sadece kent merkezleri değil kasaba ve köylerde de
binlerce kişi meydanlara inerek, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed
Mursi'nin görevine geri dönmesini ve ülkede demokrasinin hakim olmasını
istedi.
Demokrasi için yürüdüler
Mısır'da dün akşam meydanlarda bulunan göstericiler sadece Mursi'yi
destekleyenlerden oluşmuyordu. Mısır'daki demokratik sürecin asker
müdahalesi ile kesintiye uğradığını düşünen çeşitli siyasi görüşlere
mensup binlerce kişi demokrasi için yürüdü.
Muhammed Mursi'nin
görevden alınmasının ardından, gösterilerde kullanılan sloganlar
ve pankart yazıları da değişti. Başta Mursi odaklı ifadeler kullanılan
slogan ve pankart yazılarının yerini, dün yapılan gösterilerde "Askeri
darbeye hayır", "Benim oyum nerede?", "Demokrasi istiyoruz", "Asker
kışlana dön" ve "Demokrasi sivillerin işi" gibi sözler aldı.
Gösterilerde, geçmiş günlerden farklı olarak Mursi resimlerinin yanısıra Mısır bayrakları ve darbe karşıtı pankartların da kullanılması dikkati çekti.
Başlangıçtan beri barışçıl gösterilerden yana olduklarını
açıklayan Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) ile Müslüman Kardeşler
Teşkilatı'nın, son gösterilerde demokrasi söylemini ön plana çıkarması,
ülke genelinde, İhvan'ın siyasetin ve demokrasinin içerisinde çözüm
aradığı şeklinde algılandı.
"Dünya medyası, demokrasiyi destekleyen gösterileri görmeye başladı"
Ülkedeki demokratik sürecin kesintiye uğramasının hemen ardından Tahrir
Meydanı'nda darbeye destek veren gösteriler ve hükümet kurma
çalışmalarına yoğunlaşan dünya medyası, dün akşam
düzenlenen gösterilerden sonra tekrar gözlerini Mısır'a çevirdi.
Günlerdir demokrasiye destek mitinglerine karartma uyguladığı iddia
edilen batı basını ile Mısır'ın yerel medyası, dün akşam
düzenlenen milyonluk gösterilerin ardından, yayınlarında askeri darbe
karşıtı düzenlenen gösterilere yer vermeye başladı.
"Bedeviler ve Saidiler Mursi'yi destekliyor"
Mısır'ın yerlilileri olarak bilinen kökleri Körfez çöllerine dayanan
Bedeviler'in çoğu, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekliyor. Bedevi
kabileleri tarafından oluşturulan kabile konseyleri hem Sina bölgesinde
hem de batı bölgelerinde Mursi'yi destekleyen açıklamalar yapıyor.
Ülkede genelinde ağırlığı olduğuna inanılan güneydeki Saidi aşireti de
Mursi'ye açık destek veriyor. Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda konuşan
Saidi kabilesinin temsilcileri, Mursi'ye destek vermekten geri
durmayacaklarını ifade etti.
Daha çok kırsal kesimde yaşayan
bedeviler ve Saidilerin Mursi'yi desteklemesinin önemli olduğunu
söyleyen uzmanlar, kırsal kesimde Mursi'ye destek veren halkın, darbeye
destek veren gruplardan sayıca üstün olduğunu belirtiyor.
"Ordunun tavrı yadırganıyor"
Mısır'da askeri darbe öncesi Tahrir Meydanı'nda Mursi'ye karşı gösteri
yapan kalabalığa bayrak atan, gösteri uçakları ile bölgede uçuş yapan Mısır Ordusu'nun, Mursi'ye destek veren göstericilere yönelik sert tavrı ülke genelinde eleştiriliyor.
Ordunun, Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde 84 kişinin ölümü ile
sonuçlanan saldırısının ardından, askerin, toplumu kamplaştırdığı ve
darbeye destek veren kesimleri koruduğuna dair kanı, Mısır'da gün
geçtikçe daha da yaygınlaşıyor.
Rabiatul Adeviyye Meydanı ve Sina'da, askerin, halkın üzerine uçak ve helikopterlerden bildiri atması ise Mısır genelinde yadırganıyor.
Ordunun kendi halkını düşman gördüğünü, bu nedenle ABD'nin
Afganistan'da, İsrail'in de Filistin'de yaptığına benzer şekilde havadan
bildiri attığını söyleyen göstericiler, "Burada kimse onlara bir şey
yapmaz, gelip bildirileri bize elden verebilirlerdi. Onlar işgalci bir
ordu gibi davrandı" değerlendirmesinde bulundu.