İşsizlik tüm dünyanın uzun vadeli derdi
AA 13 Temmuz 2013 11:52 ANKARA
Dünyanın
büyük bir kısmında, yüksek değerlerde seyreden işsizlik oranları,
ABD'de 2008'de yaşanan küresel ekonomik krizle gelişmiş ülkelere de
sıçradı.
ABD'de
2008'de konut sektöründe başlayan ve finans piyasalarının ardından reel
kesime de sıçrayan, “yüzyılın küresel krizi"nin en önemli sonuçlarından
biri de yükselen işsizlik oranları oldu. Kriz
sonrasında daralan piyasalarla artan işten çıkarmalar, yeni istihdam
alanlarının açılamaması, yükselen faiz oranları gibi nedenlerle
işsizlik hemen her ülkenin ortak derdi haline geldi.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) "dünya ekonomisinin 1930'larda bu yana
karşılaştığı en tehlikeli finansal şok” olarak tanımladığı kriz, finans
sektörünün devlerini yuttu ve başta otomotiv sektörü olmak üzere reel
kesimin lokomotif sektörlerine büyük darbe indirdi.
Krizin yarattığı daralmadan kurtulmak için dünya genelinde 6 trilyon
doları aşkın kurtarma paketleri açıklanırken, Amerikan Merkez Bankası
(FED) ve diğer merkez bankaları tarihte görülmemiş şekilde, koordineli
olarak faizleri düşürdü. Bazı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri bankalardaki
mevduat garantisini artırırken, bazıları ise tam güvence getirdi.
Dünya genelinde finans devleri ve reel sektörde faaliyet gösteren
uluslararası şirketler, krizin başladığı ilk dört aylık
süreçte yüzbinlerce kişinin işine son verirken, tüm dünyada orta ve
küçük ölçekli işletmelerden çıkarılanlarla birlikte bu sayının
milyonları bulduğu tahmin ediliyor. Krize bağlı olarak artan
işsizlikten en çok "Avro Bölgesi" ülkeleri etkilenirken, Yunanistan ve
İspanya yükselen işsizlik oranı konusunda başı çekti.
Japanya'da yüzde 4 olarak seyreden işsizlik oranı ekonomik kriz
sonrasında yüzde 5,3'e çıktı ve 2013'e kadar ki süreçte tekrar yüzde
4'e döndü. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Çin'de ise
Japonya'ya benzer bir durum yaşandı. Kriz öncesinde yüzde 4 oranında olan işsizlik, krizle yüzde 4,3'e çıktı ancak 2013 itibariyle yüzde 4,1'e indi.
Küresel mali kriz sonrası işsizlik oranları
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) verilerine göre
küresel ekonomik krizin başladığı temmuz 2008'den ocak 2013'e kadarki
dönemde Avro Bölgesi ülkeleri genelinde işsizlik oranı yüzde 7,7'den yüzde 11,8'e çıkarken, ABD'deki yüzde 5,8'lik işsizlik oranı krizden sonraki iki yıllık süreçte yüzde 10'a çıktı; sonrasında ise yüzde 7,8'de sabitlendi. OECD üyesi ülkelerde işsizlik oranının seyri ise ocak 2013 itibariyle yüzde 8,2 olarak belirlendi.
Yunanistan da kriz sonrası yüksek işsizlikten en çok etkilenen ülkelerin başında yer aldı. 2008'de yüzde 7 oranında olan işsizlik rakamları 2013 itibariyle yüzde 26,4'e ulaştı.
Küresel ekonomik krizden bağımsız olarak, dünyadaki en yüksek işsizlik oranları Afrika ülkelerinde. Zimbabve, yüzde 95 ile dünyada en yüksek işsizlik
oranının görüldüğü ülkeyken, Nauru yüzde 90'la ikinci, Liberya yüzde
85'le üçüncü sırada yer alıyor. Bu ülkeleri ise Burkina Faso ve Cibuti
izliyor.