Darbe ile gelen rejimleri kabul etmemeliyiz
ANKARA 11 Temmuz 2013 11:30 AA
Etiyopya'nın
Ankara Büyükelçisi Wirtu, Afrika Birliği'nin sözleşmesine göre Mısır'da
ordunun yönetime el koymasına sessiz kalmanın doğru olmayacağını
söyledi.
Etiyopya'nın Ankara Büyükelçisi Mulatu Teshome Wirtu, Mısır'da ordunun
yöntetimine el koymasının ardından Afrika Birliği'nin tavrının birliğin
sözleşmesinin gereği olduğunu ifade ederek, "Darbe ile gelen rejimleri
kabul etmemeliyiz. Sivil yönetim yeniden tesis edilene kadar
üyeliklerine son vermeli veya üyelikten çıkarmalıyız" dedi.
Wirtu, Mısır'da yaşanan gelişmelerle ilgili AA muhabirinin sorularını
yanıtladı. Askeri darbeler sebebiyle Madagaskar, Orta Afrika Cumhuriyeti
ve Gine-Bissau'nun Afrika Birliği'den çıkartıldığını hatırlatan Wirtu,
"Msır konusunda Afrika Birliği'nin sözleşmesine göre sessiz kalmak
olmazdı. Diğer ülkelerin kanunlarını bilmiyorum ama Afrika için
sözleşmede yer alan ve mecburi bir durumdu" dedi.
Afrika'nın kötü bir darbe geçmişi olduğunu hatırlatan Wirtu, şunları söyledi:
"Neredeyse bütün Afrika ülkeleri darbenin kurbanı olmuşlardır. Bu
yüzden Afrika ülkeleri, şiddetle, özellikle de darbeyle gelen herhangi
bir rejim değişimine tolerans göstermeme noktasında anlaşmaya vardı.
Darbe ile gelen rejimleri kabul etmemeliyiz. Sivil yönetim yeniden tesis
edilene kadar üyeliklerine son vermeli veya üyelikten çıkarmalıyız."
Wirtu, Birleşmiş Milletler'in yanında çeşitli ülke yönetimlerinin de
müdahaleyi darbe olarak isimlendirmekten kaçınmalarına değinerek,
"Açıklanan tutumların devletlerin çıkarına da uygun olması gerekiyor.
Basitçe, seviyorum ve nefret ediyorum diyemezsin. Ülke çıkarları
öncelikli gelir. Eğer söyleceklerin ulusal çıkarlara ters ise beklemek
istersin. Ülkelerin yaptığıyda buydu" şeklinde konuştu.
Ordunun görevi iç çekişmeleri ezmek değil
Mısır'da darbe olmasını bekleyip beklemediğine dair bir soruya ise Wirtu, şöyle cevap verdi:
"Ordunun 48 saatlik ültimatomu öncesinde beklemiyorduk çünkü Mursi
hükumeti seçimle iş başına gelmiş bir hükümetti. Ordunun yönetimi
anayasada tanımlanmış; ülkenin toprak bütünlüğünü korumak ve Mısır'ı dış
düşmanlara karşı savunmak. İç çekişmeleri ezmek değil. Bu, iç
kuvvetleri ilgilendiren bir durumdu. Kişisel olarak söylemeliyim ki, 48
saatlik uyarı öncesinde ordunun siyasette müdahale edebileceği konusunda
bir fikrim yoktu ama sonrasında ise durum oldukça açıktı."
Ordunun darbenin ipuçlarını verdiğine işaret eden Wirtu, "Eğer gelecek
48 saat içinde bir şey yapmazsanız dikkatli olun, geliyorum' demişti.
Herhangi silahlı bir yapının sivil hükümeti korkutmasının meşru olduğunu
söyleyemem fakat pazarlık masasına oturmak için imkan vardı. Uyarı
verilen diğer taraf neyin yanlış gittiğine kulak verebilirdi. Ordunun
taraflara söylediği, 'anlaşmazlıklarınızı çözün'dü. Hükümetin bütün
tarafları görüşmeye çağırarak orduya imkan vermemesi gerekirdi. Şu da
varki, ordu önceden uyarıda bulunarak oldukça cömert davrandı."
Mısır anayasası darbeye imkan tanıyor
Wirtu, Mısır
anayasasının darbeye imkan tanıdığına da değinerek, "Anayasasında var;
ordu Mısır'ın ulusal çıkarlarında pay sahibi ve Mısır'ın parçalandığını
görmek istemez. Çünkü insanların karşı karşıya gelmesi oldukça kötü bir
durum. Hükümet yanlısı ve karşıtı gruplar çatışmaya başladılar ve iç
savaşa doğru gidiliyordu. Ordu, 'iç savaşı önlemek için harekete
geçeceğim' dedi ve geçti. Ama yaptıklarını haklı görmüyorum" ifadelerini
kullandı.
Mısır'ın geleceği konusunda da değerlendirmelerde
bulunan Wirtu, "Ordu sonsuza kadar orada olamaz. Bugün dünya da kabul
etmiyor. ABD, Avrupa Birliği ve modern, medeni yönetimlerin hiçbiri
darbenin tarafını tutmuyor. Bence söylemeye çalıştıkları, 'sivil
yönetim, seçilmiş yönetim bir an önce yönetime gelmeli'. Bu sürenin ne
kadar kısa olacağı, bir ay mı, üç ay mı, altı ay mı, bir yıl mı,
Mısırlılara kalmış" diye konuştu.
Afrika Birliği, ordunun
yönetime el koymasının ardından 5 Temmuz'da Mısır'ın Birliğe üyeliğini
sivil yönetim yeniden tesis edilinceye kadar askıya almıştı. Afrika
Birliği'nin 54 üye ülkesi var.