Biz sizin şamar oğlanınız değiliz
AA 14 Temmuz 2013 20:14 ANKARA
AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, MHP lideri Bahçeli'nin
açıklamalarına dair
“Sayın Bahçeli, iktidarımız, hükümetimiz biz sizin
şamar oğlanınız değiliz"
dedi.
AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına ilişkin, “Sayın Bahçeli,
Sayın Başbakan, iktidarımız, hükümetimiz biz sizin şamar oğlanınız falan
değiliz, çok ayıp ediyorsunuz ve gerçekten bu toplumda siyaset nasıl
yapılmaz bunun da örneklerini ortaya koyuyorsunuz” dedi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ramazanda
özellikle oruç tutanları kem söze karşı da oruç tutması gerektiğini
bilenlerden olduğunu belirten Çelik, “Bugün MHP Genel Başkanı Sayın
Devlet Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında maalesef her zaman
alışık olduğumuz şekilde yine hükümetimize, partimize, Başbakanımıza ve
tüm camiamıza ağır hakaretlerde bulunmuştur” diye konuştu.
Konuşmasında
kullanacağı ifadeleri Bahçeli’den ödünç aldığını söyleyen Çelik, “Bu
kelimeleri ondan ödünç alarak kullanıyorum çünkü onun en çok kullandığı,
en çok sevdiği kelimeler bunlardır. Sayın Bahçeli’nin bize yönelttiği,
Başbakanımıza, hükümetimize, partimize, mensuplarımıza yönelttiği
ifadeler, son derece ahlaksızcadır, son derece edepsizcedir ve son
derece haysiyetsizcedir” şeklinde konuştu.
“Kim önüne hangi metni
yazıp veriyorsa ve Sayın Bahçeli’nin biliyorsunuz yazılı metni olmadığı
zaman konuşmak gibi kabiliyeti ve özelliği yoktur, bu metni veriyorlar
ve kendisi bunları harfiyen okuyor. Eminim ki o metinleri okuyuncaya
kadar orada ne yazıldığını bilmiyordur” diyen Çelik, şunları kaydetti:
“Bir
ülkede eğer bir siyasi partinin genel başkanıysanız ve muhatap
aldığınız kimse de o ülkenin başbakanıysa, Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı’ndan söz ediyorsanız, sizin elbette muhalefet etme hakkınız
vardır ama ona yönelttiğiniz ifadelerin, hakaretlerin nereye varacağını
tahmin etmeniz gerekiyor. Türkçemizde güzel bir ata sözü vardır. Çalma
elin kapısını yüzük taşıyla, çalarlar kapını balta başıyla. Sayın
Bahçeli, Sayın Başbakan, iktidarımız, hükümetimiz biz sizin şamar
oğlanınız falan değiliz, çok ayıp ediyorsunuz ve gerçekten bu toplumda
siyaset nasıl yapılmaz bunun da örneklerini ortaya koyuyorsunuz.
Dolayısıyla Sayın Bahçeli ne diyor? Anayasa ile ilgili olarak bir
açıklama yapacak ama bunu binbir türlü hakaret ambalajına sarmak zorunda
değildir.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir iftar yemeğinde
yaptığı konuşmasında yeni anayasa için uzlaşılan 48 maddeyi Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nden geçirme teklifinde bulunduğunu anımsatan
Çelik, şöyle devam etti:
“ Madem ki uzlaşma komisyonunu bir bütün
anayasa yapma, tepeden tırnağa anayasa yapma konusunda bir ümidi
görünmüyor.
Çalışmalar devam ediyor ama kendimizi kandırmayalım, bu
konuda ciddi mesafe alınamıyor.
1.5 yıldır üzerinde çalışılan bir
anayasa var ve topu topu 48 madde üzerinde uzlaşılmış.
Gelin hep
beraber bunu kısmen iyileştirme sağlayacağı için bir çağrıda bulunduk.
CHP Genel Başkanı
'evet'
de demedi, ‘hayır’ da demedi, ipe un serdi.
Söz
kalabalığına getirdi. Bir şey söylemedi. Öte taraftan MHP Grup
Başkanvekili Mehmet Şandır, geçen cuma günü bir basın toplantısı
düzenledi, ‘Sayın Başbakanın bu teklifini yapmaya hemen hazırız’ dedi.
‘Bizim şartımız şurtumuz da yok’ dedi. ‘Esasen bu 48 maddenin, Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nden geçirilmesi, bunların yasalaşması, Sayın
Bahçelinin teklifidir ve hodri meydan’ dedi. Bütün bunlar kamuoyunun
gözü önünde yapılan, TBMM çatısı altında bir basın toplantısında
söylendi. Peki buna karşılık Sayın Bahçeli ne diyor? Sayın Bahçeli,
basın toplantısında diyor ki ‘bu çok erken, çok zamansız ve çok gereksiz
bir tekliftir.’ MHP çok kalabalık bir parti olsa, diyelim ki AK Parti
gibi 325 milletvekili olan parti olsa, iktidar gibi omuzlarında büyük
bir yük olsa, çok daha büyük meşguliyetleri olsa, Sayın Bahçeli hergün
bir vilayete gitse, her hatfa birkaç ülkeyi dolaşsa diyeceğiz ki,
birbirleriyle irtibat kurmada zorlanıyorlar, dolayısıyla bu
irtibatsızlıktan dolayı böyle bir yol kazasına uğramış olabilirler ama
topu topu avuç kadar milletvekiliniz var bir avuca sığacak kadar
milletvekiliniz var. “
Türk milletinin isminden kimsenin rahatsızlığı yoktur
Bahçeli’nin, basın toplantısında, Anayasa ile ilgili karşı çıktıkları hususları da değerlendiren Çelik, şöyle devam etti:
“Türkiye
Cumhuriyeti ismine kesinlikle sahip çıkacaklarmış. Bunu, kimsenin
değiştirmesine müsade etmeyeceklermiş. Sayın Bahçeli, Türkiye
Cumhuriyeti’nin ismini değiştirmeye yeltenen kimse yok.
Bütün 4 siyasi
partinin uzlaşma komisyonuna verdiği teklifler ortadadır.
AK Parti,
Türkiye Cumhuriyeti devletinin ismiyle herhangi bir problem yaşayan bir
parti değildir.
Elbette Türkiye Cumhuriyeti devletidir ve Türkiye
Cumhuriyeti devleti olarak kalacaktır.
Türk milletinin isminden de
kimsenin rahatsızlığı yoktur."
“Biz gerçek manada bir hukuk devleti olan bir Türkiye istiyoruz”
Çelik,
Bahçeli’nin, Başbakan Erdoğan’a,
“Anayasa değişikliğiyle nereye varmaya
çalışyorsun”
şeklinde sorusunun
“Anayasa değişikliğine biz mani
oluyoruz”
anlamına geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Sayın
Başbakan şuraya varmaya çalışıyorlar,
nereye varmak istediğimiz, 2011'de
hazırladığımız seçim beyannemizde var, 30
Eylül’deki kongremizden önce
yayınladığımız 2023 AK Parti siyasi vizyonunda var.
Bütün bu
konuşmalarımızda var.
Biz gerçek manada bir hukuk devleti olan bir
Türkiye istiyoruz."
Çözüm süreci Bahçeli için kabus olmuş
Hüseyin
Çelik,
"Öyle anlaşılıyor ki Sayın Bahçeli için bir kabus olmuş bu çözüm
süreci.
Çünkü PKK'nın eylem ve söylemleri Sayın Bahçeli senin için
ancak mamadır, senin varlık sebebindir.
PKK terörü, bölücülük, Kürtçülük
olmazsa senin partin marjinal bir parti olarak kalır. Bunu biliyorsun
sen.
Çünkü çatışmadan besleniyorsunuz"
şeklinde konuştu.
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın
Bahçeli, Türkiye'deki Türkler arasında, Türkiye'nin dışında yaşayan
Türkler arasında bir anket yapıldığı zaman Sayın Başbakan bugüne kadar
gelmiş geçmiş liderlerin hepsini üç beş kere katlayacak kadar sevgi ve
sempati ve itibara sahiptir."
"Bütün gayesi de bizim huzur,
mutluluk ve refahımızın artması olan bir Başbakan'a, bir lidere sen bu
kadar siyaset adına, oy avcılığı adına nasıl saldırabilirsin"
ifadelerini kullanan Çelik, "Ben Sayın Bahçeli'yi akıl ve izanla
konuşmaya davet ediyorum. Maalesef bunu göremiyoruz" dedi.
MHP evet dediği görüşten dönmüş durumdadır
İSTANBUL 14 Temmuz 2013 17:16
Başbakan
Yardımcısı Bozdağ,
''Öyle görünüyor ki MHP yeniden bir değerlendirme
yapıp önce
'evet'
dediği görüşten şimdi dönmüş durumdadır''
dedi.
Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni
anayasa çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin, "Öyle
görünüyor ki MHP, yeniden bir değerlendirme yapıp önce 'evet' dediği
görüşten şimdi dönmüş durumdadır. Tabii kendi kararlarıdır" dedi.
Avrupalı
Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) iftar programına katılmak üzere
Almanya'ya giden Bozdağ, hareketinden önce Atatürk Havalimanı VİP
Salonu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili açıklamalarına
değinen Bozdağ, 2 yıldır çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun,
kendisine tayin edilen sürenin 31 Aralık 2012'de dolmasına
rağmen çalışmalarını sonlandıramadığını söyledi.
Bozdağ, TBMM
Başkanı Cemil Çiçek'in parti liderlerine yaptığı ziyaretler sonucunda, 1
Mayıs'a kadar yeni bir sürenin ortaya çıktığını hatırlatarak, "Ondan
sonra da bitmeyince 1 Temmuz'a kadar ilave bir süre alındı. Yaklaşık 2
yıl oldu. Henüz 48 madde üzerinde bir uzlaşma var. 150 civarında
maddenin görüşüldüğünü görüyoruz. Bunun geri kalan 102 maddesi üzerinde
şu ana kadar bir mutabakat yok" diye konuştu.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili "Bunca zaman çalışıldı. Üzerinde
uzlaşılan 48 madde var. Gelin bu 48 maddeyi
yasalaştıralım" yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlatan Bozdağ, şöyle
devam etti:
"Tabii buna MHP Grup Başkanvekili
sayın Mehmet Şandır, parti adına yaptığı açıklamada, sayın
Başbakanımızın bu çağrısına destek verdiklerini, hatta bu görüşün sayın
Bahçeli tarafından Meclis Başkanı'na da iletildiğini ifade etti. Ama
aradan bir veya iki gün geçti. Sayın Bahçeli bugün başka bir açıklamada
bulundu. 'Biz buna destek vermeyeceğiz şeklinde' bir değerlendirmesi
oldu."
Bozdağ, grup başkanvekillerinin genellikle grup başkanı
adına konuştuklarını bildiklerini ifade ederek, "Grup başkanı da sayın
Bahçeli'dir. Şandır'ın, sayın Bahçeli ile istişare etmeden konuşması, bu
gibi bir konuda açıklama yapması, pek olası gözükmüyor. Ama öyle
görünüyor ki MHP yeniden bir değerlendirme yapıp önce 'evet' dediği
görüşten şimdi dönmüş durumdadır. Tabii kendi kararlarıdır"
değerlendirmesinde bulundu.
CHP'li Sapan'ın Başbakan'ın kızına yönelik tweeti
Gazetecilerin,
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın kızına yönelik attığı tweetle ilgili soru üzerine Bozdağ,
Sapan'ı kınadığını bildirdi.
Bozdağ, hiçbir
milletvekilinin toplumun değerleriyle bağdaşmayan eylem ve söylemde
bulunmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Maalesef şu anda çok kötü
bir durumda. Milletvekillerinin söyledikleri ifadeler kabul edilemez
durumdadır. En son CHP milletvekilinin yaptığı açıklama büyük bir
seviyesizliğin somut göstergesi olarak ortada duruyor. Ben bunu
kınıyorum. Dilerim bundan sonra böyle bir hadise olmaz" diye konuştu.
Açıklamanın ardından Bozdağ ile beraberindeki heyet, THY'ye ait tarifeli uçakla Almanya'ya hareket etti.
48 maddenin Genel Kurul'a getirilmesi çok gereksiz
14 Temmuz 2013 14:29 ANKARA
MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin,
"48
maddenin, Meclis Genel Kurulu’na
getirilmesi çok erken, çok zamansız ve
çok da
gereksizdir"
dedi.
MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkez binasında düzenlediği
basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
Yeni anayasa çalışmalarına değinen Bahçeli, “Biz
parti olarak bugüne kadar ki çabaları takdirle karşılıyor ve mutlaka
sonuca ermesini istiyoruz. 23 Nisan 2012 tarihinde, Meclis Genel
Kurulu’ndaki konuşmamda söylediğim gibi biz elimizi taşın altına
koymaya varız ve bunda da son derece kararlıyız” diye konuştu.
Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bir
defa bizim anayasa konusundaki yaklaşımımız kafa karışıklığına meydan
vermeyecek kadar nettir. Hassasiyet duyduğumuz konular
kırmızı çizgilerimiz olup, geri adım atmamız da mümkün değildir. Bugüne
kadar, değişik fırsat ve zeminlerde anayasa değişikliğiyle ilgili
kanaatlerimizi, nasıl bir anayasa istediğimizi sürekli milletimizle
paylaştık, muhataplarımıza bildirdik. Açık yüreklilikle bir kez daha
söylemek isterim ki, uzlaşmaya dayalı, toplumsal talepleri merkezine
almış, milli değerlerden ve Türk milleti gerçeğinden ödün vermeden
olabilecek en kısa zamanda yeni anayasanın tamamlanması bizim en samimi
dileğimizdir. Anayasa yapım veya değişiklik süreci kesinlikle
milletimizin hizmetine odaklanmış, yararını ve yarınını gözeten güçlü
bir idari ve hukuki perspektifle, geniş bir işbirliği zemininde hayat
bulmalıdır.
Hepsinden de önemlisi, Cumhuriyetin ruhuna ve lafzına
zarar vermeyecek, verdirmeyecek bir güvence sunmanın yanında, Türk
kimliğini zedelemeyecek milli bir nitelik de sergilemelidir. Bununla
birlikte, etnik ve mahalli dillerin tanınmasına müsamaha göstermeyecek
donanımda bulunmalı, değiştirilmesi dahi teklif edilmeyecek maddelere
sadakat göstermelidir.
Anlaşılacağı üzere dün ne söylüyorsak
bugün de aynı noktadayız. Bu haliyle anayasa hazırlık çalışmalarında ve
sürecinde; Anayasanın ilk üç ve emniyet supabı niteliğindeki dördüncü
maddelerinden ödün vermemizin, başlangıç kısmındaki ruhtan geri adım
atmamızın, Türk kimliğinin sulandırılmasına rıza göstermemizin
düşünülemeyeceğini, Türk milletini tahrip edecek ve etnik kimliklere
çağrı olacak her değerlendirmeyi, siyasi ve hukuki meşruiyet sağlama
çabalarını geri çevireceğimizi duyurmuştuk. Bugün de aynı çizgideyiz,
aynı kararlılıktayız, aynı iradedeyiz.”
Yabana atılmamalı
“Bizim
bu görüşlerimiz paralelinde her türlü uzlaşma, anlaşma ve söz birliğine
açık olduğumuz iyi bilinmelidir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Başbakan
Erdoğan öncelikle 48 maddenin hemen Meclis’ten çıkarılmasını istemek
yerine, anayasa değişikliyle nereye varmak istediğini ve neyi
amaçladığını açıklamalıdır. Kaldı ki, Anayasa Uzlaşma Komisyonu
görevinin başında ve mesaisini sürdürmektedir. Sayın Meclis Başkanı’nın 9
Temmuz 2013 günü başlattığı liderler turu bir bakıma Uzlaşma
Komisyonu’nun güven tazelemesine de vesile olmuştur. Kimse telaşa
kapılmamalıdır ki, değişiklik teklifleri yavaş ve yetersiz olsa da
müzakere edilmektedir. Kuşkusuz uzlaşılan 48 madde yabana atılmayacak
kadar önemlidir. Bunu küçümsemek, hafife almak ve Anayasa Uzlaşma
Komisyonu’nu sabote edecek müdahalelerde bulunmak bizim tarafımızdan
doğru ve ahlaki görülmeyecektir. Israr ve sabırla, üzerinde uzlaşılan
maddeler demokratik bir havuzda toplanmalı ve bu sayı mutlaka da
arttırılmalıdır. Yeri ve zamanı gelince, gerek ve zorunluluk doğunca
mutabakata varılan maddelerin Genel Kurul’a intikali bir seçenek olarak
ele alınmalıdır.
Ancak şu günkü şartlarda Anayasa Uzlaşma
Komisyonu’nu fiilen bitirecek ve sakatlayacak adım ve yaklaşımlardan
uzak durulması da bilhassa Başbakan Erdoğan bakımından ciddiye
alınması gereken siyasi bir sorumluluktur.
Bizim şu
günkü ortamda; Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu tökezletecek bir eğilimin
içinde olmamız şöyle dursun; Başbakan’ın iftar programlarında kafasına
estiği gibi atıp tutmasına, hezeyanlar içinde seslendirdiği çağrılarına
kulak asmamız mantıklı ve makul bir tercih değildir. Bu nedenle 48
maddenin Meclis Genel Kurulu’na getirilmesi çok erken, çok zamansız ve
çok da gereksizdir. Sayın Cemil Çiçek’in Meclis’te grubu bulunan siyasi
parti liderleriyle teması da bölük pörçük anayasa yapımına esasen
terstir. Başbakan Erdoğan’ın, arzu ederse uzlaşma masasından kalkmasına
bir mani hal yoktur.”
Çözüm süreci
Çözüm
sürecine de değinen Bahçeli, “Aylardır AKP ve PKK güdümünde
teröristlerin geri çekildiğini yazıp çizenler, bu düzenbazlığı bayram
havası gibi sunanlar, kare kare fotoğraflar yayımlayanlar elbirliğiyle
Türk milletinin aklını çelmekle uğraşmıştır. Militanların sınır dışına
çıktığı izlenimi verme arayışında olan çeyrek porsiyon gazeteciler,
dağlarda yatıya kalıp da habercilik yaptığını zanneden küstahlar,
PKK’nın değirmenine su taşımışlar, kamuoyu algısını saptırmakla meşgul
olmuşlardır” ifadesini kullandı.
“Halbuki teröristlerin ne çıktığı ne de geri çekildiği vardır” diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
“Başından
beri ifade ettiğimiz gibi, PKK’nın geri çekilmesi ya da silah
bırakması asla gerçekleşmeyecektir. Yıkımdan sorumlu Başbakan
Yardımcısı, bu yılın başlarında, ‘hedefimiz PKK’ya silah
bıraktırmak’ derken milletimizin aklıyla ve irfanıyla alay etmekten
utanmamıştır."