18 Temmuz 2013 22:18 Perşembe
AA
Başbakan Erdoğan 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'nda konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler
Başkanlığı'nca düzenlenen 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı sonrası
konuştu.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığının parti genel
merkezinde verdiği 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'na katıldı.
Erdoğan'ın burda yaptığı konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
"Biz bugün Suriye'deki rejime şu veya bu mezhepten olduğu için karşı
çıkmıyoruz. Her kesimden halkına açıkça zulüm etti. Sünnisi, Nusayrisi,
Hristiyanı ile tüm Suriyelilerin geleceğini tehlikeye attığı için karşı
çıkıyoruz. Suriye'de şu ana kadar 100 bin insan öldü, hala öldürmeye
devam ediyor bu rejim. Şimdi ben bu rejime diktatör demeyecek miyim? Siz
bu insanlara karşı her zaman şefkat elinizi uzatmak zorundasınız, 100
bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı hala ciddi bir ses yükselmiyor."
"Rusya'ya,
Çin'e, İran'a sesleniyorum, 'artık buradaki uzlaşmacı sürece destek
vermeniz gerekir' diyorum. Bu işi çözmede büyük sorumlulukların olduğunu
ifade ediyorum. Aksi takdirde bu ölen 100 bin insanın ve şu anda
ülkelerinden ayrı yaşayan milyonlarca insanın inanıyorum ki tarih
boyunca affı olmayacaktır."
"Bizim için zalimin dini, mezhebi
veya etnik kökeni önemli değildir. Biz yapılan zulme bakarız. Akan masum
kanlar üzerinden mezhep tartışması yapmayı da insanlığın vicdanını
ayaklar altına alıp çiğnemek olarak görürüz."
"Özgürlükler
alanında büyük reformlarımız oldu. İfade özgürlüğünün önünü açtık. Şu
anda Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Genelkurmay Başkanına, TBMM Başkanına
fütursuzca saldıranlar, yazı yazanlar, daha ileri gidiyorum küfür
edenler acaba 10 yıl önce Türkiye'de böyle bir köşe yazısı yazabilirler
miydi?"
"Bu ülkede teröre bulaşmamış, sadece fikir ve düşünce
hürriyetinden dolayı cezaevinde olan yoktur. Ya teröre yataklık
etmişlerdir, terörle, terör örgütleri ile iç içe olmuşlardır veya
ruhsatsız silah taşımaktan vesaire içeri girmişlerdir."
"Çalışmalarımızı
kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz anayasa konusunda milletimize söz verdik
ve bu sözümüzün de arkasında duracağız. Süreci eğer bitirmek
gerekiyorsa bu işi bitirecek olan Meclis Başkanımızdır. Bakar ki bu iş
yürümüyor, bu iş artık tökezledi o kararı verecek olan kendisidir."
"Biz Türkiye olarak, Mısır'da belirli kişi ya da kuruluşları savunan
veya gözeten değil, evrensel değerleri ve ilkeleri gözeten bir politika
izliyoruz. Türkiye'nin politikası çıkar odaklı değil değer odaklıdır."
"30 yıldır devam eden terörü sonlandırmak, 10 yıllar boyunca
devam etmiş; ret, inkar ve asimilasyon politikalarının izlerini silmek
için 'Çözüm Süreci' adını verdiğimiz bu süreci kararlıkla sürdürüyoruz.
Bu süreç nihayete eriştiğinde Türkiye çok önemli bir reformu
gerçekleştirmiş, ağır yüklerinden kurtulmuş olacaktır. Türkiye
ekonomisine, sosyal hayatımıza, siyaset ve demokrasimize adeta musallat
olduğu bu sorun çözüldüğünde Türkiye huzur, güven ve istikrar noktasında
çok farklı bir ülke olacaktır."
"Türkiye, dünyadaki her
ülkenin dostudur. Bu, böyle bilinmelidir. Hiçbir ülkeyle ilgili art
niyetli yaklaşımımız olmaz. Hiçbir ülkenin içişleri bizim müdahale
edeceğimiz bir alan olamaz. Dünyada ve bölgemizde huzurdan, barıştan,
refah ve dayanışmadan başka bir arzumuz yoktur."