AK
Parti Ankara İl Başkanlığının
organizasyonuyla
"Büyük Oyunu Bozmaya
Hadi Tarih Yazmaya"
sloganıyla düzenlenen
"Milli İradeye Saygı"
mitinginde bir grup MHP bayrağı taşıdı.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın konuşması
sırasında miting alanına gelen ve ellerinde üç
hilalli bayraklar taşıyan bir grup,
"Sen Yanmasan, Ben Yanmazsam, Biz
Yanmazsak Nasıl Çıkar Karanlıklar Aydınlığa.
Etimesgutlu Bozkurtlar"
yazılı pankart açtı.
Başbakan Erdoğan da bunun üzerine,
"MHP'li kardeşlerime teşekkür ediyorum, sağolsunlar, var olsunlar"
dedi.
Bazı
vatandaşların da
"Dik dur eğilme
Ülkücüler seninle"
yazı pankart
taşıdığı
görüldü. Miting alanında bir grup yabancı
öğrencinin de
ülkelerinin bayraklarını açarak,
Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu.
"Gezi Parkı'nı terk edin" çağrısı
15 Haziran 2013 18:16
AK
Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı
Mitingi'nde iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme
çağrısında bulundu.
AK
Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Milli
İradeye Saygı Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Bu manzarada kavga yok, bu
manzarada gürültü yok, bu manzarada yakıp yıkmak yok, bu manzarada
gönül insanları var, bu manzarada acaba bu ülkede taş üstüne taş nasıl
koyarız diyenler var, işte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu. Eğer
Türkiyeyi görmek isteyen varsa gelsin Ankara Sincan'ı burayı görsün.
Demokrasinin, hukukun, milli iradenin sesini duymak isteyen varsa lütfen
Ankara'ya gelsin" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
-"Benim
milletimin kalp gözü açıktır, siz oynanan oyunu gördünüz, siz kurulan
tuzağı hissettiniz, siz yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte
bugün siz bu meydanda tek bir gönül, tek bir yürek olarak o çirkin
oyunu, alçak tuzağı, o haince saldırıları bozuyor millet burada diye tüm
dünyaya haykırıyorsunuz"
-"Biz bu yola kefenimizle çıktık,
Allah'ın izniyle bu kervan aynen böyle yürüyecek. Bu millet hükümetine
sahip çıkıyor, bu millet partisi ne olursa olsun, etnik kökeni, meşrebi
ne olursa olsun hükümetine sahip çıkıyor. İşte burada demokrasiye, milli
iradeye, ülkesine, istikbaline sahip çıkıyor. Bugün buradan dünyaya ses
verdiğiniz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum"
-"Kimsenin,
Türkiye'nin yeniden sokak sokak, köy köy, şehir şehir bölge bölge
ayırmasına, ayrılmasına birbirine düşman edilmesine asla müsaade
etmeyeceğiz. Çünkü biz, birlikte Türkiyeyiz. Kimse bu birliği
zedeleyemeyecek. İnşallah hepsinin hevesleri kursaklarında kalacak"
-"Bizim
millet olarak öyle bir direniş tarzımız vardır ki tüm direnişleri
bastırır, tüm oyunları bozar, tüm tuzakları altüst eder. Biz, duada
yakarış ile direniriz, sükut ederek, susarak, sabrederek, 'Mevla görelim
neyler, neylerse güzel eyler' diyerek direniriz, ama onlar bunu
anlamaz. Biz, 27 Mayıs'ın karanlığını işte böyle bir direnişle aştık, 12
Eylül'ü, 28 Şubat'ın, 27 Nisan'ın karanlığını işte böyle bir direnişle
aştık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden olmadık. Birileri gibi
eline taş alan, molotof kokteyli alanlardan, sapan alanlardan olmadık,
birileri gibi gece yarılarına kadar kornalarına basarak gürültü
kirliliği yapanlardan olmadık, tencere tava çalarak komşusunu rahatsız
edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci, bunun adı gürültü kirliliği"
-"Parti
teşkilatı sana ne yaptı? Hani demokrasi diyordunuz, hani hak hukuk
diyordunuz. Ben özellikle başta Taksim Meydanı olmak üzere ülkemin
değişik yerlerinde olanlara sesleniyorum: Sizin demokrasi anlayışınız bu
mu, sizin özgürlük anlayışınız bu mu, olayın aslı gezi parkı mı"
-"Polisimize,
başında maalesef milletvekili sıfatı bulunan bir CHP'li tarafından en
ahlaksız, edepsiz şekilde dil uzattılar, sabrettik başörtülü kızlarımıza
el uzatıldı sabrettik, sabrediyoruz. Okullara sokmadılar,
üniversitelere sokmadılar, eğitim-öğretim özgürlüğünü ellerinden aldılar
ama onlar sabrettiler. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler,
camilerimizde içki içtiler sabrettik, sabrediyoruz. Duvarlara hakaretler
yazdılar, sabahlara kadar azgınca küfrettiler, şahsım da dahil olmak
üzere hep küfrettiler, ama sabrettik. Niye? Çünkü biliyoruz ki kem söz
sahibinindir. Bunun hesabını yargıda soracağız. 8 ay sonra milletin
önüne sandık gelince işte orada hesabı soracağız"
-"Olayın aslı
Gezi Parkı mı? Bunların hepsini sizlere, belgelerle belli bir süre
içinde hepsini açıklayacağız, merak etmeyin. Bu işin kaynağı neresi,
bunları göreceksiniz. Bu iş, dışarıda ve içeride koordineli olarak
yürüyen bir süreçtir. Hepsi belgeleriyle elimizde. Bu ihanet şebekesini
milletimize tanıtacağız. Bunları milletimin bilmesi lazım"
-"Bize,
yani bu göründüğünüz millete 27 Mayıs'ta bu oyunu oynadılar. Biz o
oyunun hesabını hukukla sorduk, demokrasiyle sorduk, sandıkla sorduk.
Unutmayın bize 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta bu oyunu oynadılar,
Oralarda da hesabımızı yine sandıkta sorduk, ama hukuk içinde, demokrasi
içinde, ahlak ve edep içinde sorduk. İnşallah bu hukuksuzluğun,
şiddetin, sandık tanımazlığın hesabına da yine 8 ay sonra demokrasi
içinde ahlak ve edebinizle sandıkta soracağız"
Gezi Parkı
olaylarında milletin değerleriyle ahlak ve edebiyle örtüşmeyen nice
görüntüler yaşandığını belirten Erdoğan, "Biz bunların hiçbirine aynı
yöntemlerle müdahale etmedik, etmeyiz. Çünkü biz yakıp, yıkarak, kırıp
dökerek yalanla, iftirayla bu yola koyulmadık, Dualarımızla, emeğimizle,
alın terimizle hukukla demokrasiyle sandıkla direniz" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Bize
nasıl bir tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu
medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin
aslını gizliyor, ısrarla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya
çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu, şiddeti, yapılan tahribi bu şekilde
örtmek istediler. Çevre hassasiyetini amacından saptırarak, bu masum
talebin arkasına sığınarak büyük bir tertibin, provakasyonun peşinde
oldular. Hesap çok başka, tuzak bambaşka, oyun bambaşka. MHP'li
kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu yürüyüşe verdikleri destek nedeniyle
teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. İnşallah bu yürüyüş
birlikte kararlılıkla yürüyecek."
Başbakan Erdoğan, "İnşallah bu
hukuksuzluğun, bu şiddetin, bu sandık tanımazlığın hesabını da yine 8 ay
sonra demokrasi içinde ahlak ve edebimizle sandıkta soracağız. Vakardan
da taviz vermeyeceğiz. Ağırbaşlılıktan taviz vermeyeceğiz. Tahriklere
kulak asmayacağız. Sabredecek, bekleyecek, böyle direnecek ve inşallah
zaferi bir kez daha kucaklayacağız" dedi.
-"CHP Genel Başkanına
istifa et dedim, ama pişkin. İstifa eder mi? Sonra nereden koltuk
bulacak, fakat buna rağmen onun orada kalmasında fayda var, o kaldıkça
AK Parti evvelallah çıtayı yükseltiyor. CHP Genel Başkanına cevap ver
dedik, ama yüz ister"
-"Reyhanlı saldırısının hemen ardından
büyüyen, güçlenen, gücü ve etkinliği artan Türkiye'ye bu sefer bir başka
tuzak kurdular. Taksim olaylarının başında sözüm ona bir sanatçı bir
twit attı. Diyor ki; 'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala
anlamadın mı?' Eğer bu ülkede hukuk varsa, sana bunun hesabını
soracağız"
-"Bir taraftan ulusalcıyız dediler, diğer tarafta
Atatürk Kültür Merkezi'nin, Atatürk anıtının üzerindeki paçavralara göz
yumdular. Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerinde o paçavralara niye göz
yumdunuz? Orada asılanlar neydi? Terörist, illegal örgütler, illegal
görünen legal örgütler... Başbakana hakaret içeren paçavralar. Aynı
şekilde anıtta bakıyorsunuz. bölücülerin posteriyle, Türk bayrağı ve
Atatürk'ün posteri yan yana niye bunu seyrettiniz?"
-"Bir taraftan ulusalcıyım diyeceksin diğer taraftan polise saldıracaksın. Bu millet bunları yutmaz"
-"Nitekim
CHP'nin milletvekili de çıkıyor. Mesele Gezi Parkı değil anladın mı
diyor. Neymiş mesele, AK Parti iktidarını devirmek. Bu içerideki kinin,
öfkenin, şiddetin dışa vurumudur. Evet ilk baştaki küçük bir grup
dışında bunların hiçbirisinin meselesi Gezi Parkı değildi. Ankara'da her
tarafı yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? O canım alt
geçitlerdeki seramikleri kırıp dökenlerin Gezi Parkı ile ne alakası
var?"
-"Biz milletçe bu oyunlara gelmeyeceğiz, bu tuzaklara
düşmeyeceğiz. Türkiye'ye yönelik, 76 milyona yönelik bu çirkin
girişimler karşısında asla geri adım atmayacağız. Siz, bizlere bir
emanet verdiniz, o emanet bizim kutsalımızdır. Hiç endişe etmeyin o
emanet bizim namusumuzdur, bizim şerefimizdir, sizin emanetinizi
Allah'ın izniyle yere düşürmeyeceğiz. Sizin emanetinizi önce Allah,
sonra siz alabilirsiniz. Egemenlik milletindir, milletin tercihiyle
oluşan parlamentoya, iş başına gelmiş hükümete hiç kimse kastedemez, hiç
kimse kuru gürültüyle demokrasiyi askıya alamaz"
-"Bunlar önce
Reyhanlı'da 53 vatandaşımızı şehit ettiler. Bu 53 şehidimizle ilgili de
ileride konuşacağım, şimdi konuşmuyorum, yine sabrediyorum, onun da
vakti saati gelecek. Ama Anamuhalefetin Genel Başkanı'nın konuşması
lazım. Şu anda 4 kişi tutuklanarak içeri girdi, şifre çözülüyor. CHP'nin
milletvekilleri Suriye'ye niye gittiler ve onları getirip götüren kim?
Oyunun içinde kimler var, hepsi yavaş yavaş çözülüyor. Bu daha
başlangıç. Büyüyen Türkiye'nin, güçlenen Türkiye'nin itibarını düşürmek
için ne yazık ki bu adımlar atıldı. İtibarı her geçen gün artan
Türkiye'nin bu acıyı yaşamasını istediler"
-"Hiçbir sermaye
grubu, hiçbir faiz lobisi, hiçbir karanlık odak bizi korkutamaz,
ürkütemez, bize geri adım attıramaz. Biz bu yola millet için çıktık. Biz
bu yola milletle beraber çıktık. Hiç endişeniz olmasın. Bu yola tıpkı
merhum Menderes gibi merhum Özal gibi, merhum Erbakan gibi kefenimizle
çıktık. Biz sadece Allah'a hesap verir, ondan başka kimseden emir,
talimat almayız"
-"Ülkemin huzurunu bozmak isteyenlere
sesleniyorum, kardeşlerim önce Taksim Gezi Parkında hala kalan var mı
bilmiyorum. Bakın olay, bir yargı süreci içerisindedir. Yargı süreci
içerisinde olan bu olayda hala orada durmanın bir anlamı yoktur, bir
anlamı yoktur. Bunun yanında bir şey söyledim; yargı ne tür karar verir
bilemem, lehte de karar verse, İstanbul kalkar halk oylamasını yapar,
halk oylaması neticesinde halk eğer diyorsa ki 'ben o parkı korumak
suretiyle bir şehir müzesi istiyorum', o zaman biz halkımızın bu
talebini yerine getiririz"
"Öyle bir dinin mensubuyuz ki, aynı
musalladan kalkıyoruz değil mi? Musalla taşına trilyoner geldiği zaman
hocaefendi orada tezkiyesini yaparken cumhurbaşkanı niyetine demiyor,
başbakan niyetine demiyor, milletvekili niyetine demiyor. Trilyoner
niyetine demiyor. Ne diyor? Er kişi niyeti diyor. Hatun kişi niyetine
diyor. İşte gerçek eşitlik orada. Biz oraya hazırlanıyoruz. Oraya
hazırlanacağız. İki metreküp mezar. O mezara konulacaksın. Ey faiz
lobisi sen de oraya gireceksin. Ben de oraya gireceğim. Ama kapıcı Ahmet
efendi de oraya girecek. Farkımız yok birbirimizden. Hiçbir şey alıp da
götüremeyeceksin. Eğer yaptığın bir şey varsa yırttın paçayı. Yoksa
hapı yuttun"
Erdoğan, herkesin Allah'ın kulu olduğunu, Alevi'nin
Sünni'ye Sünni'nin Alevi'ye üstünlüğünün bulunmadığını vurgulayarak,
"Ama unutmayın bunu kaşıyanlar var bu ülkede. Bu oyuna ne olur gelmeyin,
ne olur gelmeyin" diye konuştu.
Erdoğan, iyi niyetle Gezi
Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın
İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı
boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı
boşaltmayı bilir. Çünkü geldiler kabul ettik, kendilerine anlattık, her
şeyi söyledik. Bana söyledikleri hep şu oldu: 'Tamam madem ki plebisit
yapacaksınız, halk oylaması yapacaksınız' çoğunluk dedi ki 'ne kadar
güzel'. 'Ne kadar güzel' dediler ama hala birilerinin orada direndiğini
gördüm Sabah 10.00'da karar açıklayacağız dediler açıklamadılar, saat
üçte dediler açıklamadılar. Bu devlet sizin oyuncağınız değil, kusura
bakmasınlar" dedi.