"Gezi Parkı'nı terk edin" çağrısı
15 Haziran 2013 18:16 ANKARA
AK
Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin Milli İradeye Saygı
Mitingi'nde iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme
çağrısında bulundu.
AK
Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Milli
İradeye Saygı Mitingi'nde yaptığı konuşmada,
"Bu manzarada kavga yok, bu
manzarada gürültü yok, bu manzarada yakıp yıkmak yok, bu manzarada
gönül insanları var, bu manzarada acaba bu ülkede taş üstüne taş nasıl
koyarız diyenler var, işte Türkiye'nin gerçek fotoğrafı bu.
Eğer
Türkiyeyi görmek isteyen varsa gelsin Ankara Sincan'ı burayı görsün.
Demokrasinin, hukukun, milli iradenin sesini duymak isteyen varsa lütfen
Ankara'ya gelsin" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
-"Benim
milletimin kalp gözü açıktır, siz oynanan oyunu gördünüz, siz kurulan
tuzağı hissettiniz, siz yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte
bugün siz bu meydanda tek bir gönül, tek bir yürek olarak o çirkin
oyunu, alçak tuzağı, o haince saldırıları bozuyor millet burada diye tüm
dünyaya haykırıyorsunuz"
-"Biz bu yola kefenimizle çıktık,
Allah'ın izniyle bu kervan aynen böyle yürüyecek.
Bu millet hükümetine
sahip çıkıyor, bu millet
partisi ne olursa olsun, etnik kökeni, meşrebi
ne
olursa olsun hükümetine sahip çıkıyor.
İşte burada demokrasiye, milli
iradeye, ülkesine, istikbaline sahip çıkıyor. Bugün buradan dünyaya ses
verdiğiniz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum"
-"Kimsenin,
Türkiye'nin yeniden sokak sokak,
köy köy, şehir şehir bölge bölge
ayırmasına,
ayrılmasına birbirine düşman edilmesine asla
müsaade
etmeyeceğiz. Çünkü biz, birlikte
Türkiyeyiz. Kimse bu birliği
zedeleyemeyecek.
İnşallah hepsinin hevesleri kursaklarında
kalacak"
-"Bizim
millet olarak öyle bir direniş tarzımız
vardır ki tüm direnişleri
bastırır, tüm oyunları
bozar, tüm tuzakları altüst eder.
Biz, duada
yakarış ile direniriz, sükut ederek, susarak,
sabrederek,
'Mevla görelim
neyler, neylerse
güzel eyler'
diyerek direniriz, ama onlar bunu
anlamaz.
Biz, 27 Mayıs'ın karanlığını işte böyle
bir direnişle aştık, 12
Eylül'ü, 28 Şubat'ın, 27 Nisan'ın karanlığını işte böyle bir direnişle
aştık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden olmadık. Birileri gibi
eline taş alan, molotof kokteyli alanlardan, sapan alanlardan olmadık,
birileri gibi gece yarılarına kadar kornalarına basarak gürültü
kirliliği yapanlardan olmadık, tencere tava çalarak komşusunu rahatsız
edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci, bunun adı gürültü kirliliği"
-"Parti
teşkilatı sana ne yaptı? Hani demokrasi diyordunuz, hani hak hukuk
diyordunuz. Ben özellikle başta Taksim Meydanı olmak üzere ülkemin
değişik yerlerinde olanlara sesleniyorum: Sizin demokrasi anlayışınız bu
mu, sizin özgürlük anlayışınız bu mu, olayın aslı gezi parkı mı"
-"Polisimize,
başında maalesef milletvekili sıfatı bulunan bir CHP'li tarafından en
ahlaksız, edepsiz şekilde dil uzattılar, sabrettik başörtülü kızlarımıza
el uzatıldı sabrettik, sabrediyoruz. Okullara sokmadılar,
üniversitelere sokmadılar, eğitim-öğretim özgürlüğünü ellerinden aldılar
ama onlar sabrettiler. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler,
camilerimizde içki içtiler sabrettik, sabrediyoruz. Duvarlara hakaretler
yazdılar, sabahlara kadar azgınca küfrettiler, şahsım da dahil olmak
üzere hep küfrettiler, ama sabrettik. Niye? Çünkü biliyoruz ki kem söz
sahibinindir. Bunun hesabını yargıda soracağız. 8 ay sonra milletin
önüne sandık gelince işte orada hesabı soracağız"
-"Olayın aslı
Gezi Parkı mı? Bunların hepsini sizlere, belgelerle belli bir süre
içinde hepsini açıklayacağız, merak etmeyin. Bu işin kaynağı neresi,
bunları göreceksiniz. Bu iş, dışarıda ve içeride koordineli olarak
yürüyen bir süreçtir. Hepsi belgeleriyle elimizde. Bu ihanet şebekesini
milletimize tanıtacağız. Bunları milletimin bilmesi lazım"
-"Bize,
yani bu göründüğünüz millete 27 Mayıs'ta bu oyunu oynadılar.
Biz o
oyunun hesabını hukukla sorduk, demokrasiyle sorduk, sandıkla sorduk.
Unutmayın bize 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta bu oyunu oynadılar,
Oralarda da hesabımızı yine sandıkta sorduk, ama hukuk içinde, demokrasi
içinde, ahlak ve edep içinde sorduk. İnşallah bu hukuksuzluğun,
şiddetin, sandık tanımazlığın hesabına da yine 8 ay sonra demokrasi
içinde ahlak ve edebinizle sandıkta soracağız"
Biz yakıp yıkarak bu yola koyulmadık
Gezi
Parkı olaylarında milletin değerleriyle ahlak ve edebiyle örtüşmeyen
nice görüntüler yaşandığını belirten Erdoğan, "Biz bunların hiçbirine
aynı yöntemlerle müdahale etmedik, etmeyiz. Çünkü biz yakıp, yıkarak,
kırıp dökerek yalanla, iftirayla bu yola koyulmadık, Dualarımızla,
emeğimizle, alın terimizle hukukla demokrasiyle sandıkla direniz" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Bize
nasıl bir tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu
medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin
aslını gizliyor, ısrarla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya
çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu, şiddeti, yapılan tahribi bu şekilde
örtmek istediler. Çevre hassasiyetini amacından saptırarak, bu masum
talebin arkasına sığınarak büyük bir tertibin, provakasyonun peşinde
oldular. Hesap çok başka, tuzak bambaşka, oyun bambaşka.
MHP'li
kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu
yürüyüşe verdikleri destek nedeniyle
teşekkür
ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar.
İnşallah bu yürüyüş
birlikte kararlılıkla yürüyecek."
Başbakan Erdoğan,
"İnşallah bu
hukuksuzluğun, bu şiddetin, bu sandık tanımazlığın hesabını da yine 8 ay
sonra demokrasi içinde ahlak ve edebimizle sandıkta soracağız.
Vakardan
da taviz vermeyeceğiz. Ağırbaşlılıktan taviz vermeyeceğiz. Tahriklere
kulak asmayacağız. Sabredecek, bekleyecek, böyle direnecek ve inşallah
zaferi bir kez daha kucaklayacağız" dedi.
CHP Genel Başkanına istifa et dedim
-"CHP
Genel Başkanına istifa et dedim, ama pişkin. İstifa eder mi? Sonra
nereden koltuk bulacak, fakat buna rağmen onun orada kalmasında fayda
var, o kaldıkça AK Parti evvelallah çıtayı yükseltiyor. CHP Genel
Başkanına cevap ver dedik, ama yüz ister"
-"Reyhanlı saldırısının
hemen ardından büyüyen, güçlenen, gücü ve etkinliği artan Türkiye'ye bu
sefer bir başka tuzak kurdular. Taksim olaylarının başında sözüm ona
bir sanatçı bir twit attı. Diyor ki; 'Mesele sadece Gezi Parkı değil
arkadaş, sen hala anlamadın mı?' Eğer bu ülkede hukuk varsa, sana bunun
hesabını soracağız"
-"Bir taraftan ulusalcıyız dediler, diğer
tarafta Atatürk Kültür Merkezi'nin, Atatürk anıtının üzerindeki
paçavralara göz yumdular. Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerinde o
paçavralara niye göz yumdunuz? Orada asılanlar neydi? Terörist, illegal
örgütler, illegal görünen legal örgütler... Başbakana hakaret içeren
paçavralar. Aynı şekilde anıtta bakıyorsunuz. bölücülerin posteriyle,
Türk bayrağı ve Atatürk'ün posteri yan yana niye bunu seyrettiniz?"
-"Bir taraftan ulusalcıyım diyeceksin diğer taraftan polise saldıracaksın. Bu millet bunları yutmaz"
-"Nitekim
CHP'nin milletvekili de çıkıyor. Mesele Gezi Parkı değil anladın mı
diyor. Neymiş mesele, AK Parti iktidarını devirmek. Bu içerideki kinin,
öfkenin, şiddetin dışa vurumudur. Evet ilk baştaki küçük bir grup
dışında bunların hiçbirisinin meselesi Gezi Parkı değildi. Ankara'da her
tarafı yakıp yıkanların Gezi Parkı ile ne alakası var? O canım alt
geçitlerdeki seramikleri kırıp dökenlerin Gezi Parkı ile ne alakası
var?"
-"Biz milletçe bu oyunlara gelmeyeceğiz, bu tuzaklara
düşmeyeceğiz. Türkiye'ye yönelik, 76 milyona yönelik bu çirkin
girişimler karşısında asla geri adım atmayacağız. Siz, bizlere bir
emanet verdiniz, o emanet bizim kutsalımızdır. Hiç endişe etmeyin o
emanet bizim namusumuzdur, bizim şerefimizdir, sizin emanetinizi
Allah'ın izniyle yere düşürmeyeceğiz. Sizin emanetinizi önce Allah,
sonra siz alabilirsiniz. Egemenlik milletindir, milletin tercihiyle
oluşan parlamentoya, iş başına gelmiş hükümete hiç kimse kastedemez, hiç
kimse kuru gürültüyle demokrasiyi askıya alamaz"
-"Bunlar önce
Reyhanlı'da 53 vatandaşımızı şehit ettiler. Bu 53 şehidimizle ilgili de
ileride konuşacağım, şimdi konuşmuyorum, yine sabrediyorum, onun da
vakti saati gelecek. Ama Anamuhalefetin Genel Başkanı'nın konuşması
lazım. Şu anda 4 kişi tutuklanarak içeri girdi, şifre çözülüyor. CHP'nin
milletvekilleri Suriye'ye niye gittiler ve onları getirip götüren kim?
Oyunun içinde kimler var, hepsi yavaş yavaş çözülüyor. Bu daha
başlangıç. Büyüyen Türkiye'nin, güçlenen Türkiye'nin itibarını düşürmek
için ne yazık ki bu adımlar atıldı. İtibarı her geçen gün artan
Türkiye'nin bu acıyı yaşamasını istediler"
-"Hiçbir sermaye
grubu, hiçbir faiz lobisi, hiçbir karanlık odak bizi korkutamaz,
ürkütemez, bize geri adım attıramaz. Biz bu yola millet için çıktık. Biz
bu yola milletle beraber çıktık. Hiç endişeniz olmasın. Bu yola tıpkı
merhum Menderes gibi merhum Özal gibi, merhum Erbakan gibi kefenimizle
çıktık. Biz sadece Allah'a hesap verir, ondan başka kimseden emir,
talimat almayız"
-"Ülkemin huzurunu bozmak isteyenlere
sesleniyorum, kardeşlerim önce Taksim Gezi Parkında hala kalan var mı
bilmiyorum. Bakın olay, bir yargı süreci içerisindedir. Yargı süreci
içerisinde olan bu olayda hala orada durmanın bir anlamı yoktur, bir
anlamı yoktur. Bunun yanında bir şey söyledim; yargı ne tür karar verir
bilemem, lehte de karar verse, İstanbul kalkar halk oylamasını yapar,
halk oylaması neticesinde halk eğer diyorsa ki 'ben o parkı korumak
suretiyle bir şehir müzesi istiyorum', o zaman biz halkımızın bu
talebini yerine getiririz"
"Öyle bir dinin mensubuyuz ki, aynı
musalladan kalkıyoruz değil mi? Musalla taşına trilyoner geldiği zaman
hocaefendi orada tezkiyesini yaparken cumhurbaşkanı niyetine demiyor,
başbakan niyetine demiyor, milletvekili niyetine demiyor. Trilyoner
niyetine demiyor. Ne diyor? Er kişi niyeti diyor. Hatun kişi niyetine
diyor. İşte gerçek eşitlik orada. Biz oraya hazırlanıyoruz. Oraya
hazırlanacağız. İki metreküp mezar. O mezara konulacaksın. Ey faiz
lobisi sen de oraya gireceksin. Ben de oraya gireceğim. Ama kapıcı Ahmet
efendi de oraya girecek. Farkımız yok birbirimizden. Hiçbir şey alıp da
götüremeyeceksin. Eğer yaptığın bir şey varsa yırttın paçayı. Yoksa
hapı yuttun"
Erdoğan, herkesin Allah'ın kulu olduğunu, Alevi'nin
Sünni'ye Sünni'nin Alevi'ye üstünlüğünün bulunmadığını vurgulayarak,
"Ama unutmayın bunu kaşıyanlar var bu ülkede. Bu oyuna ne olur gelmeyin,
ne olur gelmeyin" diye konuştu.
Gezi Parkı'nı terk edin çağrısı
Erdoğan,
iyi niyetle Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında
bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum
Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin
güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir. Çünkü geldiler kabul ettik,
kendilerine anlattık, her şeyi söyledik. Bana söyledikleri hep şu oldu:
'Tamam madem ki plebisit yapacaksınız, halk oylaması yapacaksınız'
çoğunluk dedi ki 'ne kadar güzel'.
'Ne kadar güzel' dediler ama hala
birilerinin
orada direndiğini gördüm Sabah 10.00'da
karar açıklayacağız
dediler açıklamadılar, saat
üçte dediler açıklamadılar.
Bu devlet sizin
oyuncağınız değil, kusura bakmasınlar"
dedi.