Halkın polisine saygımız var
11 Haziran 2013 14:45 TBMM
CHP
lideri Kılıçdaroğlu, Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendirirken,
"Halkın polisine saygımız var, iktidarın polisini asla istemiyoruz"
dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, "(Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) Kalkmış polisi
savunuyorsun. Neden? Orantısız güç kullandığı için. 10'u aşkın yurttaşın
gözü çıkarıldı. Polis kurşunuyla bir kişi öldü. Polise saygımız var,
hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Halkın polisine saygımız var, iktidarın
polisini asla istemiyoruz. Halkın polisi var, Recep Tayyip Erdoğan'ın
polisi var. Halkın polisiyle sorunumuz yok'' dedi.
Ne kimseye dayatma yaparız ne de kimsenin dayatmasına eyvallah deriz
11 Haziran 2013 12:06 TBMM
Başbakan Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında Gezi Parkı olaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin
TBMM Grubu'nda yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin son iki haftadır başta
İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir ve değişik şehirlerde çok
farklı
boyutlarda, farklı katmanlarda bir kısım gösterilere sahne olduğunu
söyledi.
Taksim'in yayalaştırma projesi kapsamında,
Taksim Gezi Parkı'ndaki bir kaç ağacın sökülmesi, taşınması aşamasında
başlayan gösterilerin amaç ve kabuk değiştirerek, ilk çıktığı andan çok
farklı noktaya ulaştığını belirten Başkan Erdoğan, AK Parti olarak,
toplumsal olayları okumak, yaşanan olayları analiz etmek ve iyi
değerlendirme konusunda her zaman çok büyük hassasiyet içinde
olduklarını vurguladı.
Sandıktan çıkan sonuçların, tartışmasız
bir zafere işaret ettiğinde kendilerini mağrur, mütekkebbir
muzafferlerin yerine değil, kaybetmişlerin yerine koyduklarını kaydeden
Erdoğan, hiç kimsenin yenilmiş duygusuna kapılmaması için azami
hassasiyet içinde olduklarını anlattı.
Erdoğan, hatta meydanlara, caddelere teşkilatlarının dolmasına izin vermediklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2009 mahalli seçimlerinde olduğu gibi sandıktan çıkan sonuçlar kesin
zafere de işaret etse, netice istediğimiz gibi olmadığında en küçük
detayına kadar süreci analiz ettik. Nerede hata yaptığımızı, yanlış
yaptığımızı, tüm tarafsızlığımızla, tüm boyutlarıyla değerlendirdik. 12
Haziran seiçmlerinn ertesi günü ekiplerimizi topladık, seçim sonuçlarını
analiz ettik, dersler çıkarmaya, bize oy vermeyen kitleyi de anlamaya
çalıştık. Sadece sandık sonuçları değil 10, 5 yıl boyunca her toplumsal
olaya böyle bir samimiyetle, hassasiyetle yaklaştık. Terör meselesine
böyle bir hassasiyetle yaklaştık, farklı toplumsal kesimlerin, farklı
etnik grupların, inanç gruplarının meselesine böyle bir samimiyet,
hassasiyetle yaklaştık."
"Kardeşlik kavramı, tüm faaliyetlerimizin odak kavramı"
Başbakan Erdoğan, 10,5 yıl boyunca yaptıkları tüm açıklamalar ve uygulamalarda bunun görüleceğini dile getirdi.
"10-11 yıl önce Hakkari, Şırnak, Iğdır, Ağrı, Muş'a havaalanı yapılacak
dense kim inanırdı?" diye soran Erdoğan, bunların hepsinin, şu anda
hayata geçtiğini, Iğdır'ın açılışını yaptığını, Hakkari ve Şırnak'ın da
bitmek üzere olduğunu anlattı.
Erdoğan,
bütün bunların, bölgelere, insanlara yaklaşım tarzlarını gösterdiğini
belirterek, "Bir ayrımcılığın içinde olmadığımızın bunlardan daha güzel
bir ifadesi, ıspatı olabilir mi? 76 milyonu bir ve beraber olarak
tanımlayan millet kavramı, bizim konuşmalarımızda, açıklamalarımızda en
fazla zikrettiğimiz kavramdır. Kardeşlik kavramı, tüm konuşmalarımızın
olduğu kadar tüm faaliyetlerimizin odak kavramıdır" diye konuştu.
"Empati kurmaya devam edeceğiz"
"Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiç kimseyle, hiçbir
kesimle, onların hassasiyetlerini, kulak tıkayarak bir kenera itmedik,
itmeyeceğiz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Meşru taleplere,
demokratik hak taleplerine bugüne kadar nasıl dikkatle kulak verdiysek,
bundan sonra da yine dinlemeye, anlamaya, empati kurmaya devam edeceğiz"
dedi.
"Çark etmeleri itirazları büyüttü"
"Ancak tüm bu olaylara baktığımda,
bizim göremediğimizi, anlayamadığımız, acaba
ne istedikleri, ne talep
ettikleri belli mi?
Sizler böyle bir şey görebildiniz mi
anlayabildiniz
mi?"
diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu noktada, bütün
bunları yaparken sapla samanın birbirine karıştırılmasına, meselenin
bağlamından kopartılmasına kusura bakmasınlar izin vermeyeceğiz,
veremeyiz.
Farklı zeminlerde, farklı hesaplaşmalar içine
girenlere
karşı, bugüne kadar olduğu gibi
bundan sonra da kararlı ve dirayetli
duruş
sergileyeceğiz. 10,5 yıldır farklı tertip,
tezgahlarla, provakasyonlarla, siyaset
mühendisliği girişimleriyle nasıl
baş ettiysek,
onlara karşı nasıl dik durduysak, bundan sonra
da
milletin emanetini aynı hassasiyetle
korumaya devam edeceğiz.
Biz ne
kimseye dayatma yaparız ne de
kimsenin
dayatmasına eyvallah ederiz.
"Bize çevrecilik dersi vermeye kalkanlar"
İki haftadır yaşanan olayları, çevre
hassasiyetiyle izah etmenin mümkün
olmadığını vurgulayan, Başbakan Erdoğan, 'çevre hassasiyeti' diye
başlatılan olayların bugün itibariyle arkasında maalesef dört cansız
beden bıraktığını, büyükşehirlerde bazı sokak ve caddelerin ağır şekilde
tahrip edildiğini ve yollara, duvarlara, bina duvarlarına son derece
çirkin yazılar yazılmak suretiyle tam bir ahlak, çevre faciası
yaşatıldığnı söyledi ve
"Bu çevre değil mi?
Bize çevrecilik dersi
vermeye kalkanlar, hava,
gürültü, görüntü kirliliğinin de çevrecilik
olduğunu, çevreye karşı bir tavır
olduğunu bilmeleri gerekir"
ifadelerini kullandı.
"Gezi Parkı, işgal alanı değildir"
"Gezi Parkı, adı üzerinde gezi parkı. İşgal alanı değildir"
diyen Başbakan Erdoğan, bu sabah Taksim Gezi Parkı'na güvenlik
güçlerinin müdahale ettiğini belirterek, "Güvenlik güçlerinin başta bu
işe müsaade etmemesi gerekiyordu. Kamu kurumunun içine bunlar nasıl
sokulur, çatıya bunlar nasıl çıkarılır? Orada bu tür paçavralar nasıl
astırılır? Örgüt liderlerinin posterleri nasıl astırılır? Bunların
karşısında biz konuşunca, Başbakan sert konuşuyor. Eğer buna sertlik
diyorsanız, kusura bakmayın bu Tayyip Erdoğan değişmez" diye konuştu.
Erdoğan, bu sabah güvenlik güçlerinin Gezi Parkı'na yaptıkları müdahale
nedeniyle İçişleri Bakanı'na, İstanbul Valisi'ne ve Emniyet Müdürü'ne
teşekkür etti.
"Tüm göstericilerin büyük fotoğrafı görmelerini istiyorum"
Başbakan Erdoğan, Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılanlara da çağrıda
bulunarak, "Oradaki tüm eylemcilerin, tüm göstericilerin büyük fotoğrafı
görmelerini, oynanan oyunu anlamalarını, samimi olanları, özellikle
oradan çekilmeye davet ediyorum. Kendilerinden bunu bir Başbakanları
olarak bekliyorum" dedi.
"Bu mudur özgürlük, bu mudur çevrecilik?"
Erdoğan, "Bu olaylarda, çok önemli bir yakınımın gelinini, Başbakanlık
Ofisi'nin yakınında, yanında 6 aylık çocuğu, yerlerde süründürdüler.
Kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler. Bunun özgürlük
mücadelesi ile yakından uzaktan ne alakası var? Bu mudur özgürlük, bu
mudur çevrecilik? Ama biz bütün bunlara "sabır, sabır, sabır' dedik"
diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Ayakkabılarla Bezm-i Alem
Valide Sultan Camisi'ne gireceksin, orada içeceksiniz. Bu ülkenin dini
mabetlerine karşı bu saygısızlığı yapacaksınız. Ne adına? Çevre adına.
Caminin müezzinini tehdit edeceksiniz, ondan sonra farklı şekilde
konuşturacaksınız; 'Böyle bir şey olmadı'... Ne olmadı, bütün görüntüler
elimizde. Cuma günü arkadaşlarımıza bunları görüntüyle vereceğiz.
Bunların hepsini milletim görecek. Milletimize bunların hepsini
sunacağız " dedi.
"Solculuk maskesi altında faiz lobisinin figüranlığı yapılıyor"
Başbakan Erdoğan, "Gezi Parkı'ndaki hukuksuz işgali Wall Street
eylemine benzetiyorlar. Orada faiz lobisinin havadan kazandığı
milyarlarca dolara karşı itiraz vardı. Burada ise solculuk maskesi
altında faiz lobisinin figüranlığı yapılıyor. Arada böyle bir durum var"
ifadelerini kullandı.
Reyhanlı'daki saldırılarının asli faillerinden birinin yakalanması
Başbakan Erdoğan, "11 Mayıs 2013'te Hatay Reyhanlı'da meydana gelen ve
52 kardeşimizin şehit olduğu patlamaların faili yakalandı. Eylemlerin
gerçekleşmesinde her aşamada rol alan, eylem için lojistik destek
sağlayan ve bombalı araçları kullanan tüm şahıslarla irtibatları
sağlayan Nasır Eskiocak isimli şahıs polisimin, jandarmamızın ve
istihbarat birimlerimizin çalışmaları neticesinde dün gece 23.30
sıralarında Hatay Yayladağı ilçesi sınır mevkisinde yakalandı. Başarılı
operasyonlarından dolayı polisi ve jandarmamızı kutluyorum" dedi.
"Kusura bakmayın bu Tayyip Erdoğan değişmez"
Başbakan Erdoğan, “Taksim Gezi Parkı eylemlerini bahane edenler, Türk
bayrağını yakacak, illegal paçavraları, bölücü posterleri devletin
kurumuna asacak kadar alçalmışlardır. Bunların karşısında biz konuşunca
‘Başbakan sert konuşuyor...’
Buna sertlik diyorsanız kusura bakmayın, bu
Tayyip Erdoğan değişmez"
şeklinde konuştu.
Bundan sonraki süreçte Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile ilgili kararlılığın devam edeceğini kaydeden Başbakan Erdoğan,
"Taksim
Gezi Parkı’ndaki gösteriler, Türkiye
genelinde arkasında ölüm bırakan
şiddet
eylemlerinin meşru görünümlü kılıfından,
ambalajından başka
hiçbir şey değildir"
dedi.
Türkiye’yi yavaşlatmak istiyorlar
"Ambalajın
üzerine ağaç koyarak, çevre
hassasiyeti koyarak, birileri büyüyen,
güçlenen
Türkiye’yi yavaşlatmak istiyor"
ifadelerini kullanarak şunları
kaydetti:
"Bu ülkenin Başbakanı olarak sesleniyorum:
Bu
eylemler, bazı sermaye grupları, faiz
lobileri, bazı medya grupları
tarafından çok
açık şekilde kullanılmıştır.
Taksim’de şu anda eylem
yapanlar, Türkiye
ekonomisine, turizmine, yatırım ortamına
kastedenler
tarafından açık şekilde
kullanılıyor.
Oradaki tüm eylemcilerin,
göstericilerin büyük fotoğrafı görmelerini,
oynanan oyunu anlamalarını bekliyorum."