Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNBC-e'de katıldığı programda soruları yanıtladı.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olayların Türkiye ekonomisine olabilecek
etkisinin sorulması üzerine Şimşek, çok ciddi bir dezenformasyon
faaliyetinin yürütüldüğünü, bunun da Türkiye'nin algısını olumsuz yönde
etkilediğini söyledi.
Türkiye'den para çıkışının olduğu
iddialarına ilişkin de Şimşek, bunun Türkiye ile ilgili olmadığını,
gelişmekte olan ülkelerden çıkışın zaten bir süredir başladığını ifade
etti. Şimşek, "Geçen haftaya bakarsak, Borsa'dan çıkış çok sınırlı, net
olarak, alan da var satan da. Bono tahvil piyasasından çıkan, yok
denecek kadar sınırlı. Para piyasasında çok kısa vadeli duran,
Türkiye'de bulunan bir miktar para çıktı ki bu sabah Merkez Bankası
Başkanımız da bundan bahsetti" diye konuştu.
Bakan Şimşek, bu olaylar nedeniyle reel ekonomide bir bozulma olmadığını da söyledi.
Faiz lobileri
Şimşek, faiz lobilerinin sorulması üzerine de istikrarsızlıktan nemalanan bir kesimin olduğunu söyledi.
Faiz lobisi denilince aklına daha çok spekülatörlerin geldiğini dile
getiren Şimşek, "Bu tür sisli havalardan en çok nemalanan kesimler var.
İşin bir boyutu bu. İşin bir de bu tür durumlar oluşursa nemalanacak,
istihdamla, yatırımla ilgisi olmayan bir kesim de var" dedi.
Bakan Şimşek, 10 yılda yakalanan başarı ile faiz ödemelerinin önemli oranda düştüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bu anlamda çok büyük bir değişim oldu. Faizden nemalanan
bir kesim var ve faizlerin düşmesiyle, bu anlamda eski günlere özlem
duyan var mı yok mu o sosyolojik bir şeydir ama muhtemelen vardır. Faiz
lobisi dediğiniz zaman aklıma bu iki unsur gelebilir. Ben şuna
inanıyorum, Türkiye'ye yönelik çok ciddi bir dezenformasyon kampanyası
var. Türkiye'deki durumu olduğundan çok daha büyük göstermeye çalışan,
Türkiye'nin hukuk devleti olma yolunda, demokratikleşme yolundaki
çabalarını bir kenara bırakan, Türkiye'yi olmadık yerlerle karşılaştırma
çabası olan kesimler var. Bu çabaların sonucunda nemalanacak kaynaklar
da var. Ancak biz olaya şöyle bakıyoruz; Temellerimizi sağlam tutalım,
evimizi düzene koymaya devam edelim. Bu tür şoklara karşı Türkiye
ekonomisi zaten dirençli. Ben inanıyorum ki bu son dönemde ortaya çıkan
toplumsal olaylar, bu şiddet ve bunun dünyaya yansımalarını da biz
yöneteceğiz. Bu da bir stres testi Türkiye için ve Türkiye, bu stres
testinden sağlam bir şekilde çıkacak. Hem demokrasisi güçlenecek hem de
ekonomisinin temelleri zaten sağlam."
Bu olaylar algı anlamında bir darbedir
Bu olayların algı anlamında Türkiye'ye bir darbe olduğunu belirten
Şimşek, "Kasıtlı bir şekilde, dışarıda bu kampanya yürütülmektedir. Ben
dün akşam CNN İnternational'a bakıyorum, diyor ki 'Polis, göstericilere
saldırdı'. CNN Türk'e bakıyorum, orada da 'Göstericiler polise
saldırıyor' diyor. Benim de ekrandan gördüğüm şey, polis çekilmiş AKM
önüne, göstericiler saldırıyor. Yani ciddi bir dezenformasyon çabası
var" dedi.
Uluslararası haber ajanslarının iddiasını yalanladı
06 Haziran 2013 17:04
Maliye
Bakanı Şimşek, bazı uluslararası haber ajanslarında yer alan,
"yabancıların Türkiye'deki gayrimenkul yatırımlarının azaldığına"
ilişkin iddiaların doğru olmadığını bildirdi.
Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, Türkçe olimpiyatlarına katılmak için Ankara'da
bulunan öğrencileri Bakanlıkta kabulünün ardından gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar nedeniyle
bazı uluslararası haber ajanslarında yer alan, yabancıların Türkiye'deki
gayrimenkul yatırımlarının azaldığına ilişkin iddiaların hatırlatılması
üzerine Şimşek, kendilerinin böyle bir tespitlerinin olmadığını
söyledi.
Türkiye'den gayrimenkul alma kararının, bir günde
verilen, bir günde vazgeçilen karar olmadığını vurgulayan Şimşek,
"Bunlar genelde uzun soluklu kararlardır. Biz, bu yönde herhangi bir
gözlemde bulunmadık, öyle bir veri de yok. Bu türden spekülasyonlar için
çok erken, Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlamdır. Türkiye'nin
orta ve uzun vadeli geleceği parlaktır. Dolayısıyla bu türden
değerlendirmelere, bu türden yüzeysel analizlere çok da prim verilmemesi
gerektiği kanısındayım" diye konuştu.
Piyasalarda bir
düzeltmenin söz konusu olduğunu ancak bunu tamamen son günlerde gelişen
olaylara bağlamanın yanlış olduğunu belirten Şimşek, şunları kaydetti:
"Kısmen
ilgilidir, kısmen de FED'in genişleyici para politikasındaki söylem
değişikliğinin bir yansımasıdır. Kısmen dünya ekonomisi, dünya
piyasalarındaki risk algısının değişmesiyle ilgilidir, Dolayısıyla neden
sonuç analizini yaparken daha sağlıklı bakmakta fayda vardır. Tabii ki
bu olayların yarattığı bir tedirginlik söz konusu, maalesef Türkiye'deki
durumun, uluslararası basında, uluslararası camiada, burada olduğundan
kat kat daha karmaşık ve kötü gösterilme çabasını görüyoruz, bu
yanlıştır. Türkiye'nin temelleri sağlam, siyasi istikrarı oldukça güçlü
ve makroekonomik temelleri de güçlü bir şekilde devam edecek.
Dolayısıyla bu yöndeki değerlendirmelerin daha sağlıklı yapılması
yerinde olur. Yüzeysel neden sonuç ilişkisine, henüz verilere yansımayan
bir kararın, birkaç günlük çok sınırlı protesto gösterisiyle
ilişkilendirilmesini çok anlamlı bulmuyorum. Ülkemiz bu sıkıntıları da
aşacaktır."
Şimşek'ten e-fatura için "son viraj" uyarısı
02 Haziran 2013 11:12
Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, elektronik fatura sistemine (e-fatura) geçiş için
başvuru süresinin 1 Eylül 2013 tarihinde sona ereceğini hatırlatarak,
firmaları uyardı.
Mükelleflerin
vergi kanunlarına uyumlarının artırılması ve kayıtdışılığın önlenmesi
amacıyla, Maliye Bakanlığınca geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeler
çerçevesinde bazı firmalara 2013 yılında e-faturaya geçiş için
zorunluluk getirilmiş ve uygulama için son başvuru tarihi 1 Eylül 2013
olarak belirlenmişti.
Söz konusu düzenlemeye göre, madeni yağ
lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan
mükelleflerden 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle asgari 25 milyon
lira brüt satışına sahip olanlar ve ayrıca Özel Tüketim Vergisi
Kanunu'na ekli "III sayılı listedeki" malları imal, inşa veya ithal
edenler (alkol, kolalı gazoz ve tütün mamulleri sektörleri) ile
bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31 Aralık 2011
tarihi itibariyle asgari 10 milyon lira brüt satış hasılatına sahip
olanlara elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu
getirildi.
Şimşek, "Söz konusu zorunluluğa uyulmaması
halinde, diğer bir ifadeyle, e-fatura düzenlenmesi gerekirken hala
kağıt fatura düzenlenmesi halinde, söz konusu faturalar hiç
düzenlenmemiş sayılarak ilgili mükelleflere Vergi Usul Kanunu'nda
belirtilen cezai hükümler uygulanacak" şeklinde konuştu