Gül'den yeni bir devlet projesine isim önerisi
18 Haziran 2013 12:52 ANKARA
Cumhurbaşkanı
Gül, 3. köprünün ismiyle ilgili
bir hassasiyet oluştuğunu belirterek
yeni bir
devlet projesine isim önerisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3.köprünün ismine ilişkin bir hassasiyet
oluştuğunu gördüğünü belirterek,
"Belki şöyle yapılabilir.
Belki büyük
bir devlet projesine, Hacı Bektaş-ı
Veli, Pir Sultan Abdal ismi
verilebilir.
Çok önemli bir kamu projesine"
dedi.
Gül,
"Tarihte
de doğrusu söylenen şeylerin tartışmalı olduğunu görürüz, tarihe,
geçmişe baktığımızda.
Yaşadığımız gün bile tartışmalı iken, geçmişi
konuşurken, tartışmalı konular vardır.
Ama böyle bir madem ki
vatandaşlarımızın bazılarında, hassasiyet var hassasiyet oldu, önemli
bir projeye bir sürü projeler yapılıyor, o projelerden birisine Hacı
Bektaş-ı Veli ismi verilebilir.
Bunlar, büyük insanlardır, bu şekilde
biz hepimizin doğrusu kaynaşmasını sağlamamız gerekir"
diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Gül'ün açıklamalarından satır başları şöyle:
"Daha suhuletle devam ettirmek gerekir, bütün bu konudaki çalışmaları.
Karşılıklı düşünceleri. Bunun da yolu belli. Önemli olan parkla ilgili
oradaki başlayan itirazların dinlenmesi çok önemliydi. Bir diyaloğun
kurulması çok önemliydi. Çok geniş bir şekilde de gördünüz. Toplandı,
yapıldı, dinlendi. Ondan sonra nihayette oradaki bütün bu çalışmalar,
yapılacak, yapılması düşünülen projeler bu noktada askıya alınmış oldu.
Mesajların dikkate alındığı gözüküyor. Bununla ilgili önümüzde belli ki,
uzun bir süre var. Dolayısıyla şimdi artık bununla ilgili herkes
düşüncesini meşru bir şekilde söylemesi gerekir. O noktaya işler girdi"
"Bunun ötesinde sokaklardaki geceleri falan olan şeyler bunların
bitmesi lazım artık. Bunlar nihayetinde huzuru kaçırmaya başlar. Kimse
fark etmiyor ama bunların ekonomiye de zararı oldu. İlk gün de söyledim.
Hepimizin didinerek oluşturduğu büyük bir Türkiye imajı var ortada. Bu
Türkiye imajını hepimizin her yanı ile koruması lazım"
"Sokaklardaki gösterilerin muhakkak bitmesi gerektiğine inanıyorum.
Kimse farkında değil. Sıcak olunca, sıcağı sıcağına kimse farketmiyor
ama ben konuşuyorum iş dünyası ile. Dışarıdan büyük tereddütler olmaya
başladı. Özellikle yatırımcıların. Nihayetinde bunlar hepimizin çıkarına
olan şeyler. Türkiye'de büyük yatırımlar söz konusu olursa bunlar
Türkiye'nin, herkesin işine yarayan şeyler. Onun için bunları sarsmamak
gerekir"
Sosyal medya
"Eğer sosyal
medya üzerinde çok yanlış mesajlar, kasıtlı veriliyorsa, diyelim ki 'Ben
şimdi gördüm. Önümde 10 tane insan öldü' diye birisi böyle bir mesajı
yalan bir şekilde vererek bir kışkırtmacılık yapsa; bunu kim için, hangi
taraf olursa, ne için olursa olsun, neticede böyle bir şeyin halk
içinde çok büyük paniklere sebep olacağı için buna muhakkak müsaade
etmemek gerekir. Nasıl bir gazetede bunu yapmazsanız, orada yapılmaması
gerekir"
"Avrupa hukukunun bizim beraber olmaya çalıştığımız,
gelişmiş demokrasilerdeki hukukun asla gerisine düşmemesi gerekir.
Kriterimiz, bu konudaki standartlarımız, demokratik hukuk
standartlarımız, hala birçok reformlar hala birçok yapıyoruz. Yapmaya
eminim ki, tekrar başlanacaktır. Başlanması da gerektiğine inanıyorum.
Reform sürecini, hiçbir zaman bu ivmeyi kaybetmemiz lazım. Kaybedersek,
biz kendimiz bizi zayıflatırız. Her alanda, ekonomide de siyasi hayatta
da hukukta da reform sürecini canlı tutmamız gerekir"
Hemen toparlanmamız lazım
"Şimdi hepimiz bir Türkiye olarak, bu olaylarla ilgili sarsıntı
geçirdik. Hepimizin alacağı dersler var. Herkesin alacağı muhakkak ki
dersler var. Şimdi artık hemen toparlanmamız lazım. Yoksa kendi
kendimize zarar vermeye başlarız. Kolay değil. İmaj yapmak için 10 sene
uğraşırsınız ama onu bir haftada yıkarsınız. Onun için bu çok önemli.
Türkiye’ye de hiç haksızlık etmemeniz gerekir. Noksanlar olabilir,
eksikler olabilir.
Bunlar başka şeyler.
Bunların hepsi düzeltilebilir.
İnsanlar tabii ki, bir itirazı varsa, geçenlerde
söylediğim gibi,
barışçıl bir şekilde, şiddete hiç
başvurmadan bu itirazlar dile
getirilebilir, getirilmesi de gerekir.
Ama şiddete başvurmadan.
Şiddet
eğer olursa, varsa haklı bir itiraz, o da haksız duruma geçer"
"İlk günlerde söyledim, hatırlarsanız,
demokraside farklı fikirler
söylenir, her şey
söylenir ama belli bir noktadan sonra da bunu
başkalarının esir almasına, illegal örgütlerin
devralmasına müsaade
etmemek gerekir"